Özcan Alper filmi olan Rüzgarın Hatıraları gala gösterimi Nihat Gökyiğit Kültür Merkezi Salonu’nda yapıldı.
Artvin ve ilçelerinde de galası yapılacak olan filmin yönetmeni Özcan Alper Gala sonrası söyleşide de bulundu.
Nihat Gökyiğit Kültür Merkezi Salonu’nda gösterimi yapılan film Artvinli sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Salon tıklım tıklım dolarken, birçok izleyici filmi merdivenlerden izledi. Kendisi de Artvinli olan ve daha önce Artvin’de çektiği “Sonbahar” filminin galasını da yine Artvin’de yapan Özcan Alper, memleketine olan sevgisini de attığı güzel işlerle gösteriyor.
Film Gala gecesine filmin oyuncuları Onur Saylak, Mustafa Uğurlu, Tuba Büyüküstün, Ebru Özkan, Murat Daltaban, Menderes Samancılar yoğun işleri nedeniyle katılamazken, Tuğba Büyüksütün ve Onur Saylak slayt mesajla seyirciyi selamlayarak gelemedikleri için özür dilediler. Söyleşiye, Yönetmen Özcan Alper ve oyuncu Sofya Khandamirova katıldı.
Onur Saylak, slayt üzerinden verdiği mesajda, Artvin’in yaşam alanlarını, özellikle Cerattepe’de verdiği mücadeleye atıfta bulunarak; “Artvin halkını Cerattepe’de onurlu mücadelelerinden dolayı kutluyorum. Onlar salında sadece Artvin’i değil bizim çocuklarımızın da geleceğini koruyor” dedi. Bunun üzerine salonda büyük bir alkış koptu. Film sonrası yapılan söyleşide bölgemizde ve dünyada 1940’lı yıllarda yaşanan olayları anlatan Yönetmen Özcan Alper, barış dolu savaşsız bir dünya diledi.
Film, İkinci Dünya Savaşı yıllarında, çevirmen ve ressam olan Aram’ın siyasi nedenlerle hayatını kurtarmak için İstanbul’dan kaçışını konu alıyor. Karadeniz’deki Sovyet- Gürcistan sınırında yer alan bir orman köyünde sıkışıp kalan Aram için bu kaçış, çocukluğuna dair kayıp zamanın izlerini aramaya dönüşüyor. 52’nci Uluslararası Antalya Film Festivali’nde ’Rüzgarın Hatıraları’ filmi izleyiciyle buluşmuş, Yönetmen Özcan Alper yapılan söyleşide film hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Çekimleri Gürcistan’da yapılan filmin senaristi, aynı zamanda yönetmeni de olan Özcan Alper, filmin çocukken dinlediği ’Soğuk Savaş’ dönemi hikâyeleri, Aram Pehlivanyan’ın şiiri, Türkiye’den kaçarken, ölürken bile Karadeniz’in kıyısında Türkçe radyo dinlemesi, Nazım Hikmet’in Varna’dan yazdığı şiirler gibi olaylarla kafasında geliştiğini kaydetti. Alper, o yıllardaki otoritenin bugün de devam ettiğini belirterek, son olarak Can Dündar ve gazetecilerin tutuklanmasının buna örnek olduğunu söyledi. Alper, "Geçmişteki gibi otoriter rejimler bugün de entelektüelleri susturmaya çalışıyor. Can Dündar ve gazetecilerin tutuklanması bu yüzden. Ama görüldüğü gibi başarılı olamıyorlar. 70 yıl sonra, 100 yıl sonra bu filmler ortaya çıkıyor, kitaplar yazılıyor" dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 09.12.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle