Borçka’da 60 Yıldır Okurları İle Buluşuyor

21/10/2015 10:49

7 Mart 60 Yaşında.


Haber: Hayati Akbaş







20 Ekim 1956 yılından bu yanaBorçka İlçesi’nde 59 yıl aralıksız yayınlanan 7 MART Gazetesi 60. yayın yılına girdi.

7 MART Gazetesi İmtiyaz Sahibi Tahsin Atasert;” Gazetemiz 20 Ekim 2015 Salı günü basın hayatındaki 59. yılını doldurdu. Bu 59 yıllık süre zarfı içerisinde, halk ve kamu hizmetleri yararına yılmadan çalışmayı bir borç ve ilke olarak hizmet bilmiştir. Borçka ilçemizin adeta sesi, gözü ve kulağı olan, Pazar günleri hariç, her gün yayınlanarak Borçkalı hemşerilerimize, yerel ve ulusal haberleri anında ulaştıran gazetemiz 7 MART 60 yaşında” ifadelerine yer verdi.

Bülent Atasert’te 7 MART Gazetesi’nin 60. Yılına Girişini Kutladı

7 MART Gazete’mizin 60. Yayın yılına girişini kutlar, yeni yıllarında da başarılı yayınlarına aralıksız devam edeceğini, tüm okurlarına duyurur ve müjdeleriz diyerek 7 MART Gazetesi’nin resmi sitesinde şu ifadelere yer verdi:

”Basın mensupları gazeteci kimliği ile hem kurumların yetkilileri ile hem de halk ile sürekli irtibat içerisinde olabilir. Demokrasi mekanizmalarının dört dörtlük işlediği yönetim anlayışlarında halk, kurumlar ve basın arasındaki diyaloglar öne çıkıyor. Bunlar arasında kopukluk olursa ne demokrasi mekanizmaları işler, ne de şeffaf yönetim anlayışı sergilenir.

Basın bir yerde halk ile devlet arasında da köprü vazifesi görevi üstleniyor. Bu görevi ifa etmek için hem halkın basına, hem de kurumların basına yardımcı olması gerekir. Ancak basın mensuplarının da bu görevi sadece ve sadece kamuoyu yararına yapması esastır. Eğer kurum yetkilileri son dönemlerde de basın mensupları ile görüşmekten sakınıyorsa, bazı kuşku ve endişeler ister istemez belirginleşmeye başlar. İnsan bu durum karşısında acaba demekten kendini alamıyor. Siz dilediğiniz kadar aksini iddia edin, o acaba bir türlü yok olmak bilmez. Kurum kapıları halka açık olmalıdır. Çünkü devletin asli görevi kurumlarıyla birlikte halka hizmettir. Devlet, bir birey, bir kurum, bir aile değil, hepimiz devletin bir parçasıyız. Hepimiz devlet adına kurumlarda farklı görevler yürütüyoruz. Oysa bizim söylemek istediğimizde budur. Devlet adına herhangi bir makamda, bir mevkide biri bir görev yürütüyorsa şeffaf olmak zorundadır. Şeffaf olmak ayrı bir şeydir, şeffaf görünmek ayrı. Biz görüntü istemiyoruz, uygulamadan söz ediyoruz. Devletin kurumları kapılarını gerektiğinde kapatabilir. Ancak bu durum kendilerinin olağanüstü durumlarda olur. Ne zaman canın istedi ise kapalı kapılar arkasına geçelim yok. Halkın bilmesi gereken durumlarda kurum yetkilileri, basın yolu ile bunu kamuoyuna duyurur. Bu görevimiz olağanüstü durumlar için geçerlidir. Normal süreçte ise devletin kurumları hizmet kapılarını günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü basına da, halka da şeffaf olduğunu göstermek adına ardına kadar açık tutulmalıdır. Bu işin tolerans ve takdir hakkı yoktur. Hele basın mensupları için bunun aksinin mevzu bahis olmaması gerekir. Ne demek, devletin herhangi bir kademesinde görevini ifa eden birinin basın mensubu ile görüşmemesi. Basın mensubu kişisel meseleleri için görüşme talep etmiyorsa, devlet kurumlarının tüm organları kamuoyu adına basın mensupları ile görüşmek zorundadır. Eleştiriye açık olmak zorundadır, şeffaflığın bedeli ne ise ödemek zorundadır. Halkın bilmesi gereken konuları devlet organları halka aktarmak zorunda ise, bunu da en iyi basın yolu ile yapabilir. Yeri geldiği zaman da halka bir süre beklemesi gerektiğini yine devlet organları aktarmalıdır. Bir toplumda herkesin aynı düşüncede olduğunu söylemek mümkün değildir. Elbette ki, bazılarının farklı düşünceleri, bazılarının ilaveleri olacaktır. Toplum dediğin de farklılıklarla renklenendir. Geriye dönüp baktığımızda halk ile kopukluk içerisinde olanların başarısız olduğunu görüyoruz. Basına karşı tavır alıp da cebelleşenlerin de aynı sistem ile yok oldukları aşikardır. Halkın güvenebileceği, inanabileceği yönetim anlayışlarının her yerde tekerrür etmesi gerekir. Eğer en ufak bir endişede halka tatminkar açıklamalar yapılamaz ise, geçmişteki güvenilirliğin bir anlamı kalmaz. Devlet adına görev ifa edenlerin yaptıklarına bir göz atması gerekir. Toplumda konuşulanlara kulak asması gerekir. Endişesi olanlara dertlerini anlatmaları gerekir. Bu belli bir kurumu, kişiyi hedef alan bir yazı değildir. Halk + Kurumlar = Basın arasında ilişkilerin daha güzel, daha iyi şartlar altında yaşanılabilir bir BORÇKA’mızı arzu etmenin ta kendisidir. Yine de herkes yaptıklarına baksın. Toplumda konuşulanlara dedikodu demeden, hakkındaki söylemlere kulak versin. Belki birilerinin hakkımızda nahoş düşünceleri vardır yada yoktur. Aksini iddia ediyorsak, vakit kaybetmeden endişelerini de giderelim.

Bazen gazetemizdeki yazılan haberlerde veya benim ara sıra nadiren de olsa yazmış olduğum köşe yazılarımda, ne bir kurum hakkında ne de kurumlardaki kişiler hakkında, art niyetimiz, kişisel kavgalarımız, kişisel menfaatlerimiz vs. gibi şahsi çıkarlarımız olmamıştır, olamazda. Ancak, kurumlara zarar verici yazılarımıza dikkat edip, özen göstermekteyiz. Fakat, kurumlarımızın içlerindeki kişilerin ise, bazen görevlerini yap(a)madıkları, veya gör(me)mezlikten gelindiği zaman, toplumumuzun çıkarı ve menfaatleri için, halkımızın görüpte bizlere aktardıkları bilgileri yazmadığımız zaman, “kör, sağır ve dilsiz” rolünü üstlenemeyiz diyerek, bir dahaki köşe yazımda Borçka ilçemizde son zamanlarda bazı devlet dairelerinde bazı konularda açık ihale usulü ile yapılmayan veya yapılmak istenmeyen ihalelerin keyfiyetle geciktirilerek pazarlık usulü ile ihalelerin yapılmasına, bu yapılan pazarlık usulü ihalelerde her nedense çoğu kez aynı kişilerin ihaleleri kazandığı, kimler tarafından hangi şahısların korunup kollanıldığı, rant sağlanmaya çalışıldığı hangi devlet dairesindeki kişilerin kimleri koruduğu ve haksız kazanç sağlayanlar hakkında iddiaların olduğunu duymaktayım, bu iddialar hakkında detaylı köşe yazısını kaleme almayı düşünüyorum. Tabi bu konu ciddi bir mesele olduğu için öncelikli kanuni teferruatlarını ince detayına kadar inceleyip daha sonra tarafıma halkımız ve devlet dairelerindeki bazı kişiler tarafından edindiğim bilgileri derleyip yapılan bu haksız kazanç konular hakkında uygun zamanda köşe yazımla irdeleyeceğimi bildirir, Borçka’mızın sorunlarını bütün kurumların işbirliğinde ve halkımızın elbirliğiyle çözüme kavuşturabileceğimiz veya bana önerebileceğiniz konuları yazmak dileğiyle, sevgi ve saygıyla.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 21.10.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...