Karadeniz’de HES’ler, taş ocakları, maden ocakları gibi tahribatlar devam ederken, bunlara bir yenisi Rize’nin Pazar ilçesinde ekleniyor. Erdoğan ailesinin kurucusu olduğu Günvak ile Kuzuoğlu Grup tarafından yapılmak istenen kafes tipi balıkçılık için olumsuz görüş, olumluya nasıl çevrildi? CHP Rize Milletvekili Rize-Artvin Havalimanının yanı başında, uçuş güvenliğini riske atan ve hukuku dolanarak yapılmak istenen kafes tipi balıkçılık projelerinin tehlikesine dikkat çekti.
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Ocak ayında Çevre ve Şehircilik Bakanına bir soru önergesi verdiğini, 15 günlük yasal süre çoktan geçmiş olmasına karşın önergeye cevap verilmediğini belirterek, “Rize’nin Pazar ilçesinde; tam Rize-Artvin Havalimanının yanı başında kafes balıkçılığı yapılmak isteniyor. Kim istiyor bunu; içinde Erdoğan ailesinin de kurucusu olduğu Güneysu Vakfı (Günvak). Günvak’ın girişimleriyle Günvak-1 ve Günvak-2 ile Kuzuoğlu Grup adına kafes tipi balıkçılık için üç adet başvuruda bulunulmuş. ” dedi.
Havalimanının olumsuz görüşü Genel Müdürlükte olumluya döndü!
Başvuru üzerine inceleme yapıldığını ifade eden Ocaklı, “ÇED raporlarını halktan gizliyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) Genel Müdürlüğünden bu konuyla ilgili görüş istiyor. Rize-Artvin Havalimanı Müdürlüğü, uçuş güvenliği bakımından sakınca taşıdığı için olumsuz görüş veriyor. Rize-Artvin Havalimanı Müdürlüğü, kafes balıkçılığında yemleme sırasında kuş populasyonu artacağından kuşların uçaklara çarpma riski bulunduğunu, bunun uçuş güvenliğini tehlikeye düşüreceğini vurgulayarak, söz konusu projelere izin verilmemesi gerektiğini belirtiyor. ” diye konuştu.
Rize-Artvin Havalimanı Müdürlüğünün olumsuz görüş bildirmesi üzerine soluğu DHMİ’de alan şirket yetkililerinin, DHMİ Genel Müdürlüğünden olumsuz görüşün olumluya döndürülmesini istediklerini anlatan Ocaklı, Havalimanı Müdürlüğünün olumsuz görüşünün dikkate alınmaması, bunun yerine kuş popülasyonunun çeşitli sinyalizasyon yöntemleri ile bertaraf edilebileceği şeklinde öneride bulunduklarını, bu şekilde izin istediklerini ifade etti. DHMİ’nin, bu öneri doğrultusunda olumlu görüş verdiğini kaydeden Ocaklı, “Yani biri ‘tehlikeli’ diyor, aynı kurumun üst birimi ‘tehlikeli halden çıkarırız’ diyor!” ifadelerini kullandı.
Dört büyük tehlike
Uçuş güvenliğini tehdit etmesinin yanında, kafes balıkçılığında kullanılan yemin %25-30’unun tortu tabakası olarak denizin dibine çöktüğünü belirten Ocaklı, “Denizin dibine çöken tortu tabakası, denizin altında olan yeşil canlıların oluşturduğu yeri yani oranın doğal balıklarının yemlenme alanını yok ediyor. Oradaki doğal balıkçıların da geçim kaynağı yok ediliyor. ” dedi.
4- Plajlarda deniz suyu kirliliği oluşturacağını ifade eden Ocaklı, “Bir firmanın ticari beklentileri nedeniyle böyle bir projeye izin verilmesi adeta bir katliamdır. ” diye konuştu.
Artvin’den başlayarak Hopa’da, Arhavi’de, Fındıklı’da, Ardeşen’de halkın gösterdiği tepki nedeniyle izin verilmeyen bu işletmelerin Pazar ilçesinde yapılmak istendiğini ifade eden Ocaklı, şunları söyledi:
“Pazar Muhtarlar Derneği buna karşı duruşu var. Pazar’ın STK’larının, Odalarının, Ziraat Odalarının, Su Ürünleri Kooperatiflerinin bunu istemediklerine dair yazılar var. Kamu kurumlarında her yere müracaat etmişler. Ama siz halkı dinlemiyorsunuz, bir vakfın talebi ile bir şirketin para kazanması için oradaki halkın yaşam alanlarını yok sayıyorsunuz. Bunu yapamazsınız. Bunu yaparsanız engel olacağız. Pazar’ın bütün halkı sizin karşınızda olacak. Halka rağmen hiçbir şey yapılmaz, bunu unutmayın. Karşınızda olacağız, eylemler daha büyüyecek. ”
Siz durdurmazsanız halk durduracak!
“O yüzden buradan hem Çevre Bakanlığı yetkililerini hem de ilgili kurumları uyarıyoruz. Lütfen Rizelinin bu talebini görmezlikten gelmeyin ve bu projeyi durdurun. Pazar’da bu şirketlerin kazançları olacak diye halkın istemediği bir şeyi yaptırmayacağız. Demokratik gösteri hakkımızı da kullanacağız, hukuki yolları da arayacağız. Ardeşen’de, Fındıklı’da, Arhavi’de olduğu gibi vatandaşın yanında duracağız. O yüzden ilgilileri şimdiden uyarıyorum; bu sevdadan vaz geçin. Sayın Cumhurbaşkanı da muhtemelen haberi olmadığı, oğlunun kurucusu olduğu bir vakfın bu ticari işlerde ne işinin olduğunu sormasını özellikle çok isterim. Rizelilerin istemediği hiçbir şeyi yapmayın, kıyılar hepimizindir, denizler hepimizindir. Çocuklarımızın yüzdüğü denizde bakterilere, cilt hastalıklarına maruz kalmasına neden olacak bu tehlikeleri durdurun diyoruz. Siz durdurmazsanız halk durduracak. ” diye konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 30.04.2024 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle