Artvin’de Mahkemelik Olan İmar Planıyla İlgili Yeni Açıklama

04/04/2019 16:03

Artvin Belediyesi’nin Hazırladığı Ve Belediye Meclis Kararıyla Onaylayıp Yürürlüğe Koyduğu İmar Planı Yargıya Gidiyor.


Artvin’de Mahkemelik Olan İmar Planıyla İlgili Yeni Açıklama

Haber: Hayati Akbaş







Artvin Belediyesi’nin hazırladığı ve Belediye Meclis Kararıyla onaylayıp yürürlüğe koyduğu İmar Planı yargıya gidiyor. Birçok kişinin mağdur olduğu, içinde belirsizlik ve tutarsızlık barındırdığı, kimseye sormadan, danışmadan, konuşmadan, adeta gizlice yangından mal kaçırır gibi ilgili kurum, kuruluş, STK’lardan hiçbir şekilde görüş alınmadığı. çıktığı haliyle birçok sorun barındırdığı gerekçesiyle Artvin Belediyesi hakkında dava açıldı.

Konuyla ilgili Artvin Barosu, TMMOB Harita Ve Kadastro Mühendisleri Odası, Yeşil Artvin Derneği ve özel kişiler tarafından açılan dava sonrası Artvin kamuoyuna bir basın açıklaması yaptı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) T. C. Anayasası’nın 135. maddesi gereğince kamu kurumu niteliğinde kurulmuş bir meslek kuruluşudur. Bu bağlamda HKMO kamu tüzel kişiliğine haiz olarak meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla, gerek kamu yararını gerekse meslek mensuplarının genel menfaatini gözeterek gerekli hukuki yollara başvurmaktadır.

İmar planı yaptık oldu planıdır! İçinde usulsüzlükler vardır

Bu kapsamda, Odamızın açmış olduğu güncel davalardan biri de; Artvin Belediyesi'ne karşı açılmış olan Artvin Belediye Meclisi'nin 05. 12. 2018 tarihinde yapılan toplantısında ihale yapılarak hazırlanmış olan " Artvin Merkez 1/500 Ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planı " ve "1/1000 Ölçekli Uygulama imar Planının" uygunluğuna ilişkin verdiği kararların iptaline ve öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ilişkin karar verilmesi talepli davadır. . .

Odamızın yanı sıra TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu'nun öncülüğünde , Yeşil Artvin Derneği, Artvin Barosu ve Artvin'de yaşayan pek çok vatandaşımızın da davacı olduğu bu konuda planların nüfus projeksiyonu, sosyal ve teknik altyapı alanları açısından eksiklikleri; çevre düzeni planı ile uyumsuzluğu; kıyı kenar çizgisinin planlara işlenmemesi; jeolojik olarak alanların yapılaşmaya açılması; mevcut

Çevre Düzeni Planında orman alanı olan yerlerin yapılaşmaya açılması; yapılan plan kapsamındaki binaların neredeyse tamamına 1 eklenerek son günlerde sıkça dile getirilen "dikey mimariden yatay mimariye" geçiş için tersine bir uygulamaya gidilerek yapılaşma yoğunluğunun plansız arttırılması gibi imar mevzuatın kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırı olan gerekçeler dile getirilmiştir.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak üyelerimizin ve mesleğimizin menfaatlerinin yanı sıra kamu yararı ile T. C. Anayasası bu gibi gelişmeleri takip etmeye, savunduğumuz toplumcu mühendislik ve toplumcu belediyecilik ilkeleri doğrultusunda gerekli hallerde hukuksal yollara başvurmaya devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatarak, açmış olduğumuz davaya ilişkin süreci üyelerimizin, toplum menfaatlerinin korunması ve gözetilmesi için ası ile teminat altına alınan kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşu olarak basının ve kamuoyunun bilgilerine sunarız. (TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Mart 2019)

İmar Planının iptali ve Yürütmeyi durdurmak amacıyla açılan davanın avukatlarından Bedrettin Kalın’ da yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Bu İmar Planına dava açtık niye açtık o konuda bir iki şey söyleyeyim? Gerçekten bu planın askı biçimi tümüyle hukuka aykırı plan mevzuatına aykırı bir şekilde yapıldı gerçekten plan aslında bir plan açıklaması plan notları ve plan paftalarından oluşuyor. Bu plan yasadışı yani gizli bir şekilde başka bir yerde yapılmış bir plan!. Ama buna karşı yasal haklarımızı kullanabilmek için askı süreci içerisinde bu planı inceleye biliyor olmamız gerekiyordu.

Oysa ki bu planın paftaları o askıya çıkarılan askının içerisinde paftalar yok arkadaşlar. Bizim bu davayı hazırlarken en önemli gördüğümüz eksikliklerden birisi. Bu paftalar olmadığı için planı ne olduğunu göremiyorsunuz. Ben planla ilgili ilk kez bir dava açmış olduğum için bu vesileyle hukukçu arkadaşlarımızla başka yerlerdeki arkadaşlarımızla da görüştük. Gerçekten böyle bir şeyi anlamıyorlar!. Yani bir plan bir bütündür ve paftaları ile birlikte askıya çıkarılır ya da internet sayfasında paftaları ile yayınlanır ki inceleyen kişiler Bu paftalara bakarak anlasınlar. Değerli arkadaşlar, bu planın paftaları gizlenmiştir.

Onun için yasa dışı bir planlama yapılmaktadır. Bu planın paftaları arkadaşlarımız tarafından istenmiş olmasına rağmen, Hatta yazılı olarak istenmesine rağmen istenmesine rağmen verilmemiştir. Önce sözlü istendi verilmedi daha sonra belgelendirmek için yazılı olarak istedik. Yazılı talebimize de cevap geldi diyor ki “planlar kesinleştikten sonra vereceğiz. Diyorlar. Ondan sonra istersen Al hatıra diye sakla bizi ne ilgilendirir?

Biz, itiraz hakkımızı kullanabilmek açısından bunları istiyoruz. Ve bu planlar şu ana kadar yazılı sözlü ve yazılı başvuru arıza rağmen verilmemiştir, bu hukuken mümkün değil Arkadaşlar. Kimsenin böyle keyfilik yapma yakı yok.

Bütün Avukat arkadaşlarımıza sorduk olamaz böyle bir şey diyorlar. Dolayısıyla bir yanı bu ikincisi planın bir kent planlamasının kamu yararına olabilmesinin ölçütlerinden birisi de demokratik tartışma sürecinden geçmiş olmasına bağlıdır. Yani siz bir kenti planlarken, gelecek 10 yıl 20 yıllara göre bu planlamalar yaparken Neyi planladığınız, sosyal alanları kamusal alanlar ne şekilde planladığınız aynı zamanda o kentte yaşayan halka da sormak zorundasınız.

Demokratik yönetim dediğimiz zaten bu değil mi? yerel yönetimler dediğimiz bu değil mi? Ama gelin görün ki bu halka sorulmuş bir plan da değil. Aynı zamanda planlama ilkelerine tümüyle aykırı tartışılmış olması gerekirken, tan aksine gizleniyor olması sebebiyle aynı zamanda demokratik de değil ve bunlar ülkeyi yöneten krallara alışkın oldukları gibi, bu illerde küçücük illerde de başka Kralları yaratmanın peşindeler.

Bir kenti planlayacaksak, “Biz planlarız, size ne gerek var?” anlayışı ile hareket ediyorlar. “Biz biliriz biz yaparız biz planlarız. ” anlayışıyla yapılmış bir plandır. Artvin’in planlaması bizim açımızdan bir de ne için önemli buna cevap arayalım.

Gerçekten, yaşam alanlarımız giderek daralıyor ve bunun acısını çok ağır bir şekilde yaşamaya başladık. Kentin altında Çoruh nehri akıyor ve Çoruh, barajlar nedeniyle kesilmiş olduğu için iklimsel bozulmalar yaşıyoruz. Biz hiçbir zaman yaşamadığımız şeyler yaşıyoruz. Yaz dönemlerinde çok ağır bir nem ortamında yaşamaya başladık.

Yine hemen üzerimiz de bir Cerattepe maden projesi belası ile 25 yıldır uğraşıyoruz. Bu Cerattepe maden alanı da kentin hemen üzerindeki mahallelerine falan bir alana kadar kendi baskılayan bir şeye dönüşüyor. Nitekim en son gittiğimizde gördüğümüz 2 tane koca koca 2 metre 60 santim çapında borularla maden galerilerinden çıkacak tozlu hava kentin üzerine verilmek durumunda. Şimdi böyle bir risk ile karşı karşıyayız.

Dolayısıyla bundan sonraki Artvin Kent yaşamı bizim için çok daha zor olacak. Yani bir taraftan maden alanıyla altta da Çoruh barajların arasına sıkışmış adeta dar bir kuşağa sıkışmış bir kent yaşamından söz ediyoruz. bu kentte bizim ihtiyacımız olan daha fazla beton daha fazla yollar daha fazla başka şeyler değil, daha fazla yaşam alanı daha fazla parklar, daha fazla yeşil olmalıdır. Hâlbuki bu plana baktığınızda bunların hiçbirisini görmüyoruz. daha fazla, daha fazla beton daha fazla yandaşa çıkar ve rant imar planını görüyoruz”. dedi.

TMMOB Harita Kadastro Mühendisleri Odası Artvin İl temsilcisi Tolga Odabaş’ta yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Söz konusu davada bizi ilgilendiren boyutu olan teknik noktalar hakkında ve dava sürecinin oluşumu hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Öncelikle bizlere desteklerini esirgemeyen Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası nezdinde sayın genel başkanımız Orhan Kasap'a, davaya müdahil olan Yeşil Artvin Derneği, Artvin Barosu ve yaşanılabilir bir kent isteyen duyarlı Artvin halkına teşekkür ederim. Sözlerime başlarken mahalli idareler (yerel) seçimler öncesi sayın cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu 11 maddelik manifestonun içinde geçen bir madde şehir planlarıyla ilgilidir; çevreye saygılı şehirler, sosyal belediyecilik ve yatay şehirleşmeyle ilgili olan madde tam da bu süreci neden dava boyutu kazandırdığını gayet iyi anlatıyor. Bizim isteklerimiz ve taleplerimizde bu manifestoda geçen ilgili madde yönündedir. Söz konusu plan yapılırken yerelden, söz sahibi olmak isteyen herkesten görüş alınması beklenirken hiç bir sivil toplum kuruluşu ve bu konuda ehliyet sahibi kişilerden görüş alınmadığı gibi kamu kurum kuruluşlarının görüşleri de tam değildir. Bu kentin çıkarlarını hep beraber gözeterek, beraber yaşanacak bir kenti planlamak için bu yola girilmeliydi, maalesef yapılmadı.

Söz konusu planı belediyenin resmi internet sitesinden belediye meclis kararlarının yayınlandığı yerden ancak öğrenebildik. Öğrendiğimizde meclis oy birliği kararı ile planları onaylamıştı bile. Hiç olmazsa askı süresince planlardan haberdar olmak istedik fakat sözlü ve yazılı isteklerimize rağmen planları inceleyemedik. Planları istememizdeki neden askıya astıkları plan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı olup grafiksel gösterimlerle detaylı bir inceleme şansımızın olmadığı bir plandır. Aslında söz konusu plana ait 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının da askıda olması ve hatta bütün bu her iki ölçekteki paftalar, plan açıklama notları ve raporlarının resmi internet sitelerinde paylaşmaları gerekmektedir. Yapmış oldukları bu uygulama usulen hatalı bir uygulamadır. Belediyenin resmi internet sayfasında ulaşabildiğimiz tek şey planlara ait açıklama raporları olmuştu ve bizde çalışmalarımızı bu raporlar üzerinden yapmaya başladık. Fakat açıklama raporlarındaki özensizlik, tutarsızlık ve baştan savma bir biçimde üstünkörü yapılmış rapor bizleri hayretlere düşürdü. 2040 projeksiyon yılı olarak belirlenmiş bir planın böyle baştan savma bir şekilde yapılmasını bu kent hak etmiyor.

Plana dair teknik sıkıntılardan birkaç örnek vermek gerekirse, biraz önce de bahsettiğim plan paftalarının usulüne uygun olmadığını yinelemek isterim ve bu konu hakkında Şehir Plancıları Odası Trabzon şubenin sorumlu olduğu illerdeki kamu kurumlarına göndermiş olduğu yazı ve iptal edilen emsal bir imar planı dava kararı olmasına rağmen vatandaşı bilinçlendirmekten sakınmışlardır. Söz konusu yazıyı basın mensubu arkadaşlarla paylaşabilirim.

Usul yönünden ele aldığımız bir diğer husus kamu kurumunun görüşleridir bu görüşlerin eksikliği veya olmaması ileride geri dönülmeyecek sıkıntılara yol açabilecektir. Mesela bu kentin üniversitesinden söz konusu imar planı hakkında hiçbir görüş alınmamıştır, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün kıyı kenar çizgileriyle ilgili görüşü eksiktir, yani bazı etaplarda kıyı kenar çizgisi varken bazı etaplarda yoktur. Kıyı kenar tespitleri yapıldıktan sonra bu planın yapılmasında ne mahsur var bu acele niye bu kente bir tek nüfus kriteri getirerek planların değişmesine izin vermiyorsun tek kriter 35000 nüfus bu sayıya ulaşamadığın takdirde söz konusu planlarda herhangi bir değişiklik yapamazsın diyor. Bir planın değişimi için bir tek nüfus kriterinin belirlenmesi uygun değildir.

Plan açıklama raporlarındaki tutarsızlıkların başında projeksiyon nüfus seçilen 45000 var. Mevcut nüfus ve yerleşime açılan yerlerdeki eklenecek nüfuslar toplandığında bu rakam 47309’u bulmaktadır. Aynı zamanda ticaret alanı olarak belirlenmiş yerlerin yönetmeliğe uymayarak konut alanına dönüştürülebileceği söylenmekte ve buradan gelecek nüfus yoğunluğu ise hesaba katılmamaktadır. Aynı plana ait kentsel sosyal ve teknik altyapı-donatı alanı büyüklükleri ve standartları incelendiğinde; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin Ek-2 tablosundaki asgari büyüklüklere uyulmadığı çok net ortadadır. Söz konusu 45000 nüfusa göre bu standartları sağlayamazken hesaba katmadıkları nüfus yoğunlukları ile bu standartlar daha da aşağıya çekilmektedir.

Aynı zamanda kenti 7 ayrı etaba nasıl ayırdıklarına dair biç bir kriter veya eşik analizinden söz edilmemektedir. Söz konusu plan incelendiğinde uyulması gereken sosyal donatılar noktasında 10, 2 hektar eğitim alanında, 3, 4 hektar da sağlık alanında eksik planlandığı görülmektedir.

Söz konusu imar planının üst ölçekli çevre düzeni planına da uygun olmayarak hazırlandığı görülmektedir. Söz konusu çevre düzeni planında ormanlık alan olarak gösterilen yerler maalesef konut yapımına açılmış benzer uyuşmazlık sanayi alanları olarak belirlenen yerlerde de görülmektedir.

Jeolojik açıdan sakıncalı yerlerin imara açılması durumu ise imar mevzuatı kapsamında herhangi bir parselde imar planı yapılabilmesinin ön şartı parselin tamamının jeolojik-jeoteknik açılardan etüt raporunun yapılarak onaylanmış olmasıdır. Hazırlamış oldukları planda ise bu şartı parselin yarısının sağladığı takdirde uygun olacağı söylenmektedir, tamamen mevzuata aykırı bir uygulamadır

Son olarak Otopark alanlarının ve yerlerinin imar planı ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak esas amacı dışında farklı kullanımlar barındıracak şekilde düzenlenmesi ve bu yönde plan hükmü oluşturulması otopark kullanımının çözüme kavuşturulması öngörülen duran trafiği ve hareketli trafiği artıracağı kaçınılmazdır. Otopark alanlarında ticaret gibi farklı kullanımlar önerilmesi, trafik hacmini arttıracağı gibi trafik çekme ve üretme açısından alanda artışa neden olacaktır. Yeterince zamanınızı aldım, söz konusu imar planına dair diğer tespitlerimizi basın mensubu arkadaşlarla paylaşılacaktır, son olarak bu süreçte bizlere yardımcı olan Şehir Plancıları Odası Ankara, Bursa ve Trabzon şubelerine teşekkür eder, yaşadığı kente karşı sorumluluk hisseden ve vicdanını kaybetmeyen herkese de teşekkür ederim. ”

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 04.04.2019 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...