Tmmob, “Doğal Kaynakların Gerçek Sahibi Halktır”

29/12/2014 10:35

Tmmob Bir Komisyon Kurarak, Geçtiğimiz Günlerde İlimize Gelip Cerattepe Bölgesinde İncelemelerle De Bulundular.


Haber: Hayati Akbaş







Her fırsatta ve her açıklamalarında doğal yaşamın yanında olduklarını ifade eden TMMOB bu kez Artvin halkı için Cerattepe bölgesinde maden çıkarsa yaşana bilecek sorunları kitap haline getirdiler. 32 sayfadan oluşan kitabın kapağının yeşil olması dikkat çekti. TMMOB Artvin II Koordinasyon Kurulu’nun talebi üzerine TMMOB Yönetim Kurulu’nun 112 nolu kararı ile “Artvin—Merkez Cerattepe Mevkiindeki Maden Faaliyetleri” ile ilgili inceleme yapmak ve rapor hazırlamak üzere komisyon kurulmuş, komisyonda Yönetim Kurulu Üyeleri Züber Akgöl, Bahattin Şahin, A. Fahri Ozten, Mehmet Torun, Zeyneti Bayrı Ünal, Deniz Özdemir ve Cemalettin Küçük yer almıştır. Komisyon üyelerinin 14 Kasım 2014 tarihinde yerinde yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda konuya ilişkin rapor hazırlanmıştır. Raporun sonucunu ise TMMOB İl Koordinasyon Kurulu üyeleri basın mensupları aracılığıyla Artvin halkıyla paylaştı.

Basın toplantısına TMMOB Artvin İKK sekreteri Hakan Yavuz, Elektrik M. O Ahmet Faruk Açıkgöz, Harita ve KAD. M. O Cavit Hafızoğlu, İnşaat M. O Ferit Demiröz, Jeoloji M. O Engin Yazıcı, Jeofizik M. O Hakan Yavuz, Makine M. O Zeki Dincer, Mimarlar O. Aytekin Şahin, Orman M. O Recep Polat, Ziraat M. O Kılıç Gümüş katıldı. Öte yandan odanın Maden mühendisleri yetkilisi geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği madenle ilgili demeç nedeniyle görevden alındığı belirtildi.

TMMOB Artvin İl Koordinasyon Kurulu yapılan çalışmanın sonuç bildirisini açıkladı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Dünya ekonomisinde yaşanan küreselleşme sürecinde, çok uluslu şirketlerin kâr paylarını artırmak için, sermaye ve mal dolaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması amaçlanmıştır. Bu gelişmeler, sahip oldukları bilgi birikimi, sermaye kaynakları, ekonomik ve politik güçleri sayesinde dizginleri ellerinde tutan gelişmiş ülkelerin lehine olmuştur. Ülkemizde 80’li yıllardan bu yana izlenen neodiberal politikalar ile sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, çevre, madenler, kentler ve tarım alanları çok büyük yıkım görmüş, özelleştirme uygulamaları ile bu ulusun dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kamu işletmeleri yok pahasına, birçoğu da amacı ve kaynağı belli olmayan yabancılara, küresel sermaye gruplarına ve onlara hizmet eden yerli işbirlikçilerine satılmak suretiyle elden çıkarılmıştır.

Bu çerçevede, yatırım yapılmayarak üretimden çekilmek zorunda bırakılan kamu madencilik kuruluşlarımız ile küçük yerli işletmeler, son aşamada yabancı şirketlerin eline geçmekte ve kaynaklarımız bu güçler tarafından kullanılmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde ise, giderek etkisizleştirilen MTA, TTK, TKİ ve ETİMADEN gibi kamu madencilik kuruluşlarında özelleştirme çalışmalarının hızlandığı bilinmektedir.

Tüm alanlarda olduğu gibi madencilik sektöründe de kamu denetimi gevşetilmiştir. Bunun sonucunda yasalarda belirtilen denetimler dahi yeterince yapılamamakta, önlemlerin alınıp alınmadığı denetlenememekte ve genel anlamda bir güvensizlik ortamı oluşmaktadır. Meslek Odaları da devre dışı bırakılarak, kamusal denetimin göz ardı edilmesiyle serbest piyasa mantığı gereği “bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler” düşüncesi her alanda egemen olmuştur.

Ülkemizin sanayileşmesinin emperyalist güçlerce engellenmesi ve buna bağlı olarak mamul madde üretiminin yeterince gerçekleştirilememesi, madenlerimizin hammadde olarak ihracına neden olmaktadır. Madenlerimizin ham madde olarak ihraç edilmesi ise, yeraltı kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını engelleyerek bir daha yerine koyamayacağımız bu kaynakların açık bir sömürüye sunulması anlamına gelmektedir.

Pek çok ülkede toplumun bütün ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yeterli kaynak olmadığından, üretimde kullanılacak kıt kaynaklar konusunda doğru bir planlama ve tercih yapmak bir zorunluluk olmaktadır. Yapılan tercihin rasyonel sayılabilmesi için, feda edilen alternatiflerin toplam maliyetlerinin, yapılan tercihten fazla olmaması gerekir. Bu nedenle, tüm ekonomik faaliyetlerde olduğu gibi, her maden için alternatifler ortaya konulmalı, alternatif maliyet analizleri yapılmalı ve bu verilere göre tercihte bulunulmalıdır. Yapılacak tercihlerde sosyal maliyetlerin de gözetilmesi gerekmektedir.

Ekonomi, insan gereksinimlerinin giderilmesi yönündeki etkinliklerdir. Politika da bu gereksinimlere konu olan kıt kaynakların bölüşümü, bunun amaç, araç ve yöntemleridir. Dolayısıyla, her ekonomik etkinlik bütün insanları ilgilendirdiği gibi politika da bütün insanlar içindir. Madencilik de, ekonomik bir faaliyettir ve politik alanın içindedir. Buna rağmen, uzmanlarımızın bir kısmı konuya seçkinci bir anlayışla yaklaşmaktadır. Bu konuda kendilerinden başkalarının görüş açıklamalarına tepki göstererek, karar alma ve uygulama süreçlerinde de yalnızca kendilerini yetkin görmektedir. Bilgiye sahip olmak, uzman olmak önemli bir kimliği ifade etmektedir. Ancak bu kimlik, uzman kişinin aynı zamanda bir yurttaş ve bir insan kimliğine de sahip olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Üstelik uzman kimliğinin, yurttaş kimliği ve insan kimliği ile çelişmemesi gibi bir zorunluluk bulunmaktadır.

Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik faaliyetin kabul edilmesi beklenemez. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda da ilgili yöre halkının katılımı ve onayı sağlanmalıdır.

Artvin - Cerattepe’de bakır üretimi yapmak isteyen firma, önce bakır madeni işletmek için yeraltı üretim yöntemi ile çalışacağını bildirmiş, buradan çıkacak bakırı karayolu ile Murgul ilçesine taşıyacağını belirtmiştir. Daha sonra, bakır madeninin hemen üstünde bulunan altın madeni için açık işletme yöntemiyle çalışmak için müracaat etmiştir. Burada çıkarılacak altının Murgul ilçesindeki bakır tesislerinde siyanür ile zenginleştirilmesi için tesis yapmaya başlamıştır. Murgul halkının ve işçilerin tepkileri sonucu bu girişimden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Artvin halkının itirazı ve mücadelesi sonucu da Cerattepe’de açık işletme ile altın üretiminden şimdilik vazgeçtiklerini ve yeraltından çıkarılacak bakırı da karayolu yerine teleferik ile Murgul’a taşıyacaklarını basın üzerinden paylaşmışlardır. Tüm bu gelişmeler; firmanın ciddi bir planlamasının olmadığını, günlük gelişmelere göre tavır aldığını ve güvenilir olmadığını göstermektedir. Bu tavır değişikliklerinde halkın mücadelesinin önemli etkisi olduğu da göz ardı edilmemelidir.

Ayrıca zenginleştirmenin nerede yapılacağı, malzemenin nasıl taşınacağı, vb. birçok belirsizlik varken böyle bir tesisin işletilmesi ve ÇED olumlu kararı verilmesi anlaşılır değildir. Bakır işletmeciliği konusunda zenginleştirmenin Murgul’da yapılacağı belirtilmesine karşın bu tesis için ÇED süreci gerçekleştirilmemiştir. Sanal bir düzlemde yapılan planlama ve bu doğrultuda verilen karar hukuki olmamakla birlikte belirsizlikler ile doludur.

Yargı kararlarının uygulanması, ekonomik gerekçelere dayandırılarak antidemokratik uygulamalarla engellenmemelidir.

Anayasanın 56. maddesi “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir”, 168. maddesi ise “Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir” demektedir. Bu anlamda, madenlerimizi kamu yararına üretmek ve aynı zamanda çevreyi korumak kamusal bir sorumluluktur.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında; kamu yararı içermeyen, çevresel sorunların giderilmediği ve yöre halkının onayının alınmadığı Artvin-Cerattepe bölgesinde bu koşullarda madencilik faaliyeti yapılması uygun değildir. ”

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.12.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
 » Artvin’de Polis Müdahalesi Devam Ed...
 » Maden Kıskacında Artvin Paneli Yapı...
 » Artvin Cerattepe Madeni Mahkemelik...
 » Artvin’de Cerattepe İçin Gergin Top...
 » Sinop’tan Cerattepe’ye Destek...
 » Etibakır’dan Artvin Halkını Rahatla...
 » Artvin Stk Ve Platformları Türkiye...
 » Yeşil Artvin Derneğinden Maden Şirk...
 » Eti Bakır Aş'den Cerattepe Açıklama...
 » Artvin’de Çevre Ve Orman Konulu Pan...
 » Tema Vakfından Cerattepe Ve Yeşil A...
 » Yeşil Artvin Derneği Basın Mensupla...
 » Tekkale Hes’e Yürütmeyi Durdurma Ka...
 » Tmmob Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz...
 » Artvin Chp Belediye Başkan Aday Ada...
 » Ceratttepe Bodrum (isme 2o17) Semp...
 » Tmmob Artvin İl Temsilcisi, " Tmmob...
 » Tartışmaların Merkezindeki Eti Bakı...
 » Karadeniz İsyandadır Platformu Üyel...
 » Cerattepe Bilirkişi Raporuna Tepkil...



En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...