Hasan Fehmi Güneş’ten Artvin’den Çarpıcı Açıklamalar

09/05/2013 09:01


Haber: Tolga Gül







Eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş; “Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildiğinde ben o zaman Nallıhan’da Cumhuriyet savcıydım. Bu gençler tam bağımsızlık için mücadele verdiler. O zaman 1402 sayılı yasa vardı. Bu yasa üzerinde değişiklik yaptılar. Yargılanmanın nerde ve nasıl yapılacağına Sıkı Yönetim Komutanı karar verdi, dendi. Buna karşı ilk davayı cumhuriyet savcısı olarak ben açtım ve CHP açtı. Ancak ne yazık ki başarılı olamadık. Bu delikanlıları infaz ettiler. Onlar hiçbir zaman boyun bükmedi, sizde eğilmeyin, bükülmeyin gençler” dedi.

Artvin Belediyesi tarafından düzenlenen, “Demokrasi Sorunları“Anayasa Tartışmaları Sürecinde Türkiye Demokrasisinin Sorunları” önceki gün Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi’nde yapıldı. Eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın katıldığı panel yaklaşık 3 saat sürdü. Moderatörlüğünü CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan’ın yaptığı panele halkın katılımı yoğun oldu.

Düzenlenen panele Cumhuriyet Halk Partisi 15. Dönem Artvin Milletvekili Ekrem Şadi Erdem, CHP 23. Dönem Milletvekili Metin Arifağaoğlu, Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün, CHP Artvin İl Başkanı Selim Bilgin, CHP Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Öztürk, ilçe başkanları, CHP’li belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, kadın kolları başkanları, gençlik kolları üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda CHP Gençlik Kolları Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesinin yıl dönümü dolayısıyla bir anma yapıldı. Emperyalizme karşı oldukları için idam edildiklerinin altı çizilen canlandırmada üç gencin son cümleleri ve idam edilişleri canlandırıldı.

“CERATTEPE’DE ÇALIŞANLAR BENİM AKRABAM OLAMAZ, BENİM AKRABAM SİZLERSİNİZ”

Anma etkinliğinden sonra panelin açılış konuşmasını Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl Başkanı Selim Bilgin yaptı. Başkan Bilgin’in gündeminde Cerattepe madeni vardı. Cerattepe madeninde çalışanların kendisinin akrabası olmayacağına dikkat çeken Bilgin, salonu işaret ederek; “Benim akrabam sizlersiniz” dedi. Bilgin; “ Bugün aramızda çok değerli konuklarımız ve panelistlerimiz var. Önemli konulara değinecekler. Ben konuşmamı kısa tutacağım. Şu bir gerçek ki Türkiye çok büyük sorunlar yaşıyor. Çok zorlu dönemeçlerden geçiyoruz. Emperyalizm her yerde. Artvin’e de çeşitli şekilde geldiler. 170 adet HES yapmak için buradalar. Çoruh Vadisi’ni yok ettiler. Yetmedi, şimdi Cerattepe’de başımızda madencilik yapmak istiyorlar. Benim akrabalarım sizlersiniz. Şunu açıkça söylüyorum. Cerattepe’de çalışanlar benim akrabalarım olmayacak. Akrabalarım bu salondaki insanlardır. Madenlerimizi talan etmeye geliyorlar. Artvin halkı olarak sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz.

Arkadaşlarımız az önce Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını andılar. Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Deniz Gezmiş ve arkadaşları emperyalizme karşı durdukları için, tam bağımsız bir Türkiye’yi savundukları için şehit edilmişlerdir. Türkiye’yi talan etmek isteyen güçler, önlerindeki engelleri kaldırmak için her yolu deniyor ve yapıyorlar. Yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur, Denizlerin yoludur. Hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.

CUMHURİYET MUHALEFETEYKEN KORUNAMIYOR!

Başkan Bilgin’in konuşmasının ardından panele geçildi. Panelin Moderatörlüğünü yapan CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan: “Cumhuriyet nedir? Sorusunu sormak lazımdır, Cumhuriyet şudur: Ben bir köylü babanın çocuğuyum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İsmet İnönü’nün torunuyla aynı yerde oturup siyaset yapabiliyorsam bu cumhuriyet sayesindedir. Cumhuriyet herkese bunu sağlayabilen bir yönetim şeklidir. Biz bir yanlış yaptık. O da muhalefetteyken cumhuriyeti koruyabileceğimizi düşündük. Ama muhalefette cumhuriyeti korumak çok zor oluyor. Onun için iktidar olmamız gerekiyor. Halkın seviyesine inmek diye bir deyim var. Bu yanlıştır, halkın seviyesine inilmez, halkın seviyesine çıkılır. Ben milletvekili olduktan sonra bunu çok açık ve net bir şekilde gördüm” dedi ve sözü panelin ilk konuşmacısı CHP Uşak Milletvekili Adalet Komisyonu Üyesi Dilek Akagün Yılmaz’a verdi.

AKAGÜN: “ARTVİNLİLER AYDIN İNSANLAR TERECİYE TERE SATMAYACAĞIM”

Panelin ilk konuşmacısı olan Yılmaz, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Kuva-i Milliye ruhundan gelen delikanlılar olduğunu belirtti. Milletvekili Akagün: “Az önce genç arkadaşlarım Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesini canlandırdılar. Onlara teşekkür ediyorum. Onlar Kuva-i Milliye ruhunu taşıyorlardı. Biz bu ruhu nerde görüyoruz. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, tam bağımsızlık yolunda verilen mücadelelerde görüyoruz. Artvinliler aydın, kültürlü insanlar. Onun için tereciye tere satmayacağım. Ben daha çok Anayasa Komisyonu’nda yaşananları sizlere anlatacağım” dedi.

Yeni Anayasa sürecinin kapalı kapılar ardında, Amerika’da, Oslo’da, Kandil’de işletildiğini söyleyen Akagün:”Anayasa komisyonu oluşturulurken bu masada yer almamızın çok önemli bir nedeni vardı. Biz AKP’nin uzlaşma ile bir anayasa yapmayacağını çok iyi biliyorduk. Ama onların ipliğini orada gördüğümüz gerçeklerle halka anlatarak pazara çıkarmak için o masaya oturmalıydık” dedi.

YANDAŞ BASIN YAYIN KURULUŞU BİZE YER VERMİYOR. BİZ DE ANADOLU’YA GELİP BİZZAT ANLATIYORUZ.

Türkiye’de medyanın iktidarın güdümünde olduğuna dikkat çeken Akagün: “Yandaş basın bize yer vermiyor. Birkaç basın yayın kuruluşunda yer alabiliyoruz. O zaman ne yapacağız? Biz de Anadolu’ya çıkarma yapıp insanlarımıza gerçekleri anlatacağız. 21 Mart Nevruz Bayramı’nda her şeyi çok net gördük. Anladık ki bu anayasa çalışması Abdullah Öcalan ile Kandil’deki Karayılan ile yapılmış. Ben bundan utanç duyuyorum. 21 Mart’ta gördüğüm o utanç tablosundan sonra Meclis’e ağlayarak geldim. Evet, 21 Mart’ta PKK ve Abdullah Öcalan meşrulaştırıldı. Çözüm sürecinde terör örgütü silah bırakmıyor, asker çekilsin diyor. Sonra tehditler savruluyor. 50 bin kişiyle saldırırız, halk ayaklanması başlatırız diyorlar! Bunun hukuktaki adı “İkrah” tır. Yani tehdittir. Terörist başı ulusal devlet anlayışını yıkacağız diyor! Davutoğlu böyle diyor, Tayip Erdoğan böyle diyor. 1860 yılında Osmanlı’nın terk ettiği eyalet sisteminden söz ediyor. Türkiye’nin Suriye’ye saldırılması isteniyor. Bunu kim istiyor? ABD ve İsrail. Analar ağlamasın diyorlar, ama çocukların ekline silah verip Özgür Suriye Ordusu deyip ülkeyi kan gölüne çeviriyorlar. Kendi askerini savaşa göndermeyen ABD maşa olarak bizim çocuklarımızı kullanıyor” dedi.

AKP VE BDP’NİN ÖRTÜŞTÜĞÜ ÇOK NOKTA VAR!

BDP TEKKE VE ZAVİYELERİN AÇILAMASINI İSTİYOR!

Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz konuşmasının son kısmında: “ BDP ve AKP’nin örtüştüğü o kara çok nokta var ki BDP eyalet istiyor, AKP ise başkanlık sistemini istiyor. Bakın Başbakan Türk Milleti diyemiyor. BDP’de bunun kullanılmasını istemiyor. Bu millet diyor, millet diyor ama isim veremiyor. Buna karşın vatandaşlık, Türkiyelilik diyor. Mesela bir başka konu anadil konusu. Bir ülkenin resmi dili olur. Türkiye’nin resmi dili bellidir. O da “Türkçe’dir. Diğer diler öğretilmelidir, devlet destek verip bunların öğretilmesini sağlamalıdır. Ama resmi olarak konuşulacak bir dil olmadan ülke olamaz. İşte Yugoslavya böyle parçalanmıştır.

Bakın BDP tekke ve zaviyelerin açılmasını istiyor. Bir Milletvekili ben açıkça şeriatçıyım diyor. AKP’nin cesaret edemediği soru önergelerini BDP veriyor. ” dedi.

1402 SAYILI KANUNA KARŞI İLK DAVAYI SAVCI İKEN BEN AÇTIM. PARTİ OLARAK CHP VERDİ. AMA DELİKANLILAR YİNE DE İDAM EDİLDİ!. . .

Daha sonra konuşan eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş de sözlerine CHP Gençlik Kollarını Deniz Gezmiş’i anma programını hazırladıkları için tebrik ederek başladı.

Güneş; “Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildiğinde ben o zaman Nallıhan’da Cumhuriyet savcıydım. Bu gençler tam bağımsızlık için mücadele verdiler. O zaman 1402 sayılı yasa vardı. Bu yasa üzerinde değişiklik yaptılar. Yargılanmanın nerde ve nasıl yapılacağına Sıkı Yönetin Komutanı karar verdi, dendi. Buna karşı ilk davayı ben cumhuriyet savcısı olarak ve bir de CHP açtı. Ancak ne yazık ki başarılı olamadık. Bu delikanlıları infaz ettiler. Onlar hiçbir zaman boyun bükmedi, sizde eğilmeyin, bükülmeyin gençler” dedi.

Demokrasi konuşmasına “Demokrasi nedir sorusunu sorup kendisi cevaplayan Güneş;” Demokrasi “Demos” ve “Kratis” Latince kelimelerin birleşmesiyle oluşmuştur. Halkın kendi kendisini yönetmesi anlamına geliyor. Halkı halk yönetecek. Sorunlar genellikle tamamlanmamış demokrasilerde yaşanır. Demokrasi yerleşince sorunlar kendiliğinden ortadan kalkar.

“BÖYLE BİR ADAMA ÜLKE TESLİM EDİLİR Mİ, ONUN ORADA OTURMASI BİZİ UTANDIRMALIDIR”

Atatürk Demokrasiyi “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diyerek getirmiştir. O dönemde bunu yapmak her babayiğidin işi değildi. Yani egemenliği göklerden alacaksınız halka vereceksiniz. Bunun yanında Kurtuluş Savaşı’nda mandacılar vardı. ABD’nin İngiltere’nin mandalığını savunanlara karşın “Tam Bağımsız Türkiye’yi savunan Mustafa Kemal ve arkadaşları bu ülkeyi kurmayı başarmışlardır.

Bakın Recep Efendi başkanlık istiyor. ABD’yi örnek veriyor. ABD bir devlet değil ki? Devletler topluluğu, devletler birliğidir. Bunu Türkiye’ye nasıl uyarlayacaksınız? Bölücü terör örgütüyle görüşüyor. Gazetelere yansıyor. Çıkıp, ’Bunu ispatlamayan şerefsizdir, müfteridir’ diyor. Ama sonra görüştüğü orta çıkıyor. Böyle bir adama ülke teslim edilir mi? Onun orada oturması bizi utandırmalıdır.

KENDİLERİ BU YÜKÜN ALTINA EZİLDİ AKİL ADAMLAR OLUŞTURDULAR. BENDE SENİN DİYORUM

Şimdi başlattıkları sürece, “Apo süreci diyemiyorlar. İmralı süreci diyorlar. Ondan da utandılar şimdi süreç diyorlar. Kendileri bunun altından kalkamadılar. Bir de “Akil Adamlar” çıkardılar. Şimdi bu adamlar halka bir şeyler anlatmak için geziyorlar ama koruma ordusuyla geziyorlar. Hani halka bir şeyler anlatacaktınız? Ne diyor bunlar analar ağlamayacak? Ben de senin diyorum. Evet, Başkanlık sistemi dedikleri gibi anlatılanlar gibi bir sitem değil. Orada her şey başkanın istediği gibi yönetilir.

ÜLKEMİZİÇİN İKİ BÜYÜK TEHLİKE YOBAZLAR VE EMPERYALİSTLERDİR!

Başkanlık Sistemiyle Bunlar Kürdistan kuracaklar. Din kurallarıyla yönetilen şeriat devleti kuracaklar. ABD Dışişleri Bakanı “Gazze’ye şimdi gitme sonra git” diyor. Bu nasıl bir bağımsız ülkedir. Bu ülkede iki büyük tehlike vardır. Bir tanesi yobazlar, bir tanesi de emperyalistlerdir. Onlara karşı her zaman dik duracağız, mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Panel daha sonra yazılı olarak verilen sorulara cevap verilmesi ve günün hatıra fotoğrafı çekinilmesiyle sona erdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 09.05.2013 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Politika Haberleri
 » Utku Cihan, İbb Başkanı Ekrem İmamo...