Baş konuşmacı olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yer aldığı panel, MÜSİAD 4. Dönem Başkanı Ömer Cihad Vardan tarafından yönetildi. Ayrıca panele Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Park Enerji ve Ciner Grubu Başkanı Turgay Ciner, HESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Amir Arman, Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat katıldı.
Özdemir: EPİAŞ içinde sakın ha sadece devlet olmasın
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir toplantıda yaptığı konuşmada özel sektörün bakışından elektrik dağıtımını değerlendirdi. Sektördeki tüm şirketlerin, EPİAŞ’ın kurulmasına büyük önem verdiklerini belirterek, “Biz dağıtım şirketleri, EPİAŞ’ın sermaye yapısı içinde bulunmak istiyoruz. EPİAŞ’ı kurarken sakın ha sakın tamamen devlet sektörüyle bu şirketi kurmayınız. Mutlaka biz özel sektör olarak üreticilerin, dağıtımcıların yer alması gerekir ki bunun bir anlamı olsun. Yoksa sadece devlet sektörünün içinde bulunacağı bir EPİAŞ’ın ülkenin elektrik politikalarına katkısının sınırlı olacağı düşüncesindeyiz. ” diye konuştu.
Özdemir: Bu kış ılıman geçti
Nihat Özdemir Bakan Taner Yıldız’ın 5 bin MW fazlalığımız var dediğine dikkat çekerek, Türkiye’nin ağır bir kış geçirmediğini, evvelki sene Türkiye’nin kara şubat günü yaşadığını, onun için 2013’te geçen ılıman kışın, çok rahatız algısına gelmemek gerektiğini aktardı. Özdemir şöyle devam etti: “Biz Türkiye’de enerji üreteceğiz, güvenilirliğini sağlayacağız ama dışa bağımlılığı da azaltmamız gerekli. Bütün bu hedefleri ülkenin sosyal ve ekonomik koşullarını da dikkate alarak optimize etmemiz gerekiyor. Ne kamunun, ne de yatırımcının ne de biz paydaşlarının işimiz hiç de kolay değil. İnşallah 2023 yılında Türkiye’miz 90 milyon nüfusa kavuşacak. 500 milyar dolar ihracat yapacağız, 650 milyar dolar ithalat yapacağız, 60 milyar dolar turizmden gelir elde edeceğiz. Bu hedeflerin içinde en kolay ulaşabileceğimiz rakamı bizler enerjide yılda 500 milyar kilowatt saate ulaşmamız olduğunu görmekteyim. ”
Polat: Rüzgâr gücü Türkiye’de 2300 MW, Almanya’da 32 bin MW
Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat konuşmasında yenilenebilir enerji sektörünün özellikle rüzgar enerjisiyle ilgili sorunları dile getirdi. Polat Türkiye’de 10 sene evvel yenilenebilir enerji yasası çıktığını, o günden beri de rüzgar enerjisiyle uğraşmakta olduğunu anlattı. Polat “Yenilenebilir enerjiye ilgi duyduğumuz 15 sene evvel, Almanya'da da yenilenebilir enerjiyle ilgili, özellikle rüzgarla ilgili neredeyse sıfıra yakın üretim vardı. İki ülkenin nüfusu da çok yakın. Kanun çıktıktan sonra aradan geçen 10 senede, bizim bugün Türkiye’de rüzgâr enerjimiz 2300 MW kurulu gücümüz var. Aynı durum Almanya’da 32 bin MW var. Benzer bir gelişmeyi niye gerçekleştiremiyoruz diye sorduğumuzda, finansman var, teknoloji var, niye gerçekleşmiyor?” dedi. Adnan Polat şöyle devam etti: “Şu ana kadar da 335 MW yatırım tamamladık Polat Holding olarak. Bir 300 MW daha tamamlayıp, yaklaşık 650 MW toplamda bitirmiş olacağız. Bizim önümüzdeki 10 yıl içinde 20 bin MW tamamlamamız için, Türkiye’deki resim nedir diye baktığımızda. Bizim meşhur bir kısım müracaatlarında altın madeni bulduk diye 78 bin MW başvuruda bulundular, bize yıllarımızı kaybettirdi. Türkiye’de toplam verilen lisans 8 bin MW şu an. Öyle görülüyor ki, önümüzdeki bu lisansların da süresi 2015’in sonuna kadar, biz 2015’in sonuna kadar 8 bin MW’lık ikinci defa verilen lisanslardan bir 2 bin, bir de yapılan 3 bin yapmış olacağız. Bu gidişle hedefleri tutturmamız kesinlikle mümkün değil. ”
Bakan Yıldız: 3 milyar Euro bile destek veremeyiz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Adnan Polat’ın verdiği örneği değerlendirerek şunları söyledi: “Almanya’da 32 bin MW’lık bir rüzgâr var, Almanya Enerji Bakanı 3 hafta kadar önce Türkiye’deydi. Siz bu kadar isabetli rakamları nasıl tespit edebildiniz, biz o rakama gitmeye çalışıyoruz dedi. Herkes aynı şekilde. İspanya’nın ekonomik krizle beraber. Bir yandan devlet harcamaya devam ediyor tüketmediği halde. Bu enerjinin azı çok zarar, çoğu da az zarar. Eğer 10 yıl önce bakanlar kurulunda acaba bir ay memur maaşlarını ödemesek ne olur ki denilen bir noktadan, enerji yönetimine başlıyorsanız, Almanya’da 50 milyar Euro’luk enerjiye sübvansiyon ayıran bir ülkeyle farkınızın olması lazım. Görev yaptığımız süre içinde hazineden ne bir kuruş para aldık, ne bir dolarlık hazine garantisi aldık. Kendi ayakları üzerinde yürüyebilen bir sektör oluşturmamız lazım. Bugün o kadar blok projeler var ki, aldığınız o projeyi hazine aracılığıyla gerçekleştiriyor olsanız, kamu bütçesinden yapıyor olsanız, faizler yaklaşık bir puan artıyor. Biz ekonomiye yük olmadan bunları götürüyoruz. Almanya, geçen yıl verdiği ve bu yıl vereceği rakamla beraber 30 milyar Euro sübvansiyon yapıyor. Ben 3 milyar Euro bile yapamam, napıyoruz, eğer siz bu yapacağınız yatırımları yerli kaynaklardan yapıyorsanız, o 7. 3 sentiniz 10 senti geçiyor, yani projeler elverişli hale geliyor. 10-12 yılda amorti ediyorsanız, 7-8 yılda amorti etmeye başlıyorsunuz. ”
Çalık: Enerji arzında çeşitlendirme önemli
Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ise konuşmasında enerjide arz güvenliği konusuyla ilgili görüşlerini açıkladı ve Fransa’dan örnek verdi. Fransa’da yüzde 70 – 80’e yakın nükleer enerji kullanıldığını, Fransa’da nükleer santralde bir kaza olması halinde, tüm santraller kapanacağını ve Fransa ekonomisini hayal edilemeyecek bir noktaya geleceğini söyledi. Çalık şöyle konuştu: “Bir ülke bir enerji türünden tek bir ülkeye bağımlıysa, o üründe bir kesinti olursa o ülkenin başına gelebilecek felaketleri düşünebiliyor muyuz? O bakımdan arz güvenliği bakımından arz güvenliğini sadece üçlü çeşitlendirmesi olarak değil, enerji verimliliği, kaynak çeşitlendirmesi, yerli kaynak kullanımı, bölgesel ve küresel kaynaklara erişim konuları çok önemli. İktisatlı politikalar ve rekabetçi pazar gelişimi, yerli teknoloji ve bilgi donanımı. Bölgesel enerji oyuncusu olmak. Burada elektrik sektöre baktığımızda, yüzde 45’ini doğalgazdan elde ediyoruz. Burada ürünlerin, kömür, doğalgaz, petrol, bunların hangi kaynaklardan yüzde kaç geldiği çok önemli. Toplam enerjimizin yüzde 30 ise doğalgaz, yüzde 30’un da içinde bir ülkenin bir kaynağın payı, yüzde 25’i yüzde 30’u geçmemeli ki, riski yönetebilmiş olalım. Bu konuda ülkemiz çok ciddi çeşitlendirmeye gidiyor. ”
Ciner: Kömürde karalama kampanyası var
Park Enerji ve Ciner Grubu Başkanı Turgay Ciner konuşmasına kömür üstünde senelerdir yapılmış propaganda olduğunu, kömürün kirli, kötü, pis olduğuna değinerek, şair Orhan Veli’nin “Yüz karası değil, Kömür karası, Böyle kazanılır, Ekmek parası” şiirini okuyarak başladı. Ciner “Bugün dünyanın önde gelen en büyük ekonomilerinden Amerika, Almanya, Çin'de kömürden elektrik üretimi oranları yüzde 50’nin üstündedir. Yemyeşil bir ülkedir hepsi. Kömür santralleri ormanların içindedir, herhangi bir yeri de kirletmemektedir. Yeni teknolojilerle kömürün çevreye zararı minimize edilmiştir. Bunun üstündeki baskı neticelerinde Türkiye’de bilinçsizce bu kömüre karşı bir karalama kampanyası oluşmuştur. Mağdur bir sektör temsilcisi olarak burada bulunmaktayım. ” şeklinde konuştu. Turgay Ciner konuşmasını şöyle sürdürdü: “Keşan’dan Hakkâri’ye kadar ülkemizin yerinin altı tamamen kömürle doludur. Kalorisi 1200 düşük kalori diye bir de manasız bir şey vardır, kalori kaloridir. 1 ton yakacağınıza 4 ton yakarsınız istediğiniz kaloriye ulaşırsınız. Enerji kalori ile hesap edilir. Lütfen bu kara propagandalara dikkat edelim. ”
Rakamlarla ICCI 2013:
* 1994 yılından itibaren her yıl düzenlenen en istikrarlı ve en güvenilir etkinlik olan, ICCI 2013, bu yıl 19’uncu kez enerji sektörünün devlerini ağırlamaya hazırlanıyor.
* ICCI ilk yılında 10 katılımcı firma ile gerçekleştirilirken organizasyonun katılımcı firma sayısı geçtiğimiz yıl 302 firmaya ulaştı.
* Etkinlik ilk yıl 200 ziyaretçiye ev sahipliği yaparken son yıllarda büyük bir artış sergiledi. ICCI, 2013 yılında 15 bin üzerinde ziyaretçi bekliyor.
* Konferans bu yıl dördüncü defa B2B ikili görüşmelere ev sahipliği yapacak.
* 250'ye yakın profesyonel konuşmacının katıldığı, teknik, bilimsel ve en güncel konuların ele alındığı konferansta 3 gün boyunca 5 salonda, 250 sunum gerçekleştirilecek ve her salonda simultane çeviri yapılacak.
* ICCI; 1994 yılında 100 m²'lik bir alanda gerçekleştirilirken 2012 yılına gelindiğinde 12 bin m²'lik bir alana yayılan enerji sektörünün en büyük fuarı oldu.
* www. icci. com. tr uluslararası alandaki katılımcılarını bilgilendirmek için 12 farklı dilde yayınlanıyor.
Sektörel Fuarcılık hakkında:
Sektörel Fuarcılık A. Ş. 1992 yılında, Teknik Yayıncılık A. Ş. bünyesinde başta enerji sektörü olmak üzere; enerji alt sektörleri, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, atık teknolojileri, yangın ve güvenlik, mekanik tesisat, yalıtım vb. sektörlere yönelik ulusal ve uluslararası fuar, sergi, kongre, sempozyum, konferans, seminer ve forum organizasyonları düzenlemektedir. Fuar Düzenleme ile ilgili yasa ve yönetmelikler gereği 2001 yılında Teknik Yayıncılık Grubunun iştiraklerinden biri olarak kurulmuştur. 2004 yılında almış olduğumuz ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi ise bizim müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutarak bu hizmeti bundan sonra da aynı kalite anlayışı içerisinde sürdüreceğimizin bir teminatıdır. 2011 yılında ise merkezi Fransa’da bulunan fuarcılık sektörünün dünyada temsil edildiği en büyük ve tek kuruluş olan UFI-Dünya Fuar Endüstrisi Birliği üyesi olan şirketimiz, dünya markası olma yolunda çalışmalarına devam etmektedir.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.04.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle