Merve Öztopaloğlu: ‘biz, Büyük Bir Aileyiz’

26/07/2016 08:08

Topaloğlu Vakfı Başkanı, Hemşinli Av. Merve Öztopaloğlu Küçükel Artvin Hakkındaki Görüşlerini Paylaştı.

Haber: Ramazan Balcıoğlu

Artvinli Avukat Merve Öztopaloğlu Belediyedeki görevinden, vakfın yönetilmesinden, bir kadın olarak toplumdaki beklentilerinden en önemlisi ise Cerattepe ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Öztopaloğlu yaptığı açıklama; “Cerattepe Günümüz dünyası doğa turizmine doğru yönetilirken yeşilin tüm tonlarının olduğu nadir yerlerden bir tanesi olan Cennet Artvin’imizin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması çok üzücü. Hükümet hatanın farkına varıp Artvin’in Yeşil Cennet Artvin olarak kalması için gerekli adımları atacağına inanıyorum.

Mutlaka bir şeylerin içinde yer almalıyız. İlla siyasette değil ama bu topraklarda yaşayan büyüyen, okuyan insanlar olarak her birimizin bir şeylerin içinde olması lazım. Bu bir dernek olabilir, bir spor kulübü olabilir, bir sivil toplum örgütü olabilir ya da bir siyasi parti olabilir. Arkadaşlarıma, eşime, dostuma da bunu öneriyorum. Özellikle desteğe ihtiyaçlı olan gruplarla temasta olmak hayata dair çok şey öğretiyor insana. Engellilerle ya da çocuklarla mesela.

CHP İl Başkan Yardımcılığı Sürecinizi Ve Beşiktaş Belediyesi’ne Geçiş Sürecinizi Anlatabilir Misiniz?

20 Nisan 2005 Tarihinde CHP Beşiktaş İlçesi’nde parti üyesi olarak siyasi çalışmalarıma başladım. İlçe örgütü içinde çeşitli görevlerde çalıştıktan sonra bir dönem CHP Beşiktaş İlçe Yöneticiliği (2010-2012), sonrasında CHP İstanbul İl Yöneticiliğine seçilerek Hukuk İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum (2012-2013). 2014 Yerel Seçimleri sonucunda Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyesi olarak seçildim. Başkanımızın ve meclisimizin takdiri ile başkan yardımcısı olarak görev yapıyorum. Tabii ki her insanın her alanda hedefi olmalı yaşayabilmek için. Hele ki siyaset yapıyorsanız mutlaka hedefiniz olmalı. Ben hem biraz şanslı, hem de doğru yerde doğru zamanda olmanın önemli olduğunu düşünen biriyim. Siyasi çalışmalarda kendi bölgemize, kendi insanımıza geldimiğiz yere değer veren biriyim. Emek veren arkadaşlarıma da değer verdiğim ve saydığım gibi. Bugün bu görev nasip oldu yarın nerede olacağımızı kimse bilemez. Ama babadan öğrendiğim bir şey var ki iyi siyaset yapan birisi aday olmaz, aday gösterilir. Allah bu göreve kadar bana bunu nasip etti. Hep bir şekilde hem mesleki açıdan hem kadın olmam, hem genç olmam, doğru yerde doğru işleri yapmaya bağlıyorum ben bunları. Hep beraber çalıştığım başkanlarımla devam ettim işime. Çok da severek yaptım, bulunduğum görevimi de çok severek yapıyorum. Evet ilçemi tanımamın ve burada siyaset yapıyor olmamın avantajları var. Fakat belediyecilik ayrı bir dünya. Belediyede devletin gücüyle çok güzel işlere imza atabiliyorsunuz. Özellikle vizyonu ve misyonu büyük tutuyorsanız güzel şeyler planlıyorsanız ki bizim belediye başkanımız gerçekten çok ciddi planlara ulaşmayı planlayarak seçimlere girmiş, seçim vaatlerini de teker teker hayata geçirmeyi planlayan bir başkan. Bugüne kadar bu görevde kaldığımız süreçte çok büyük işler yaptık daha güzellerini de yapmaya da devam edeceğiz. Bu da insana müthiş bir haz veriyor tabii ki.

Belediyede Bulunduğunuz Görevinizle İlgili Bize Bilgi Verir Misiniz?

2014 Mart seçimlerinden sonra Meclis Üyeliği görevimle Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılığı görevine geldim. İnsan Kaynakları, Hukuk İşleri, Sosyal Yardım İşleri ve Sağlık İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcılığını yürütmekteyim.

STK’larla Bağınızı Koparmadığınızı Biliyoruz Bir Hukukçu Kadın Olarak Topaloğlu Vakfı’nın Başkanlığı’nı Da Yapıyorsunuz, Çalışmalarınızdan Bahseder Misiniz?

Bizim öncelikli amacımız hem hukukçu kimliğimi, hem de gençliğimizi kullanarak önce vakfın kendi düzenlemelerini revize etmek, tüzüğüne kadar, teknolojik imkanlarından adres ve yerleşim düzenine kadar. Önce hedefimiz bunları daha aktif hale getirmek. Bir de yine genç ve dinamik olmanın verdiği avantajla her ay şehir dışındaki akrabalarımızın olduğu şehirlere ziyaret yapmak. Muhtemelen ayda bir ya da iki ayda bir İstanbul ve yakın yerlere de ev ziyaretleri düzenlemek. Ailelerimize gidiyoruz. Mesela ilk Hopa’ya gittik ve orada bir şenlik yaparak Hopa’daki akrabalarımızla birlikte olduk. Trabzon ve Rize’ye gittik. Trabzon’da bir kahvaltı ve Rize’de öğlen yemeğinde akrabalarımızla buluşma organizasyonu düzenledik. Adana’da da çok Topaloğlu var. Orada da akrabalarımızla buluştuk. Yani insanları vakfın iletişiminde daha çok olmaya, daha çok birliktelik sağlayarak daha güçlü olmaya çalışıyoruz. Ellinin üzerinde öğrenci burs alıyor vakfınızda. Vakfımızın kuruluş amacı, üniversite kurmak dahil bütün vakıfları kapsayan bir tüzüğü var. Dolayısıyla çıtayı aşağıda tutmayıp, büyük organizasyonlar yaparak daha büyük işlere imza atmak istiyoruz. Yine bir akrabamız tarafından bağışlanan Giresun’da bir gayrimenkul var. Onu gerekirse yine topluma faydalı olmak için, onu bağışlayan aile büyüğümüzün de arzusuna uygun olarak belki bir hastane, belki de huzurevi olarak değerlendirmek istiyoruz. Çok büyük olmasa da mesela küçük bir hastane, yaşlı bakımevi ya da tıp merkezine göre uygunmuş. Kalıcı eserler bırakmaya çalışıyoruz. Bir de esas ana hedefimiz bizim şimdiye kadar ulaştığımız telefon numaralarını bildiğimiz 9. 800 küsur akrabamız var ama bunun daha fazla olduğunu biliyoruz. Hepsini tanımak, hepsine bir telefon kadar yakın olmaya çalışıyoruz. Bu proje tamamlandığında Türkiye ve dünyadaki bütün akrabalarımıza ulaşmış olacağız.

İşinizden Arta Kalan Zamanlarda Neler Yaparsınız?

Çok iyi bir ailem var, hepsi yani annem, babam, eşim çok iyi bir aile olarak gördüğüm iş arkadaşlarım var. Yakın çalışma arkadaşlarım mesela asistanım avukat mesleğimdeki çalışma arkadaşlarım ayrıca belediyedeki bütün çalışanlarımız ve ilişkilerimi ben başından beri şu şekilde kurmaya çalıştım. Kimin ne zaman ne faydası olacağı, kimin ne zaman nasıl kime yardım edeceği hiç belli olmaz. O yüzden yaşı, pozisyonu, konumu fark etmeden herkes ile iletişim halinde olmak her an avantaj kazandırır insana ve mutluluk verir. Bu şekilde devam ettim hep, okul hayatımda da öyleydi, iş hayatımda da öyleydi siyasette de bence bu çok önemli bir şey. Bir de benim önerim şu olabilir, illa siyasette değil ama bu topraklarda yaşayan büyüyen, okuyan insanlar olarak her birimizin bir şeylerin içinde olmamız lazım. Bu bir dernek olabilir, bir spor kulübü olabilir, bir sivil toplum örgütü olabilir ya da bir siyasi parti olabilir. Arkadaşlarıma eşime dostuma çalışma arkadaşlarıma da bunu öneriyorum. Özellikle dezavantajlı gruplarla temasta olmak hayata dair çok şey öğretiyor insana. Engellilerle ya da çocuklarla mesela. O yüzden mutlaka bir şeylerin içinde yer almalıyız Benim eşim aynı zamanda çok iyi arkadaşım ve 8-10 yıla dayanan bir arkadaşlığımız var. Dolayısıyla benim ilçe başkan yardımcısı olduğum dönemden beri verdiğim emekleri biliyor. Aynı zamanda benim babam da bir siyasetçi, partimizde il başkanlığı görevine kadar yükselmişti. Yani bu ekolden geldiğimiz için anlıyor sağ olsun. O benim en büyük destekçim. Tabii ki zor yanları var. Normal mesaisi olan bir hanım ya da ev hanımı gibi olmuyor. Ancak biz bu paylaşımları birbirimize uyumlu zaman ayırmaya çalışarak hem de siyaseti artık bir vatandaşlık görevi olarak gördüğümüz için karı-koca bunu birlikte aşmaya çalışıyoruz.

Cerattepe’de Çıkartılmak İstenen Madenle İlgili Neler Söylemek İstersiniz, Siz Nasıl Bakıyorsunuz Bu Duruma Ve Yaşananlara?

Sizce hükümet, Artvin halkının isteğini yerine getirecek mi? Maden ülkenin kalkınması istihdamı için çok önemli. Ama doğru yerde doğru yöntemlerle çıkartılırsa. Maalesef Artvin’de çıkartılmak istenen maden hem doğaya hem de o bölgede yaşayan insanlara büyük zararlar vereceği aşikâr. Günümüz dünyası doğa turizmine doğru yönelinirken yeşilin tüm tonlarının olduğu nadir yerlerden bir tanesi olan Cennet Artvin’imizin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması çok üzücü. Hükümet hatanın farkına varıp Artvin’in Yeşil Cennet Artvin olarak kalması için gerekli adımları atacağına inanıyorum. En büyük zenginlik doğadır ve bu zenginliğin yok olması insanlığın yok olması demektir” ifadelerini kullandı.

Öztopaloğlu açıklamasının sonunda; “Hemşerilerim ile tanışma fırsatı sağlayan sizlere teşekkürlerimi sunuyorum. Ne mutlu ki ben büyük bir ailenin ferdiyim ve yalnızlık eksiklik nedir bilmedim. Biz koca bir vatan, büyük bir milletiz. Hep birlikte yan yana el ele iyi günler görmek çocuklarımıza güzel yarınlar bırakmak için atmalıyız her adımımızı. Tıpkı bir anne gibi düşünceli hassas, ama bir o kadar da hakkaniyetli ve de adaletli” dedi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.07.2016 tarihinde Ramazan Balcıoğlu tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.