Artvin Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği resmi internet sitesinden yapılan açıklamada; “Organ Nakli, (yabancı dildeki adıyla Transplantasyon) günümüzde başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığı için, bir insanın organ ya da dokularının ihtiyacı olan başka bir insana, tedavi amacıyla nakledilmesi işlemidir. Nakil ameliyatla ya da çeşitli tıbbi yöntemlerle yapılır.
Doku ve Organ Nakli Nedir?
Organ Nakli, (yabancı dildeki adıyla Transplantasyon) günümüzde başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığı için, bir insanın organ ya da dokularının ihtiyacı olan başka bir insana, tedavi amacıyla nakledilmesi işlemidir. Nakil ameliyatla ya da çeşitli tıbbi yöntemlerle yapılır.
Organ Nakli hangi hastalıklarda zorunlu bir tıbbi uygulamadır?
Organ Nakli, kimi organların işlevlerini yerine getiremeyecek duruma geldiğinde ve başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığına karar verildiğinde zorunlu bir uygulamadır.
Hangi organ ve dokular nakledilebilir?
Dünyada kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve ince barsak gibi organlar ile kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücrelerin nakli yapılabilmektedir.
Türkiye'de ise, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakilleri başarıyla yapılmaktadır.
Dünyada ve Türkiye'de kaç kişinin yaşaması Organ Nakli'ne bağlıdır?
Dünyada, organ nakli yapılmazsa yaşamı ölümcül bir tehlike altında olan milyonlarca insan yaşamaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, bu sayının 30 binden fazlasını ülkemiz yurttaşları oluşturmaktadır.
Organ bağışı nasıl ve nerelere yapılır?
Yasalara göre herkesin, iki tanıkla birlikte, kendisi öldükten sonra organlarını bağışladığını belirten bir belgeyi doldurarak imzalamasıyla ve bu belgeyi yetkili kurumlara teslim etmesiyle yapılmış olur. Bu belgeler yetkili kurumlarca hazırlanmış olabileceği gibi, kendilerinin hazırladığı bir belge de olabilir. Ayrıca sürücü belgesi alan kişiler, belgede "organlarımı bağışlıyorum" bölümünü işaretlemiş olmakla, organlarını bağışlar.
Organlarının tümü, biri ya da birkaçı bağışlanabilir. Bu seçenekler bağış belgelerinde vardır. Bağış Belgesi, yetkili sağlık kuruluşlarının kayıtlarına geçer. Kişi bu belgeyi yanında bulunduracak olursa, ölümü halinde bağış vasiyeti yerine getirilir. Kişi bağış kararı aldıktan sonra vazgeçebilir, bunun için belgesini imha etmesi veya yanında organlarını bağışlamadığını beyan eden bir belge taşıması yeterlidir.
Beyin Ölümü nedir? Kimler beyin ölümüne karar verir?
Bir kişi herhangi bir nedenle yaşamsal işlevlerini yitirdiğinde buna "beyin ölümü" denir. Bu durumda kişi kendiliğinden soluk alıp veremez. Beyin işlevini geri dönülmez biçimde yitirmiştir. Kalbi ise, yalnızca solunumu sürdürmeyi sağlayan solunum cihazlarına ve başka makinelere bağlı olduğu sürece çalışabilir.
Beyin ölümü kararını ancak dört kişiden oluşan bir uzman doktor ekibi karar verir. Bu uzman ekip, kardiyolog, anestezi ve reanimasyon uzmanı, nörolog ve nöroşirurji' den oluşur. Bu ekip, fizik muayene ile ve o ülkede o merkezde tıbbın en ileri olanakları içerisinde laboratuar tetkikleri yaparak beyin ölümü olduğuna karar verir ve bunu bir belge ile resmileştirir. Bu resmi belge hazırlanmadıkça beyin ölümü kesinlik kazanmamış sayılır ve kişinin organları asla alınamaz.
Organ nakli ve bağışı konusunda 2238 sayılı yasamız neleri öngörmektedir?
Canlıdan organ nakli için kişinin 18 yaşını doldurmuş bulunması, akli dengesinin yerinde olması şarttır. Canlıdan organ naklinde, verici kişinin maddi bir çıkarı olması ve/veya bu durumu bilen doktorun organ nakli yapması suçtur.
Kadavradan organ naklinin yapılabilmesi için beyin ölümü belgesinin hazırlanmış olması, kişinin sağlığında organlarını bağışlaması, bağışladığına dair bir belge yoksa yakınlarının rızasının alınması şarttır. Kişinin ölümü anında yanında herhangi bir yakını yoksa ve üzerinden organlarını bağışlamadığına dair bir belge çıkmazsa, 2594 sayılı yasa, organlarının alınmasına izin vermektedir. Ölünün fizik bütünlüğünü değiştirmeyen organlar, (örneğin kornea) herhangi bir bağış ya da izin aranmaksızın nakil için alınabilir. Organ alımı, satımı, bunun ticaretinin ya da reklamının yapılması ağır ceza gerektiren bir suçtur. Adli nedenlerle ölen kişilerin organları nakil için çıkartılırken yapılan ameliyattaki bulgular adli rapora eklenir ve otopsi bu ameliyattan sonra gerçekleştirilir. Adli işlemler organ nakli için yapılan işlemleri geciktiremez.
Dinimiz ve diğer dinler organ nakline ve organ bağışına nasıl bakmaktadırlar?
Dinimiz organ bağışı konusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıktır ve organ bağışıyla hayat kurtarmanın sevap olduğunu bildirmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1980 yılında aldığı karar aynen şöyledir: "Başkanlığımız Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 6. 3. 1980 tarih ve 396 sayılı uzun kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Bu karara göre organ nakli için şu şartlara uyulması gerekmektedir.
1. Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için bundan başka çarenin olmadığının mesleki ehliyet dürüstlüğüne güvenilen bir tabib tarafından tespit edilmesi.
2. Hastanın bu yoldan tedavi edileceğine tabibin zann-ı galibinin bulunması.
3. Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması.
4. Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir. Sizin organınızı vereceğiniz kişinin yaptığı iyi ve fenalıklardan tamamen kendisi sorumludur. Diyanet İşleri Başkanı’ mız bu konuyla ilgili olarak “Organ bağışı candan cana giden en büyük sadakadır” ifadesini kullanmaktadır.
Hangi durumlarda yakınların izni aranmaksızın organ veya doku alınabilir?
Kişinin üzerinden organ bağışı yaptığına dair bir belge çıkarsa ilgili organ veya dokuların alınması için yakınlarının iznine gerek duyulmaz. Beyanda belirtilen dışında organ veya dokular yakınları izin verse bile alınamaz. Öldüğü zaman üzerinden organ bağışı ile ilgili hiçbir belge çıkmayan kişilerin o ana kadar yakınlarına ulaşılamadı ise ve beyin ölümü gelişen kişinin vücut fonksiyonlarını istenen düzeylerde tutmak imkansız ise yakınlarının izni olmaksızın organ ve dokuları alınabilir. Yasalarımıza göre ölünün vücut bütünlüğünü bozmayacak (kornea gibi) doku veya organların alınması için kimsenin iznine gerek yoktur. Ancak hekimler organ nakline karşı duyulan ilgiyi kırmamak için mümkün olan her koşulda izni almaktadır.
Organ bağış kartını olumlu dolduran herkesin organları kullanılamıyorsa neden bu kartlar veya belgeler düzenleniyor?
Son evre organ hastaları için hayatta kalmanın tek yolu organ naklidir. Canlıdan organ nakli belirli organlar için uygulanabilen bir tekniktir ve her hastanın uygun vericisi bulunmamaktadır. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeterli sayıda organ yoktur. En büyük organ kaynağı uygun koşullarda hayatını kaybetmiş kişilerin organlarıdır. Bu durumdaki kişilerin vücut fonksiyonları tamamen tıbbi destekle devam etmektedir ve bu durumu uzun süre dengede tutmak imkansızdır. Dolayısı ile kadavradan organ alınabilmesi için zaman çok önemli bir faktördür. Diğer yandan hiç beklenmedik bir anda yakınını kaybettiğini öğrenen bir kişinin organ bağışı için hızlı karar vermesini beklemek çok zordur. Ancak hayatta iken organlarını bağışladığını belirten yakınları için hızlı karar verebilmektedir. Ayrıca bu konuyu kaybettiği yakını ile özel olarak konuşmamış, ancak kendisi organ bağışı yapmış kişiler, o zor ve acılı anda kendisine organ bağışında bulunup bulunmayacağı soran hekimin neden böyle bir teklifte bulunduğunu idrak edebilir. Özetle "Organ Bağış Kartları", "Organ Bağış Kampanyaları" ve "Transplantasyon Haftası" gibi çeşitli faaliyetlerin tek bir amacı vardır; bir yakınımızı kaybettiğimiz anda onun organları ile kurtulabilecek hayatların var olduğunu daha önceden öğrenmemizi ve gerektiğinde bu kararı daha hızlı alabilmemizi sağlamaktır” ifadelerine yer verildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 05.11.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle