Artvin Valisi Cengiz Aydoğdu makamında ildeki habercilerle ilin genel sorunları ve çözüm önerilerini içeren bir toplantı düzenleyerek görüş alış verişinde bulundu.
Toplantının açılış konuşmasında Artvin Valisi Cengiz Aydoğdu, devletin Artvin'e yapacağının fazlasını yaptığını ifade ederek artık görevin Artvinlilere düştüğünü söyledi. Devletin destek verebileceğini, vizyon verebileceğini belirten Aydoğdu;" Devlet bunun da ötesini de geçmiş. Bu dediğim kanaat 20 yıl önce böyle değildi. 20 yıl önce deniliyordu ki devlet geliştirir, devlet yapar. Öyle inanılıyordu. Ama gördük ki devletin yaptıkları bir noktaya kadar getiriyor. Ondan ötesinde eğer orada yaşayan insanlarda bir gayret uyanmamışsa kendiliğinden devletin yaptıkları neticede yanlış yatırım, atıl yatırım olarak kalıyor. Çinlilerin ünlü bir sözü vardır. Her gün bir balık tutup vereceğinize kişiye balık tutmayı öğretin, demişlerdir. Bu manada artık günümüzde çağdaş devletin fonksiyonu, yapılabilir kılmaktır. Bu çok önemli. Yolu açmak, taşları döşemek, yapılabilir kılmak. Şunlar yapılabilir diye göstermektir. Onun ötesinde vatandaş yapacak vatandaş edecek. Bu manada baktığımızda Artvin, devletten alacağının bence fazlasını almıştır, Artvinliler tarafından terkedilmiş bir ildir. Yani Artvin'i devlet gözbebeği gibi korumuş, pek çok da yatırım yapmış fakat Artvinliler Artvin'i terk etmiş. Bunu derken ülkemizin yaşadığı ekonomik macerayı da dikkate aldığımızda belki normali de buymuş. Yani bu coğrafyada, Sarp Kapısı veya Muratlı Kapısı büyük ticari kapılar olsaydı Artvin farklı gelişmiş olacaktı. "dedi.
Artvin için kendisine biçtiği misyonun hayal kurmayı öğretmek olduğunu belirten Vali Aydoğdu; "Kendime biçtiğim misyon nedir? Ben bu şehre hayal kurmayı öğretebilirsem kendimi başarılı olmuş bir vali sayarım. Yani 20 yıl sonrası Artvin'in nasıl olacağını düşünüp ona göre yanlış yapmayalım. Artvin'in bence hiç acelesi yok. Korkulacak ve telaş edilecekte bir şeyi yok. Artvin korkacağı kadar korkmuş. Artvin, Türkiye'nin en yoğun göçünü yaşamış. Artvin'in bu yıllarda 1950'li yılların nüfusunu yaşıyor. Şuanda nüfusumuz yaklaşık 170 bin ila 180 bin arasındadır. 1970-1080'lı yıllarda ise 400 bine yaklaşmış. 1980'lı yılların sonunda düşüş başlamış. 90'lı yıllarda hızlı bir göç. Ve bugün Artvin'in nüfusu bizim tahminimize göre 180 binlerdedir. Dolayısıyla Artvin'in telaş edilecek bir şeyi yok. Artvin şuanda elindeki kıymetleri harcamadan, yanlış adım atmadan, geç kaldık telaşına da kapılmadan, çok sağlıklı adımlar atmalı. Nasıl görüyorum Artvin'i? Önümüzdeki 10 yılda hep beraber göreceğiz. Bizim Gürcistan ile olan sınır noktalarımız Karadeniz'in en canlı ve en önemli ticaret noktaları olacak. Bu işin pastasını da Artvin toplamalı. Kuzey Karadeniz'de üç tane önemli liman var. Batum-Trabzon-Hopa. Biz bunların önemini bileceğiz. Yani hayal kurmak dedim ya! hayal kurarken hareket noktalarımızı iyi tespit edeceğiz. Bu üç önemli limandan Hopa Limanı bizim için çok önemli bir imkan. Bunu iyi değerlendireceğiz. Hopa Limanını Türkiye, Azerbaycan, İran ve Gürcistan pazarı ile irtibatını iyi sağlayacağız. Bunu anlamı nedir? Hopa Tünelidir. Bu tünelin bu sene veya önümüzdeki sene mutlaka yapımına başlanmalı. Onun için uğraşıyoruz. Bu sene yapımına başlansın. 5 Trilyon olsun 10 trilyon olsun yatırım programına konulmalı. Bunun için İstanbul'daki toplantıda da bunu söyledim. Anladım ki iş adamlarımızdan doğrudan para çıkmayacak. Onların en kolay yapacağı şeyi istedim. Yapmaktan zevk alacakları şeyi istedim. Artvin için lobi yapmalarını istedim. Ankara'da, İstanbul'da hükümet nezdinde ve işadamları nezdinde Artvin'e şunu yapalım bunu yapalım diye lobi yapın, diye dedim. Bunu da çok kolay yaparlar ve dışarıdaki Artvinliler bu işten zevkte alırlar. Çünkü bu konuda Artvinliler kendilerini iyi yetiştirmişlerdir. Bu sene için bu lobiyi Hopa Tüneli için kullansak. Üniversite için de kullansak. "diye konuştu.
Artvin Üniversitesi içinde sağlıklı düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Vali Aydoğdu; " Üniversite konusunda sağlıklı adım atacağız. Gerçekçi konuşmalıyız. Artvin'de popüler bir üniversite kurulması imkanını ben zayıf görüyorum. Kimse buraya herhangi bir okul için gelmez diye düşünüyorum. Bu konuda bir Hacettepe Üniversitesi, Atatürk üniversitesi gibi Artvin başarılı olamaz, diye düşünüyorum. Artvin'i bu coğrafyadan dolayı tercih eden az olur. Ama Artvin'de öyle bir üniversite olmalı ki; bu üniversite ihtisas üniversitesi olmalı. Yani buraya gelmek bir marka olmalı. Herhangi bir dalda bir marka olmalı. Bu orman alanında, bir sağlık veya madencilik alanında olabilir. Ama ben bu bölümü Artvin'de okudum demek bir imtiyaz olmalı. Bu sadece Türkiye'de değil Dünya'da da imtiyaz olmalı. Artvin'de bunun için çalışmalıyız. "dedi.
Artvin'in turizmden korunması gerektiğinin altını çizen Aydoğdu, konuşmasında; " Şimdi turizm diyoruz. Bizim Artvin ile ilgili sloganımız şu olmalı. Artvin'i turizm'den koruyalım. Ben buna çok önem veriyorum. Turizmin girdiği yer, süratle orası müthiş bir saldırıya uğruyor. Ve kısa zamanda betonlaşmaya dönüyor. Ben Artvin'in öyle olmasını istemiyorum. Çünkü Artvin önümüzdeki yüzyılın, Türkiye'nin en önemli görsel malzemesi olacak. Artvin'in coğrafya güzelliği, habitatı Türkiye'nin çok az bölgesinde olan bir coğrafyası var. Belki şuanda Artvin'in coğrafyası Artvin'in şansızlığı gibi görünüyor ama önümüzdeki 10 yıl sonra Artvin'in bugün şansızlığı gibi görünen şey o gün en büyük hazinesi olacak. Bu konuda mantıklı adım atacağız. 20 yıl sonrasını düşüneceğiz. Şuanda Artvin'e baktığınızda çok çirkin ve tehlikeli bir şehir olarak gözüküyor. Her an heyelan olabilir. Keşke bunlar olmasaydı. Bundan sonra bunu başarmalıyız. "ifadelerini kullandı.
Artvin'in yeni bir açılım içerisinde olduğunu ve şehrin Seyitler Köyüne doğru kayacağını da söyleyen Vali Aydoğdu; " Seyitler köyünde ise güzel bir çalışma başlamış. Geçmiş dönemlerde Bakanlık yapmış bir hemşerimiz tarafından Tarım Bakanlığı'na ait 300 dönüm araziyi Orman Fakültesi için tahsis ettirmiş. Ve orada Orman Fakültesi, toplu konut inşaatları son noktaya gelmiş. Köyün de arka tarafı da gelişmeye müsait. Aslında Artvin için geçmişte söylenmesi gerekenler söylenmiş ve yapılmış. Bakın ODTÜ'ye bir plan hazırlatılmış. Demişler ki bu planı hazırlayan bilim adamları Artvin'in alternatif şehir gelişme alanı Seyitler köyüdür. Bizde bunun üzerinde duracağız. Yani bunu bu şekilde yaptığımız her işi buna mahsus yapacağız. Bunu büyük dönüşümün küçük adımları gibi yapacağız. Ona uymayan işleri yapmayacağız. Mesela ben diyorum ki DSİ'nin altından Seyitler Köyü'ne bir viyadük yapabilsek. O zaman Artvin'e yeni bir yerleşim yeri ve kentsel bir nefes alma imkanı tanımış olacağız. Ama bu bugün olmaz ise moralimizi bozmayacağız. O bir gün olacak. Ona inanacağız. Hayal kurma dediğimde kastım bu idi. "dedi.
KÖYDES projelerinin köylere hayat verdiğini de hatırlatan Vali Aydoğdu, KÖYDES projeleri ile Artvin'de yolsuz ve susuz köy kalmayacağını söyledi. Vali Aydoğdu; " KÖYDES'i yaparken bazı konulara dikkat etmemiz gerekiyor. Boşalan köyler boşalmış. Bazı köylere dönüş yaz aylarında yoğun oluyor. Buna göre yapalım. Sıralamayı nüfusu fazla olan köyden başlayalım. "şeklinde konuştu.
Baraj inşaatlarına da değinen Vali Aydoğdu; "Barajların biran önce bitmesi ve barajlar ile ilgili çevre düzenlemeleri konusunda yanlış yapılmaması için çalışıyoruz. Bundan önce varyant yolunda sıkıntı oluşmuştu. Benden önceydi. Ben geldiğimde Artvin-Ardanuç yolu'nda bir köprüden tasarruf yapmak için 5 kilometre ileriden yol yapılacaktı. Buna müsaade etmedik. Aynı şekilde Artvin-Şavşat kara yolunda burada yapılacak barajların kod tabelalarını koydurdum. Vatandaşlarımız barajın nereye yapılacağını bilsin ve buna göre planlama yapsın. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde tüm dünyada ve ülkemizde de su da petrol kadar önemli olacak. Bu açıdan Çoruh Nehri önemli bir konuma gelecektir. Muratlı ve Borçka Barajları gibi inşaatlar yavaş ilerlemeyecek. Su ihtiyacı açısından diğer baraj inşaatları çok hızlı bir şekilde yapılacaktır. "dedi.
Artvin'de görev yapan valilerin bir görevinin de Artvin'i büyük Türkiye hayalinden asla koparmamak olduğunu vurgulayan Vali Aydoğdu; "Hopa Limanını Erzurumlunun da önemseyeceği liman haline getirmeyi hedeflemeliyiz. Hopa Tüneli'nden kastım buydu. Artvin Doğu Karadeniz'in değil Türkiye'nin adı anılan ili olacaktır. Artvin daha yolun başındadır. "dedi.
Konuşmasının son bölümünde ise basın mensuplarına ilde yaptıkları haberlerden dolayı teşekkür eden Vali Aydoğdu; " Artvin basınının çalışmasından çok memnunum. Basını beğeniyorum. Bugüne kadar ilimizdeki basın mensuplarının şu haberi de yapmasalardı çok iyi olurdu dediğimiz hiçbir haber olmadı. Haber yapma usulünüzü, stilinizi çok beğeniyorum. Bunu samimiyetle söylüyorum. "diyerek sözlerini tamamladı.
Vali Cengiz Aydoğdu'nun konuşmasının ardından basın mensuplarından ilk soruyu Artvin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sordu. Dernek başkanı Sedat Varan, Artvin ve ilçelerinde artış gösteren fuhuş olayları ile Merkez'de genellikle yabancı uyruklu kadınların uğradığı kafelerin sayısının artışına değinerek bunların kontrol altına alınmasını ve şehrin dışında yapılacak olan bir yere yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Vali Aydoğdu, kontrollerin sıklaştırıldığını ancak ruhsat yetkisinin yeni yasaya göre belediyelere verildiğini hatırlatarak; "Bizim de bu konuda kontrollerimiz sürüyor. Gerekli tedbirleri almaya çalışıyoruz. Ancak başarıya ulaştığını söyleyemem. "diye konuştu.
Bir gazetecinin bazı vatandaşların ayılardan şikayetçi olması üzerine Valiliğe başvurmaları konusunda Valilik olarak ne tür önlem alınacağının sorulması üzerine, Vali Aydoğdu; " Boz ayıdan dolayı Türkiye'nin değil Dünya'nın gözünün Artvin'de olduğunu biliyorum. Artık uluslararası bir boyut kazandı ayı meselesi. Vatandaşımız haklı. Yasalar böyle. Ancak biz bakanlığa kontrollü şekilde uluslararası bir avcılık yapılmasını önerdik. Böylelikle ayı popülasyonu kontrol altına alınabilir. "dedi.
Yine bir basın mensubunun Artvin'de üniversite öğrencilerinin barınacağı yurt yetersizliğinin sorulması üzerine Vali Aydoğdu, " Kısa sürede konuya çözüm getiremiyoruz. Ancak uzun vadede Seyitler Köyünde 500 öğrencinin barınabileceği bir yurt yapılacak. Ayrıca Orman Fakültesi inşaatı tamamlandığında fakültenin buraya taşınması ile birlikte yurt sorunu tamamıyla ortadan kalkacak. Çünkü fakültenin boşaltacağı alan yurda dönüştürülecek. "şeklinde konuştu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 27.09.2006 tarihinde tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle