Metin Lokumcu Davası Trabzon’da Görüldü

24/04/2021 03:24

Haber: Hayati Akbaş

Artvin'in Hopa ilçesinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu 31 Mayıs 2011'de kente yaptığı ziyaret sırasında çıkan olaylarda biber gazından etkilenerek yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü. Dönemin il ve ilçe emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu 13 polisin "taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılandığı dava Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya, çok sayıda avukatın yanı sıra Metin Lokumcu’nun ailesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekilleri Ahmet Şık ve Erkan Baş, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ahmet Kaya ile siyasi parti temsilcileri katıldı.

SANIK AVUKATI BERAAT İSTEDİ

Duruşmada ilk olarak söz alan Sanık avukatlarından Celal Karaoğlu, olaya sebep verme açısından müvekkillerinin sorumlu olmadığını söyledi. Kalp krizi ile biber gazı arasında illiyet bağı olmadığını belirten Karaoğlu, sanıkların beraatını istedi.

GÖREVSİZLİK KARARI TALEBİ

Daha sonra müştekiler adına konuşan avukat Oya Meriç Eyüboğlu, olayda kasıt işlendiğini düşündüklerini belirtti. Faillerin ölüm neticesini öngördüğünü ifade eden Eyüboğlu, "Kimyasal gazların öldürücü niteliği pek çok dosyada karşımıza çıkmaktadır. Olayda kullanılan CS ve CO gazlarının öldürücü niteliği dosyadaki raporlarda mevcuttur. Mahkemenizce görevsizlik kararı vermesini talep ediyoruz” dedi.

Ardından söz olan müşteki avukatı Sercan Aran, sanık ifadelerine göre olay günü polisin 4-5 saat boyunca yoğun bir şekilde gaz kullandığını aktardı. kolluğun şiddet uygulamayı ve gaz atımını durdurmaması sonucu Metin Lokumcu’nun öldüğünü söyleyen Aran, “Metin Lokumcu’nun öldürülmesinde dosyada mevcut sanıkların yanı sıra sorumluluğu bulunan diğer yetkililerin de yargılanması ve tüm sanıkların ‘olası kast ile öldürme’ suçundan cezalandırılmaları halinde bizce gerçek adalet sağlanmış olacaktır. Bu yönlü bir karar yurttaşların anayasal hak ve özgürlüklerinin kullanımına yapılacak kısıtlama ve engellemelerin keyfiliğinin önüne geçilmesi açısından da kolluğa örnek teşkil edecektir” diye konuştu.

‘TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM’

Avukatların ardından konuşan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da, babasının ölümünden sorumlu olanlarla 10 sene sonra hesaplaşma imkanı bulduğunu dile getirdi. “İsterdim ki sanıklar burada olsun gözümün içine baksın” diyen Lokumcu, “O dönem üniversite öğrencisiydim. Şimdi evliyim, çocuğum var. O gün babamla son kez telefonda konuştuk. Telefon konuşmamız esnasında yine gaz atıldığı için telefonu kapattı. Ben babamın öldüğünü yolda televizyondan öğrendim” diye belirtti.

‘EŞKİYA DEDİLER’

Duruşmada söz alan Metin Lokumcu'nun kardeşi Yeter Babalık da, "Elinde limon vardı taş dediler, yüreğinde sevgi vardı eşkıya dediler. Bize bir can değil, bir borcunuz var” dedi. Metin Lokumcu'nun ağabeyi Mete Lokumcu ise şunları söyledi: “Dereler abluka altına alınmıştı. O gün insanlar oyunlarla, horonlarla bir eylem yapacaktı. Haber geldiğinde yolda giderken Hopa'da sanki bir yangın vardı, adeta sis bulutu çökmüştü Hopa'ya. O gün Metin hastanedeyken, hastaneye gelen takım elbiseli, dönemin Başbakanın korumalarından biri ‘Burayı niye Batum'a bağlamamışlar, verin emri bitirin bunları’ diyordu. O gün iki bin kovan toplandı Hopa'da. Biz acımızı yaşarken böyle sözlere maruz kaldık. "

BAROLARDAN KATILIM TALEBİ

Savcılık mütalaası sonrası dava için kente gelen baro başkanları davaya müdahil olmak için konuşmalarda bulundu. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren "Cumhuriyet tarihi boyuncu bu ülkede değişmeyen bir politika var; Cezasızlık. Faillerinin kamu görevlisi olduğu olaylarda bunları hep yaşıyoruz. Mağdur değişiyor. Cizreli, Hopalı, Somalı oluyor mağdur ama cezasızlık değişmiyor" ifadelerini kullandı.

Artvin Baro Başkanı Ayla Varan da görevsizlik konusunda hukukçuların hemfikir olduğunu bu dosyanın yerinin asliye ceza olmadığını söyledi. Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez de "Bu dosya bize adalete erişimin ne kadar zor olduğunu bize göstermektedir. Bu dosya bize bağımsız savunmanın önemini göstermektedir. Vereceğiniz kararlar bu ülkede insanların devlete olan güvenini arttıracaktır ya da eksiltecektir. O yüzden basit yargılama değildir. Basit bir olay olarak da algılamamız mümkün değildir. Görevsizlik kararı ve davaya katılmamıza karar verilmesini talep ederiz" dedi. Suiçmez’in ardından İzmir, Van ve Bursa barolarından gelen temsilciler ve Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Halkevleri Derneği temsilcileri de birer konuşma yaptı.

SAVCILIKTAN RED TALEBİ

Avukatların ve ailenin konuşmalarını ardından mütalaa açıklayan savcı, sanıkların eylemlerini olası kast düzeyinde kaldığı yönünde delil olmamasından dolayı görevsizlik talebinin reddedilmesini istedi. Savcılık ayrıca baroların katılım talebinin de reddedilmesini mütalaa etti.

DURUŞMA 28 HAZİRANA ERTELENDİ

Konuşmaların ardından kararını açıklayan mahkeme hakimi katılma taleplerinin hepsinin ayrı ayrı reddine karar verdi. Avukatların görevsizlik talebini de reddeden mahkeme hakimi duruşmayı 28 Haziran tarihine erteledi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.04.2021 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.