Artvin Cerattepe ve Genya’da maden çıkartılmasının önü açılırken, bu kararın Artvin’in yok edilmesi kararı olduğunu söyleyen Artvin’liler madene karşı direnişlerine ara vermeden sürdürüyor.
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM kürsüsün de Artvinlilerin sesi olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına yönelik konuşması tüm gözleri bir defa daha Artvin’e çevirdi. Ankara’da faaliyetlerine devam eden Artvin Çevre Platformu üyeleri de Yüksel Caddesinde bir araya gelerek hükümetin Artvin’e yönelik izlediği politikayı protesto ettiler. Artvin Milletvekili Bayraktutan’ında destek verdiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi. “Değerli Basın Mensupları, Doğanın Dostları,
Sevgili Artvinliler ve Artvin Sevdalıları, Artvin, adı Çoruh’la özdeşleşmiş eşi benzeri olmayan bir kenttir.
Artvin’in doğası, yaşam için korunması ve bozulmadan geleceğe aktarılması gereken bir dünya mirasıdır.
Artvin’in; ayakları Çoruh, gövdesi Merkez, Katrevan ve Kafkasör, başı da Genya Dağı ile Cerattepe’dir. Kılcal damarlarımız ise Arhavi’den Hopa’ya, Murgul’dan Borçka’ya, Şavşat’tan Ardanuç’a, Merkez ilçeden Yusufeli’ye kadar tüm derelerdir.
Artvin’in ayaklarını suya gömdüler,
Artvin’in maden uğruna Murgul’unu yok ettiler,
Artvin’in Çoruh boylarında ki onlarca köyünü baraj sularında boğdular,
Artvin’in derelerimize girdiler.
Artvin’in Yusufeli ilçesini ve onlarca köyünü boğma çalışmalarının hazırlıklarını yapıyorlar.
Şimdi de başımızı istiyorlar. Cerattepe’yi, Genya’yı, Hatilla Milli Parkı’ndan, Melo dağlarına kadar 4. 400 bin metrekarelik alanı sarı iş makinalarıyla, dinamitlerle, siyanürlerle yok edeceğiz diyorlar. Daha önce yüksek yargı tarafından hukukun kanatları altına aldığı ve mutlak korunması gerekir kararını yok sayıp, birtakım kirli ilişkilerle başımızı kopararak Artvin’i yok etme çalışmaları yapılıyorlar.
Dış bağlantılı Özaltınlar, Cengizler her şeyi satın alarak, yuvalarımıza saldırmak için elleri tetikte bekliyorlar. Emperyalizmin uşakları, tek tanrıları para olan engerek ve çıyanlar Artvin insanın aydınlık yüzünden korkuyorlar, engin tepelerinden korkuyorlar, dağlarının yüceliğinden korkuyorlar, ormanlarında barınan canlı çeşitliliğinden korkuyorlar, derelerinin hırçınlığından korkuyorlar, karıncaların kolektif yaşamlarından korkuyorlar, arıların birlikten dirlik doğar öğretilerinden korkuyorlar, kısacası Artvin'in kural tanımaz doğasından korkuyorlar, Hele Cerattepe'nin, Genya'nın onlara tepeden, tepeden bakmasından ürküyorlar.
Paranın kulları, tanrıya ibadet eder gibi korktukları bu güzellikleri yok etmek üzere yola koyulmuşlar. Paranın kulları; ormanlarımızı, yedi günlük ömürleriyle dünyamızı renklendiren kelebekleri, komünist karıncaları, proleter arıları, gökteki kuşları, yerdeki böcekleri, memeli, memesiz tüm hayvanları susuz ve oksijensiz bırakmaya, insanlarımızın yaşam alanlarını yok etmeye yemin etmişler.
Kendilerini dünyanın sahipleri sananlar Artvin’in başındaki Cerattepe'nin, Genya'nın saçlarını yolup, karnını deşmek istiyorlar. Her şeye inat parayı, altını ve parayı tanrılaştıran emperyalizme ve kapitalizme ve onların temsilcileri insan müsveddelerine karşı doğa direniyor, doğanın parçası insanlar inatla direniyor.
Doğa kanunları ve o kanunların var ettiği bizler; sizin körelmiş paradan tanrılarınızı da, grileşmiş dünyanızı da, doğanın karnını deşmeye çalışan makinalarınızı da başınıza parçalayacak güçtedir. Sizi, tanrılarınız kurtaramayacak.
Artvin’de oturan halkımız ve Yeşil Artvin Derneği bu yok edişin karşısında dimdik ayakta onurla direniyor. “Daha önce kazandık, haklıyız ve yine kazanacağız” inancıyla canı pahasına mücadele ediyor.
Bizler, ekmek peşindeki gurbetçi Artvinliler direnen insanımızın yanı başında onunla kol kola yaşam alanlarımızı savunuyoruz.
Madencilere, HES’çilere, yaşam alanlarımızı işgal edenlere, bu kez Ankara’nın Yüksel Caddesi’nden sesleniyoruz. Bu caddeden ve şu saniyelerde Artvin’den yükselen sese kulak verin ve Artvin’i terk edin. Bu mücadele, sizler Artvin’i terk edene kadar sürecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ”
Basın açıklamasına katılan grup daha sonra çeşitli sloganlar atarak dağıldılar.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 05.05.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle