CHP Artvin Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, yaptığı basın açıklamasında Başkan Kocatepe’ye yüklendi. Festival’de pankart açan çevrecileri anonslarla uyaran Başkan Kocatepe’ye CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin’den eleştiri geldi. Şahin, “Görüyoruz ki Artvin, Artvinli bir başkan tarafından yönetilmelidir. Başkan Kocatepe daha önce maden konusunda ‘Gerekirse halka sorarız. Halit Paşa Meydanı’na sandık kurar oylama yaparız!’ şeklindeki söylemlerini hatırlatıyor, Başkan Kocatepe’yi bu sözünde durmaya davet ediyorum. ” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanlığınca basın mensuplarına 15 Temmuz Darbe Girişiminin yıldönümü ve Cerattepe’de mahkemenin verdiği -maden çıkarılabilir- kararı konusunda açıklamalarda bulunuldu. Artvin’de görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile Katrevan mevkiinde bulunan Mars Otelde kahvaltılı toplantı yapıldı.
CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, basın mensuplarına ülke ve yerel gündemi değerlendirdi. Başkan Şahin açıklamasında; “ “Bilindiği gibi ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde, ordumuz içinde yapılanmış olan Fethullah Gülen terör örgütü üyelerinin darbe kalkışmasını yaşamıştır. Bugün milletimize ve birliğimize karşı kalkışılan darbe girişiminin yıl dönümündeyiz. Darbelerden her zaman en çok zarar gören siyasal düşüncenin temsilcileri olarak, bir yurttaş olarak hukukun ve demokrasinin üstünlüğüne inanmış bireyler olarak diyoruz ki; darbelerin her türlüsüne her zaman olduğu gibi karşıyız, bu tür girişimleri şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bu kalkışmanın önlenmesi milletçe, toplumun bütün kesimleri olarak göstermiş olduğumuz dayanışma ve birlik ruhu ile mümkün olmuştur. Millet demokrasisine ve parlamenter sistemine sonuna dek sahip çıkmıştır. Yine bu kalkışmanın önlenmesinde canı pahasına darbecilere engel olmak için şehit düşen başta güvenlik güçlerimize, sokağa çıkarak kalkışmaya izin vermeyen vatandaşlarımıza ve gazilerimize şükran borçluyuz. Bu tür darbe girişimlerinin ülkemizde bir daha yaşanmaması için Atatürk ve silah arkadaşlarının, istiklal şehitlerinin ve gazilerimizin canlarını hiçe sayarak mücadele vererek bizlere armağan ettiği Cumhuriyetimize, parlamenter demokrasimize ve hukukun üstünlüğüne her zamankinden daha fazla sahip çıkmalı ve Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yoldan şaşmadan ilerlemeliyiz. Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak AKP hükümetlerini Fethullah Gülen’e “Saygı değer hocamızdır” dediği dönemlerde de çok kereler uyarmış, cemaatin devlet içerisinde yapılandığını ve bunun tehlikeli yerlere gideceğinin uyarmıştık. O zaman uyarılarımıza kulak asmayan AKP hükümetleri 15 Temmuz 2016 günü uyarılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu görmüşlerdir. Ancak ne yazık ki 15 Temmuz’dan sonraki süreçte AKP hükümeti yine uyarılarımızı dikkate almayıp parlamenter demokrasimize, hukukun üstünlüğüne büyük zararlar veren adımlar atmıştır. Tarihe utanç verici bir seçim olarak geçen, mühürsüz seçim diye hatırlayacağımız 16 Nisan Anayasa Referandumunu bu millete reva gören de yine AKP hükümetidir. Türk halkının yarısından fazlasının HAYIR dediği Anayasa Referandumunu, Anayasa’ya ve Seçim Kanunu’nu açık bir şekilde ihlal ederek, YSK eliyle mühürsüz oyları geçerli sayıp anayasayı değiştiren AKP hükümeti ileride büyük zararlarını göreceğimiz tarihi bir hata yapmıştır. Bu anayasa referandumunun ne kadar zararlı olacağını gören ve HAYIR oyu kullanan, farklı siyasi düşünceye sahip tüm yurttaşlarımızla birlikte bu ülkeye adaleti ve demokrasiyi getirene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki HAYIR kazandı ve HAYIR daha bitmedi diyoruz.
15 Temmuz sürecinden sonra yukarıda saydığımız hatalarına devam eden AKP hükümeti ilan ettiği OHAL ile fiilen başkanlık sistemine geçmiş olup Hem Türkiye Büyük Millet Meclisini hem de yargıyı tabiri caizse tek adama teslim etmiştir. AKP hükümeti darbeye kalkışan Fethullah Gülen Terör örgütü ve bu örgütü bu kadar güçlendiren, ordudaki Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve vatansever subay ve astsubayların tasfiye edilmesine sebep olan siyasi ayakla mücadele etmek yerine, ilan ettiği OHAL’den aldığı güç ve yayınladığı kararnamelerle ülkeyi idare etmekte ve tıpkı Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde olduğu gibi kendisine karşıt olan görüşteki insanları cezalandırmaktadır. AKP’nin bu tutumu vatandaşlarımız tarafından bilinmekte ve artık yapılan haksızlıklar herkes tarafından görülebilmektedir. “Türkiye bunu hak etmemektedir” diyen, hukukun ve adaletin bir gün herkese lazım olduğunu söyleyen ve yine adaletin devletin temeli olduğunu dile getiren Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan bu haksızlıklara karşı dünyanın en masumane ve barışçıl tepkisinin dile getirmek için Ankara’dan başlayan, 420 km süren ve İstanbul’da sona eren ADALET YÜRÜYÜŞÜ’ ne imza atmıştır. Herkes tarafından da bilinmektedir ki Genel Başkanımızın başlattığı bu yürüyüş siyasi değil tamamen tüm yurttaşlarımızı ilgilendiren bir adalet ve demokrasi talebi yürüyüşüydü. O yüzdendir ki 24 gün süren bu yürüyüş başladığı günden itibaren yürüyüşe eşlik edenlerin sayısının her geçen gün artmasıyla ve nihayetinde İstanbul Maltepe’de milyonları bir araya getiren tarihi bir mitingle sonlanmıştır. Artık AKP bilmelidir ki vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu ülkede adaletin kalmadığını bilmekte ve o yüzden siyasi düşüncesi ne olursa olsun herkes Genel Başkanımızın dile getirdiği adaleti istemektedir. Adalet ve demokrasi mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.
Adaletten söz etmişken, adalete en çok muhtaç olan Artvin ve Artvin’in en büyük sorunu olan Cerattepe’yi konuşmadan olmaz. Tüm Artvinliler ve Cerattepe’deki gelişmeleri takip eden herkes biliyor ki; hukuk Cerattepe’de madencilik olmaz, madencilik olursa Artvin olmaz demiştir. İşte tam da bu yüzden Adalet istiyoruz. Siyasi otoritenin yargı üzerindeki baskıları ve uygulamaları sonucu maalesef Cerattepe’de madencilik yapılmaz diyen yargı bu kez aksi kararıyla Artvin için son derece vahim sonuçları olacak olan kararına imza atmıştır. Bu karar tamamen siyasaldır ve maalesef devlete, millete değil iş adamına ve şirketine fayda sağlayacak bir karardır. Maden şirketinin 29 Temmuz 2015 tarihli, dönemin MHP Artvin Milletvekili adayı Av. Muhammed Altunal’a cevaben yapmış olduğu açıklamadan da görüleceği gibi devletin payı çok cüzi bir paydır. Kaldı ki Artvin Belediyesi’nin de 2014 yerel seçimlerinden hemen sonra yaptırdığı araştırmada da yine Cerattepe’deki madencilik faaliyetinin tamamından devlete düşecek olan payın 42 Milyon lira olacağı belirtilmişti. Maden şirketinin kendi beyanındaki bahsettiği devlet payı ile Artvin Belediyesi’nin hazırlattığı rapordaki rakam neredeyse birbirinin aynıdır. Peki o zaman bizleri yönetenlere tekrar soruyoruz: Devletin bile faydasının olmadığı bu projeyi hangi vicdan, hangi akıl kabul eder? Bu soruyu Belediye Başkanına daha önceleri de sormuş olmama rağmen bir türlü bu soruya cevap alamıyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bu sene gerçekleşen Kafkasör Boğa Güreşleri festivalinde Belediye Başkanının “Cerattepe’den Vazgeçmeyiz” diye pankart açarak madenciliği istemediğini dile getirmeye çalışan Artvinlilere hitaben, Festivalimizin ve Artvin’imizin huzurunu bozuyorsunuz şeklindeki anonsunu şiddetle kınıyoruz. Festivalin de Artvin’in de huzurunu bozan maden şirketi ve bu madenciliğin önünü açan siyasi iradenin adı olan AKP iktidarıdır, kısacası Belediye Başkanının kendisidir. Belediye başkanının bu son derece talihsiz açıklaması bizlere bir kere daha gösterdi ki, Artvin gerçekten de Artvinli olmayanlarca yönetilemez. Belediye Başkanını seçimler öncesi verdiği sözleri tutmaya ve madene karşı çıkacağını göstermeye davet ediyoruz. Hepinizin hatırlayacağı gibi Belediye Başkanı, gerekirse Halitpaşa Meydanına sandık kurar halka sorarız maden istiyor mu istemiyor mu diye vaatte bulunmuştu. Kendisine bu vaadini hatırlatıyor ve Artvin halkına verdiği sözü tutmaya davet ediyoruz. ”
Basın toplantısı gazetecilerle hatıra fotoğrafının çekilmesi ile son buldu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 19.07.2017 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle