Hukukçular Avukatlar Gününde Hopa'da Yemeklı Gece Düzenledi

08/04/2013 14:01

Artvin Barosuna Bağlı Hukukçular, Avukatlar Gününde Hopa Peronti Otelde Yemeklı Gece Düzenledi.

Haber: Turan Şentürk

5 Nisan avukatlar gününde Hopa Peronti otelde Artvin barosuna bağlı hukukçular yemekli gece düzenlediler. Geceye hâkim, Savcı, avukatlar eşleri ile katıldılar.

Gecede Artvin baro başkanı Av. İzzet VARAN çok anlamlı bir konuşma yaptı. Varan şöyle konuştu.

“Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Anayasası olan 1924 Anayasası Yargı erkini ülkenin temelini oluşturan üç temel kuvvetten birisi olarak düzenlenmiştir. Cumhuriyetle yönetilen tüm ülkelerde cumhuriyet rejiminin temelini yasama, yürütme ve yargı oluşturur. Bu kavramlar, anayasaların olmazsa olmaz unsurlarıdır. Anayasamızda yasama yetkisi TBMM tarafından, yürütme yetkisi cumhuriyet hükümetlerince, yargı yetkisi ise bağımsız mahkemelerce hayata geçirilir.

Cumhuriyet yönetimlerinin temelini kuvvetler ayrılığı prensibi oluşturur. Özellikle yargı bağımsızlığı, adaletin tecelli etmesinin teminatıdır. Anayasamızın 10. maddesi şöyledir: “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idari makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. ”

Peki, Anayasanın bu maddesine uygun hareket edilemezse ne olur?

Temel insan hakları çiğnenmiş olur. İşte bu durumda da yargının devreye girerek gereğini yapması gerekir. İşte yargı bir anlamda toplumun huzur ve barış içinde yaşamasının teminatıdır. Bu nedenledir ki; hakimlerin verdiği kararlarda Türk milleti adına ifadesi kullanılır. Böylece, millet adına hakemlik yapıldığı ve millet adına karar verildiği ifade edilmiş olur. Yine mahkemelerin duruşma salonlarında, Büyük Atatürk’ ün şu veciz ifadesi yer alır “Adalet Mülkün Temelidir. ” Yani adalet devletin temelidir. Bunun anlamı Adaletsiz Devlet olmaz. Adaletin olmadığı yerde kargaşa ve kaos vardır, devletin varlığından söz edilemez.

Atatürk’ ün bir başka sözünü hatırlardan çıkartmamak gerekir; “Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz. ”Yani adalet gücünün bağımsız olmadığı bir ülkede ileri demokrasiden söz edilmesi mümkün değildir.

Avukatlık mesleğinin temsil ettiği savunma makamı Adaletin tesisinin olmazsa olmazı, yargının kurucu unsurudur. Savunmanın susturulduğu, baskı altına almaya çalıştığı bir yerde bağımsız adalet gücünden söz edilemez.

Türkiye’ de Hukuk camiası olarak, eşine ancak Ortaçağ karanlığındaki Engizisyon Mahkemelerinde rastlanacak şekilde yargılamalarda savunmanın sesinin kısılmaya çalışıldığı, yargının kurucu unsuru olan savunmanın yok sayıldığı karanlık bir tünelden geçiyoruz.

Bu karanlık tünelin en keskin virajda ise, eşine darbe dönemlerinde dahi rastlanmamış şekilde İstanbul Barosu Yönetim Kurulu yargılanmaktadır.

İstanbul Barosu Başkanı Sayın Ümit Kocasakal’ ın, İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda yapmış olduğu tarihi konuşmada da ifade ettiği üzere; “Tarihin bazı dönemlerinde, bazı anlarında yargılama yapmak ağırlaşır, ağır hale gelir, insanı ezer; yargılanmak ise onur verir, şeref verir. ” İşte İstanbul Barosu bu şerefi yaşarken bizlerde tüm kalbimiz ile bu adalet savaşçılarının destekçisiyiz. Uğrunda mücadele verilen hukuk değerleri için avukatların sanık bile olabildikleri bir dönemin içinden geçerek gelmiş olmak, tarihsel süreçte son derece anlamlı bir ders niteliğindedir.

Hukuku ayaklar altına alarak toplumda ki adalet duygusunu zedeleyen siyasi iktidarın hukuksuzlukları yetmezmiş gibi, “Akan kan dursun, barış olsun” gibi cilalı laflar ile ülke bütünlüğü ve bağımsızlığı hiçe sayılarak, teröristler ve onların iş birlikçileri ile pazarlık sürecine girilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ ün de söylediği gibi; “Mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir. ” Fakat eğer birileri milletimizin hayatına kast ediyor, en temel insan hakkı olan yaşama hakkına saygı göstermiyor, hayatını tehlikeye atıyor ve sizi karşı koymaya mecbur bırakıyor ise işte o zaman da nefsi müdafaa hakkı meşrudur.

Analar ağlamasız sözleri ile Türk milletinin vicdanının şirazesini şaşırtmaya çalışanlar unutmamalıdır ki; 1915’ de Çanakkale’ de ardından anaların ağladığı 15’ liler ile bugün vatanımızda özgürce yaşayarak hürriyetin tadına varmaktayız. “Sizin hiç evladınız öldü mü?” sözleri ile şehit yakınlarının yüreğine dokunmaya kalkanların evlatlarının askere gidip gitmediklerini düşündükten sonra bu sözlerin samimiyetini değerlendirmek gerekir.

Bu manzara karşısında toplumun büyük bir kesimi çeşitli kaygılar ile sinmiş ve susmuş vaziyettedir. Ancak bir ülkede avukat susturuluyor ise bilin ki o ülkede demokrasinin varlığından ve özgürlük düşünceden söz edilemez. Avukatlar demokrasinin turnusolüdür. “ Sindire sindire, hazmettire, hazmettire” diyerek amaçları doğrultusunda ilerleyenler şimdilerde ise sindirme ve hazmettirmeyi kolaylaştırmak için sözüm ona akil adamlar adı altında bir komisyon kurarak çalışmalarına hız verdiler. Türk milletinin aklının ermediği nedir ki akil adama ihtiyaç var? Bu toplumun aklı yok mu? Türk milleti yeterince akil değil mi? Bu komisyonun görevi ve amacı nedir?

Yargı Bağımsızlığının ve Hukuk Devletinin ağır yaralar aldığı, yargıya müdahalelerin giderek yoğunlaştığı, hukuk ihlallerinin tırmanış gösterdiği, hak ve özgürlüklerin tahrip edildiği, yargının siyasallaştırıldığı, yargının kurucu unsuru Avukatların hukuk sistemi dışına atılmaya çalışıldığı ortamda bir Avukatlar Gününü daha içimiz buruk olarak kutluyoruz.

Avukatlar Günü’nde, ömürlerinin en değerli zamanlarını hukuka adayan değerli meslektaşlarımızın önünde saygı ile eğiliyoruz. Artvin Barosunun 43. yıla ulaşan tarihi içinde onurla sürdürdüğü hukuk mücadelesinin en önemli gücü ve güvencesi, üyeleri olan siz avukatlarsınız.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü münasebeti ile kamuoyu ile bir bildiri paylaştık. Bu bildiri, geçen yıl yayınlamış olduğumuz bildirinin aynısıydı. Aynı bildiriyi bu yıl da tekrar kamuoyu ile paylaşmamızın nedeni yargının ve avukatların sorunlarında geçen yıldan bugüne bir arpa boyu dahi yol kat edilememiş olması ve yargı bağımsızlığın her geçen gün daha fazla yara alarak durumun daha da vahim bir hal almaktadır.

Hukukun Üstünlüğünün, Hukuk Devletinin, Uzlaşmanın, Adil Yargılanma Duygusunun ve Toplumsal Barışın güvencesi olan yargının kurucu üyesi, ara rejimlerin hukuksuzluğuna direnen Avukatlar geçmişte olduğu gibi bu günde de mücadelemizi birlikte sürdürme azim ve kararlılığımızla zor günlerin aşılacağına, Cumhuriyet ve Değerlerine, Atatürk İlke ve Devrimlerine uygun, Hukukun Üstün kılındığı, Sosyal Hukuk Devleti İlkelerinin hayata geçirileceği günlere olan inancımızla; barış içinde kardeşçe duygularla, sağlıklı bir yaşam dileklerimizle Avukatlar Gününüzü kutluyoruz.

Bu konuşmanın ardından geceye katılan davetliler önce yemek yediler. Piyanist Turan Bozkurt ve gecenin solisti Selçuk Pala’nın okuduğu birbirinden güzel şarkı ve türkülerle tüm davetiler coştu. Konuklar, dans ettiler, göbek attılar ve halaylar çekerek eğlendiler.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.04.2013 tarihinde Turan Şentürk tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.