Artvin Demokrasi Platformumdan Hukuk ve Adalete Saygı kapsamında Atapark önünde bir basın açıklaması yaptı.
Artvin Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında “Hatay milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay’ın tahliyesi ve milletvekilliği görevinin gerekliliği yerine getirilmesi sağlanmalıdır” denildi.
Basın açıklamasını okuyan Artvin Baro Başkanı Ayla Varan, Anayasa Mahkemesince 25 Ekim 2023 tarihinde verilen ilk hak ihlali kararı ve ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararından sonra Ankara’da Yargıtay binası önünde olduklarını belirterek “Bağımsız ve tarafsız yargı daha önce hiç karşılaşmadığımız bu kaos ortamından rahatsız olduğumuzu; hukukun üstünlüğünü savunmak üzere toplandığımızı, Anayasa’nın temel kavramlarını savunmak üzere burada bulunduğumuz için de üzgün ve kaygılı olduğumuzu anlatmıştık. Yargının çözemeyeceği düğümü atmayacağını, atılan bu düğümün de yine yargı eliyle çözüleceğine olan inancımızı seslendirmiştik” dedi.
Hukukun üstünlüğünü hayata geçirmeyi değil Anayasal düzene meydan okumayı marifet sanan bir yaklaşımla karşı karşıya olduklarını belirten Varan, “Mesele yalnızca Hatay Milletvekili seçilen Avukat Can Atalay’ın bireysel başvurusu olmaktan çıkmıştır. Karşı karşıya olduğumuz durum şu veya bu mahkemeler arasındaki bir yorum farklığı meselesi de değildir. Bugün söz konusu olan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yetkisi olmadığı bir Anayasa bilinmelidir ki, savunma mesleğinin temsilcileri olarak bizler ve aslında herkes için bu mesele, tarafların kimler olduğuna bakılmaksızın hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini Anayasal düzeni müdafaa meselesidir” ifadelerini kullandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yeni kararlarıyla perçinlenen ve anayasal düzene meydan okuyan bu başkaldırıya geçit vermeyeceklerini belirten Varan, “Zira bu karar, kişi hak ve hürriyetlerine telafisi mümkün olmayacak zararlar verdiği gibi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı yoksa Anayasa’nın da kanunların da demokrasinin de bir anlam ifade etmeyeceğini bir kez daha göstermiştir” dedi.
Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması ile konu bireysel bir hak ihlali olmaktan çıktığını bütün yurttaşlar açısından da hukuk güvenliği soruna döndüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı;
“Anayasa’da yer alan hukuk devleti ilkesi hepimizin güvencesidir. Geldiğimiz aşama itibariyle, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nden talep edilebilecek hukuki bir mesele kalmamıştır. Bugün buradan diğer Anayasal organlara, kurumlara ve kişilere Anayasal düzene karşı açıkça suç işleyen heyet üyeleri hakkında gereğinin yapılması görevini hatırlamak istiyoruz.
Anayasa Mahkemesi’nin Av. Atalay hakkında vermiş olduğu ikinci ihlal kararına rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, “Anayasa Mahkemesi’nce verilen kararın hukuki değeri olmadığı ve bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığı” ifadeleri ile hukuk sistemimizde yeri olmayan bir karar daha vermiştir.
Bugün söz konusu olan Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında Anayasa Mahkemesini “terör örgütlerinin söylemleri ile uyum” göstermekle itham etmesidir. Anayasa’nın ihlal edilerek Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamak şeklinde karar verilmesi suretiyle Atalay’ın kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının, seçilme hürriyetinin ve onu seçen halkın seçme hürriyetinin gasp edilmesidir.
Bugün söz konusu olan Yargıtay Ceza Dairesi’nin Anayasa’ya, hukuka aykırı bir karar vermesi değil, Anayasa’nın yok sayılabileceğini, Anayasa’nın istenildiğinde askıya alınabileceğini bu güce sahip olunduğunun gösterilmesi suretiyle Anayasal Düzene meydan okumasıdır.
Geldiğimiz aşama itibariyle İstanbul 13. Ağır ceza mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza dairesinden talep edilebilecek bir hukuk yolu kalmamıştır. Bugün buradan diğer anayasal organlara, kurumlara ve kişilere anayasal düzene karşı açıkça suç işleyen heyet üyeleri hakkında gereğinin yapılması görevini hatırlatmak istiyoruz. Anayasal düzeni tanımayan hakim ve savcılar için disiplin ve ceza soruşturmaları derhal yürütülmelidir ayrıca anayasa mahkemesi kararının gereği yerine getirilmeli tıpkı Enis Berberoğlu ve diğer kararlarda olduğu gibi Hatay milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay’ın tahliyesi ve milletvekilliği görevinin gerekliliği yerine getirilmesi sağlanmalıdır. ”
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.01.2024 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle