Kızılay İş hanı önünde yapılan basın açıklamasına Eğitim Sen üyesi ve çok sayıda vatandaş katıldı. Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş tarafından okunan basın açıklamasında, ” Bugün 24 Kasım öğretmenler günü. Tarihin en eski mesleklerinden biri olan öğretmenlik, sadece insanlığın yaşı ile eşit değil aynı zamanda tarihin gidişatını etkileyen mesleklerden biri olmuştur. Genç kuşakların yaşama hazırlanması ile beraber geleceğin nasıl şekilleneceğini etkileme gücüne sahip olduğundan, tarihin her döneminde iktidarların hedefi olmuşlardır.
Yaptığımız işin gereği olarak, egemenlerin istekleri değil de insanlığın evrensel değerlerini sınıf içinde her gün üreten öğretmenler; Katledilmişler, ihraç edilmişler, sürülmüşler ve yoksullaştırılmışlardır.
Ancak hiçbir zaman hayallerinin ve gerçeğin peşindeki serüvenlerinden, ideallerinden vazgeçmemişlerdir. Öğretmenlik mesleği 24 Kasımlarda yöneticiler tarafından hamasi nutuklarla göklere çıkarılsa da yaşanan gerçeklik bunun tam tersidir. Türkiye’nin temel ekonomik göstergeleri uzun süredir kriz sinyalleri vermeye başlamıştır. Yıllardır geçimlerini büyük ölçüde borçlanarak sürdüren, kredi ve borç batağına saplanan toplumun geniş kesimleri gibi, eğitim ve bilim emekçileri de yaşanan ekonomik sorunlardan fazlasıyla etkilenmektedir.
İktidar, her fırsatta ekonomide yaşanan en temel sorunların üzerini örtmeye çalışarak, bütün sorumluluğu ‘dış güçlere’ atmaya çalışırken, emekçilerin günlük yaşamı ile ilgili bütün ekonomik göstergeler kötüye gitmektedir.
Türkiye ekonomisinde son yıllarda, özellikle 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan dalgalanmalar, Türk Lirasının değer kaybetmesi ve enflasyonunun hızla artması sonucunda satın alım gücümüzde belirgin bir azalma yaşanmış, ücretlerimiz mum gibi erimiştir. 1 ABD dolarının ortalama 1. 30 TL olduğu 2008 yılında 1. 196 TL aylık alan bir öğretmenin 920 ABD doları alabiliyorken, 21 Kasım 2018 itibariyle ortalama 3 bin 620 TL alan bir öğretmenin 1 ABD dolarının 5, 36 TL seviyesindeyken aldığı maaş 675 ABD doları seviyesine inmiştir. Son on yılda bir öğretmenin yaşadığı ekonomik kayıp, aylık olarak bin 313 TL’ye (245 ABD doları) ulaşmıştır. Bu rakama Ekim 2018 itibariyle yüzde 25’i aşan yıllık enflasyondan kaynaklı kayıpları da eklediğimizde satın alım gücümüzdeki azalmanın çok daha fazla olduğu açıktır.
Başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere, temel tüketim ürünlerine peş peşe yüksek oranlı zamlar yapılması, dolarda yaşanan düşüşe rağmen temel tüketim ürünlerinde aynı oranda indirim yapılmaması, ekonomik krizin faturasının krizi yaratanlara değil, halkın, emekçilerin sırtına yıkılmak istendiğinin en açık göstergesidir.
Emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının dayanılmaz hale geldiği, ekonomide yıllardır benimsenen yanlış politikalar nedeniyle ek iş yapmak zorunda kaldığı, kredi ve borç batağına saplandığı koşullarda, iktidarın ekonomide yaşanan ve yaşanması beklenen olumsuzluklar karşısında krizden etkilenen yüzde 99 yerine, yüzde 1’i oluşturanların talepleri doğrultusunda hareket etmesi kabul edilemez.
Eğitim ve bilim emekçileri olarak, ekonomide yaşanan krizde hiçbir sorumluluğumuz ya da payımız olmadığı halde, krizin faturasının ısrarla bizlere ödetilmek istenmesini kabul etmiyoruz. Ekonomik krizi kim çıkardıysa, faturasını da onlar ödemelidir. Eğitim ve bilim emekçileri olarak Türkiye çapında bütün işyerlerinde başlattığımız imza kampanyasıyla; Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılmasını, Maaşlarımızda son 10 yıl içinde dolar bazında yaşanan kaybı karşılamak için net bin 395 TL artış sağlanmasını, Başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere, temel tüketim ürünlerine yapılan zamların geri alınmasını, Vergi dilimi soygununa son verilerek, gelir vergisi oranının sabitlenmesini, Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmasını, ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarının (3600/60 = 60 TL) esas alınmasını, Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesini talep ediyoruz.
Türkiye’de yaşayan herkes gibi, eğitim ve bilim emekçilerinin yaşam koşullarını doğrudan etkileyen ekonomik krizin faturasını ödemeyeceğimizi belirterek, taleplerimizin karşılanması için işyerlerimizden topladığımız imzaları Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyor, krizin faturasını ödemeyeceğimizi bir kez daha buradan kamuoyuna ilan ediyoruz. Tüm eğitim ve bilim emekçilerini, konfederasyonumuz KESK öncülüğünde 9 Aralık Pazar günü Samsun’da; 15 Aralık Cumartesi günü Adana’da; 16 Aralık Pazar Günü Diyarbakır’da ve 22 Aralık Cumartesi günü İstanbul’da yapılacak olan ‘Yoksullaşmaya, İşsizliğe ve Güvencesizliğe Karşı Birlikte Mücadele’ mitinglerine talepleriyle katılmaya davet ediyoruz” denildi.
Basın açıklamasının ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.11.2018 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle