Bursa'da Faaliyet Gösteren Yusufeliler Derneği Tarafından Organize Edilen "Cennetine Sahip Çık!" Yusufeli Barajı Bilgilendirme Toplantısı Derneğe Ait Meskende Ki Dernek Toplantı Salonunda Gerçekleştirdi.
Toplantıya konuşmacı olarak Ankara Yusufeliler Derneği Onursal Başkanı ve Artvin Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Karasüleymanoğlu, Yusufeli'ni Güzelleştirme, Yaşatma, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Recep Akyürek, İnşaat Mühendisi Naci Özen ve Hidro Biyolog Hüseyin Avni Özen konuşmacı olarak katılırken, Bursa Artvin Vakfı Başkanı Osman Çelik, Artvinliler Derneği Başkanı Ömer Ayık Gemlik Artvinliler dernek başkanı Zeki Boylu ile Bursa'da kurulu bulunan Artvinli ve Yusufelili çok sayıda Köy dernek başkanları ile vatandaşlar katıldılar. Toplantının açılışının ardından İstiklal Marşı okundu ve saygı duruşunda bulunuldu. Bursa Yusufeli Derneği Başkanı Hüseyin Kılıç, öncelikle toplantıya katılanlara teşekkür ederken özellikle misafir olarak katılan katılımcıları kamuoyuna tanıttı.
Konuşmasında yine Yusufeli'nin ve Yusufelilerin özelliklerinden bahseden Hüseyin Kılıç, Bursa Yusufeliler Derneği olarak taleplerini açıkladı. Bursa'daki Yusufelilerin ilçede yaşayan Yusufeliler ile birlikte aldıkları karar gereğince taleplerinin, Sosyal güvencesi olmayan insanlar için çözüm, Yeni ilçe yerinin belirlenmesi, Yeni ilçenin harita ve imarının çıkarılarak alt yapı çalışmaları, Baraj temeliyle beraber ilçenin kurulması, Yusufeli'nde yaşayan insanların baraj inşaatı süresince afet kapsamına alınması, baraj sonrası bölgede göçü önlemek amacıyla Turizme teşvik bazı entegre ve benzeri tesislerin kurulması amacıyla bir yüksek okulun kurulması, Yusufeli'nin dünü ve bugünü için ekonomik, teknolojik ve sosyolojik konularla ilgilenilmesidir diyen, Başkan Kılıç son olarak suyla gelen kültür suyla gitmesin diyerek tarihin kendilerinden hesap sormaması için çaba sarf ettiklerini açıkladı.
Ankara Yusufeliler Derneği Onursal Başkanı ve Artvin Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Karasüleymanoğlu, Yusufeli'nin sular altında kalacak olması ile ilgili olarak herkesin farklı bir fikirde olmasının doğal olduğunu belirterek toplantıda kendi bilgi ve birikimlerini insanlarla paylaşma amacında olduklarını ve aynı zamanda katılımcılar ile birlikte konunun tartışılması amacıyla toplantı düzenlendiğini söyledi. Gelecek kuşakların kendilerinden hesap sormamaları için Yusufeli'nde baraj yapılırken ilçeyi temsil eden derneklerin bu konuyla ilgilenmesinden daha doğal bir olay olmayacağını söyledi. Yusufelilerin toplumda gördüğü itibardan bahseden Karasüleymanoğlu, ilçesindeki cezaevinin dahi boş olduğunu hatırlatarak böylesi devletine ve milletine bağlı insanların mağdur edilmemesi gerektiğini ifade etti. Biz ya Yusufeli ya elektrik demiyoruz, hem Yusufeli hem de elektrik dediklerini belirten Karasüleymanoğlu, devletin bu kadar dış borç ve faiz ile yatırım yapmasını kaldıracak kadar zengin bir ülke olmadığını dile getirerek sözlerini sona erdirdi.
Yusufeli Kültür Derneği Başkanı Av. Recep Akyürek; 2000 yılında bizzat dernek tarafından başlatılan yargı aşaması ile ilgili olarak toplantıya katılanlara bilgi aktardı. Bu tür toplantılardaki başlıca amacın vicdani sorumluluğu kamuoyu ile paylaşmak olduğuna dikkat çekerek Türkiye'ye dağılmış 300 bin Yusufelili olduğunu ifade etti. Birbirinden kopuk olan bu insanları bir araya getirerek basit asgari müştereklerde buluşarak ilçesinin maddi ve manevi sorunlarını çözmek için ilk adımların bu tür toplantılarda atıldığını söyledi. Derneğin baraj yatırımlarına karşı bir dernekmiş gibi kamuoyunda bir imaj oluşturulduğunu ifade eden Recep Akyürek, gerekli şartları yerine getirmeden baraj yapılmasını istemediklerini dile getirdi. Bu işlerin iyi niyetli bürokratların eline bırakılacak işler olmadığını vurgulayan Akyürek; " Bizim devlet ile masaya oturmamız için bir olmamız ve birlikte olmamız gerekiyor. Yeni ilçe merkezi belki haritadan bakıldığında orta nokta olarak görülebilir ancak burada kesinlikle yaban hayatının dahi yaşanamayacağını belirtmek istiyorum. Düzlenirse 10 bin nüfusa yetecek derecede bir yer oluşturacaklarını söylüyorlar. Ya 10 bin bir olunca diye sorunca bilmiyoruz diyorlar. Kamulaştırma konusunda genellikle yapılan hesap 30 bin nüfusa göre yapılıyor ancak bu rakamı 100 bin ile belirlemek lazım çünkü halkın büyük bölümü dışarıda yaşıyor. Bu sebeple verilen rakamları buna göre planlamanız gerekiyor. Aynı tarihte Murgul ilçesinde 9 YTL'den istimlak yapılırken Yusufeli'nde ise bu rakam 35 YTL ile başladı. Yani devletimizin bir tutarlılığı yok. Geleceğimiz için hesap kitap yapmalıyız. Yusufeli Projesi Avrupa Birliği ilerleme raporu içerisine girmiştir. Yani Avrupa Birliği kriterleri içerisine girmiştir. Bu da olumlu bir gelişmedir. 29. 10. 2006 tarihinde ki bir karardır. Hani her şey bitti diyenler var ya bu amaçla söylüyorum. 14 Şubat 2007'de verilen bir kredi raporuna göre 6 maddeli bir kriter daha ortaya konulmuştur. Su depolama hacminin 1. 5 kat fazla olması sebebiyle Yusufeli feda ediliyor. Henüz bu iş bitmemiştir.
Ayrım yapmadan bir araya gelerek hareket edebilirsek bu işi başarabiliriz. 2'li baraj yerine 3'lünün tercih edilmesinin tek bir sayfalık gerekçesi vardır. "diyerek konuşmasını sonlandırdı.
İnşaat Yüksek Mühendisi Naci Özen ise Çoruh Nehri üzerindeki barajlar ile ilgili tezi hakkında bilgi verdi. Konuşmasına başlarken biraz sonra söyleyeceği sözlerde asıl hedeflediği kişilerin meslektaşlarının olduğunu söyleyen Özen; " Her kim aydın ise, bu toplumun verdiği vergiler ile hocalardan ders alıyorsa sorumluluk taşıyor demektir. Ben tarlasında çalışan insanları hedeflemiyorum birinci hedefim okumuş insanlar tabiî ki başında da benim meslektaşlarımdır. Baraj yapmak daha fazla elektrik üretmek için yapılan yatırımlar değildir. Sudan elektrik elde etmek için baraj yapmaya gerek yok. Şuan ürettiğim elektriği artık 3 saniye sonra Şam'da kullandırabiliyorum. Çoruh Nehri'nden enerji üretmek için baraj yapmaya gerek yoktur. Baraj yaparak suyun enerjisinden elektrik üretmek bir ahmaklıktır. Ben rakamlarla bunu ikna edebilirim. Bilime göre 600 milyon dolardan fazla bir maliyet varsa Yusufeli barajı için bu barajın sorgulanması gerektiği gerçeğini ortaya koyar. 800 milyon doların üzerinde ise siz kesinlikle fakirleşeceksiniz. Benim araştırmama göre Yusufeli barajının 15 yıla bitmesi halinde maliyeti 14 milyar dolardır. Bana bu barajın ülkeme faydası olduğunu söyleyecek bir babayiğit çıkana kadar ölümüne mücadele edeceğim. Enerji Bakanı ile görüştüm bana dedi ki DSİ Genel Müdürü'nü sana göndereceğim. Büroya gittim arkadaşlarıma söyledim, dediler ki Veysel Eroğlu sana gelmez. Ve dedikleri gibi oldu. Çoruh Havzasını kendi mühendislerimizle akla, mantığa, vicdana uygun planlamalıyız. Bu sadece Yusufeli Barajı için geçerli değildir. Bana fırsat verseler şuanda Deriner Barajı'nda yapılan betonları yıkar önünü açarım. Şuandan sonra Deriner Barajına yapılacak yatırımın yarısı ile aynı enerjiyi üretmek mümkündür. Bunu iddia ederim. Yusufeli Barajı 2, 5 kat daha fazla maliyete sahiptir. Bu barajlar Türkiye için büyük bir vehamettir. Bana Enerji Bakanı dese ki bu barajı iptal ediyorum ama yarın öldürüleceksin, vallahi razıyım. Telaşımın asıl sebebi Çoruh üzerindeki barajlardan etkilenen köyler ve barajların kapladığı suların kapsadığı alan ile İngiltere'de Türkiye'nin önüne konan Ermeni haritası ile bire bir örtüşmektedir. Benim asıl sıkıntım bu idi. Belki konu teknik değil di ancak artık bunu deklere etmeliyiz, diye düşündüm ve bunu ölümüme kadar konuşacağım. Bu barajlar bu ülke için bir felakettir. Oysa yamaç santralleri ile Daha az maliyetle üstelikte kimseyi yerinden yurdundan etmeden doğayı tahrip etmeden 2 veya 3 seneye kadar istediğiniz santralleri kurabilir ve aynı enerjiyi elde edebilirsiniz ve böylelikle bir felaketten dönebilirsiniz. "diyerek konuşmasını tamamladı.
Hidrobiyolog Hüseyin Avni Özen: Yusufeli barajının çevreye ve bölge turizmine ne gibi etkileri olacağını bir biolog ve yaklaşık 14 senesi turizm sektöründe çalışmış biri olarak belirtiyorum. İklim değişikli olacak. Vahşi doğal yaşam alanları yok olacak. Tarım arazileri sular altında kalacak. Toprak kaybı olacak. Turizm zarar görecektir. Eğer enerji ise Çoruh ve kollarında bazı bölgelerde büyük barajlar yerine küçük santralar yapılarak karşılanabilir. Bölge bu iş için çok müsaittir. Böylelikle hem doğa kurtulur, hem de bu sayede sulama alanları yapılarak tarım alanları arttırılarak, büyük şehirlere sayıları 50-100 binleri bulacak göçleri engellemiş oluruz. Yapacağımız tercih, bugün orada yaşayan halkın zorunlu yaşam tercihi yarınlarda ise çocuklarımıza nasıl bir yaşam alanı bırakacağımızın tercihidir. "diye konuştu. Konuşmaların ardından toplantıya katılan konuşmacılara izleyiciler tarafından sorular yönlendirildi ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantı sonucunda katılımcılar Yusufeli barajı konusunda Bursa ve Yusufeli'nde yaşayan Yusufelilerin ortak hareket etme kararı alınırken Cennetine Sahip çık bilgilendirme toplantılarının 3cü sünün Mayıs ayı içersinde Erzurum'da yapılmasına ve akabinde haziran ayı içerisinde ise Türkiye genelinden konuya duyarlı Yusufelililerin katılımları ile Yusufeli ilçesinde bir miting yapılmasına karar verildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 03.04.2007 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle