Eğitim İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz deprem felaketinin ardından dikkatlerden kaçan en vahim unsurlardan birinin depremin vurduğu illerdeki çocukların olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş merkezli on ili etkileyen depremin ardından 1700’ü aşkın çocuk kimsesiz kaldı. Konu ile ilgili yazılı basın açıklaması yayınlayan Eğitim İş Şube Başkanı Filiz Yılmaz “Çocuklarımıza sahip çıkacak onların geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Ülkenin doğal bir afet olan depremin rant eksenli yapılaşma, denetimsizlik ve seçim şekeri gibi dağıtılan imar afları nedeniyle büyük bir felakete dönüşmesinin açtığı yaraları hala iyileştiremediğini belirten Yılmaz, “Bu depremin yetkililerin tabiriyle bizim insanımız için acı bir ‘Kader’e dönüşmesinin faturası günden güne ağırlaşmaktadır. Resmi açıklamalara göre şu an için 40 bini aşkın yurttaşımız can vermiş, on binlerce yurttaşımız yaralıdır. Üstelik hala enkaz altında olan ve akıbeti bilinmeyen çok sayıda yurttaşımız bulunmaktadır dedi.
Bu felakette dikkatlerden kaçan en vahim unsurlardan birisi ise depremin vurduğu illerdeki çocukların durumları olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Resmi açıklamalara göre depremin vurduğu illerde 1700’ü aşkın evladımız maalesef kimsesiz kalmıştır. Depremin ardından refakatsiz kalan çocukların hangi koşullarda kaldıkları, güvenilir bir ortamda olup olmadıkları konusunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmalıdır. Tarikat yurtlarına verilen ya da kayıp olan çocuklar olduğu iddiaları hem bu yavruların akıbetleri hem de ülkenin geleceği açısından endişe vericidir” ifadelerini kullandı ve bu konudaki skandallara değinerek: “ Bu çocuklarımızla ilgili ilk açıklama yapan devlet kurumlarından biri olan Diyanet, çocukları sahiplenen ailelerin ileride onlarla nikâhlanabileceğine dair beyanda bulunmuştur. Yani iktidarın felaketlerde bile ikna aparatı olarak kullandığı, bir görevi de tarikatların gönlünü hoş etmek olan Diyanet, depremin kimsesiz bıraktığı çocuklarımızın yaralarının nasıl iyileşeceğini değil, onlarla kimin nasıl evleneceğine odaklanmıştır. Bu soruyu Diyanet’e soranlar da bu açıklamayı yapmaya cüret edenler de hesap vermelidir!
Gerici derneklerin başında gelen İHH’ya bağlı bir evde birçok depremzede çocuğun kaldığı anlaşılmış yetkililerden yapılan açıklamaya göre, çocukların annelerinin yanında olduğu ve durumlarının takip edildiği söylenmiştir. Ancak tanıkların gördüğünü söylediği kadın sayısı ile çocuk sayısı arasında ciddi bir uçurum olduğu için akıllarda soru işareti kalmıştır. Yetkililerden gelen “Çocukların şartları kötüleşirse müdahale edilecek” açıklaması, şartların nasıl ve nereye kadar kötüleşmesine izin verileceğine dair soru işaretleri bırakmıştır. Depremin vurduğu çocuklar, dernek ve vakıf maskesi takmış tarikatların değil zaten bu yüzden var olan ve faaliyetleri için biz yurttaşlardan vergi alan devletin himayesinde olmalıdır.
Depremin en ağır hasarı verdiği yerlerden biri olan Gaziantep Nurdağı’nda yaşananlar ise siyasal İslamcıların her krizi/afeti dahi fırsata çevirebileceğinin en güncel örneklerinden olmuştur. Depremzedelerin ve çocukların onca ihtiyacı varken, çocukların çoğu enkaz altındaki yakınlarını bekler ve psikolojilerini toparlayamazken İl Müftülüğü ’nün oraya 4-6 yaş arası çocuklar için “Kuran Kursu çadırı” açması, Diyanet İşleri Başkanı’nın da bu çadırın fotoğraflarını paylaşıp “şükür” dilemesi, yetkililerin durum bilincini ne kadar yitirdiğinin de ispatı olmuştur. Ülkede üniversitelerde bile eğitim durdurulmuşken, o illerde eğitimin nasıl sürdürüleceği hala tüm ayrıntılarıyla netleştirilmemişken, oradaki çocukların en büyük ihtiyaçlarından biri kendilerine nasıl yaklaşacağını bilen, pedagojiye uzak olmayan yetişkinlerle vakit geçirmekken, onlara bir kuran kursu açmanın akılla da vicdanla da yan yana gelir tarafı yoktur. Zaten depremin yarattığı ağır travmayı yaşayan, soyut düşünceden uzak ufacık çocuklara cennet, cehennem, ölüm, haram gibi soyut ve korkutucu gelebilecek kavramları anlatmak her şeyden önce vicdana ve tüm çağdaş öğrenme doktrinlerine aykırıdır. ”
Eğitim İş Şube Başkanı Filiz Yılmaz açıklamasını “Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Depremin vurduğu çocukların psikolojik desteğe, barınacakları yuvalara, eğitime devam ederek eğitim içinde iyileşmeye ihtiyaçları vardır. Devlete ihtiyaçları vardır, dernek ve vakıf maskesi takmış tarikatlara değil!
Bilinsin ki Eğitim-İş olarak bu çocuklarımızın akıbetinin takipçisiyiz! “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” diyen bir Başöğretmen ’in kurduğu bu vatanda, O’nun izindeki eğitim neferleri olarak depremin vurduğu tek bir çocuğumuz dahi mağdur edilirse, bunu önce kamuoyuna duyurup, ardından hesap soracağımızı vurguluyoruz. Bu çocuklar Ata’mızın bize emaneti, ülkenin geleceğidir; onları kimsenin karanlık düşlerine terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullanarak sonlandırdı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.02.2023 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle