Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki Ayder Yaylası’nda yaklaşık 1 milyon metrekare alanda yürütülecek “Ayder Yenileme ve Koruma Projesi” kapsamında “Arama Konferansı” düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden bir tanesi olan Ayder Yaylası’nda çarpık yapılanmanın ortadan kaldırılıp, doğaya uygun bir görünüme kavuşturulması için başlatılan çalışmalar sürüyor. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Ayder Yaylası'nda uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projesi için düzenlenen “Ayder Yenileme ve Koruma Projesi" kapsamında “Arama Konferansı” düzenlendi.
İyidere ilçesindeki bir otelde düzenlenen konferansın 2. gününün açılışına Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, Rize Milletvekilleri Hasan Karal ve Hikmet Ayar, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Rize Belediye Başkan Yardımcısı Saffet Kopuz, Çamlıhemşin Belediye Başkanı Osman Haşimoğlu, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan ve davetliler katıldı.
"Yaklaşık 1 milyon metrekare alanda bir proje çalışması yürütülecektir"
TOKİ Başkanı Ergün Turan da Ayder'de birlikte ve ortak akılda iyiyi bulmayı, Ayder'in önceliklerine, doğal güzelliklerine ve yapısına uygun hem yenileme hem de koruma projesi oluşturmayı amaçladıklarını dile getirdi.
TOKİ olarak projeye büyük önem verdiklerine dikkat çeken Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birlikte bu projenin gerçekleşmesi için önemli bir sorumluluk alacağız. Bu çalışma ülkemizde plancılık, mimarlık ve mühendislik açısından bir ilk olacaktır. Örnek bir çalışma olacaktır çünkü bugüne kadar bu alanda ve büyüklükte yapılmış, planlanmış bir yayla projesi yoktur. Ayder'de yaklaşık 1 milyon metrekare alanda bir proje çalışması yürütülecektir. Bildiğiniz gibi alanın tamamı birinci, ikinci, üçüncü derece sit alanından oluşmakta. Turizm bölgesi, milli park ve yayla olmak üzere kadastro görmüş ve büyük kısmı özel mülkiyet yerleşim alanıdır. Toplamda 639 parsel bulunmakta olup bunların 607'si şahıs mülkiyetindedir. Ayder'de yaptığımız tespitlere göre bu 639 parselden 262'si üzerinde yapı bulunmaktadır. Tescilli 2 yapı bulunmakta, 98 yapı da korunması gereken yapı statüsündedir. "
Turan, proje uzmanlarının çeşitli vizyon ve yaklaşımları gündeme getireceklerini ifade ederek, "Bu projenin, bölgenin ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap verecek nitelikte insan ve doğa ilişkisini ön planda tuttuğu, kendi kendini koruyan ve geliştiren bir proje olmasını arzuluyoruz. Buradan çıkacak netice ve daha sonra yapacağımız çalıştay sonrasında hedefimiz Ayder'in gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi için öncelikle tescilli ve korumaya değer yapıların rehabilitasyonu üzerinde durmak olacaktır. Ayder'in tamamına ilişkin kentsel tasarım ve mimari projeler geliştirilecektir. Gerekirse yeni yapılacak yapıların az katlı ve yöresel mimariye uygun şekilde inşa edilmesini esas alıyoruz. " diye konuştu.
“TOKİ ilk defa böyle bir proje yapacak”. . . "Her türlü ekolojik hassasiyetler göz önüne alınacaktır"
Ayder projesinin TOKİ için de özellikleri itibarıyla yeni bir proje olduğuna değinen Turan, "Her türlü ekolojik hassasiyetler göz önüne alınacaktır. TOKİ 54 vilayette konuştuğumuz alandan çok daha büyük kentsel dönüşüm projeleri yapmaktadır. Burada 360 yapıdan bahsettik. Bizim 54 vilayette 3 bin, 5 bin konutlu dönüşümler yaptığımız alanlar var. Dolayısıyla TOKİ'nin ilk defa yapacağı, Türkiye'de belki ilk defa yapılacak proje, o açıdan tasarım ve arka planda çalışmaları özel bir proje. Ayder'in TOKİ açısından klasik manadaki kentsel yenilemeden birçok farklı boyutu vardır. Bunları hassasiyetle gözeteceğiz. " ifadesini kullandı.
Projede gelecek gözetilerek herkesin kazanmasının önemine vurgu yapan Turan, "Önemli olan sürdürülebilirlik ve Ayder'in kazanması. Ayder kazanırsa sadece bu nesil değil, bundan sonra gelen nesillere de katkı sunmuş olur. Ayder'de yaşanan bütün süreçlerin bir kısmı şu anda Uzungöl'de yaşanıyor. İnşallah Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle beraber hayırlı sonuçlara ulaşacağımızı umut ediyorum. " dedi.
“Davos gibi merkez üretebilirsek bunun uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirebiliriz”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy ise yaptığı konuşmada, Ayder’in Davos gibi üretilmesiyle uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirileceğini kaydederek, “Ayder ve Davos’u fiyat bakımından karşılaştırmak istiyorum. Davos’ta yıllık ortalama bakımından 3 ve 4 yıldızlı otellerde tek kişilik oda fiyatı ortalama 250 dolar bu rakam Ayder için arkadaşlarımızın derlediği bilgilere göre yıllık ortalama iki kişilik oda fiyatı 100 dolar dolayında gözüküyor. 5 yıldızlı otellerin oda fiyatlarını söylemiyorum. Ayder’imizi sürdürülebilir yıllara sahip ve güzelliğine yakışan bir turizm merkezi haline getirmenin yolu şuanda başlangıç düzeyinde olan ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Bakanlığımızın da destek verdiği bu yenileme koruma projesi. Buralarda yüksek oranda konaklama elde etme imkânımız yok. Dolayısıyla kişi başına turistten en yüksek geliri elde edecek standart bir düzey geliştirmek zorundayız. Bunun için buradaki yapılanmayı yöresel mimariye uygun ve doğaya ve çevreye saygılı standardı yüksek sunduğumuz hizmetin kalitesine oranla fiyatlandırabildiğimiz bir düzeye eriştirmek ve bun sürdürülebilir yılmak zorundayız. Ben bu bakımdan bu çalışmanın sonra derece hayati tarihi bir fırsat olduğunu kanaatindeyim. Türkiye’de bunu TOKİ’den daha iyi yapabilecek bir kurum bilmiyorum. Kısa vadede endişeleriniz olabilir ama Davos gibi merkez üretebilirsek bunu uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirebiliriz” ifadelerini kullandı.
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Ayder'de bir irade oluştu. Bu iradeyi saptırmadan ve doğru kullanarak hedefimize ulaşmak zorundayız. "
Rize Valisi Erdoğan Bektaş, açılışta yapığı konuşmada; Ayder'in birçok alternatif turizm potansiyeline sahip olduğunu, bu potansiyelin en iyi şekilde kullanılması gerektiğini ve Ayder'in sahip olduğu eşsiz güzelliğin de korunması gerektiğini belirtti.
Vali Bektaş ayrıca Ayder için bugüne kadar birçok prensip kararının alındığını belirterek; "Ayder için bugüne kadar birçok koruma ve kollama kararı alındı. Bu kararları zamanında ve gerektiği şekilde uygulayabilmiş olsa idik, Ayder için hazırlanan planlara sadık kalınsa idi bugün bu toplantıyı yapmamıza gerek kalmazdı. Ayder ve çevresi bir SİT alanı ve Milli Pak. Bu kavramların gerekliliğini zamanında yerine getirilmiş olsaydık yine bu toplantıyı bugün yapmak zorunda kalmayacaktık" dedi.
Bugünlerde bazı çevrelerce "Ayder yıkılacak" şeklinde maksatlı ifadelerin dillendirildiğine belirten Vali Bektaş, "Buna rağmen halkın tepkisi yok. Çünkü herkes biliyor ki Ayder'de doğru uygulanmayan bir şeyler var ve bir şeyler değişmesi gerek. Bu da bizim şansımız. Bütün bunlarla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesi altında Ayder'de bir irade oluştu. Bu iradeyi saptırmadan ve doğru kullanarak hedefimize ulaşmak zorundayız. Ayder'i koruyup kollayarak gelecek kuşaklara taşımalıyız" şeklinde konuştu.
Ayder'in Davos gibi bir turizm destinasyon merkezi olması için bütün değerlere sahip olduğunu belirten Vali Bektaş, "Daha yapmamız gereken çok şey var. Adamlar 100-150 sene önce bu kavram üzerinde çalışmaya başlamışlar. Biz yeni yeni gündemimize almaya başladık. Kaçkarlarda sürdürülebilir bir turizm politikasından bahsediyorsak yeni Ayder'ler oluşturmalıyız. Ben Ayder'de 2 saat trafiğin tıkandığına şahit oldum. Ayder'in bu yoğunluğunu yeni oluşturacağımız turizm merkezlerine bölmeliyiz. Ayder'in en büyük özekliklerinden biride su sesidir. Ayder'e gittiğinizde sizi dere sesi, su sesi karşılar. Ancak yerleşim ve etkinlik alanları dereyi görmenize fırsat tanımaz. Sadece sesini duyarsınız. Hazırlanacak yeni planlarda dereleri sadece duymakla kalmamalıyız, onları görünür hale getirmeliyiz" dedi.
Vali Bektaş, konuşmasının son bölümünde Ayder'de Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Rize Valiliğinin ve Çamlıhemşin Belediye Başkanlığınca imzalanan bir protokol ile yetkilerini TOKİ'ye bir devrettiğini belirterek; "Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde oluşan bu irade ile bireysel hakları gözeterek adil uygulamalar yapmalıyız" dedi.
İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı, "Ayder Yenileme ve Koruma Projesi Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı dünyaca ünlü Ayder Yaylası'nda Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılması planlanan yenileme ve koruma projesine ilişkin, "Bu projeyi başarmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin bu alanda en özgür projesi olacak. " dedi.
Ayder'in turizme değer katan, kültürel değerlere özen gösterilecek bir konuma ulaşmasının hedeflendiğini ifade eden Yazıcı, ülkelerin turizm potansiyellerinin ekonomilerine katkı sağlayacak, insanlarına huzur verecek yapılara haiz olduğunu söyledi.
Yazıcı, Ayder'in yeşilin içinde 1300 rakımda, denize yakın ve ulaşım açısından çok önemli bir noktada bulunduğuna dikkati çekerek, yapımına başlanan Rize-Artvin Havalimanı'nın tamamlanması, kayak merkezinin yapılmasıyla değerinin çok daha artacağına vurgu yaptı.
Ayder'in mevcut durumundan memnun olanların sayısının çok az olduğunu dile getiren Yazıcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya büyük önem verdiğini ve sorunun çözümü için talimat verdiğini hatırlattı.
Hayati Yazıcı, Ayder'de Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye ve mülki amirliğin sorumluluğu olduğunu kaydederek, ilgili kurumların görev ve yetkilerini TOKİ'ye bir protokolle devrettiğini belirtti.
TOKİ'nin çok hassas bir şekilde turizm ve kültürel potansiyeli ile tasarlanacak yapıların mimari özelliklerini dikkate alarak hareket edeceğinin altını çizen Yazıcı, şunları söyledi: "Mülkiyet sahibi vatandaşlarımız var. Hukuk ölçüleri içerisinde yürütülen bir proje. Bu projeyi başarmak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin bu alanda en özgür projesi olacak. Buradaki arama konferansı sonucunda bir planlama ortaya çıkacak. İnşallah sonucunda yüzümüzün akı ile bu projeden çıkacağız. Hepimize görev düşüyor. Birbirimizin hakkını çiğnemeden, incitmeden ama gerektiğinde daha güzele ve iyiye kavuşmak, nesillerimize daha prestijli bir Ayder bırakmak için üzerimize fedakarlık düşüyorsa onu da yapacağız. "
Açılış konuşmalarının ardından konferansın ikinci bölümüne geçildi. Bu bölümde tematik sunumlar yapıldı ve projenin detayları üzerine çalıştay düzenlendi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 16.10.2017 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle