Derelerin kardeşliği platformu(DEKAP) "Karadeniz Kararmasın, Geleceğimiz Solmasın" bölgesel mitingi 9 Kasım'da Trabzon'da yapılacak. Miting ile ilgili olarak DEKAP tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Yaşam alanlarımız, ülkemizin dört bir yanında açgözlü sermaye sahipleri ve çok uluslu şirketlerin yağmasıyla karşı karşıya. Paranın gücüne iman edenler, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak istiyor.
Yüzyıllardır üreterek var ettiğimiz, yaşadığımız vadilerimizin, köylerimizin, yaylalarımızın yolunu bilmeyenler; yaşadığımız sıkıntılara, sorunlarımıza kulaklarını tıkayıp görmezden gelenler bugün, siyasi iktidarın hukuksuz yasa ve yönetmeliklerinden cesaret alarak yaşam alanlarımıza üşüştüler.
Derelerimizi, ormanlarımızı, yaylalarımızı istila edip, bizleri yersiz-yurtsuz bırakmak, yaşadığımız yerlerden göçe zorlamak için geliyorlar.
Siyasi iktidarın rant kapısı olarak görerek sermaye sahiplerine sunduğu hayatımızın; derelerimizde, ormanlarımızda, yaylalarımızda yaşayan binlerce canlı türünün hiçbir önemi yok. Sadece ve sadece parayı ve kasalarını doldurmanın hayalini kuruyorlar. Yalanla, hileyle bizleri kandırmaya çalışıyorlar.
Bu büyük yağma harekâtına karşı, ‘Derelerimiz, ormanlarımız, yaylalarımız satılık değil’ diyoruz… Doğamızı ve yaşamı savunuyoruz.
Enerji ihtiyacı’ bahanesiyle, hidroelektrik santral (HES) projeleriyle derelerimizi kurutup, tünellere hapsediyorlar. Yaylalarımız, köylerimiz ve vadilerimizde iş makineleriyle açıkça katliam yapıp, binlerce canlının doğal yaşam alanını yok ediyorlar.
Oysa biz HES’lerin, sularımız ve derelerimizi, doğal yaşam alanlarımızı sermaye sahiplerine peşkeş çekme projesi olduğunu biliyoruz. Bu yüzden, ‘Satılık Suyumuz Yok’ diyoruz. HES’leri istemiyoruz!
‘2B Projesi’ ile orman vasfını yitirmiş arazilerin satışıyla, tarım alanlarımız elimizden alınıp, ormanlarımız imara açılırken; şimdi de Karadeniz Bölgesindeki yaylalarımızı boydan boya geçecek olan ‘Yeşil Yol Projesi’ ile el değmemiş ve koruma önceliği olan doğal yaşam alanlarımız da yok edilerek, yaylalarımız imara açılmak isteniyor. Bu nedenledir ki, Yeşil Yol ile yaylalarımız betonlaşmaya teslim edilecek, tarihten bugüne miras kalan doğal güzelliklerimiz yok olacak.
Yolun başında bekliyor, yol vermiyoruz… Yeşil Yol’u istemiyoruz!
Termik ve nükleer santrallerle, siyanürlü maden arama çalışmalarıyla hayatlarımız tehlikeye atılıyor, sağlıklı yaşam hakkımız elimizden alınıyor, doğada onarılamayacak yaralar açılıyor.
Termiksiz, nükleersiz, siyanürsüz bir yaşam istiyoruz!
Her dere başında bir taş ocağı, yaşam alanlarımızda beton santralleri, çöp tesisleri kurmak istiyorlar. Zehir solumak istemiyoruz!
Yıllardır yaşam alanlarımızı talan etmek isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Kimimiz HES belasına, kimimiz nükleere, kimimiz taş ocaklarına, kimimiz siyanüre karşı doğayı ve yaşamı savunuyoruz.
Hepimiz aynı yağma politikasının farklı sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bu yağma, ülkemizde ve özellikle de bölgemizde, doğal yaşam alanlarımızı sermaye sahiplerine peşkeş çekerek, biz canlıları yurtsuz bırakma politikasıdır.
Artık yasalar bile bu talanı kolaylaştıracak şekilde çıkarılıyor. Mahkeme kararları görmezden gelinip, hukukun arkasından dolanarak hileler yapılıyor.
Bize ise, yaşam alanlarımızı ve doğamızı savunmak için tek yol kalıyor; omuz omuza verip kendi gücümüze güvenmek!
İşte bu yüzden bu yağma harekâtına karşı duran, vadisini, deresini, köyünü, ormanını, yaylasını savunan herkesi omuz omuza vermeye, hep birlikte yaşamı savunmaya çağırıyoruz!
Gelin canlar-canlılar bir olalım, omuz omuza duralım, doğayı ve yaşamı savunmak için 9 Kasım Pazar günü Saat:12. 00’da Trabzon’ da buluşalım!”
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 22.10.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle