Başbakan Recep Tayip Erdoğan bir ülkenin kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketiminin aynı zamanda o ülkenin kalkınmışlığının da bir göstergesi olduğunu belirterek, "Ülkemizde elektrik enerjisi tüketimi ne kadar fazla olursa, kalkınmışlığı da o denli açık ve net ortada olur" dedi.
Başbakan Erdoğan, beraberindeki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Hilmi Güler, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Önal, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve bölge milletvekilleri ile birlikte Borçka Barajı'nın açılışı için helikopterle Rize'den Artvin'in Borçka ilçesine geldi.
Açılışta bir konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler söylenen 'Su akar, Türk bakar' sözünü hatırlatarak, "Şimdi suları sulama ve enerji üretmek amaçlı kurulan barajlarlara çeviriyoruz. Enerjide dışa bağımlığını azaltıcı çeşitli politikalar geliştiriyoruz" diye konuştu.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Veysel Eroğlu ise barajla ilgili teknik bilgiler vererek, "Baraj, 1 milyar 39 Milyon KWH saat elektrik üretecek. Türkiye ile Avusturya arasında hükümetlerarası işbirliği protokolü çerçevesinde imzalananın anlaşmayla ve Avusturya kredisiyle yaptırıldı. Maliyeti 447 milyon dolar. Yılda 76 milyon dolar gelir elde edilecek ve kendini 7 yılda amorti edecek" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan ise yaptığı konuşmada, enerjinin önemine değinerek, "Yalnız Türkiye'nin değil dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri olarak kabul edilen Çoruh Nehri üzerinde ikinci altın gerdanlığını takmak için, Borçka Barajı ve HES'i faaliyete geçirmek için buradayız. Hayatımızın idamesi ve ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi için en önemli ihtiyaçlarımızdan biri de enerjidir. Özellikle son dönemlerin öne çıkan en önemli konusu enerji. Gerek nüfusun hızla artması gerekse kullandığımız araçların çeşitlenmesi nedeniyle enerjiye ihtiyaç da artıyor. Günümüzde bütün ülke yönetimleri bir yandan mevcut enerji kaynaklarını en iyi şekilde kullanmayı düşünürken, bir yandan da yenilerini eklemeyi düşünüyor. Elektrik üretimi, gerek önemini gerek ağırlığını gerekse önceliğini korumaktadır. Bir ülkenin kişi başına düşen elektrik enerjisi tüketimi aynı zamanda o ülkenin kalkınmışlığının da bir göstergesidir. Ülkemizde elektrik enerjisi tüketimi ne kadar fazla olursa, kalkınmışlığı da o denli açık ve net ortada olur. 1950'li yıllarda yılda 800 Milyon KW saat elektrik üreten Türkiye, şimdi 200 kat arttırarak yılda 173 Milyar KW saate çıkardı. Ama kişi başına elektrik tüketimi dünya ortalamasının ne yazik ki altında. Gereği bugünden yapılmazsa oluşacak enerji açığı hepimizin başını ağrıtır. Hükümet olarak elektrik üretimine önem veriyor, enerji üretimindeki yatırımlara hassasiyetle yaklaşıyoruz. Elektrik üretebileceğimiz çeşitli kaynaklarımız var. Zengin su kaynaklarımızın büyük kısmı ne yazık ki devreye sokulmadı. Bizim hedefimiz bu tabloyu değiştirmek, zengin su kaynaklarımızı değerlendirmektir. " dedi.
"540 HES YAPMAMIZ GEREKİYOR"
"Bugün itibariyle işletilen HES sayısının 138" olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bunlar yıllık ortalama 46 Milyar KW saat üretim kapasitesine sahiptir. Bu potansiyelin yüzde 36'sına karşılık geliyor. Yani Türkiye elindeki potansiyelin yüzde 64'lük kısmını hala kullanamamaktadır. Bunu değerlendirmek için mevcutlara ilaveten tam 540 HES yapılması gerekmektedir. Bu santraller bizim için lüks değildir. Aksine her birine ülke olarak büyük ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye ekonomisi gibi hızlı gelişen ekonomilerde enerji kaynaklarından azami derecede yararlanmak, bunları en verimli şekilde değerlendirmek artık mecburiyettir. Bu sebeple hükümet olarak yaptığımız ilk işlerden biri enerji arz güvenliğimizi temin etmek üzere yatırım atağı başlatmak oldu. Temel prensibimiz, enerji arzının güvenilirliği konusunda yerli kaynaklara ağırlık vermektir. Atılacak ilk adım olarak da yapımına başlanan barajların bir an önce tamamlanmasına çalışmaktır. Bu süreç bugün meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu süreçte HES üretiminde bir ilke imza atarak su kullanım hakkı yönetmeliği çıkardık. Enerji üretiminde özel sektörün önünü açtık. Rekabet olmadan, iktisat, kalkınma, üretim artışından söz edilemez. Biz enerji sektörünün gelişmesini sadece devletin sırtına yükleyen ve maalesef sonuç vermemiş anlayışı terk ederek, bu alanda özel sektörün dinamizmini devreye soktuk. " diye konuştu.
"Bu bölgede yapılacak olan bütün bu barajlar ve HES'lerle ülkemiz çok ciddi bir kaynak teminini sağlamış olacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, "Bu tesislerden temin edilecek elektrik her yıl artan enerji açığımızı kapatmamızı sağlayacak kalkınma atılımımızın aynı hızla devam etmesi için gerekli zemini hazırlayacaktır. Önümüzde Yusufeli Barajı'nın temelinin atılması var. Bu barajlarla birlikte kentlerimizin de çehresi değişiyor. Bunlar kentlerimize ayrı zenginlik getiriyor. Halkımıza sesleniyoruz. Bu barajların olduğu yerler aslında yok oluş değil, iyi değerlendirilirse çok iyi bir kentsel dönüşümdür de. Bu barajların çevresinde yeri, mülkü olan vatandaşlar, doğayla bütünleşecek şekilde imar etsinler. Bu güzellik, inanın dünyanın birçok çevresinde bulunmayan bir güzellik olarak her yerde konuşulacaktır. " şeklinde konuştu.
"ENERJİDE GEÇİŞ NOKTASIYIZ"
Başbakan Erdoğan, stratejik önemi büyük olan bir ülke olduğumuzu kaydederek şunları söyledi:
"Bu öneme paralel olarak adımlarımızı sıklaştırmak ve süratle atmak durumundayız. Ağır hareket edemeyiz. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı böyle bir adımdı. Samsun-Ceyhan adımını atıyoruz, Şahdeniz adımını attık. Bütün bunlar bu cazibenin gereği olarak attığımız adımlardı. Bu adımlar atılmaya devam edilecektir. Zira bizler dünyanın, Akdeniz'den tutun, Hint Okyanusu'na kadar enerjide imkân sağlayabilecek adeta geçiş noktasını teşkil ediyoruz. Bu geçiş noktası olarak eğer pozisyonumuzu iyi değerlendirirsek, Türkiye'nin dünyadaki konumu çok farklı şekilde anlaşılacak ve değerlendirecektir. Türkiye'nin boşa harcanacak vakti yoktur. Durmak yok. Son 4 yılda açtığımız sadece baraj ve göletlerin sayısı 111. Bunların 6'sı HES. Bunlardan yılda 2 milyar 373 kw saat enerji üretiyoruz. Türkiye'nin artık boşa geçirecek vakti yok. "
Başbakan Erdoğan daha sonra platformda kurulan standdaki butona beraberindekilerle basarak baraj tribünleri çalıştırarak açılışı gerçekleştirdi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan bu arada kendini dinleyenler arasında bulunan Lösemi hastasını görerek yanına çağırdı. Babanın, "Çocuğumun tedavisinde zorluk çekiyorum" demesi üzerine, Lösemi hastası çocuğun tüm tedavi masraflarını üstlendi. Erdoğan, daha sonra helikopterle Sarp Sınır Kapısı'na hareket etti.
"SARP SINIR KAPISINI YENİDEN YAPACAĞIZ"
Başbakan Recep Tayip Erdoğan daha sonra Helikopterle Sarp Sınır Kapısı'na geçerek burada çeşitli incelemelerde bulundu. Acara Özerk Bölgesi Başbakanı Levan Varşovalideze ile de burada bir görüşme yapan Başbakan Erdoğan "Her iki kapıyı da ortak proje etrafında değerlendirelim" dediği öğrenildi. Yetkililerden Sarp Sınır Kapısı hakkında detaylı bilgi alan Başbakan, Sarp çıkışında yaptığı konuşmada, "Sarp Sınır Kapısı'nı ülkemize yakışır şekilde yeniden yapılandıracağız" dedi.
Erdoğan daha sonra Başbakanlık Otobüsü ile Kemalpaşa ve Hopa'yı geçerken yol kenarlarında kendini bekleyen vatandaşları selamladı.
Başbakan Erdoğan'a Arhavi'de sevgi seli karşıladı. Arhavi'de tünel girişinden başlayarak Arhavi merkezine kadar biriken binlerce Kişi Başbakan Erdoğan'ı çiçek yağmuruna tutarak alkışlarla karşıladı. Arhavi Belediye başkanı Musa Ulutaş tarafından çiçek verilerek karşılanan Başbakan, burada yanına Arhavi Belediye Başkanını da alarak Başbakanlık otobüsünün üzerine çıkıp bir konuşma yaptı. Ülkenin gerilimlerden uzak durmasını istediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan ülkenin rüyalarını gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Çoruh havzasında ikinci altın gerdanlığı hizmete açtık. Sarp'ı yeniden yapacağız. Karadeniz Sahil yolu bölgenin makûs talihini yenecektir. Ticaret ve turizm de yaşanan hareketliliği bölge topyekûn birlik olarak değerlendirmelidir. " dedi.
Başbakanı Arhavi'de karşılayanlar arasında kendileri de Arhavili olan Nurol Holding Y. K. Başkanı Nurettin Çarmıklı ve MNG Grubu başkanı Mehmet Nafiz Günal da vardı.
MUSA ULUTAŞ BAŞBAKANDAN DESTEK İSTEDİ
Başbakan Erdoğan'ı Arhavi'de karşılayan Belediye Başkanı Musa Ulutaş, Erdoğan'a bir rapor vererek ilçesinin öncelikle çözümlenmesi gereken temel sorunlarının çözümünde destek istedi.
KONVOYDA KAZA
Başbakan Erdoğan'ın otobüsünün Arhavi'ye girmesi sırasında Arhavi Tüneli içinde Rize Valiliği'nde çalıştığı öğrenilen Çetin Çakır (35) isimli şahısa konvoyda bulunan araçlardan birinin çarpması sonrası yaralanmasına neden oldu. Yaralı Çetin Çakır, Arhavi Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Haber: Hayati Akbaş - Necmettin Numanoğlu - Bayram Turan Çelik
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.04.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle