Artvin merkeze bağlı Alabalık köyünde yapımı devam eden Kalecik HES projesinin çevreye verdiği tahribat gerekçesiyle köylülerin ilgili şirket aleyhine açtığı dava için dün bilirkişi heyeti köyde incelemelerde bulundu.
Jandarma Geniş Güvenlik Önlemi Aldı
HES şirketinin köye ve çevreye vermiş olduğu zarar nedeniyle yaklaşık 60 köylünün açtığı dava bilirkişi heyetinin köyde inceleme yapmasıyla yeni bir aşamaya geldi. Köylülerin ve şirket taraflarının hazır bulunduğu incelemede Rize İdare Mahkemesi ve Ankara’dan gelen bilirkişi heyeti, davacı köylülerin temsilcisi Av. Bedrettin Kalın ve şirket avukatının savunma ve iddialarını dinledi. Bu esnada jandarmanın almış olduğu geniş güvenlik önlemleri ise dikkat çekti.
Kaçkal Vadisi’nde HES İnşaatı Doğa Faciasına Neden Oluyor!
Doğal ve tarihi güzellikleriyle dikkat çeken Kaçkal Vadisi üzerinde yapımı devam eden Kalecik HES ve yapılması planlanan 2 adet HES projesi bulunuyor. Adından da anlaşılacağı üzere Artvin bölgesinde en iyi kırmızı benekli alabalığın yetiştiği dere HES faciasıyla karşı karşıya. Henüz inşaat aşamasındayken bile dereye ve doğaya verilmiş tahribat hangi boyutlara varacağını gözler önüne seriyor. Köylülerin kanlı kaya diye adlandırdığı bölgede yol genişleme çalışması kapsamında ağaçların katledildiği ve dere yatağını devasa büyüklükteki kayalarla doldurulduğu bölgede daralan yol ise ayrı bir tehlike saçıyor. Yolun üstünde yapılan çalışma ve patlatmalar sonucu askıda duran dev kayalar ise köylüler için hayati tehlike oluşturuyor.
Bilirkişi Heyetini Taşıyan Minibüs O Bölgeden Çıkamadı
Köylülerin hergün tehlikeyle buruna geldiği bu bölgeden dün inceleme yapmak üzere içerisinde hakim avukat ve akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyeti taşıyan minibüs çıkmakta hayli zorlandı. Aşağısı birkaç yüz metre dik uçurum olan bölgede neredeyse 1. 5 metreye düşen yol genişliği ayrı bir tehlike oluşturuyor. Köylülerin tüm uyarılarını dikkate almayan ilgili şirket yetkileri ise köylülerin yolundan ziyade tünellere yapacakları yanaşma yollarıyla daha çok ilgileniyorlar. Köylüler yollarının HES inşaatıyla birlikte daha kötü hale geldiğini belirterek, doğa katliamı yapıldığını söylüyorlar.
Köylüler, Suyumuzu Asla Vermeyeceğiz!
Köy sakinlerinden İsrafil Şahin, şirketin köye vermiş olduğu zararın hesaplanamayacak kadar çok olduğunu söyledi. Şahin; “ Kaçkal Vadisi Artvin’in en güzel tarihi ve doğal güzellikleriyle saklı bir cennetidir. Karçal Dağları’nın eteklerinde hayat bulan Alabalık köyü, ne yazık ki HES belası yüzünden zor günler geçiriyor. Bu dere adını kırmızı benekli alabalıklardan almıştır. HES’ler dünyada nesli tükenmekte olan bu balıklarıda ne yazık ki yok edecek. Yok olan sadece balıklar değil, buradaki bütün yaşam ve bizler olacağız.
Dedelerimizden aldığımız bu güzel coğrafyayı ormanları talan edilmiş, dereleri işgal edilmiş, sularına el konulmuş, küçücük bir yaşam alanına sıkıştırılmış olarak vereceğiz. HES inşaatından sonra evlerimiz, yollarımız, bahçelerimiz, sularımız zarar gördü. Yüzyıllardır akan suyumuz kayıp oldu. Daha bunlar işin başlangıcında bu kadar büyük zarar verdiler. Bundan sonrası neler yaşayacağımız hayal bile edemiyoruz. Arılarımız artık bal yapmıyor. Burası UNESCO tarafından Biyosfer Rezerv Alanı ilan edilen Macahel bölgesine çok yakın bir yerdir. Hatta bu vadi üzerinden Macahel’e ulaşım daha kolaydır. Bunun yanında Meydancık Papart Vadisi’nin ortasındayız. Bu coğrafyayı bir bütün olarak düşündüğümüzde felaketin boyutlarının ne denli olduğunu daha net görebiliriz. Demem o ki bu vadi HES’ler için uygun değil” dedi.
Düşündüren Bilirkişi Tespiti
Tünel yapımı esnasında kullanılan patlayıcıların etkisiyle binlerce yıldır akan suyun kesilerek tünelin içine akması nedeniyle mağdur olan Alabalık tesislerinin sahibi Safter Özdemir ise mağdur olduğunu söyledi. Suyun kesildiği yeri bilirkişi heyetine gösteren Özdemir’e bilirkişi heyetinin verdiği cevap ise hayli ilginç oldu. Konuyla ilgili konuşan bir heyet yetkilisi kaybolan yeraltı suyunun tünelin beton kaplanmasıyla geri geleceğini söylemesi şaşkınlığa neden oldu.
Alabalık Köyünde HES’çiler Yasa Tanımadı
Daha sonra Kalecik HES’teki hukuki süreçle ilgili konuşan Av. Bedrettin Kalın: “Alabalık köyündeki HES çalışması 2013 yılının ilk baharında başladı. Bu tarihe kadar bu vadide HES projesi olduğu biliniyordu. Ancak yapılan herhangi bir faaliyet yoktu. Dolayısıyla köylüler vazgeçilmiş olduğunu da düşünmekteydiler, yapılıp yapılmayacağı belli değildi. Bu projenin haricinde 2 HES daha vardı. Dolayısıyla bir karmaşa sürüp gidiyordu yapılıp yapılmayacağını bilen yoktu. Ama 2013 yılının Şubat ayından itibaren, derelerde yasadışı bir şekilde çalışmalar olduğunu öğrendik. Ondan sonra köylüler bu çalışmanın ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Bazı kurumlara soruldu bazı şikâyetler yapıldı.
Özel İdare Bu HES’i 4 Kere Mühürledi
Yapılan işler gerekli izinler alınmadan yapıldığından örneğin Özel İdare iki kere mühürledi dört kerede para cezası uyguladı. Çünkü hiçbir izin alınmadan faaliyete başlamışlardı. Yani ÇED gerekli değildir kararını 2008 yılında almışlardı ama bir faaliyeti yapabilmek için o kararın dışında onlarca izin daha almaları gerekiyor. Özel İdare’den Orman İşletmesi’nden İmar uygulaması ve bir çok izinleri almaları gerekiyor. Hiçbir izin almadan faaliyete başladıkları için Özel İdare cezai işlem uygulayıp faaliyeti mühürlemişti.
HES’çi Şirket Mühürleri Söküp Yasadışı Çalışma Yaptılar
Ama buna rağmen mühürler kırılarak bu faaliyete devam edildi. O aşamada da Orman İşletme’nin şikâyetleri oldu savcılıkta halen sürmekte olan orman işletmenin ormana verilen zararla ilgili şikâyeti halen devam ediyor davası da açıldı. Bir yandan da o süreçte köylüler yasa dışı bir faaliyet sürdürüldükçe bunun rahatsızlığını yaşamaya başladılar. O aşamada biz çevre il müdürlüğüne başvurarak bu projenin ÇED’inin olup olmadığını sorduk onlar ÇED gerekli değildir kararı alınmış olduğunu bildirdiler.
Fakat bunun ilan edilip edilmediğini duyurulup duyurulmadığını Valiliğe tekrar sorduk. O sorduğumuz yazı üzerine her ne kadar ÇED gerekli değildir kararı alınmış ise de bunun kamuoyuna duyurulmadığı dolayısıyla da köylülerin bu işten haberi olmadığını ortaya çıkardık. Ondan sonra dava hakkımız doğdu.
Normal koşullarda dava hakkı zaten 2008 yılı itibariyle bitmişti. Verilen ilk cevapta da 2008 yılında ÇED gerekli değildir kararı alınmıştır deniliyordu. Ama gerçekten zorlama ile bir boşluktan da yararlanılarak duyurulmaması sebebiyle dava hakkımızın olduğunu iddia ettik ve mahkemede bu iddiamı kabul etti. Süre yönünden davayı reddetmedi. Davanın esasına girdi. Dava cevap süreçleri tamamlandıktan sonra 19 Haziran’da da Alabalık köyünde bu HES projesinin keşfini yapmış olduk.
Dolayısıyla orada zaten son derece baştan savma proje tanıtım dosyası ile başvurmuşlardı. Oradaki bütün açıklıkları da anlattık. Bu suyun köydeki yaşamsal açıdan önemi olduğunu bütün bilim adamlarına anlattık. Olumlu bir sonuç bekliyoruz. Bundan sonra tabi bilirkişi raporları gelecek. Raporlara itiraz haklarımız olacak. Daha sonra duruşması yapılacak. Süreç bu şekilde devam edecek” dedi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 21.06.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle