TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ve Jeofizik Mühendisleri Odası Artvin İl Temsilcisi Hakan Yavuz, dokunulmazlık tartışmaları ve yeni anayasa tartışmaları üzerine bir basın açıklaması yaptı.
Yavuz yaptığı basın açıklamasında; “2015 Temmuzunda aniden alevlenen ve artık Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle PKK arasında bir savaş boyutunda derinleşen çatışmaların önemli sonuçlarından biri de TBMM içindeki dengeleri, siyasi partiler arasındaki ilişkileri derinden sarsması ve milletvekili dokunulmazlığını tartışılır hale getirmesi oldu.
Tartışma, kimi parlamenterlerin terör örgütüne destek verdiği gerekçesiyle dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle başladı ve buradan parlamenter dokunulmazlığının tümden kaldırılmasına kadar uzandı. Çok geçmeden de kendimizi yeni bir anayasa tartışmasının içinde bulduk. Burada öncelikle söylenmesi gereken, iktidar partisinin ve bu partiyle artık özdeşleşmiş Cumhurbaşkanının yeni anayasaya dönük niyetleri doğru biçimde kavranmaksızın dokunulmazlık meselesini tartışmanın hiçbir anlam taşımadığıdır. Bu ikisi birbirinden koparılamaz. Herkes şunu bilmeli ki, iktidarın öngördüğü yeni anayasa yasama ve yargının zaten önemli ölçüde budanmış bağımsızlığını tümüyle ortadan kaldıracak ve her iki kurumu yürütmenin, daha doğrusu yürütme erkini kendi şahsında toplamış tek kişilik bir otoritenin (Başkan!) inisiyatifine tabi kılacak bir anayasa olacaktır. Böyle bir sistemde parlamenterlerin dokunulmazlık hakkından yoksun kılınması, onları ‘Başkan’ın gücü ve iradesi karşısında, hatta keyfiyeti karşısında tümüyle savunmasız bırakacaktır. Bu durum “Teröre destek verenler cezasız mı kalsın?” ya da “Hırsızlar, yolsuzluklar soruşturulmasın mı?” gibi gerekçelerle meşrulaştırılamaz. Aslında yürütmenin, yasama ve yargı karşısında daha da inisiyatifli kılınması, 12 Eylül darbe rejiminin de amaçlarından biriydi ve darbe rejimi bunu kısa sürede sağlamıştır. O günden bugüne, özellikle AKP iktidarı döneminde bu çarpıklığın daha da pekişmesine tanık olduk. Üstelik bu dönüşüm, “12 Eylül Anayasasını Değiştiriyoruz” sloganıyla ve yetmez ama evetçilerin de desteğini alarak gerçekleşti. Yürütmenin, yargı ve yasama karşısında daha ağırlıklı hale gelmesi; Anayasa’da gerçekleşen bu yöndeki daralma yalnızca ülkemize özgü bir durum değildir. Ortadoğu’dan Afrika’ya, Asya’ya hatta Avrupa’ya dek uzanan son derece yaygın bir uygulama halini almıştır. Bunun da başlıca nedeni, bu yöndeki değişikliğin emperyalizmin bir talebi olmasıdır. Küresel sermayenin başlıca amacı, ülkelerin doğal kaynaklarının talanına, insan emeğinin sömürülmesine sınırlama getiren bütün engellerin ortadan kaldırılmasıdır. 80’li yıllardan itibaren neo-liberalizmin ideolojik-politik boyutta bütün dünyada hâkimiyetini kurmasıyla beraber küresel sermayenin bu yöndeki taleplerinin hızla hayata geçtiğini görüyoruz. Elbette ülkeden ülkeye değişen yöntem ve uygulamalarla; kiminde askeri darbeler yoluyla, kimilerinde ise olağan burjuva demokratik prosedürler uygulanarak. Bu süreçte Türkiye’nin payına düşen de 12 Eylül askeri darbesi olmuştur. Darbe, diğer birçok gereksinimin yanı sıra esas olarak, ‘24 Ocak kararları’ adıyla bilinen neo-liberal taleplerin hayata geçmesi için gerçekleşmiştir. Bugün karşı karşıya kaldığımız gerçek, küresel sermayenin talepleriyle uyumlu biçimde iktidara gelen, güç ve inisiyatif kazanan bir parti ve genel başkanının, artık bu gücünü kendi kişisel çıkarı ve ideolojik saplantıları için daha fazla kullanmak istemesidir. Çelişki burada ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin adım adım otoriterleşmesine küresel sermayenin çıkarları hatırına bugüne dek göz yumanların, hatta seçimlerde ve kritik referandumlarda destek verenlerin “yetmez ama evet”çilerin bugün birden muhalif kesilmelerinin nedeni de budur. Sonuç olarak; Mevcut Anayasa’nın 83. maddesi yasama dokunulmazlığının mutlak olmadığını, suç işleyen milletvekili hakkında Meclis kararıyla soruşturma ve kovuşturma yapılacağını hükme bağlamıştır. Milletvekilinin yargılanması yönünde anayasal bir engel yokken, “geçici madde” teklifinin arkasındaki gerçeği anlamak, kavramak zorunludur. Oy çokluğunu sınırsız iktidar sanan, kendi görüşleri dışındaki görüşleri suç sayan, yargıya ve kolluk gücüne istediği emri veren ve gereği gecikmeksizin yerine getirilen bir yönetimle karşı karşıya olduğumuz gerçeği karşısında, teklife evet oyu verilirken; İktidarın tanımadığı Anayasa’nın, TBMM eliyle de tanınmadığı ilan edilecektir. Milletvekilleri hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması bağımsız olmayan savcılara bırakılacaktır. Milletvekillerinin rahatlıkla yargılandığı bir ortamda, bireysel hak ve özgürlüklerin güvencesi de kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Milletvekillerinin, vekili oldukları vatandaşın hakkını savunmaları suçlamaya dönüşecek ve yargılanmaları için yeterli görülecektir. Daha önemlisi AKP’nin yeni anayasasının yolu açılacaktır.
Burada AKP’nin teklifine amasız, fakatsız “hayır” demekten başka seçenek bulunmamaktadır” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 16.05.2016 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle