Hopa'da Kutlu Doğum Haftası Kutlandı

22/04/2007 21:12

Hopa Kuledibi Mahallesi Kız Kur'an Kursu Salonu'nda Yapılan Kutlamada Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Durmuş Arslan, "İslamda İnsan Sevgisi" Konulu Konferans Verdi.

Haber: Turan Şentürk

Hopa'da İlçe Müftülüğü'nce organize edilen Kutlu Doğum Haftası kutlamaları yapıldı. Hopa Kuledibi Mahallesi Kız Kur'an Kursu salonunda yapılan kutlamada Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Durmuş Arslan, "İslam da İnsan Sevgisi" konulu konferans verdi. Kutlama etkinliklerine Artvin İl Müftüsü Ömer Taşçıoğlu, Hopa Müftüsü Vahittin Kaim ve çok sayıda halk katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan kutlama etkinliği Merkez Camii hocası İbrahim Yıldız'ın Kur'an okumasıyla devam etti. Daha sonra Hopa Müftüsü Vahittin Kaim, Kutlu Doğum Haftası kumlalarıyla ilgili kısa bir konuşma yaptı.

Bu konuşmanın ardından Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Durmuş Arslan, "İslam da İnsan Sevgisi" konulu konferans sundu. Kâinatı, saraya benzeterek sözlerine başlayan Durmuş Aslan, insan için değerli altın ve bütün nimetleri ve varlıkları dolu bir sarayda insanın nasıl faydalanacağı konusunu şöyle anlattı.

"Padişah bir gün ferman çıkartarak, insanların ihtiyaçlarını ve gerekli olacak her türlü isteklerini alabilecekler saraya gelip istediklerini alabileceklerini söyletir. Bunu duyan bir grup insan, gelip saraya girer ve istediği altın ve diğer bütün isteklerini alır. Bunu duyan diğer bir grup insan, tereddütlü yaklaşıyor. Acaba der bizde gitsek bizde alabilirmiyiz. Onlar aldılar bize de verirler kızmazlar diye avunup sarayın yolunun tutuyorlar. Gidip istedikleri kadar da onlarda alıyorlar. 3. grup ise, yok canım böyle bir şey olmaz. Kim bedava bir şey verir. İnsanları kandırıp başlarına bir hal gelecek diye yorum yaparlarken biri çıkar, başkaları gidip aldılar bizde gidip isteyelim, biz de alalım. Padişah ferman yaptırdı. Herkes alabilir diye. Sonunda karar verip 3. grupta çekine çekine gidip saraydan her istediklerini alıyorlar. Buradan anlıyoruz ki, İslam dini o kadar geniş bir dinki Allah insan oğluna bütün nimetleri sunmuş, kazanmanın yolu da göstermiş, Allah yolunda onun buyurduğu gibi hareket edip, hiç tereddüt etmeyip sevgi, şefkat ve merhametle hareket edersek isteklerimize en kolay şekilde erişebiliriz. Sevgi her şeyin başında geldiği gibi İslamiyet'in temelinde de sevgi yatar. Sevgi Allah Teala'nın yansımasıdır. Ondan yansıyan Peygamber efendimizdir. Ondan da yansıyan biz kullarıyız. Sevgi, huzur, barış ve adalet islamiyetin temelinde olan ve hatta savaşta bile huzur, barış ve adalet geçerli olacak şekilde peygamberimiz bunlara dikkat etmiştir. Savaş yaptığı zamanlarda en az zayiyat olsun diye hareket etmiş, yaptığı savaşlarda 1 milyon m² ülkenin sınırları genişleterek feth etmiştir. Bütün savaşlarda 250 kişi şehit vermiştir. Irak'ta bir günde bu kadar kişi ölmektedir. Peygamber efendimiz hiçbir yerde kendi isteğiyle savaş yapmamıştır. O günkü şartla onu o noktaya getirdiğinde savaşmıştır. 13 yıl peygambere karşı bayrak açanlar, isyan edip, islamiyete karşı direnip, Müslümanları yok etmek isteyenlere karşı mücadelesini vermiştir. Savaş sırasında bile insanları öldürmeyip, onları Müslüman yapıp Allahü Teala yoluna çevirmeye çalışmıştır.

Bugün bile Avrupalılar islamiyetten örnekler almaktadır. UNESCO 2007 yılı Mevlana yılı olarak ilan etti. Neden ilan etti acaba. Sevgi, şefkat ve merhameti anlatarak kendileri bir şeyler anlamaları için. Çünkü; Avrupalılar, sevgi ve merhameti bilmezler. Çünkü; onlar için her şey menfaattir. Avrupalıların evlenmeleri bile onlar için formaliteden ibarettir.

Biz Allahü Teala'ya hesap verecek olan biz insanlar için, Allahü Teala her yerde hazır ve nazırdır. Asla kandıramayız. Bizleri görüp ve gözetenimizdir.

Bizleri sorgulayama çektiğinde ilk soracak soru, ömrü sana yetecek kadar vermedim mi? Neden benim emirlerimden dışarı çıktın? Dediklerimi neden yapmadın? İkincisi, olarak malını ne yolla kazandın ve ne yolla harcadın? Üçüncüsü de, ben sana sağlık vermedim mi, sana soğuk su içirtmedim mi sana her türlü nimetlerimden bahşetmedim mi, imkânlar sunmadım mı? Bunları kötü emellerine niye kullandın? Diye günü geldiğinde Allahü Teala bizi sorgulayacaktır. O'na karşı hesap vereceğiz.

Allahü Teala bize Peygamber efendimizi bir bütün olarak model sunuyor. Bir bütün olarak aynadan örnek almamız lazım. Peygamberimiz, "Ben sizin akrabanızım. Akrabalık hukukuna saygı gösterin. Aile fertlerini gözetin" diyor. Bana yakınlığı olan akrabalarımı sevin. Güzel amellere kim Allahü Tealaya yakın ise onu sevin buyuruyor. Önce Allah'a, meleklere ve peygambere salavat getirin diyor. Allah'ı seveceğiz. Onun emanetine sahip çıkacağız. Onun emaneti nedir?. Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an-ı Kerim'i, altından işlesek, evin en güzel yerinde üstte koysak veya assak yetmiyor. Kur'an-ı Kerim'i okumamız lazım. Öğrenmemiz lazım. İslam'da ümitsizlik yoktur. Hangi yaşta olursanız olun, öğreneceğin yaş, sizin için o muteberdir. Ne demişler, öğrenmenin asla yaşı olmaz. Kur'an-ı Kerim müminler için şifadır. Hiç bir zalim, Kur'an-ı Kerim'i sevmez" dedi.

Bu konferansın ardından davetlilerin isteği üzerine Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Durmuş Arslan, Kur'an-ı Kerim okudu. Ve kutlama sona erdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 22.04.2007 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.