Artvin Çoruh Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Avcılık ve Yaban Hayatı Bölü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasın Uçarlı, Aralık ayı başlarında başlayan yaban hayvanlarının kış uykusu evresinin nisan ayının ilk haftasına kadar devam ettiğini söyledi.
Bitki çeşitliliğinin yanı sıra yaban yaşamı varlığı bakımından da Türkiye'nin en zengin illerinden biri olan Artvin'de yaban hayvanları için kış uykusu evresi başladı.
Artvin'de kış uykusu evresi geçiren hayvanlar arasında en bilineninin ayı olduğunu dile getiren Uçarlı, yaptığı açıklamada saha incelemeleri ve yöre insanlarından elde edilen verilere göre Artvin’de 400-500 arasında ayı popülasyonunun olduğunu belirtti.
Yaban havyalarında ki kış uykusu evresinin çevresel koşullar ve iklim durumuna bağlı olarak yöreden yöreye değişiklik gösterdiğini dile getiren Uçarlı, “Çevresel etkiler ve gün uzunluğu hayvanların bazı hormonlarını tetikliyor, bu hormonlarda belli davranışların başlamasına ve bitmesine karar veriyor. Artvin’de aralık ayının ilk haftası kış uykusu döneminin tamamen başladığı, mart ayının son haftası ise tamamen bittiği dönemdir. ” dedi.
Kış uykusu döneminin kesintisiz uyku dönemi olmadığına dikkat çeken Uçarlı, bu dönemin vücut fonksiyonların kısıldığı metabolizma hızının düşürüldüğü, vücut sıcaklığının çevre koşullarıyla aynı düzeye getirilerek enerji sarfiyatının en aza indirgendiği hafif uyuşukluk hali olduğunu söyledi.
Ayıların kış uykusu evresinde herhangi bir tehlike ve saldırı durumunda kendini savunacak kadar uyanık olduğunu belirten Uçarlı, şunları söyledi:
“Ayılar ve kış uykusuna evresini geçiren hayvanlar bu süreçte su ve besin ihtiyacını yaz döneminde depoladıkları vücut yağlarından tedarik ediyorlar. Kış uykusunun ekolojik ve biyolojik özelliklerine bakıldığında hayvanlar kışın rahat besine ulaşamadıkları için bu dönemi besin aramak yerine vücutlarında depoladıkları besini tüketme dönemi olarak kullanıyorlar. Kış uykusu evresini geçiren yılan gibi bazı küçük hayvanlar toprak altını kullanırken ayı gibi hayvanlarda ulaşımın zor olduğu güvenilir alanlar olarak mağaralarıya da sık ormanlarla kaplı alanlarda ağaç diplerinde süreci tamamlıyor. ”
Uçarlı, yaban hayatının korunması ve geliştirilmesi bakımından Artvin’in ve bölgenin önemli avantajlara sahip olduğunu söyledi. Artvin’de insan sayısın kısmen daha az olmasının doğal habitatın yaban hayvanlarınca daha çok kullanılmasına olanak sağladığını dile getiren Uçarlı, “Bu durum yaban hayvanlarının sayılarının artması adına bir avantaj. Deniz seviyesinden 3 bin 500’e kadar yükseklik bandı söz konusu. Doğa bir sürü farklı canlıya ev sahipliği yapıyor ki bu durum ava ve besine ulaşma imkânı kolaylaşıyor anlamına geliyor. Bir bölgedeki yırtıcı sayısını belirleyen faktör av, ve besin miktarı. Artvin’in doğal bitki örtüsünün zengin oluşu yırtıcı hayvanlara av olacak keçi, yaban domuzu, karaca, geyik ve tavşan gibi hayvan sayınında çok olmasında önemli bir etken” diye konuştu.
Uçarlı, Artvin ve Karadeniz coğrafyasının yaban hayvanları için tek dezavantajının orman köylerindeki yerleşimin dağınık olması nedeniyle yaban hayvanları ile insanların çok sık karşılaşması olduğunu söyledi.
Yöre halkının yaban yaşamının korunması adına bilinçli olmasına rağmen bazen insanların kendi bağ bahçe ve hayvanlarını korumakla yaban hayvanlarına zarar verip vermeme konusunda seçim yapmak zorunda kaldığını belirten Uçarlı, “Bu bölgede arıcılıkla hayvancılıkla, bağ bahçe işleri ile uğraşan insanlarımız var. Bunlara zarar veren yaban hayvanlarının başında ayı yer alıyor. Vatandaşlarımızda ister istemez ürünlerini korumak adına ayıya zarar verebiliyor. Bunun dışında yörede kasıtlı olarak ayılara ve diğer yaban hayvanlarına zarar verme durumu asla söz konusu değil. ” dedi.
Uçarlı, yaban hayatı yönetimi ve planlamasında en gerekli yöntemlerden birinin çipli sinyalli takip sistemi olduğunu söyledi. Planlama yaparken hayvanın bölgedeki popülasyon büyüklüğü ve hayvanın mevsimlere bağlı olarak habitat kullanımını bilmemiz gerekiyor. Bunu belirledikten sonra daha sağlıklı kararlar alınıp hayvanın korunması sağlanır. İnsanlarla yaban hayvanlarının karşılaşma olanağını minimize ederiz. Daha önce bu sistem Artvin’de kullanılmış. Bildiğim kadarıyla şuanda yok yeniden kullanılmalıdır. ” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 05.01.2018 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle