Türkiye Otobüsçüler Federasyonu'nun (TOFED), 3-4-5 Mayıs 2007 tarihleri arasında düzenlediği 3. Karayolu Ulaşım Zirvesi, Ankara, Kızılcahamam Sosyal Tesisleri'nde sürüyor. Artvin Otobüsçüler derneği Başkanı İrfan Topaloğlu ve Y. K. üyesi Hüsnü Hatinoğülunun da katıldığı toplantıların Ana sponsorluğunu Mercedes, MAN ve Temsa'nın yaptığı zirvenin ilk gününde, TOFED Başkanı Mustafa Yıldırım ve üyeler konuşma yaptı.
TOFED Başkanı Yıldırım, son yıllarda sektörün içinde bulunduğu zorlukları değerlendirerek, "İnsanları, acı ve tatlı günler bir araya getirir. Biz, sektör olarak sıkıntılı bir süreçten geçmemiz nedeniyle zirveye katılım beklediğimizin üzerinde gerçekleşti" dedi.
TOFED olarak amaçlarının sektörel siyasetlerini tabandan, tavana taşımak olduğunu belirten Yıldırım, "Büyük bir güç olmayı amaçlıyoruz. Merkezde daha iyi yapılanıp sizlere daha iyi hizmetler vermek için ciddi gayretler sarf ediyoruz" diye konuştu.
Hükümetlerin bakışı hep aynıydı
Mustafa Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Hükümetlerin ulaştırma politikalarına bakışı, hep lafta kaldı. Bugüne kadar düzenli bir politika izlenemedi. Türkiye'de bir türlü hayata geçirilemeyen ulaştırma sistemleri arasında denge kurulması, diğer taşıma sistemlerine destek verilerek bunların geliştirilmesi doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir. Ben, 35 yıldır bu sektörün içindeyim. Her dönemde bunlar konuşuldu ancak yapılmadı.
Bir kanun meselesi vardı. Biz, kanundan yoksun bir şekilde işletilen bir sektördük. 1986 yılında çıkarılan yönetmelikle sektörümüz, ciddi şekilde kayıt altına alınmaya çalışıldı. Ancak alınamadı. Sektörümüz, devletin toplu taşıma sistemlerini ihmali sonucu, bizim sektörümüz özel sektör teşebbüsleriyle beraber geliştirilerek bugüne geldi. Bugüne gelirken sorun biriktirdik, sıkıntı biriktirdik, kaynak biriktirdik, âtıl kapasite yarattık ve birbirimizle savaşır duruma getirildik. "
Devletten destek görmedik
Taşıma sektörünün devletten destek göremediğini söyleyen Yıldırım, "Bizler devletten destek görmeden bu günlere geldik. Hiçbir destek görmediğimiz gibi devlet adına yatırım yaptık, kaynak yarattık, istihdam ürettik. Oysa, Avrupa ülkelerinde devlet toplu taşıma, insan taşımacılık sistemlerini her yıl 7-8 milyar Avro sübvanse ediyor. Çünkü devletler sosyal yapıya hizmet ederler. Ve bunlar taşımayı sürekli desteklemeyi sorumluluk olarak almışlardır. Ancak Türkiye'de bunun tam tersi gelişti. Bizler devletin yapmadığı işin sorumluluğunu üzerimize aldık" şeklinde konuştu.
Sektöre ödül zamanı geldi
Yıldırım, Türkiye'deki otobüs işletmeciliğinin Avrupa'nın hiçbir yerinde görülemeyecek kadar modern olduğunu dile getirerek, "Bizler dünyada örneği görülmeyecek kadar modern bir otobüs işletmeciliğini, tarifeli olarak sunuyoruz. Avrupa'da tarifesi bizim kadar gelişmiş hiçbir ülke yok. Artık bu sektöre ödül zamanı geldi" dedi. Önümüzde erken seçimlere vurgu yapan TOFED Başkanı Yıldırım, bundan sonrasında iktidara geleceklerin neler yapacağına bakacaklarını belirterek şunları söyledi:"Bundan sonra geleceklerin sektör için neler yapacağına bakacağız. Bundan sonra iktidar olmanın yolu ulaşımcılara hizmet etmekten geçiyor. Özel uçağa ÖTV'siz yakıt veren anlayış bize de özel uçak kadar olmasa da onların yarısı kadar ÖTV iadesinde bulunsun. Çünkü biz insan taşıyoruz. Bu ülkede uçakla havaalanına kadar, trenler istasyona kadar gidiyorsunuz ki, tren yok sayılır. Denizyolu ise insan taşımacılığında zaten kullanılamıyor.
Bunlar ne yapsak yerler
O zaman devlet, Avrupa'nın demiryollarının yaptığı işi, Türkiye'de bizim yaptığımızın bilincine varmalı. Biz bugüne kadar birlik ve beraberlik sağlayamadığımız için, birbirimizle mücadele etmekten baskı unsuru olamadık. Bizi baskı unsuru olarak görmeyen yöneticiler, siyasetçiler, bürokratlar; bunlar ne yaparsak yerler' mantığıyla bizi yönetmeye çalıştılar. Artık buna müsaade etmeyeceğiz. Buna müsaade etmememizin tabandan gelen destekle mümkündür. Biz sektörel baskı unsuru olduğumuzu ve TOFED'in büyük bir federasyon olduğunu ortaya koyacağız.
Kontak kapatırız
TOFED olarak, nakliye yapan, akaryakıt, direksiyon ve tekerlekle ekmeğini kazanan sektör temsilcileriyle bir araya gelip, bir karayolu taşımacılık raporu oluşturacağız. Bu ittifakı daha da büyüterek hükümetlerin karşısına İspanya, İtalya örneğinde olduğu gibi, büyük bir baskı unsuru olarak çıkıp bir işaret verildiğinde, hep birlikte kontak kapatma, hep birlikte eyleme geçme cesaretini gösterebileceğiz.
Öyle büyük bir topluluğu da kimsenin cezalandırmaya gücü yetmez. Bu mesajı vermek durumundayız. Vereceğiz de, anacak desteği bize siz vereceksiniz. Biz bugüne kadar eylem yapmayarak uygarlık ve medeniyet seviyemizi gösterdik, ama bu uygarlık seviyesi bazen fazla geliyor. Budan sonra beklentilerimizin karşılığını alamayınca eylem yapmanın sırası gelecek. "
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 06.05.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle