CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan yine ülke gündeminde yer aldı. Yaptığı etkinlikler, konuşmalar ve gösterdiği performans ile sürekli olarak ülke gündeminde yer almayı başaran Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Terör örgütü lideri Öcalan'ın Diyarbakır’daki nevruz bayramı kutlama törenine gönderdiği mektup ile ilgili TBMM’nde kürsüde Türk bayrağı açarak yine gündemde yerini aldı.
Meclis'te, sular durulmuyor.
Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları sırasında Öcalan’ın mesajının okunmasına tepki sürüyor. MHP’lilerin ardından bu kez CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Meclis kürsüsünde Türk Bayrağı açtı.
Meclis Genel Kurulunda konuşan Bayraktutan, “Laz vatandaşlarımızın içinde ne mutlu türküm demekten onur duyan binlerce yurttaşımız var. Bir tane bile olumsuz düşünen yok. Bizim bayrağımız Anıtkabir’de dalgalanıyor. Bakın bizim bayrağımız burada. ” diyerek, cebindeki Türk Bayrağını çıkarttı. Bayraktutan şöyle devam etti: “Bütün Türkiye’de Mustafa Kemal’in parlamentosundan göstermek istiyorum. Bütün Türk vatandaşlarımız bizim bayrağımız Türk bayrağı dediler. Onu bugüne kadar onurla dalgalandırdılar. "dedi.
Bayraktutan’dan TBMM kürsünde anlamlı konuşma
Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, TBMM kürsüsünde Türk Bayrağı açarken yaptığı konuşma ile ulusal kanalların haber bültenlerinde yer aldı. Yaptığı konuşma ile Bayraktutan ilgi görürken ülke gündeminde ses getiren konuşmasında ise; “Ben de son günlerde, özellikle basını meşgul eden ve medyada özellikle birçok yayın organlarında sözü edilen bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum, özellikle Lazlara ilişkin bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaklaşık dört bin yıldır yaşayan, 1514 yılında Yavuz Sultan Selim'in Gönye Kalesi'ni işgaliyle beraber Osmanlı İmparatorluğu toprakları altında yaşamını idame ettiren Lazlar diye bir topluluk var, Laz kökeninden gelen Türk yurttaşlarımız var. Bu yurttaşlarımızın kanını donduran bazı ifadeler ortaya çıktı. Özellikle medyada en son haberlerde, biliyorsunuz, bir Amerikan gazeteciye ilişkin bir öldürme olayı oldu. O öldürme olayının failiyle ilişkili ne yazık ki Türkiye Radyo Televizyon Kurumu da başta olmak üzere bazı yaygın organlarında, bazı yayın kurumlarında "Laz" ibaresiyle, "Laz Ziya isimli kişi" diye bir ibare geçti değerli arkadaşlarım.
Bakın, öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Bu, özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızı çok ileri derecede rencide etmiştir. Birçok vatandaşımızdan, birçok kuruluştan bu şekilde mesajlar aldım. O nedenle, buna ilişkin şikâyetlerimizi de yüce Parlamentoda sizlerle beraber paylaşma gereğini hissettim.
"Laz İsmail" diye bir terim var biliyorsunuz. "Laz İsmail" terimi onurlu bir terimdir. Kurtuluş Savaşı'nda Nazım Hikmet'in Laz İsmail'e ilişkin sözlerini okuduğunuz zaman Kurtuluş Savaşı'nın ne kadar onurlu bir savaş olduğunu hep beraber özümsersiniz.
Bunun haricinde başka bir şey daha var. Laz vatandaşlarımız içerisinde "Ne mutlu Türk'üm" demekten onur duyan binlerce yurttaşımız var, bir tane bile olumsuz düşünen yurttaşımız yok. Bu yurttaşlarımız, cumhuriyetin değerlerini, ulus devlet kimliğini, bayrağı, vatanın değerlerini yürekleriyle beraber savunuyorlar. Bu Laz kökenli Türk vatandaşları içerisinde her siyasal düşünceden akımlar var, sağcısı var, solcusu var, devrimcisi var, ülkücüsü var, ilericisi var ama Laz vatandaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bu vatandaşlarımızın içerisinde bir tane bile vatan haini yok değerli arkadaşlarım.
O nedenle, bu arkadaşlarımızın hassasiyetini anlamanızı, bu arkadaşlarımızın içinde bulunduğu durumu hassasiyetle takip etmenizi istiyorum. Bu vatandaşlarımızın içinde bulundukları durum itibarıyla Kurtuluş Savaşı'nın tarihinden bu tarafa doğru gelen bütün süreçte, Kurtuluş Savaşı'nın o en kötü anlarında bile cumhuriyetle, Mustafa Kemal Atatürk'le, onun devrimleriyle en ufak problemleri bugüne kadar olmamıştır değerli arkadaşlarım. O nedenle, bugün bu ithamları yapanlar, gazetelerde, televizyonlarda "Laz" kelimesini başına koyarak onu küçültücü bir ifadeyle, sanki bir topluluğu küçümsüyormuş gibi ifade edenleri buradan esefle kınıyorum, esefle kınıyorum değerli arkadaşlarım. Bu ülkede Soyadı Kanunu diye bir kanun var. Eğer bir suçu bir kişi işlemişse adamın adı bellidir, soyadı bellidir. Bu yayın organları da o kişinin adıyla beraber, soyadıyla beraber o kişinin ismini ve soyadını yayınlarlar. Böyle bir şey olabilir mi? Özellikle hadi bunu özel televizyon kanalları yapıyor değerli arkadaşlarım, bunu devletin Radyo ve Televizyon Kurumu olduğu iddiası içerisinde olan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu "Laz Ziya lakabı, ismi olan bir vatandaş bu suçu işlemiştir. " diyebilir mi değerli arkadaşlarım, böyle bir itham olabilir mi? Bunu bütün Doğu Karadeniz'de yaşayan, bayrağını, devletini, milletini asla tartışmayan bütün insanlarımız, bütün yurttaşlarımız adına Mustafa Kemal'in Parlamentosundan milletime şikâyet ediyorum. Bir daha böyle bir yanlışın içerisinde medyadan haber yapıyorken, haber değeri içerisinde hareket ediyorken böyle bir kelimeyi kullanmamasını özellikle istirham ediyorum çünkü gelinen noktada Laz kökenli vatandaşlarımız "Türk'üm" demekten büyük onur duyuyorlar. Mustafa Kemal'in "Ne mutlu Türk'üm diyene!" lafını asla ırkçılık olarak algılamıyorlar(CHP sıralarından alkışlar), onu kendilerine şiar ediyorlar, o mücadele içerisinde yaşamlarına devam ediyorlar. Onlar yaşamış oldukları coğrafyada -biraz önce de ifade ettiğim gibi- cumhuriyetin değerleriyle, Mustafa Kemal'le, üniter devletle, ulus devletle, bayrakla, başkentin Ankara olmasıyla asla bir çelişki içerisinde olmadılar, binlerce yıldır bu toplumda kardeş duygular içerisinde yaşadılar. O nedenle kendi isimlerinin, bulundukları etnik kökenlerin suç kavramıyla, suçlu kavramıyla beraber algılanmasını, toplum tarafından bu şekilde kendilerinin değerlendirilmesini asla kabul etmiyorlar değerli arkadaşlarım. Doğu Karadeniz'de yaşayan yurttaşlarımız, ülkemizin birçok yerinde yaşayan insanlar gibi -biraz önce de ifade ettiğim gibi- ülkenin değerleriyle barışıklar. Bugüne kadar, binlerce yıldır bu barışıklık içerisinde yaşadılar, bundan sonra da aynı duygular içerisinde yaşayacaklar.
Bakın, değerli arkadaşlarım, "Laz" kelimesinin ne anlama geldiğine bakmanız için Çanakkale'ye gitmeniz gerekiyor. Bir mezar taşı fotokopisi getirdim değerli arkadaşlarım. Burada yazıyor ki "Artvin Arhavi, Şerefoğlu Zihni, 20 yaşında. " Gözlerini kırpmadan gittiler ve asla geri dönmeyi düşünmediler. İşte, eğer, Lazları tarif edeceksek bu duygularla tarif edeceğiz. Lazlara diyorlar ki bölücüler: "Sizin başka bayrağınız yok mu, sizin başka bayrak talebiniz yok mu?" diye Lazlara bölücüler bu şekilde bugüne kadar talepte bulundular. Lazlar onlara ne dediler biliyor musunuz? Ellerinin tersleriyle ittiler ve Lazlar şöyle söylediler: "Bizim bayrağımız Anıtkabir'de dalgalanıyor, Anıtkabir'de dalgalanıyor. " Bakın, bizim bayrağımız burada. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar) (Hatip tarafından Türk Bayrağı açıldı) Bütün Türkiye'ye Mustafa Kemal'in Parlamentosunda göstermek istiyorum. Bütün Türk vatandaşlarımız "Bizim bayrağımız Türk Bayrağı. " dediler, onu bugüne kadar onurla dalgalandırdılar. ”ifadelerine yer verdi.
Artvin Milletvekili Bayraktutan’ın bu konuşması ve Türk Bayrağı’nı kürsüde açması ülke gündeminde geniş yankı buldu.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 23.03.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle