Işıklı Hidroelektrik Projesi’ne karşı olan yöre halkının bilinçlenme ve ortak hareket toplantısı yapıldı.
Aksu Mahallesinde bulunan Sönmez Düğün Salonunda düzenlenen Işıklı HES bilgilendirme ve bilinçlendirme toplantısında Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, CHP Eski Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu, CHP Borçka İlçe Başkanı Yüksel Aygün ve CHP Borçka Belediye Başkan Adayı Arif Solmaz’ın yanı sıra Alaca Köyü Işıklı Mahallesinden çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
Toplantıda ilk konuşmacı olarak Alaca Köyü Işıklı Mahallesi halkından Cengizhan Bekiroğlu, Casim Cihan ve Yeşil Artvin Derneği Av. Bedrettin Kalın’dı.
Işıklı Mahallesi halkından Cengizhan Bekiroğlu tarafından yaptığı konuşmada; “Konuyla ilgili edindiğimiz bilgilere göre köye yapılması planlanan hidroelektrik santral proje aşamasında ve projenin çok ciddi yapısal sorunları var. Öncelikle yapımı planlanan proje köylü halkının yaşamsal alanı bulunan bağ ve bahçesinin tam ortasına, civar evlerin 50-60 metre yakınına yapılmak isteniyor. Bunların yanı sıra köyün beslendiği su kaynaklarının tam dibinden bir tünel yapılacağı da edinilen bilgiler arasında. Öte yandan aynı dere üzerinde tek lisansla iki HES projesinin yapılmak istendiğini, Balcı köyüne de Erenler HES yapıldığını ve bu santralle beraber Deviskel Suyunun 3’te 2’sinin borulara hapsedilip başka bir vadiye akıtıldığını, enerji şirketlerinin de geriye kalan bu 3’te 1’lik suya bile göz diktiğini, kalan bu suyu da kaybetmenin köylüler için köyü terk etmek anlamına geldiğini, bu köylü için ölüm demektir” dedi.
Ardından Casim Cihan; “İlk olarak hepinizi selamlıyorum ve burada olmaktan dolayı onur duyduğumu ve mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Suyumuzun önemi oldukça büyüktür. Borçka insanı görmeyi bilen insandır o yüzden bu mücadeleyi kazanacağına inanıyorum. Aslına bakarsanız ülkemiz su fakiri ve enerji şirketleri sularımıza göz dikiyor. Bugün baktığımız zaman ülkemizde temiz su kaynakları sanayi olmadığı için Doğu, Güney Doğu ve Karadeniz Bölgelerimizde mevcut ve dolayısıyla sermaye sahipleri buralara göz dikiyor. Amaçları elektrik üretmek değil buralardaki temiz su kaynaklarını ele geçirmektir. İlk etapta alınan dereler zemin oturtulduktan sonra kartellerin eline geçecek ve zaten bize ait olan suyu bize satacaklar. Amaç bu, su hakkımızı elimizden almak, dünyada da buna benzer örnekler mevcuttur” dedi.
Av. Bedrettin Kalın; “Öncelikle buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Zaten önceden Balcı Deresi’nin üzerine kurulmuş bir HES mevcut, dolayısıyla bu sıkıntıyı yaşamışsınız ve neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Artvin’de bu projeler 2010’larda başladı. Öncelikle Çoruh Vadisini kaybettik, şimdide Çoruh’u besleyen o küçük dereleri ve beraberinde bütün yaşam alanlarımızı da elimizden almak istiyorlar. Casim beyin de dediği gibi amaçları elektrik üretimi falan değil, başka türlü amaçlar peşindeler. Bugün baktığımızda ortada bir yağma düzeni var, turizm alanlarımıza, kıyılarımıza, derelerimize hiç acımadan saldırıyorlar. Su kaynaklarımızın 49 yıllığına verildiğini söylüyorlar bunun sonrasında ne olacağı tekrarlanıp tekrarlanamayacağı bilinmiyor. Sonuçta suyumuzu satıyorlar. Bu sermaye sahipleri sadece su havzamızı değil vadilerimizi de alıyorlar. 2010’larda, köylerimizde ücretsiz kullandığımız sularımızın bu projeler yüzünden ücretli hale gelip bize parayla satılacağını söylediğimizde bize gülüyorlardı, ama bugün insanlar böyle şeylerin gerçekleşmeye başladığını görmeye başladılar. Kimi yerlerde sular kontörlü sistemle satılır hale geldi, kimi yerlerde ise insanların hayvanlarına bile verecek suları yok. Yani su tamamıyla para haline getirildi. Bütün bu sular dünyaca ünlü tekellerin eline geçecek ve elektrik adı altında suyu yok edip para kazanacaklar. Bunu yaparken ilk önce dereye zarar vermeyeceklerini, suyun yine dere yataklarında akacağını söylüyordular ve insanlarda buna inanıyordu. Ama işin öyle olmadığını bu projelerin ne türlü tahribatlar yarattığını hep beraber gördük. Bu projeler insanların yaşam haklarını ellerinden alma amaçlıdır. Hukuki açıdan baktığımız zaman ise idari yargıdan olumlu kararlar almak gittikçe zorlaşıyor. Dava açmamız zorlaştırılıyor. Çeşitli yollardan bize dava açmayın da ne yaparsanız yapın demeye getiriyorlar. Ama aslına bakarsanız bu hukuksal süreç mücadelenin tamamı değil sadece bir parçası ve biz bu davaları açmaya da devam edeceğiz çünkü kazandığımız her dava bizim haklılığımızın bir göstergesi oluyor. İşin aslı asıl mücadeleyi yaşam alanlarımızda yapmamız gerekiyor. Enerji çözümsüz bir şey değil ama su eğer tükenirse çözümü olmayan bir şeye dönüşür. Durum bu kadar açık ve nettir. Bu yapılanlar insan haklarına aykırıdır ve zulme karşı koymak meşru hakkımızdır” dedi.
Konuşmaların ardından gerçekleşen soru cevap faslından sonra eski Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu “HES’lerin yöremize ne kadar zarar verdiğini bu konuda birlik olmanın önemini vurgulamak isterim. Eğer köylüler güçlü bir mücadele verirse ben kazanacaklarına inanıyorum ve HES’lerin elektrik üretme amaçlı olmadığına bende katılıyorum. Çünkü bugün ülkemizde suyla enerji üretiminin içinde HES’lerin payı % 1 oranı kadardır. Tablo ortadadır, bunların niye yapıldığı da ortadadır. İşte bu yüzden sizlerin yanında bu yolda yürümek benim için onurdur. Nefes aldığım sürece sizlerin yanında oldum, ölünce de buraya gömüleceğim” dedi.
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan ise “Bizler Çoruh Vadisi’nde gerçekleştirilen barajlara da karşı olmalıyız. Bazı şeyleri geç anladık ve biz bunu anlayana kadar zaten bu vadide çeşitli barajlar yapıldı, ama bundan sonra gerçekleştirilecek projelere var gücümüzle karşı koymalıyız. Amaçları vadilerimizi insansızlaştırıp yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmektir. Bize düşen cesur davranıp mücadeleyi elden bırakmamaktır. Bu hepimizin sorunudur o yüzden de hepimizin mücadelesidir” dedi.
Son olarak ise Alaca Köyü Muhtarı Abdullah Özçelik’in birleştirici ve bütünleştirici kısa bir konuşma yaptıktan sonra toplantıya katılan diğer muhtar adayları da benzer fikirlerini beyan ettiler. Münazara ve diyalogların ardından Cengizhan Bekiroğlu tarafından kapanış konuşmasını yaparak toplantı sona erdirildi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 28.02.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle