1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, tüm yurtta olduğu gibi Artvin’de de coşkuyla kutlandı. Atapark önünde toplanan gruplar, Cumhuriyet Caddesi’nden flama ve hazırladıkları dövizlerle Halitpaşa Meydanı’na yürüdü. Kalabalık, Cerrattepe’de bölgesindeki madencilik faaliyetler tepki göstermek amaçlı üzerinde ’Madene hayır’ yazılı tişörtler ve atkılarla etkinliğe katıldı.
Halitpaşa Meydanı’nda gerçekleşen etkinliğe DİSK, KESK, CHP, ÖDP, Birleşik Haziran Hareketi, Halk Evleri ve 78’liler Derneği, TMMOB, HAYDİKO, Türk Tabipler Birliği, Tüm Bel Sen, destek verdi. Artvin’de 1 Mayıs Tertip Komitesince organize edilen kutlamalar kapsamında Akordeon ve tulum eşliğinde her yaş grubundan insanların katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşte vatandaşlar sloganlar attı. Emniyet güçleri kutlamaların yapılacağı alanda geniş güvenlik önlemleri alırken vatandaşlar üst aramalarının ardından alana alındılar. İş kazalarında yaşamını yitiren işçiler için saygı duruşuyla başlayan kutlamalar sonrası sendika temsilcileri tek tek sahneye çıkarak işçi haklarıyla ilgili konuşmalar yaptılar. Programda konuşan Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutladı. Elçin, 1 Mayıs'ın işçiler için bir bayram şölen olduğunu ifade ederek, "Bugün bizim şölenimizdir, işçi bayramımızdır. İşçi mücadelemizdir sermayeye kapitalizme başkaldırışımızdır. Bugün burada hep birlikte omuz omuza duruyorsak hep beraber 1 Mayıs şarkısı söyleyebiliyorsak Türkiye işçi sınıfının azminin sonucudur" dedi. Demokratik, özgür bir Türkiye'nin emekçilerin ellerinde yükselip mutlaka taçlanacağını anlatan Elçin, "Emekçiler bu sorumluluklarını asla unutmamalıdır. Siz olmasaydınız ben bugün bu kürsüye çıkıp sizlere hitap edemezdim siz beni mahcup etmediniz bende sizleri mahcup etmeyeceğim. " diye konuştu. DİSK Artvin Şube Başkanı Selim Bilgin de bugün işçi sınıfı olarak emek ve demokrasi mücadelesi vermek için alanlarda olduklarını kaydetti. Bilgin, "2 bin 20 liralık asgari ücretle içimiz geçinemiyor. Asgari ücretin insan onuruna yakışır bir seviyeye çıkarılmasını istiyoruz. Bizim bir diğer gündem maddemiz kıdem tazminatının fona devredilmesi konusudur. Kıdem tazminatlarımıza dokundurtmayacağız. " diye konuştu
KESK adına koşuna Artvin Eğitim Sen Başkanı Köksal Gümüş ise;” Kaybedecek vakti, yitirilecek geleceği olmayan mücadele azmi sönmeyen, güzel günler için alanları dolduran değerli dostlar hepiniz hoş geldiniz.
Ülkemiz bir avuç çıkarcı işbirlikçi tefecilerin elinde yıllardır talan edilmektedir. Emeği ve emekçiyi sömürme üzerine inşa edilen bu ekonomik düzen gün geçtikçe yoksulları daha da yoksullaştırmakta, insanlarımızı bir kuru soğana mahkûm etmektedir.
Kamu hizmetini kar zarar mantığıyla yürüten iktidar elimizdeki cumhuriyetin kazanımları olan tüm fabrikaları haraç-mezat yabancı sermayeye satarak ülkemizi daha da yoksullaştırmakta ve dışa bağımlı hale getirmektedir.
Bugün en temel gıda ürünlerimizi bile dışarıdan ithal eder hale gelmiş durumdayız. Artık ilkokul çocukları bile dış güçler masalına inanmıyorlar. Özellikle üreten bir Türkiye den tüketen bir ülke haline geldik. Sanayi üreten ülkelerden gıda ithal eder hale geldik.
Temel kamu hizmeti olan Eğitim ve Sağlık hizmetlerinde sorunlar gün geçtikçe büyüyor.
Öğrenciler ve hastalar potansiyel müşteri haline dönüşmüş durumdadır. Sağlık hizmetleri tamamen piyasalaştırılmış, eğitim gericileşiyor, laiklik yok edilmek isteniyor.
Bu gerici ve piyasacı düzene dur demek hepimizin tarihi sorumluluğudur.
Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal toplumsal her türlü krizi fırsata dönüştürme kabiliyeti olan AKP ve yeni iş ortağı MHP ile birlikte bu topraklarda yüzyıllardır bir arada yaşayan kökleri tarihin derinliklerinde olan insanlarımızı kamplaştırmak, ötekileştirmek için her türlü imkan ve araçlarını kullanmaktadırlar.
Ama bizler her ne pahasına olursa olsun, buna izin vermeyeceğiz çünkü bizler; İnadına barış istiyoruz. İnadına kardeşlik diyoruz. İnadına adalet istiyoruz. İnadına bir arada yaşamak istiyoruz. Ve bunu başaracağız.
Bizler karanlığın zifire döndüğü zamanlarda bile yarına dair umudumuzu hiç yitirmedik. Bugünden yarına hep umut biriktirdik. Umutluyuz çünkü biz işçisi, kamu emekçisi, asgari ücretlisi, emeklisi ile çoğunluğuz. Biz halkız. Biz dünyanın ve ülkemin tüm güzelliklerini ortaya çıkaran en yüce değerin emeğin sahipleriyiz.
Dostlar, Bahar güzel günleri müjdeliyor. Karanlık bulutlar dağılıyor. Umut tohumları birer birer tomurcuk açıyor.
Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
Bu kavga eşitlik, özgürlük, kardeşlik, barış, adalet, laiklik ve demokrasi kavgasıdır.
Üreten, yaşatan ve var edenler, 1 mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’müz kutlu olsun” diyerek sözlerine son verdi.
Son olarak ise TMMOB adına konuşmasını Hakan Yavuz yaptı
Hepinizi bu ülkedeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütlü gücü olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği adına en içten en devrimci duygularımla selamlıyorum.
1 Mayıs 1977’den, 10 Ekim’e tüm saldırılarda katledilenlerin, Berkin Elvan’ların gözyaşları, öfkesi, hoş geldiniz… Umutlarımız, mücadelemiz, yeminimiz, yarınlarımız hoş geldiniz. ARTVİN’E baharı getiren sizlere selam olsun! Selam olsun Cerattepe’de, Gezi’de, ağacına, toprağına, zeytinine sahip çıkanlara, derelerini, kıyılarını, yaylalarını korumak için direnen yavru gezicilere, selam olsun işine, emeğine, alın terine sahip çıkan işçilere, emekçilere! -Bilimi ve tekniği halkın çıkarı için kullanan mühendislere, mimarlar, şehir plancılarına! Selam olsun üniversitelerine, geleceklerine sahip çıkan gençlere! hakları ve özgürlükleri için mücadele eden kadınlara! Eşitlik, Özgürlük ve Demokrasi mücadelesini yükseltenlere selam olsun! Bugün emeğin, alın terinin, üreticinin günü!
Bugün; Cemaat ağlarıyla, siyasal bağlantılarla, akrabalık ilişkileriyle makam sahibi olanların değil; onuruyla, gururuyla, kendi ayakları üzerinde duranların günü.
- Çırağan Sarayında kristallerin ışıltısı içinde düğün yapan yandaş medya patronlarının değil; halkın doğru haber alabilme hakkını savundukları için cezalandırılan, hapse atılan gazetecilerin günü.
Bugün; sahip oldukları devlet gücüne dayanarak halka zulmedenlerin, işkencecilerin, zorbaların değil; bu zulme boyun eğmeden yaşayan, bedenlerini bu şiddete siper eden, büyük bedeller ödeyen devrimcilerin, yurtseverlerin günü! Bugün umudun günü, kardeşliğin, sevginin günü.
Kendilerini güçlü sanıyorlardı. Yanıldılar! Kendilerini yenilmez sanıyorlardı. Yanıldılar! Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamu emekçilerini susturacaklarını sanıyorlardı, Varlık Fonu adı altında suyu kurumayacak bir değirmen kuracaklarını sanıyorlardı, Tek adam rejimi altında hiç bitmeyecek bir saltanat kuracaklarını sanıyorlardı. Yanıldılar! Bu yanılgıları karşımıza Türkiye tarihinin en büyük ekonomik ve siyasal krizi olarak çıktı. Şimdi de bu krizin hesabını bizlere ödetebileceklerini sanıyorlar. Yine yanılıyorlar!
Bu ülkenin emekçileri yıllardır süren ekonomik krizden, siyasal kaostan yoruldu. Yıllardır kendilerine yalanlar söylenmesinden yoruldu.
Bu ülkenin emekçileri artık IMF reçeteleriyle, kemer sıkma politikalarıyla, zorunlu emeklilik dayatmalarıyla, kıdem tazminatı fonuyla alınterlerinin ve birikimlerinin çalınmasını istemiyor.
Bu ülkenin emekçileri artık sahte düşmanlıklarla, ayrımcı politikalarla, beka söylemleriyle geleceklerinin çalınmasını istemiyor,
-gerici, muhafazakar, bilim düşmanı uygulamalarla hayatlarının karartılmasını istemiyor.
-artık huzur istiyor, barış içerisinde, bir arada kardeşçe yaşanabilecek bir ülke istiyor!
-eşitlik, özgürlük, demokrasi istiyor, laiklik istiyor, insanca bir yaşam, insanca bir düzen istiyor!
Bu ülkenin emekçileri artık biliyor ki, yan yana geldikleri zaman, bu ülkenin doğusuyla batısı bir olduğu zaman, üstesinden gelemeyecekleri bir zorluk, yıkamayacakları bir saltanat yok!
TMMOB olarak unutulmaz Başkanımız Teoman Öztürk’ün dediği gibi, dün olduğu gibi bugün de, “Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği; baskı, zulüm ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde; bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız. Yarınlar için direnenlere sonsuz minnetlerimi ve saygılarımı sunuyorum. YAŞASIN TMMOB, YAŞASIN MÜCADELİMİZ, YAŞASIN 1 MAYIS” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından yerel sanatçıların konserleriyle kutlamalar sona erdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 02.05.2019 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle