Kurdoğlu Partililerle Bir Araya Geldi

04/04/2023 04:24

Chp Artvin Milletvekili Aday Adayı Kurdoğlu Partililerle Bir Araya Geldi.

Haber: Hayati Akbaş

14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesi Cumhuriyet Halk Partisinde aday adayı tanıtım toplantıları sürüyor. Bu kapsamda parti il binasında partililerle bir araya gelen Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu basın açıklaması gerçekleştirdi.

Doç. Dr. Kurdoğlu gerçekleştirdiği açıklamada Artvin’de yaşanan sorunları ve çözüm önerilerine değinerek “Artvin dediğiniz yer topu topu 740 hektarlık alan. Bu alanın 110 bin hektarı da işletilmeyen alanlar. Kalanları çok iyi doğal kaynak yönetimini çok iyi uygulamamız lazım. Bunun için de doğal kaynak yönetimini bilenlerin elbette ki meclise gitmesi lazım. O yüzden bunu kim yapacak derseniz, ben onu yapmak için geldim” dedi.

Yıllarca akademide ve memleketin dört köşesinde yaşam alanları yok olmasın diye mücadele ettiğini vurgulayan Kurdoğlu, “Şimdi de bir yola çıktım. Çıktığım yolun zor olduğunun farkındayım. Cumhuriyet değerlerine sonuna kadar bağlı, doğaya ve yaşam alanlarına sonuna kadar sahip çıkan, Artvin’in her köşesini canı pahasına savunan insanları temsil etmek onların haklarını savunmak ve refahını arttırmak için çıkılan yol elbet kolay değil.

Elbette kolay değil Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanını çıkaran topraklara layık olmak. Elbette kolay değil, Metin Lokumcu’nun ve Kazım Koyuncu’nun yetiştiği toprakların sesi olmak” ifadelerini kullandı.

Konuşmasına “Neden buradayım” sorusunu yanıtlayarak devam eden Kurdoğlu, “Eğitimden sağlığa, ekonomiden hukuka kadar tüm sistemlerin çöktüğü, Cumhuriyet devrimlerinin ve kazanımlarının tahrip edildiği, özgürlüklerin kısıtlandığı ve emeğin yok sayıldığı uzun bir dönem bitmek üzere. Dokunduğu her şeyi değersizleştiren, liyakatsiz yöneticileri ile ülkemize kederli günler yaşatan bu iktidarı ve tek adam rejimini değiştirmeye çok az kaldı. Ülkemizin en çok birlik ve beraberlik içinde olması gereken bu sürece uygun olarak birleşe birleşe büyüyecek ve yeniden başaracağız. Ülkemizin kara bulutlarını mutlaka dağıtacağız. Bunun için milletimizin sağduyusu ve desteği en büyük gücümüz olacaktır. Artvin’imizin sosyoekonomik gerilemesini ve doğal varlıklarının üzerindeki büyük tahribatı durdurma ve tersine çevirme gereği açıktır. Sadece sosyal ve ekonomik değil fiziksel anlamda da yeniden düzeltilip inşa edilme iradesine ve sürecine ihtiyacı olan ülkemizin yangınına su taşımaya çalışan karıncası olmaya talip olduk. Artvin halkının tüm varoluş mücadelesinin yine ve daha güçlü olarak içinde olacağım sözünü bir tekrar ediyorum. Yeşil Artvin Derneği’nin üyesi değilim, çünkü birçok bilimsel raporunu hazırlıyorum ve bunun tarafsız olması için üye olmadım ama gönülden bağlı olduğum en önemli dernek Yeşil Artvin Derneği” dedi.

Toplumun enerjisinin koruma çabasıyla tüketildiği bir süreç yaşandığını belirten Kurdoğlu, “Doğal kaynaklar kırsal nüfusun refahına değil ağırlıklı olarak sermayenin emrine tahsis edilmekte ve kırsal alandaki işsizlik ve fakirlik hızla büyümektedir. Doğa Korumalı Kalkınma uygulamaları, kırsal fakirliğin azaltılmasında geçici bir etkinlik olan inşaat ve betonarme sürecinin yerine devreye sokulmalıdır” diyerek Turizm, İklim Değişikliği, Doğa Hakları ve Çevre, Hayvan Hakları, Ormanlar, Su Yönetimi, Kentleşme, Afet Yönetimi, Bölgesel Kalkınma ve Kırsal Kalkınma alanlarında yapılacak çalışmalardan bahsetti ve açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

ARTVİN İÇİN

“Muratlı’da yeni bir sınır kapısının açılmasının büyük bir önemi var. Belki bu turistik geçişlerinde, yük geçişlerinde paylaşımını sağlayacaktır. Yine orman köyleri için 2/B biliyorsunuz en önemli karın ağrısıdır. 2/B ile ilgili değerlendirmeler yapılmaktadır. 2/B’nin özellikle sahiplerine daha kolay olan devredilecek prosedürün yapılması için de çalışma yapılacağını söylemiş olalım.

Barajlardan büyük bir sıkıntı çekti Artvin ve halen çekmektedir. Ama barajların ürettiği enerjiden hiçbir şekilde doğrudan daha ucuz yararlanamamaktadır. Elbetteki bu yasal bazlı prosedürleri gerektiren işlevdir ancak en azından belli bir sürelerle sanayide kullanılan yada belli kilowatt saate kadar elektrik üretiminin ucuz verilmesi, bu cefayı çeken, büyük sıkıntıyı çeken Artvin halkının hiç olmazsa oradan kullandığı elektrik bir nebze olsun yüzde 15, yüzde 20 yararlanabilir. Bunu çok hayati buluyoruz.

YUSUFELİ’NDE RESTORASYONA İHTİYAÇ VAR

Yine Yusufeli yeni yerleşim yeri 7’nci kere taşındı. Artık yapacak bir şey yok. Daha öncede oraya gidip hani burasının uygun olmadığını söyledik ama bu taşınmadan mağduriyetler var. Bu mağduriyeti ekonomik olarak mağduriyet var, sosyal olarak mağduriyet var. Öte yandan bir de kentin fiziksel yapısının doğuracağı mağduriyetler var. Şu an yapılması gereken o alanın ve hemen ekolojik bir altyapıya, yeşil altyapıya, kavuşturulması gerekmektedir. Bunun içinde oraya ait doğal türlerle ciddi ekoloji bir yer ve restorasyona ihtiyaç var.

“ÇAY ve FINFIKTA EN ÖNEMLİ RAPORU BEN YAZDIM”

Çay ve fındık için onarıcı tarım faaliyetleri, bu konuda da internetten bulabilirsiniz. Türkiye’deki çay ve fındıkta en önemli iki rapor benimde içinde olduğum kişilerce yazıldı ve bunlar ilan edildi. Bunların aslında daha az gübre ile daha etkin teknik müdahalelerle, akılcı bazı düzenlemelerle kalite ve miktarlarında iyileşme olduğunu ortaya koydu. Artvin’de Yaklaşık 90 bin çay arazisi var ve 85 bin kadar fındık arazisi var önemli bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor.

SU HAVZALARI YÖNETİMİNDE ORTAK SORUMLULUK ALANLARI OLUŞTUTULMALI

İçme suyunun mutlaka musluklarda içilebilir akması lazım. Bu hepimizin ortak derdidir. Doğu Karadeniz gibi en yağışlı bölgelerde bile biz pet şişelerden su alıyoruz. O pet şişelerin belediyenin bir ton suyu 10 lira ve pet şişenin küçüğünün 1 litresi 10 lira. Dolayısıyla bizim her şeyi bir tarafa bırakalım su havzalarımızı mutlak suretle su üretimine en iyi şekilde, en temiz şekilde yapılacak şekilde yönetmek lazım. Bunun için yerel yönetimlerin bir yetkisi yok o konuda ama başka sorumluluklar nedeniyle bu alanların yönetiminde söz sahibi olmak için söyleyecekleri çok şey var. O yüzden ortak sorumluluk alanlarının oluşturulması lazım su havzalarının yönetiminde.

TARIM ALANLARI KIYMETE BİNDİ

Dağ alanlarının korunması ise benim çok önemli bir hayalimdir; Tarım etkinliklerinde dağ alanlarının eteklerinde Artvin’in yüzde 86’sı 7’nci sınıf topraklar. Böyle olduğu zamanda tarım da zorlaşıyor yüzde 15 gibi alanımız var tarım alanının. Bu yüzde 15’in önemli bir miktarı baraj suların altında kaldı. Tarım alanları altın değerindeyken şimdi daha da kıymete bindi. Bu tarım alanlarının hiçbir şekilde özelliklede de konut yada benzeri faaliyetleri yapılmaması lazım. Çünkü aynı zamanda istihdamında temel konusu.

“YAŞAMI BURDA SONA ERDİRMİŞ OLUYORSUNUZ”

Artvin’in yüzde 71’i madene ruhsatlı. BelediyeBaşkanlarımıza bir konferans verdik. Belediye Başkanları henüz o haritamızı bilboardlara asmadılar. En kısa zamanda asacaklarını düşünüyoruz. Artvin, Merkez’in yüzde 92’si maden sahası. Ardanuç’un yüzde 51’i. Kemalpaşa’nın yüzde 48’i. Şavşat’ın yüzde 46’sı. Arhavi’nin yüzde 82’si Hopa’nın yüzde 82’si. Murgul’un yüzde 82’si madene ruhsatlıdır. Bunun anlamı şudur; bu madencilik böyle hoyratça yapılırsa, yapılmaya devam edilirse aynı zamanda da dışarıdan gelen çok uluslu şirketlere adeta komisyonsuz peşkeş çekilirse bu ülkeye hiçbir faydası olmadığı gibi çok büyük bir çevre felaketinin yüzlerce yıllık muhatabı olmak üzereyiz. Bu konuda bütün siyasileri de bütün ülkeyi sevenleri de ortak hareket etmesinde büyük bir yarar var. Artvin gibi yüzde 86’sı yüzde 35-40 eğimin üzerindeki bir memlekette madencilik ya da başka çevresel problem doğuracak etkinlikte bir faaliyette bulunma şansımız yoktur. Aksi takdirde yaşamı burada sona erdirmiş oluyorsunuz.

“BEN BUNU YAPMAK İÇİN GELDİM”

Artvin 2 bin 730 bitki türüne sahip ve 285 bitkisi bunlardan tıbbi ve aromatik bitki. Bunlardan 25 tanesini siz istediğiniz an toplayabilirsiniz. Dolayısıyla madencilik yada kötü kalkınma uygulamaların yapmaya başladığınız zaman bu değerleri yok ediyorsunuz. Artvin dediğiniz yer topu topu 740 hektarlık alan. Bu alanın 110 bin hektarı da işletilmeyen alanlar. Kalanları çok iyi doğal kaynak yönetimini çok iyi uygulamamız lazım. Bunun için de doğal kaynak yönetimini bilenlerin elbette ki meclise gitmesi lazım. O yüzden bunu kim yapacak derseniz, ben onu yapmak için geldim.

Balcılık konusunda çok iyi atak yapıyoruz. Balcılığın da iyi yapılabilmesi için az önce saydığım bitkilerin mutlaka varlığını sürdürmesi lazım. Çünkü Kabaca Vadisi’nde toz yüzünden çiçekler üreyemedi ve bal üretimi 1 yılda 18 tondan 8 tona düştü ve kalitesi çok kötü oldu.

Kalkınma için biyolojik çeşitliliği kullanmak gibi bir zorunluluk var ve doğal kaynak yönetimi için de bütün saydığımız kalkınma hamlelerinde çok planlı, programlı yapmak gerekmektedir. Başta Artvin olmak üzere ülkemin yaylarını, ormanlarını, derelerini, çayını, fındığını, çaylığını, merasını ve emeğini korumak için, karşılığını alabilmek için yıllardır bir mücadele veriyoruz, hep birlikte veriyoruz. Bu mücadeleyi elbette ki TBMM çatısı altında verip, yasal bazda da bu birikimi uygulamaya geçirmek isterim. CHP Milletvekili Aday Adayı olarak başvurumu yaptım. Bu süreçte elbette ki uçan atmacanın da deredeki alabalığın dağlardaki doğal yaş ormanlarında hepsinin sözcüsü olmaya devam edeceğim. Bu meclise gideriz yada gidemeyiz ama mutlaka bizim aramızdan ikisi inşallah gidecek ve burada konuşulanları mutlaka çok güçlü bir şekilTemiz enerji için temiz su için temiz toprak için temiz tarım için temiz tarım ürünleri için külliyen bütünüyle bir yeşil iyileşmeye şartı var. Yeşil iyileşmenin Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nda söylediği gibi birinci koşulu ve oluşturduğu temel parametre yeşil istihdam. Yani sürdürebilir bütün uygulamaların enerji, tarım, ormancılık hepsi istihdamda normal üretimden robotik üretimlerde çok daha fazla insan emek ihtiyaç gösteren uygulamadır. O yüzden yeşil iyileşmeyi hep birlikte yapabilmek için, hep birlikte yola çıkalım diyorum ve uygulamaya koyulacak”.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.04.2023 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.