“Mevzuat Dışı Taşıma İstemiyoruz”

08/02/2013 18:00

Artvin Otobüsçüler Derneği Başkanı Topaloğlu, Artvinli Otobüsçülerin Çığlığına Tercüman Oldu.

Haber: Hayati Akbaş

Korsan ve belgesiz taşımacılardan en fazla ağzı yanan bölge olan Artvin’de otobüsçülerin derdi bitmiyor, tam tersine artıyor. Artvin Otobüsçüler Dernek Başkanı İrfan Topaloğlu, bölge firmaları, otobüsçüler ve yazıhanecilerin çok zor durumda olduğunu belirterek, “Para kazanamayan insanlar işini terk ediyor. İnsanların kanun ve yönetmeliğe uygun şekilde seyahat etmesi gerekir. Artık bıçak kemiğe dayandı, korsan taşımacılara karşı sıkı denetim istiyoruz” dedi.

Türkiye’nin hem denize hem karaya sınırı olan tek bölgesi Artvin’in, Hopa’nın büyüyen potansiyeli ile birlikte, lojistik merkezi olma yolunda ilerlediğini belirten Başkan İrfan Topaloğlu, “Bölgemizde gelişen nakliye ile birlikte, lojistik merkezi olma hedefleri aynı oranda değil. Türkiye ve bölge için Artvin’imizin lojistik konumu dikkate alınmalı. Hopa, Gürcistan’a açılan sınır kapısı ve geçiş noktasıdır. Hopa’dan her gün 100’e yakın lojistik şirketinin en az 1000 adet TIR’ı geçiş yapıyor. Lojistik şirketleri tarafından taşınan ürünlerle birlikte ülkemiz ihracat ve ithalatta çok önemli katkılar bu nakliyecilerle sağlanmaktadır diye konuştu.

Otobüsçüye zarar veriliyor

“Büyüyen ve gelişen Türkiye’de aslan payı lojistik şirketlerinindir. Bölge otobüsçüsü olarak lojistik şirketlerini desteklerken, onlar tarafından otobüsçüye verilen zararı açıklamak istiyorum” diyen Topaloğlu bu TIR’ların kaçak yolcu taşıdığına dikkat çekti. Topaloğlu şöyle konuştu: “Otobüs firmalarının yolcusunu bu TIR’lar kaçak olarak taşıyor. Nakliye işi yapan TIR kendi işini yapsın ve kendi yükünü taşısın. İnsanı değil! Lojistik şirketleri otobüsçünün ekmeğini bölüyor ve haksız kazanç elde ediyor. TIR’lar yük taşımak içindir, insan taşımacılığı yapılması kanun ve yönetmeliğe karşı çıkmaktır. ”

TIR, otobüs derken şimdi de minibüs

TIR’ların dışında son dönemde Trabzon, Rize ve Artvin’de Karadeniz sahilinde bazı noktalardan minibüslerle de taşımacılık yapıldığını ifade eden Topaloğlu, “Şimdi karşımıza korsan otobüs, midibüs ve minibüsler çıktı. Minibüsü olan Gürcistanlı Batum ile İstanbul arasında tarifeli ve düzenli taşımacılık yapıyor. Hiçbir yetki belgesi olmayan bu taşımacıların fiyatları ayrı bir sorun. Akaryakıtı çok ucuz alan bu insanlarla bizim rekabet etme gücümüz yok. Doğu Karadeniz’de mevzuat dışı çalışan firmalar, Artvin firmalarında daha fazla yolcu taşıyor. Artvin firmaları olarak mevzuat dışı yapılan insan taşımacılığından en fazla zarar gören bölgeyiz. Bırakalım insanı otobüs firmaları taşısınlar” dedi.

Şikâyetlerimiz sürecek

“Artvin Otobüsçüler Derneği olarak mevzuat dışı taşımacılık yapanları gerekli yerlere şikâyet ettik. Hopa giriş ve çıkışında bulunan denetim istasyonlarından, TIR ve minibüslerin kontrol edilmesini talep ettik. Yoğun araç trafiği ve eleman yetersizliği olduğu bilgisi bize iletildi. Yetersiz denetim ve kontroller korsan taşımacılığın sona ermesine değil, daha fazla artmasına neden oluyor“ diye konuştu.

İrfan Topaloğlu, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu’nun Doğu Karadeniz bölgesinin korsan taşımacılık sorunu için kendileri ile birlikte hareket etmesini istedi: “Ulaştırma Bakanlığı’na şikâyetimizi birlikte iletmelim. Korsan taşımacılığın her türlüsünün karşısındayız. Turizm acentesi işini yapsın, lojistik şirketi kendi yükünü taşısın ve otobüsler de insan taşısın. Türkiye – Gürcistan arasında çalışan lojistik şirketlerinin insanı taşıması yapması canımızı yakıyor. TIR şoförleri korsan taşımacılık yaparak şirketlerini de zor durumda bırakıyor. ”

200 yolcu TIR ile taşınıyor

Ulaştırma Denizcilik ve haberleşme Bakanlığı’nın Karadeniz sahilinde hizmet veren yol kenarı denetim istasyonları olduğunu hatırlatan Topaloğlu, bu istasyonlarda sadece TIR’lar için tonaj kontrollerinin yapıldığını, TIR’ların içinde taşınan yolcuyu kimsenin görmediğini kaydetti. Topaloğlu her gün en az 200 yolcunun seyahatini TIR ile yaptığının altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: “Denetim istasyonlarında TIR, minibüs ve taksiler hatta bizim otobüslerimi de kontrol edilmeli. Denetimin tam ve eksiksiz olmasından yanayız. Otobüsçünün kanun ve mevzuat dışı taşımacılık yapmak gibi lüksü yok. Ancak bizim yolcumuz alan mevzuat dışı taşımacıların engellenmesi talebimiz devamlı olacaktır. ”

Personel neden alınmıyor

Ulaştırma Bakanlığı’nın personel eksikliği nedeniyle denetimleri tam olarak yapamadığını belirten Topaloğlu bu gerçeğin bizzat bakanlık tarafından dile getirildiğini de anımsatarak eleman eksikliğinin ceremesini otobüsçünün çekmek zorunda olmadığını söyledi. “İstasyonda tam denetimin yapılması için 5-6 elemana ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Denetim istasyonlarında trafik ve emniyet birimleriyle yapılacak ortak bir çalışmayla kısa süre içinde sonuç alınır. Otobüs sektörü olarak bir kez daha denetimlerin tam olarak yapılmasını yetkililerden bekliyoruz” dedi.

Kârlar azaldı

Karayolu yolcu taşıma ve uluslararası nakliye hizmeti veren şirketlerin kar oranlarının düştüğünü söyleyen İrfan Topaloğlu, otobüs firmalarında ve lojistik taşımacılarda kapanan bölge firmaları var. Akaryakıt fiyatları ve diğer gider kalemlerinin yükselmesi, taşımacının para kazanmasını engelliyor. Ayrıca uluslararası yolcu taşıyan firmalara 300 litre akaryakıt sınırının getirilmesi gibi etkenlerin hepsi taşımacının önünde engel. İstanbul’dan yola çıkan her otobüs girdiği her ilde para ödemek zorunda. Komisyon, otogar çıkışı, köprü ve otoyol ücreti, vergi, harç ve ödenen belge ücretleri taşımacının önünde engel. Artan gider ve azalan gelir nedeniyle, bireysel yatırımcılar artık sektörden çekildi. Bölgemizde uzun yıllar otobüs kaptanlığı yapan meslektaşlarımız bu işi bırakmak ve başka iş kollarında hizmet vermek zorunda kaldılar.

Yurt dışı ayrı sorun

Gürcistan ve Azerbaycan’da akaryakıtın ucuz olmasının taşımacının iştahını kabartıyor. Tamam, akaryakıtın fiyatı düşük, fakat o bölgelerde de güvenlik sorunu var. Gürcistan’dan Türkiye’ye kalkan firmalar sigara, et, alkol ve bavul ticareti yapılıyor. Kargo için çalışan Gürcü otobüsü, çok düşük fiyatla insan da taşıyor. Bu şekilde Tiflis’ten İstanbul’a 25 dolara yolcunun taşındığını görüyoruz. Sınır kapısında bu taşımacıların kontrolden geçirilerek engellenmesini gerekir. Ayrıca Sarp sınır kapısı ve Hopa limanı gümrük değil, terk edilmiş bir araba mezarlığı. Bu araçlar neden buradalar ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Yazıhaneciler zor durumda

Tüm bu olumsuzlukları üst üste koyduğumuz da bölge firmalarının ekonomik sorunu ortaya çıkıyor. Zarar eden bölgesel firmalar teker teker eriyerek yok oluyor. Yalnız firmalar değil, bireysel otobüsçüler ve F1 acente işletmecilerimiz de sıkıntı içinde.

Yazıhane kirası yüzünden işini bırakan F1 acentelerinin sayısı her geçen gün artıyor. TOFED öncülüğünde kurulan ve çalışmalara başlayan Yolcu Taşımacıları Acenteleri (KAYTAD) sektörün önemli bir ihtiyacını karşılayacak. F1 acentelerinin bir çatı altında toplanmaları, gecikmiş olsa bile iyi bir çalışma. Doğu Karadeniz bölgesinde hizmet veren F1 Acente İşletmecileri Derneği KAYTAD’a destek vermeye hazır” şeklinde konuştu.

Taban fiyat talebimiz

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın yayınladığı Taban Fiyat Genelgesi’nin otobüsçülerin isteği olduğun söyleyen İrfan Topaloğlu, otobüsçünün yapamadığını bakanlığın yaptığına dikkat çekti. Topaloğlu sözlerine şöyle devam etti: “Havayolu şirketlerinin fiyat baskısı altında olan otobüsçü bilet fiyatlarını yukarıya çekemiyor. 2012 yılı sonuna gelindiğinde başta akaryakıt, yedek parça ve servis ücretleri, lastik, işçi ve tüm giderler yükseldi. Biz hala yaz sezonunda kestiğimiz bilet fiyatıyla yolcumuzu taşıyoruz. 35 yolcunun ancak maliyeti karşıladığını hepimiz görüyoruz.

Fakat kar edebileceğimiz bilet fiyatıyla hizmet veremiyoruz. Havayolu şirketlerinin ucu< biletine karşılık biz de bilet fiyatlarımızı düşündük. Ayrıca kendi aramızda yaşanan haksız ve yıkıcı rekabet hiç bitmedi. Ulaştırma Bakanlığı da taban ücret tarifesi yayınladı. Bizim yapmadığımızı bakanlık yapmak zorunda kaldı.

TOFED’in talebi doğrultusunda gerçekleşen taban fiyat çalışmasını olumlu buluyorum. Yeterli mi derseniz bana göre hayır. Ancak kendini bilen kurumsal firmalar taban fiyatın üstüne çıkarak yolcusunu taşıyabilir. Koskoca sektörün kendi arasında sağlayamadığı düzeni bakanlığa bırakması ayrı bir sorudur. ”

Kendi işimizi yapalım

Topaloğlu, “Karayolu yolcu taşıma sektörü geçmiş yıllardaki gibi değil. Otobüsçü, devletin desteğini arkasına alan hava, deniz ve demiryolu ile yarışıyor. Hava, deniz ve demiryolu taşımacıları yaz sezonunda bilet fiyatlarını en yükseğe çıkarıyor. Biz otobüsçüler ise fiyatımızı yükseltmekten korkuyoruz. Aslında kim seyahat edecekse, biletini alarak mutlaka yoluna gidecektir. Havayolunu tercih eden yolcu, otobüse binerek seyahat etmez. Bilet fiyatı yolcular için belirleyici değildir. Biz enerjimizi kendi işimize harcamalıyız. İşimizi daha iyi yapmak için projeler üretmemiz gerekir” diyerek konuşmasına son verdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.02.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.