Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Artvin Şubesi Başkanı Ahmet Biber Ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. İş yerinde gazetecilerle bir araya gelen Ahmet Biber son günlerde ülke gündeminin il sırasına yerleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin önemli tespitlerde bulundu.
Ahmet Biber yaptığı değerlendirmede; “Geçtiğimiz dönemlerde Büyük Ortadoğu, Arap Baharı gibi projeler ortaya atıldı ve bu projeler fiyaskoyla sonuçlandı. En sonda Suriye’de tam bir bataklığa battılar. Amerika Suriye’de özgür Suriye Ordusu diye muhalif bir grup oluşturdu bununla Esad’ı yıkmaya çalıştılar.
Beklemediği bir şey oldu. Dünyanın değişik yerlerinde ki El Kaide militanları özellikle Suriye’ye getirildi. Türkiye bunda da açık olarak taraf oldu. Orada ki özgür Suriye ordusunu pasifsize ederek bunlar öne çıktı. Suriye’de bir sürü kanlı olay yaşandı.
Baktılar ki Suriye’de Esad yıkılırsa ılımlı batı yandaşı yönetim yerine Radikal unsurların hâkim olduğu bir yönetim iş başına gelecek. Bunun üzerine geri adım atıldı. Baktılar ki İsrail’in ve Kıbrıs’ın hemen yanında Taliban benzeri bir yönetim iş başına gelecek. Bu noktada el frenini çektiler. Rusya’nın da dik durmasıyla geri adım attılar. Türkiye’nin açık olarak bu Radikal örgütlere destek olduğu ortaya çıktı ve Amerika Türkiye’den umudunu kesti. İpler burada koptu. Daha önceki süreçlerinde bu kopmada etkisi var ama Radikal unsurlara direk silah temini ipleri koparan olay olmuştur” dedi.
“Cemaatle İktidar Arasında Kılıçlarda Çekilmiştir”
Olaylara ilişkin iç dinamiklere de vurgu yapan Biber konuşmasının devamında; “Bu olaylar dershanelerin kapatılması değil. Bu olaylar tamamen Cemaat İktidar kavgası değil. 2010 yılın da ki referandumdan sonra iktidarlarının ötesinde büyük bir güç olduklarına inandılar. Öyle bir noktaya geldi ki bu durumdan kendileri de rahatsız olmaya başladılar. Ben bunun sonuçlarıdır diye düşünüyorum. Bu olay kolay kolay kapanacakmış gibi durmuyor. Birçok ilde Emniyet Müdürleri, şube müdürleri görevden alınarak iktidar bunu kapatmaya çalışıyor. Operasyonların hızı kesilmeye çalışılıyor. Zekeriya Öz’den bu dosya alındı. Yeni savcılar ilave edildi. Bir nevi yargıyı ve emniyet mensuplarını operasyondan çekerek etkisizleştirmek gibi bir durum var. Cemaatle iktidar arasında kılıçlarda çekilmiştir. Bu kılıçlarda kolay kolay kınına girecek gibi durmuyor.
Ak Parti tabanının bir kısmı bu duruma homurdanmaya başladı. Türkiye’de bu işlerin böyle devam etmeyeceğini biliyordum. Bu yolsuzluklar uzun süre gidemez. Medya hep senin olsa da bir şeyi uzun süre gizleyemezsin. Benim İstanbul’da yedek subaylık yaparken bir yolsuzluk patladı. Halkaların birinden birine pay vermediler vermeyince şikâyet oldu. Yolsuzluk ortaya çıktı ve hepsi içeri girdi. Bir soygun yapılır soygunda 5 kişi vardır. Para büyüktür. Parayı bölüşecekler. İçlerinde bazı uyanıklar vardır. Derler ki bu para benim olsa 5’e değil de 3’e, 2’ye bölsek. Bu durumda bir birlerini vurmaya başlarlar. İktidar öyle bir yol buldu ki askeri susturdu. Yargıyı susturdu ve en önemli güç olan medyayı susturdu ama bu durum bir yerlerde patlak verdi.
Şunu da iddia ediyorum ki bu patlama bizim iç dinamitlerimizle olmadı. Ak Parti’nin gelişi dış dinamitlerle olmuştur, gidişi de dış dinamitlerle olacak.
Bu vesileyle de Türkiye’de bazı operasyonlar temizlikler olacak ve Türkiye demokratik rejimine dönecek. Ne cemaat burada hakimiyet kurabilir nede Ak Parti milleti kandırma politikalarıyla bir yere varabilir. Artvin’de bile 5 yaşında ki çocukların kafasına dini bilgiler sokarak beyinler yıkanıyor. Din öğretmek değildir bu. Hiçbir şekilde 5 yaşında ki bir çocuğa din öğretmeye başlayamazsın. 5 yaşında ki bir çocuğu bunlara zorlarsan çocuklar okula gitmez. Dolayısıyla bu politikalar iflas etmiştir. Bu yanlış politikalara birde akçeli politikalar eklendi. Bu yolsuzluklar ilelebet gidemez. CHP’li Aykut Ergün açık olarak söylüyor. TOKİ’de ki soygun en asgari 100 milyar Türk Lirası civarında. Ben bu rakamların daha büyük olduğunu savunuyorum. Forbes ve Wikipedia Dergisi 2009 yılında dünyanın en zengin liderleri sıralamasında Erdoğan’ı en zengin 8′inci lider olarak gösterdi. Erdoğan, sıralamada ki yeriyle Monako Prensi ve Norveç Kralını bile geride bıraktı. Erdoğan’ın çevresindeki Çalıklar, Tamimler, Remzi Gürler, Albayraklar, Şahenkler. Herkes bir vurgun vurmanın peşinde. Türkiye’de bir köleleştirme var. Bu politikanın altı bu. Müslümanlaştırma adı altında kandırmacayla Türkiye köleleştiriliyor. Diyorum bu böyle gitmez çünkü Türkiye aydınlanma felsefesini tatmış, Atatürk’ün aydınlanma felsefesini tam özümsememişse bile özümsemiş insanların da olduğu bir ülke. Ben umudumu hiç kaybetmedim. Bu pislikler asla kapatılamayacaktır.
Büyük emperyalist güçlerin son dönemde geliştirdikleri en önemli proje Büyük Ortadoğu Projesi. Bu bir dizayn hareketiydi. Bunda başarılı olamadılar. Toplumun önüne set çekerek toplumu durduramazsın. Diyalektik budur. Gelişmeleri durduramazsın. Bu toplumu geriye götürme projelerini ilelebet uygulayamazsın. Toplumları baskı altında tutarak soygunlara devam edemezsin. Toplumların ihtiyaçlarını bu şekilde kesme imkanı da yoktur. Toplumu aşırı derecede muhafazalaştırdığı zaman yaşam standardını da düşürüyor. Bir kesim büyürken bir kesim yoksullaştırılıyor. Hepsi bu projenin bir parçası. Demokraside alt örgütleri yok edersen soygunu talanı katmerleştirirsin. Bu yüzdendir ki sendikalaştırma yok edilmeye çalışılıyor. Kıdem tazminatını yok etmeye çalışıyorlar. İşçi haklarını yok etmeye çalışıyor. Sendikaların gücünü kırmaya uğraşıyorlar. Sendikalı insan sayısı milyonlardan 600 bin civarına düştü. Kooperatifleşmeyi ortadan kaldırdılar. Buralarda bir erozyon politikası uygulanarak bu STK’ların etkisini azaltmaya çalışıyorlar. Bunlar tek bir planın parçasıdır.
Artık hata yapma lüksümüz yok insanları sadece iktidar değil muhalefette kandırıyor. Bu kandırmaca işlerinden vazgeçilmesi lazım.
Türkiye Cumhuriyeti rejimi güçler ayrılığına dayanan bir rejimdi. Kurulduğu günden beri Meclis yürütmeyi seçiyor. Yürütmenin tüm yaptıklarını denetliyor. Yasama da kanunları çıkarıyor. Son dönemlerde baktık ki yasama yürütme yargı tek elde başbakanın elinde toplandı. Meclise emir veriyor şu yasayı çıkarın diye o yasa çıkıyor. Belli kurumların harcamalarının Sayıştay raporları kapsamında mecliste görüşülmesi gerekiyor. Yani harcamaların meclis tarafından denetlenmesi gerekirken bunu yok ettiler. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu demokratik ülkeler olmaz. Yargıyı yürütmenin emrine soktular. Yargıyı yürütmenin emrine sokarsın bu tehlike bir gün sana da gelir. Bugün yaşanan budur. Yargı, Adalet bir gün herkese lazım olacak. Bana dokunmayan yılan bin yaşsın mantığı da doğru değildir. Herkes elini vicdanına koyacak doğrunun yanında olacağız. İmanlıyız haklıyız diyoruz haksızlıklara susuyoruz. Biz insanlık adına da cumhuriyet adına da, İslamiyet adına da bu tür yanlışları kabul edemeyiz” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 25.12.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle