Artvin Kalesi’nin turizme kazandırılıp, kentin bir cazibe merkezi haline dönüştürülmesi amacıyla Artvin Valiliğince başlatılan çalışma kapsamında oluşturulan Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi.
Vali Kemal Cirit’in başkanlığında Valilik Toplantı Salonunda düzenlenen kurul toplantısına, Vali Yardımcıları Önder Coşğun, Mutlu Almalı ile Ali Doğan, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş ile kurul üyelerinin tamamı katıldı.
Yüklenici firma adına Restorasyon Uzmanı Yüksek Mimar ve Proje Müellifi Ömer Tavacıoğlu, hazırladığı Artvin Kalesinin projesini slayt sunumu eşliğinde kurul üyelerine tanıttı.
Vali Cirit ile kurul üyeleri proje üzerinde fikir alış verişinde bulundu. Yaklaşık bir sat süren toplantının ardından Vali Cirit ile kurul üyeleri Artvin Kalesi’ne giderek yerinde incelemelerde bulundu.
Artvin Valisi Kemal Cirit, burada yaptığı açıklamada, Çoruh Nehri'nin tabanından 70 metre yükselen ana kaya üzerinde kurulan ve kitabesi bulunmayan Artvin Kalesi'nin turizme kazandırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Artvin Valiliği İl Özel İdare Genel Sekreterliği kaynaklarıyla kalenin restore edilmesi ve kaleye ulaşım yolunun yapılması kapsamında hazırlanan proje üzerinde çalışmak üzere kurulun toplandığını söyledi.
Kentin turizmden hak ettiği payı alabilmesi noktasında Valilik olarak birçok girişimleri bulunduğunu belirten Vali Cirit, kentin girişinde yer alan Artvin Kalesinin restore edilerek yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açıp kenti bir cazibe merkezine dönüştürmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Artvin’de kültürlen değerleri ortaya çıkarmak için birtakım çalışmaları bulunduğunu ifade eden Vali Cirit, ” Bunların biriside kentin girişinde yer alan ve yaklaşık bin yıllık tarihe sahip olan Artvin Kalesidir: Kalenin hem kültürel bir zenginlik olarak ortaya çıkarılması hem de Artvin turizmine katkı sunması noktasında proje çalışmalarımız var. Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu’nun vereceği kararla bir yön çizmek istiyoruz. Bu kapsamda bir proje hazırladık. Bu proje üzerinde titiz çalışmalar yapıyoruz. Amacımız ilimizi ziyaret edecek iç ve dış turizminin temsilcilerinin bir destinasyon noktası olarak görebileceği bir alanı Artvin’e kazandırmaktır. ” dedi.
Kalenin doğal yapısına asla müdahale etmeyeceklerini ve aslına uygun olarak restore çalışması yapılacağını belirten Vali Cirit, “Artvin’in yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edebileceği bir cazibe merkezi haline dönüştürmek istiyoruz. Ayrıca turizm konsepti ile turizm ile kültürü bir arada değerlendirerek ortaya özgün bir eserin çıkmasını planlıyoruz. Bunlar ise çeşitli seyir kulelerinin olduğu, özellikle botanik bahçe oluşturmayla ilgili basamak çalışmalarının yapıldığı hem orijinaliteyi ortay çıkarmak hem de görselinin en güzel şekliyle sunumunu sağlamayı arzuluyoruz. “
Artvin Kalesinin bir destinasyon noktası olacağını anlatan Vali Cirit, “Ziyaretçiler ilimiz sadece doğası için ziyaret etmez. Artvin gerçekten muhteşem görsele ve muhteşem bir doğaya sahip. Aynı zamanda tarihsel bir bütünlükte arz ediyor. Bin yıllık geçmişi olan bir kalenin turizme kazandırılmasını ve kültürsel değer olarak ortaya çıkmasını amaçlamaktayız. Onun için Artvin eğer bir turizm kenti olacaksa bu tür eserlerin öne çıkması şarttır. Sadece burası değil Şavşat Kalesinde devam eden kazı çalışmaları bu yıl içerisinde tamamlanacak. Ardından restorasyon çalışması başlayacak. Ardanuç’ta Gevhernik Kalesi’nde de bir çalışma içerisine girdik. Burada bir turizm alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Yani bütün görsellerin kültürel değerlerle birlikte anlam kazanacağını düşündüğümüz için Artvin Kalesi’nin öne çıkmasını arzu etmekteyiz. ” diye konuştu.
Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş ise, “Artvin Valiliği’nin Artvin Kalesinin turizme kazandırılması noktasında çok önemli projeleri ve çalışmaları var. Bizde kurul olarak bu projeleri yerinde değerlendirmek ve proje üzerinde bir takım çalışmalar yapmak üzere kente geldik. Sayın Valimizin başkanlığında kurul toplantısını gerçekleştirdik. ” dedi.
Kentin En Çok Ziyaret Edilecek Alanı Olacak
Kalenin restorasyonuyla birlikte kentin turizmine büyük katkı sağlayacağını ve kentin en çok ziyaret edilecek turizm alanlarından birisi olacağına inandığını belirten Prof. Dr. Yurttaş, “Kalenin turizme kazandırılması ve Artvin’i ziyaret edecek konukların kaleyi de rahatlıkla gezebilmeleri ve kaleyi daha yakından görebilmelerini sağlayacak bir gezi yolu ve oturup dinlenebilecekleri alanların oluşturulmasını konularında fikir alış verişinde bulunduk. Yüklenici firma tarafından hazırlanan projeyi inceleme fırsatı bulduk. Bu proje kent için çok büyük kazanç olacak. “
Projenin en önemli ayağını kaleye ulaşımın yolunun oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yurttaş, ”Kaleye ulaşımı iki yolla gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Birisi Sayın Valimizin bizlere önerdiği kayalara saplanacak metallerle oluşturulacak patika yürüme yolu diğer ise merdivenler arcılığıyla oluşturulacak klasik yolla kalenin ana girişi kapsına ulaşmak. Bu arada kaleyi ziyarete gelenlerin rahatlıkla oturup dinlenebileceği ve Çoruh Vadisi ile kentin giriş kısmının manzarasını seyredebileceği alanlar oluşturulacak. Ziyaretçiler aynı zamanda burada dinlenirken bir şeyle yiyebileceği ve içebileceği mekânlar oluşturmayı planlıyoruz. Yaklaşık bir yıl içerisinde tamamlanmasını planladığımız kale restorasyon çalışmalarıyla birlikte Artvin’in en çok ziyaret edileceği kültürel alan olacağını ümit ediyorum” dedi.
Artvin Kalesinin Tarihçesi
Köprübaşı mevkisinde bulunan kalenin yapım tarihinin kesin olarak bilinmemesine rağmen X. yüzyılda inşa edildiğinin tahmin ediliyor. Kitabesi bulunmayan kalede küçük bir şapelin varlığı, Ortaçağ’da yörede yaşayan Bagratlılar tarafından X. yüzyılda kurulmuş olduğu savını güçlendirmektedir. Stratejik konumu itibarıyla Osmanlılar zamanında da kullanılarak günümüze sağlam olarak ulaşan yapıda bir adet su deposu ve küçük bir kilise bulunmaktadır. Ortaçağ’dan günümüze ulaşan ünik bir eser olarak önemini korunmayı başarmıştır. Kalenin toplam alanı ise bin 600 metrekaredir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.09.2015 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle