Artvin il genelinde yapılması planlanan 379 kilometrelik yeşil yol envanter çalışması AK Partili İl Genel Meclisi üyelerinin oylarıyla meclisten geçti.
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından finanse edilen Yeşilyol güzergâhı üzerinde Artvin’de yer alan 376 kilometrelik yayla yolu envanteri çalışması İl Genel Meclisi toplantısında değerlendirildi. İl Genel Meclis Toplantı Salonunda gerçekleşen toplantıya, 11 AK Parti, 7 CHP’li meclis üyelerinin yanı sıra, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Yeşil Artvin Dernek Başkanı, TMMOB İl Temsilcisi Hakan Yavuz vatandaşlar katıldı.
Hasan Dilberoğlu Başkanlığında gerçekleşen toplantının ilk gündem maddesi Artvin il genelinde 736 kilometrelik Yeşil Yol dahilinde envanter listesine alınmasıydı. CHP’li meclis üyeleri ve söz alan konuklar yeşil yolla ilgili endişelerini dile getirdiler. Bunun üzerine AK Partili meclis üyeleri ‘736 kilometrelik bu yolların yüzde doksanının zaten var’ olduğu söyledi. Bunun üzerine CHP’li meclis üyeleri; ‘ Bu yollar varsa neden yeniden yol yapıyorsunuz? Devletten ödenek almak için bu yöntemi kullanıyorsunuz?’ demeleri üzerine salonda kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Daha sonra meclis üyeleri tek tek söz alarak düşüncelerini ifade ettiler. Meclis başkanı Hasan Dilberoğlu, toplantıda kısa bir açıklama yaparak, yolların bir çoğunun var olduğunu ya da bu yeşil yol kapsamında yer alan güzergahların köy yollarının bağlantısı olduğunu ifade etti. Dilberoğlu; “Adı yeşil yol diye karşı çıkmamak lazım, yapılması planlanan bu yolların birçoğu uzun zamandır köy sakinleri tarafından zaten talep ediliyor” dedi.
Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından gündem maddesi 7 CHP’li meclis üyesinin red oyuna karşı, 11 AK Partili üye tarafından kabul edildi. Toplantı sonunda CHP’liler bu yeşil yol nedeniyle ileride yaşanacak afetler sonrası ölülerin cenazelerine gelmeyin diyerek tepkilerini göstererek salondan ayrıldılar.
Yeşil Yol Güzergâhı Projesine Ait Şerh Raporudur
Yeşil yol güzergahı kapsamında yapılması planlanan 379 kilometrelik yol için CHP’li meclis üyeleri Şerh Raporunu meclis başkanına sundu. CHP’li meclis üyelerinin şerh raporu şu şekilde oldu.
“Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından 13. 08. 2015 tarihli yazı ile Doğu Karadeniz Turizm Master Planının son aşamasına gelmiş olduğu, master planının en önemli aşamalarından bölgede sürdürülebilir turizm alt yapısı için yeşil yol projesinin güzergah çalışmalarının yapıldığı, karayolları sorumluluk alanı dışında kalan alanlar için karar alınması istenmiştir. Bununla ilgili örnek karar da alınmış ve gönderilmiştir.
Proje ile ilgili harita incelendiğinde, Yusufeli'nden başlamak üzere bütün ilçelerde yeşil yol projesi kapsamında yol yapım çalışması planlandığı anlaşılmaktadır. Toplam yol alanının 736 km olduğu görülmektedir.
Öncelikle bir başka kurumun İl Genel Meclisi tarafından alınacak karara örnek olacak taslak metin göndermiş olması kabul edilemez. Bu durum Meclisimizin alacağı karara da müdahale ve direktif anlamındadır.
Esas olarak yeşil yol adı altında yapımı planlanan yol güzergahları incelendiğinde bu alanların ekolojik önemi büyük ve korunan alanlar olduğu görülmektedir. Zaten Turizm Master Planı kapsamında planlama yapıldığından turistik değerleri yüksek alanlar tercih edilmiştir. Yol yapım çalışmaları bu ekolojik ve turistik değerleri yüksek alanlara büyük zarar verecektir. Belirtilen alanlar flora ve fauna açısından zengin alanlar olup, Kafkas ekosisteminin en önemli unsuru olan doğal yaşlı ormanların, meraların telafisi imkansız şekilde zarar göreceği kesindir. Belirtilen alanlarda BERN ve CITES sözleşmeleri ile korunan endemik türler bulunmaktadır. Projenin çevresel etkileri konusunda hiçbir çalışma yapılmadan yeşil yol adı altında bir kıyım projesinin yürütülmesi büyük çevresel sorunlara sebep olacaktır.
Yayla kültürü bin yıllarca oluşmuş bir yaşam kültürüdür. Özellikle ilimiz sınırları içerisinde neredeyse her köyümüzün bir ya da iki yaylası bulunmaktadır. Köy sınırları içerisinde hayvancılıkla geçimini sağlayan köy insanları mevsim koşullarına göre yaylalara çıkmakta ve mevsim sonunda da köye geri dönmektedir. Bu yaşam döngüsü yüzyıllardır bu şekilde devam etmekte olup folklorik öğelerin yanı sıra ayrı bir yaşam kültürü de doğmuştur. Son yıllarda giderek kaybolan bu kültürün korunması büyük önem taşımaktadır. Bu yaşam döngüsü içerisinde her köyün kendi yaylasına yolu zaten bulunmaktadır. Kış koşullarında bozulan bu yollar eskiden imece usuiü ile yaylaya çıkmadan önce köy halkı tarafından ıslah edilir, bu şekilde yaylaya çıkılırdı. Son yıllarda ülke ekonomisinin elverdiği ölçüde her köyün kendi yaylasına giden yollarda iyileştirmeler de yapılmaktadır. Esasen olması gereken de budur.
Yukarıda anlatılan yaylacılık kültürü içerisinde yayladan yaylaya geçiş bulunmamaktadır. Yaylalar köy sınırları içerisinde olduğundan yaylalardaki otlak ve meralar da o köy halkına aittir. Başka bir köy halkının diğer köyün mera ve otlaklarını kullanması da yasak olup köyler arasında bu nedenle birçok davalar da bulunmaktadır. Belirtilen nedenle yaylaları birbirine bağlayan bir yol ihtiyacı hiçbir zaman olmamıştır ve köy alışkanlıklarına ve kültürüne de uymamaktadır. Bu şekilde yaylaları birbirine bağlayan yollar komşu köyler arasında sorun yaratacaktır. Yüksek kotlarda bulunan yaylaları birbirine bağlayan yolların yapılması bu yolların kış koşullarında korunmasını sorun haline getirecek bu yolların bakım ve onarımı ülke kaynaklarımın heba edilmesine sebep olacaktır.
Yayla turizminin bütün ülkelerde yapılış biçimi bellidir. Yaylalar yüksek platolarda kurulmuş olup bu alanlara gelen turistin yol arayışı da yoktur. Esasen planlanan şeyin ülken; turistik değeri yüksek alanlarının pazarlanması olduğu bellidir, iklim değişikliği nedeni ile su kıtlığı ile karşı karşıya olan yabancılara suları bol Karadeniz yaylaları pazarlanmaya çalışılacaktır. Özellikle güzergahlara bakıldığında ekolojik değeri yüksek bu alanların köye ve bölgeye yabancı kişilere pazarlanması kültürel çatışmalara da yol açacaktır. Yolun yaylalara getirilmesi çirkin ve geleneksel tarza aykırı yapılaşmaya da yol açacaktır. Yaylalar beton yığınına dönüşecek bin yıllardır oluşturulan bir kültür yok edilecektir.
İlimiz sınırları içerisinde 736 kilometrelik olarak planlanan yol çok büyük bir alanın tahrip edilmesi, bu alandaki dere yataklarının ve ormanların hafriyatlarla doldurulması, mera ve çayırların yok edilmesi anlamına gelecektir. Bilim insanları yeşil yol projesinin bir felaket projesi olduğunu açık açık anlatmaktadırlar. Karadeniz boyunca büyük halk direnişleri olmakta toplumsal barış bozulmaktadır. Toplumsal barış ve sükûnete en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda yeni bir sorun yaratmanın anlamı yoktur. Bunun ilimize bir faydası da yoktur. Zaten onlarca yıldır barajlar nedeniyle bütün ana yollarımız yenilenmekte iken yeni bir yol sorununu yaşamak istemiyoruz. Yine özellikle il sınırları içerisinde 325 maden alanı planlanmış olduğundan muhtemelen yol yapımının maden alanlarına ulaşım için kullanılacağı yönünde toplumda bir inanç oluşmuştur. Bütün bu sebepler toplumsal barışımızı bozacak etkenler olup, il halkımızın talep ettiği bir yol ihtiyacı bulunmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle yeşil yol adı altında şirinleştirilmeye çalışılan bu felaket projesini kabul etmediğimizi, doğru olanın köylerimizden yaylalarımıza zaten var olan yolların ıslah edilmesi olduğunu bilgilerinize sunuyoruz. ”
Gergin toplantının ardından akıllarda CHP’li meclis üyelerinin koydukları şerh kaldı.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.11.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle