Artvin genelinde 168 HES projesi uygulanıyor. Bu küçük HES’lerden devlet kazanmıyor. Bir nehir üzerinde çok sayıda yapılmak isteniyor. Çoruh üzerindeki barajlardan bir hayır görmedik, şimdi yavrularından nasıl hayır göreceğiz? Doğamızı yok eden, parası olan kazanacak Artvin’de…
” Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1970’te Ardanuç’ta doğdum. İlkokul-liseyi burada okudum. 87-92 yılları arasında Veteriner Fakültesi’ni bitirdim. 1993 yılında Ardanuç’ta belediyede veteriner olarak 10 yıl çalıştıktan sonra, Belediye Başkanlığı’na aday oldum. 3 dönemdir başkanlık yapıyorum. Babam Fikri Demir 1994-1999 yıllarında Ardanuç belediye başkanlığını yaptı. Eşim Vildan Hanım, Bilge Su, Eda adında iki kızım var. Artvin’in Kuzeydoğusu’ndayız. Ardanuç’un iklimi, doğası ve tarihini anlatır mısınız? Sahilden yaklaşık 70 km. içerde, iklim özelliği doğunun, Erzurum’la Ardahan’ın hem de geçiş özellikleri taşıdığı için iklim anlamında şanslıyız. Rakım anlamında da şanslıyız, iklim meyve ve sebze sınırlı da olsa bize avantaj sağlıyor. Bilbilan Yaylası’nı Artvin’le ortak kullanıyoruz. En çok hayvan bizde… Küçükbaş hayvan varlığının yarısı Ardanuç’ta, büyükbaş hayvanda da aynı… Daha çok tarım ağırlıklı bir ilçe. Orman ürünlerinin ağırlıklı olduğu bir ilçe. Daha çok hayvancılık ve tarım var. Çok fazla yatırım olmayışı, sanayisinin olmaması dezavantaj. Ayrıca müthiş bir göç var, onunla beraber okuma yazma oranı da yüksek. Türkiye’nin birçok yerinde ilk göçler daha çok okuma üzerine yoğunlaşmış, eğitim üzerine… Daha sonra geçim derdi sanayi kentlerine götürmüş. Emeklilerin çok olduğu bir ilçe, yaş ortalaması yüksek kişilerin çok, gençlerin az olduğu bir ilçe Ama kendine özgü tarihi var. Mesela Karadeniz’de caminin ilk olarak kurulduğunu biliyoruz. Erzurum, Ardahan bir tür İpek Yolu olarak düşünüyoruz. Eski tarihlerde Çoruh havzasında geçiş imkanı yok, onun için çok eski bir kültürü ve tarihi dokuları mevcut. ”
Artvin’in kaderini değiştiren bir seçim yaşadık. Birçok ilçe değişti. Tek değişmeyen ilçe siz kaldınız. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Seçim yapıldı. Yeni göreve gelen her arkadaşıma başarılar diliyorum. Ardanuç’un geçmişten gelen bir siyasi duruşu var. Ardanuç’ta 3 kez başkan seçilme başarısını gösterdim. Nedeni Ardanuç halkıdır. Kendilerine teşekkür ediyorum. Çıtayı biraz daha yukarıda tutmamız gerektiği kanaatindeyim. Türkiye’de yerel yönetimler bellidir, merkezi yönetim de bellidir. Biz yerel anlamda, üzerimizi düşen her görevi, belediyecilik anlamında halkın yararına olan her şeyi yapıyoruz. Burada belli bir sınır yok. Belediyenin kendi imkânlarıyla yaptıkları ortada. Merkezi hükümetin ilçemize yaptığı yatırımlar, halkın istediği seviyede değil. Seçimde de halk bunu gösterdi. Ardanuç halkı da doğru tercihini yaparak bizi seçti. Demokrasiye inanıyorsak ki inanıyoruz, seçilmişe saygı duyacağız. Farklı bir rengin, farklı bir hizmet anlayışının olması da şanstır.
Döneminiz boyunca Ardanuç halkını memnun eden hangi projeler yapabildiniz? Gelecekteki projelerden de bahsedebilir misiniz?
Belediyeciliğin argumanları var. Örneğin içme suyu; 17 km. yeni hat döşedik, 1870 rakım dahilinde. Çöp sorunu çok önemli. Sahilde bir birlik varken, biz Erzurum Belediyesi’yle ortak bir kurul oluşturduk. 5 yıl önce oluşan bu kurulla birlikte çalışıyorum. 27 milyon Euro Avrupa Birliği hibe programından aldık. Artvin Valiliği’nin de katkıları ile Artvin’in köylerini de dahil ederek yer ve depolama alanını 2 yıl içinde tamamlayacağız. Artvin’in ve Ardanuç’un tamamında çöplük sorunu çözülmüş oldu. Yollarla ilgili söylersek, örneğin 2 bin metrekare park vardı, biz 120 bin metrekare parke yaptık. Ardanuç yollarının yüzde 80’i parke olmuş oldu.
Kanalizasyon nasıl oldu?
Kanalizasyonla ilgili çalışmamız Artvin’e örnek oldu. İlçemizden geçen iki ırmak bulunmakta; Bulanık Deresi ve Tortum Deresi. Daha önce fosseptik yoktu. Her ev bu iki dereye akıtmış. Dolayısıyla biri yatay ve biri de dikey 2 kanalizasyon mevcuttu. İller Bankası’nın desteği ile yaptığımız projeyle 2 dereye verdiğimiz hatları toparladık, ilçe dışına götürdük. Belediye olarak ihaleye girmeden, kendi imkânlarımızla sorunu çözmüş olduk. Vatandaşların isteği üzerine de 10 bin nüfusa yetecek arıtma tesisi kuruyoruz. Temiz bir su, çöp sorunu çözülmüş, kanalizasyon arıtma tesisi bitirilmiş bir Ardanuç’a 3 yıl içinde kavuşmuş olacağız. Eğitim, spor ve sağlıkla ilgili de çalışmalar yapıyoruz. İlçemiz orman ürünleri ağırlıklı olan bir ilçe. 40 yıldır barakaların içinde esnaflık yapmaya çalışıyorlardı. Bunlara 70 tane dükkân yaparak sanayi sorununu çözdük. Eski barakaları yıkarak modern bir Pazar Yeri oluşturduk. Her mahalleye park sözümüzü tutarak olmayan mahallelere park yaptık. Artvin’in en çok yeşil alan ve parka sahip olan ilçesi biz olduk.
Nüfusunuz ne kadar?
Kış-yaz fark etmiyor, 6 bin 500 nüfusumuz var. Köy nüfusumuzla beraber 20 bini buluyor…
Artvin’in mezbahanesi yok. Burada yapıldığını görüyorum. İhtiyaç mı vardı?
Artvin’de hem küçükbaş hayvan varlığı, hem de yetiştiriciliği birliği ilçemizde. Bu koyun, keçi yetiştiricileriyle birlikte arttı. Karadeniz’in en büyük mezbahanesini Ardanuç’ta yaptık. Soğuk-kapalı, modern bir tesisle hizmet tek elden desteklenebilir. Bence Artvin’de yeni bir yer açmaya gerek yok tüm Karadeniz’e yetebilecek büyüklükte.
Şehir mezarlığınız var mı?
Yürüyüş yollarını bitirdik. Örnek bir şehir mezarlığı yaptık. TOKİ galiba buraya da geldi! TOKİ’nin mantığı dar gelirli aileleri ev sahibi yapmak. İlçeden gidip tekrar geri gelmek isteyenlere uygun fiyata daireler satmaktı. Kışın giden ama yazın mutlaka ilçeye dönenlere yönelik 20 dönüm üzerine 170 konut yapıldı. Hepsi de 4 ay içinde satıldı. İlçede aslında önemli bir ihtiyacı da çözmüş olduk.
Araç parkurunuz ne kadar?
Aracımız çok fazla yok. Kullandığımız 8 araç vardı, hepsini yeniledik. Ardanuç kendini yeniliyor. Doğal yaşam üzerine kurulu bir ilçe, giderek modernleşiyor. Ardanuç’ta sanayi yok. Neden? Ardanuç’a sanayinin gelmesinin bir anlamı yok. Faydadan çok zarar getirir. İlçemizde organik hayvancılık yapılıyor. Doğa turizminin gelişmesi ve trakking, tur gezileri, kanyon ve yaylacılıkla birlikte dağ turizmi önemli rol oynuyor. Tüm bunlar için turizm altyapısının oluşması gerekiyor.
Otel bile yok nasıl olacak bu söyledikleriniz?
Turizme yönelik altyapımız yok noktasında. Komşu ilçemiz Yusufeli bu alanda bizden ileride. Türkiye’de 125 ilçe belediyesi turizm kapsamından yararlanıyor. Bu kriterler arasına giriyoruz ama Turizm ve Kültür Bakanlığı ile Bayındırlık Bakanlığı’nın onaylaması gerekiyor. Ardanuç turizm ilçeleri arasına alınırsa yatırımların önü açılmış olur. Devlet kanalı ile ve özel teşebbüslerle ilçemiz daha yaşanılır bir hal alır, göç durur. Bizim projelerimiz arasında sadece misafirhane var. Otel yok denecek kadar. Ardanuç’un bu doğal güzelliklerini tanıtacak ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var. Büyükşehirlere göç etmiş
Ardanuçluların ilçeye yatırımı olmuyor mu? Bu yönde bir çalışmanız olmadı mı?
İlçemizle ilgili birçok arkadaşın talebi oldu. Bunlar da beklemede. Kırsal kalkınmayla ilgili birçok yerde paneller hazırladık. İstanbul’daki derneğimizle görüşüyoruz. Onların iyi niyetli çabaları bazen sonuç vermiyor. Devletin ilçeye yatırım alanında desteği hiç yok sayılır. Yeni dönemde devletin de ciddi bir şekilde ilçemizle ilgileneceğini düşünüyorum. Dernek ve vakıfların ilçemizle ilgili çalışmalarında devlet yöneticileriyle olan diyaloglarını artırması gerektiğine inanıyorum. STK’ların etkisi arttıkça olumlu sonuçlar alırız diye düşünüyorum.
Baraj gölü artık sizin için önemli bir turizm kapısı olacak. Nasıl bir projeniz var?
Ardanuç artık baraj ilçesi oldu. Çocuklar ailelerinden habersiz yüzmeye gidiyorlar. Çok ciddi bir tehlike oluşmaya başladı. Güvenlik açısından da risk taşıyan ilçemizde yüzme kursları açmaya karar verdik. Bunun için bir havuz yapıyoruz.
HES’ler ve barajların Artvin’e gerçekten katkısı olacak mı?
Tüm bu barajlar için söyleyebileceğim tek şey; Artvin kazansın diye değil devlet kazansın diye yapıldı. Devletin büyük yatırım yaptığı Deriner Barajı, Muratlı Barajı, Yusufeli Barajı, Artvin Barajı Çoruh üzerindeki barajlar. O anlamda barajların bir kısmı bitti ve Artvin’in pek birşey kazandığına inanmıyorum. Devletimiz kazandığı için Artvin halkı olarak sineye çektik. Şimdi geldi sıra kılcal damarlara. Artvin genelinde 168 HES projesi uygulanıyor. Bu küçük HES’lerden devlet kazanmıyor. Bir nehir üzerinde çok sayıda yapılmak isteniyor. Çoruh üzerindeki barajlardan bir hayır görmedik, şimdi yavrularından nasıl hayır göreceğiz? Doğamızı yok eden, parası olan kazanacak Artvin’de. Bana göre Karadeniz’de HESlere hiç gerek yok. Bundan üretilen elektrikten de bir şey çıkacağına inanmıyorum. Küçük barajları gereksiz düşünüyorum. Bu arada küresel ısınma devam ediyor. Türkiye’de, ileride iki yeşil yerin sadece Artvin ve Rize kalacağı söyleniyor. Artvin bu saatten sonra sanayi kenti olmayacağına göre, biz diyoruz ki organik tarım, hayvancılık, eko-turizm ve eğitim gelişsin. Bir yandan maden çıkartırsak, hem maden hem HES… Hepsi bir arada olma şansı yok. Bir tercihte bulunacağız. Ardanuç gibi bir ilçede 70 metreküp orman kesiliyor. Su, orman sayesinde oluşuyor. Ormanı yok ederseniz su da olmaz. Su olmayınca HES de olmaz. Ana kaynağımız ormanlarımızı HES yüzünden yok etmeyelim. Karanlık meşenin çamı örnek gösterilir. Türkiye’deki diğer çamlara benzemez. Artvin’in çeşitli bölgelerinde değişik çam çeşitleri var. Karanlık meşe dediğimiz ağaçların çamlarının orman fakültelerinde lokal bir tür çeşit olarak gösterildiğini biliyorum. 80 bin metreküp orman kesildiğinde kaç tane ağaç dikiliyor? Bölgedeki ağaç kesilmelerine teknik olarak tıraşlama dediler. Ağaç yaşlı dediler. Matematik hesabına giriyor. Her ağacın büyüme kütüğü var. Çok teknik bir yanı yok ama 20-25 binlerden 70-80 bine çıktı. Benim öngörüm şudur; Artvin’in üstünde su, orman, baraj ve göl vardır, altında da maden vardır. Tek gereksiz olan da insandır. Son 30 yılda sağlık ocakları kapanıyorsa, yollar yapılmıyorsa, yatırımlar bitmiyorsa kalanlara da göç edin demektir bu. Buna direnen ilçenin adı da Ardanuç’tur.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 12.09.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle