Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Artvin İl Başkanlığı 2018-2019 eğitim öğretim yılı başlamasını ardından eğitim sistemini eleştirdi.
İl Başkanı Ahmet Biber yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “2018-2019 eğitim ve öğretim yılı dağ gibi biriken sorunlarla başlıyor. 16 yılda, 6 Milli Eğitim Bakanı değişti. Şimdi görev sırası 7. Milli Eğitim Bakanında. . . Eğitim sistemini planlı bir şekilde; laik, bilimsel ve demokratik hedefinden uzaklaştıranlar, ellerini ovuşturarak bekliyor.
Eğitim; 81 milyonun sorunudur, gelecek planıdır, umududur. AKP'ye ve tek adamların inisiyatifine bırakılmayacak kadar hayati bir konudur. Eğitim sistemini felç edenler boşuna heveslenmesin, karanlık hedeflerine ulaşamayacaklar. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. . . Eğitim çözümsüz değildir. Biz varız. Laik, bilimsel, demokratik ve parasız eğitim hakkının herkese verilmesi için mücadelemiz devam ediyor, edecek. . .
Eğitimde 12 Sorun 12 Çözüm
Eğitimde Fırsat-İmkân Eşitliği Sağlanmalıdır
Okullar açılmadan önce, devlet okullarında okuyan her çocuğa, eğitime katkı payı olarak 500 TL verilmelidir. Özel okuldaki çocuğumuza 5000-TL verildiğine göre bu da verilebilir. Taşımalı eğitime son verilmelidir. İkili eğitim sistemi kaldırılarak, tam gün eğitim sistemine geçilmelidir. Birleştirilmiş sınıf uygulaması sonlandırılmalıdır. Her okulda öğle yemeği ücretsiz verilmelidir. Velilerden kayıt parası ve okul masrafları alınmamalıdır.
Ülkemizin Kıt Kaynaklarını Betona Değil Beyne Kanalize Etmeliyiz
Tasarruf tedbirleri kapsamında Milli Eğitime ayrılan bütçeden kesinti yapıldı. Hiçbir medeni ülkede eğitim bütçesinden kısılarak tasarrufa gidilemez. Ülkenin can damarları kesilerek tasarruf yapılamaz. . .
Aksine krizlerin pençesinden kurtulmak için eğitime daha fazla bütçe ayırmak gerekir. Çünkü eğitime ayrılan pay geleceğe yapılan yatırımdır.
Laik, bilimsel, demokratik ve herkese parasız eğitim verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı tarikat ve cemaatlerin eğitimle olan ilişkisini kesmeli, kimi vakıf ve derneklerle yaptığı protokolleri derhal iptal etmelidir.
Eğitimde Paradigma Değişikliğine İhtiyaç Vardır
Sadece piyasacı, pragmatik ve çağ dışı eğitime dayalı öğretim programı anlayışı ile öğrenci yetiştirilemez. Eğitim felsefemiz çağdaş eğitim anlayışına dayanmalıdır. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, geleceğin dünyası ile buluşturan, çağdaş, demokratik, laik ve bilimsel öğretim programları oluşturulmalıdır.
Eğitimde Dönüşüm Yaparken Partizanca Davranmamalıyız
Eğitim sisteminin siyasallaşmasının önüne geçilmelidir. Talimatla değil liyakat esasına göre atama yapılmalıdır. Mülakat sistemine son verilerek, hak edenlerin ataması yapılmalıdır. KPSS’de yüksek puan alıp atamaya hak kazanan, ancak mülakatta çok düşük puan verilerek elenen öğretmenlerin haklarının iadesi yoluna gidilmelidir. Okul türleri Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Talep edilmeyen çok az sayıda öğrencisi olan okul türleri, talep fazlası olan okul türlerine dönüştürerek sorun çözülmelidir
Eğitim, Partizanca Siyasetin Uygulama Alanı Değildir
Eğitime siyaset sokulmamalı, eğitim politikası, siyasi anlayışa değil, bilime göre düzenlenmelidir. Siyasetin etkisindeki eğitim bilimsellikten uzaklaşır. Kadrolaşmayı hedefleyen atamalar sonlandırılmalıdır. AKP'li eski milletvekillerinin Rektör olarak atanmaları kamu vicdanını yaralamıştır. Rektörlük için 3 yıl profesörlük şartının kaldırılarak, kişiye özel atama yapılması kabul edilemez. Üniversitelerin siyasallaşması yanlıştır. Üniversiteler özgür üretim ortamları olmalıdır. Rektör ve dekanlar atamayla değil, öğretim üyeleri tarafından seçimle belirlenmelidir.
Sınav Odaklı Eğitim Derhal Terkedilmelidir
Çocukların yeteneklerini ve ilgi alanlarını ortaya çıkartacak eğitim modellerinin hayata geçirilmesi gerekir. Ezberci ve sınav odaklı eğitimden vazgeçilmelidir. Çocuklarımızı istemedikleri okul türlerinde okumaya zorlayan LGS sistemi kaldırılmalıdır. Çocuklarımız ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre yönlendirilerek, istedikleri lise türünde okumaları sağlanmalıdır. Başarının sırrı, öğrencilerin ilgi alanlarının ve yeteneklerinin tespit edilerek o alana yönlendirilmesinde gizlidir.
Eğitimde liyakat Esas Alınmalıdır
Eğitimde, liyakata dayalı bir sistem kurulmalıdır. Atamalar siyasete değil, liyakata bakılarak yapılmalıdır. Geçmişte, FETÖ referansıyla yapılan atamaların, Ülkemizi büyük problemlerle karşı karşıya bıraktığı açıktır.
Darbeci Eğitim Zihniyetinden Vazgeçilmelidir
12 Eylül zihniyetiyle eğitimde yola devam edemezsiniz. Bir an önce erişilebilir, bölgesel farklılıkları giderilmiş, küresel düzeyde iddialı ve bilimsel eğitime geçilmelidir.
Eğitimde 1+8+4 Sistemine Geçilmelidir
Eğitim sistemi, 1 yıl okul öncesi eğitim olmak üzere, 13 yıla çıkartılmalıdır.
Eğitim yapısının ürettiği temel sorunlardan birisi de açık liselerdir. Bugün bu liselerde 1. 586. 823 öğrenci bulunmaktadır. Bu gidişle önümüzdeki yıl bu sayı 2 milyonu aşacaktır.
Eğitimin toplumla, ekonomiyle ve bilimle ilişkisini yeniden kurmalı ve ona göre etkin yapılanma, çağdaş-bilimsel içerik, yetişmiş öğretmen, güçlendirilmiş okul ve edilgen olmayan öğrenci dikkate alınarak eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.
Öğretmenlere Hak Ettikleri Değer Verilmelidir
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde birer maaş ikramiye verilmelidir. Öğretmenlerin ek göstergeleri 3600’e çıkartılmalıdır. Öğretmenlerimizi az da olsa rahatlatmak için 2018 Eylül ayında ödenecek 1. 121. - TL’lik hazırlık ödeneği de bir maaş seviyesine çekilmelidir. Tüm öğretmenler kadroya alınarak, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen ayrımına son verilmelidir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu Çıkarılmalıdır. Bizim bu konudaki çalışmalarımız devam etmektedir.
Karma Eğitimden Vazgeçilemez
1739 sayılı kanunda tanımlanmış olan karma eğitim Cemaat, tarikat ve kimi oluşumların baskısıyla Kurum Açma Kapatma Yönetmeliğinden çıkarılarak tartışmaya açılmıştır. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki “karma eğitim” zorunluluğunu görmezden gelenler, kafalarını kuma gömüyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı karma eğitimden vazgeçilemeyeceğini, Cumhurbaşkanlığı ise karma eğitiminde esneklik sinyalleri veriyor. Eğitimde çocuklarımızın üstün yararı söz konusudur. Pedagoji kol olarak doğru olan karma eğitim uygulamasıdır. Bunu da en iyi Milli Eğitim Bakanı bilir. ”
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 22.09.2018 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle