Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ve Karadeniz Teknik Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen panele, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. İnal Seçkin, Yeditepe Üniversitesi Lojistik Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Şenol Sezgin, KTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Öksüz, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan KTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Öksüz, panelden çıkan fikirlerin geleceği aydınlatmasını istediğini belirtti. İki buçuk asırda dünyanın çok büyük bir değişme yaşadığını ifade eden Öksüz, şöyle konuştu: "1930'ların ortalarında Ankara, Sivas ve Erzurum demiryolu hattının oluşumu bizi derinden etkilemiştir. Çünkü tarihi İpek yolu güzergâhından gelen mal akışı artık Trabzon limanına uğramadan direkt batıya doğru intikal etmeye başladı ki bu da bölgenin ekonomik aktivitelerini ve ticari potansiyelini olumsuz etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. 100 yıllık bir hikâyeden günümüze gelebiliriz. Trabzon'u yeniden canlandırmak için dönemin öncüleri bir çalışma başlattı. Trabzon'a demiryolu getirme çalışmalarıydı bunlar, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi bunu akamete uğratmıştır. "
Doksan yıllık beklenen ve özlenen noktada olmadıklarını kaydeden Öksüz, şunları söyledi: "Demiryolu ağımız yok Trabzon limanı bunun için her zaman süreçten etkileniyor. Bugün Türkiye'nin en önemli lojistik firmaları bu bölgenin insanlarından oluşmasına rağmen maalesef Trabzon'da gerekli teknik altyapı oluşamadığından, demiryolu projesi bir türlü istenilen noktaya getirilemediği için uzun yıllar daha bu konuyu konuşacağız gibi. Demiryolunun güzergâh tartışmaları hangi hatadan olursa olsun, ancak bilimsel öncelikler önemli ancak sonuç itibariyle Trabzon limanını bu demiryolu ağıyla buluşturmalıyız. Bu gerçekleştiği takdirde eminim ki bu bölgeden göç de duracak hatta tersine göç başlayacaktır. "
Dünyanın en yaşanılabilir şehirlerinden birisinin Trabzon olduğunu anlatan Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun en önemli aşaması şüphesiz buraya yatırımdan geçiyor ve demiryolu ağının burayla buluşmasından geçiyor. Her türlü önyargıdan uzak, yerel ya da siyasal Trabzon kamuoyunun tabiiki siyasi iradeyle de buluşarak makulü ortaya çıkararak böyle bir sonucu oluşturması lazım, aksi takdirde göç kaçınılmaz olur. Trabzon insanı fakirleşmeye devam edecek ve biz tarihi konuşmaya devam edeceğiz. Geleceği inşa edebilmek için önemli projeler gerekiyor. Bunun pratiğini yapan yöneticilerin ve ihracatçıların deneyimlerinden yararlanarak bir çıkış aramalıyız. "
DEMİRYOLU TÜRKİYE'DE TAMAMEN UNUTULDU
İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. İnal Seçkin, demiryolu ile karayolunun aynı yolun yolcuları olduğunu kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Trabzon'un demiryolundan yoksun bırakılması alışılan işlemlerin sonucu ya da dağlık bölgeleri aşamıyoruz korkusu olabilir. Ama Ulaştırma Bakanlığı bize bu projeyi yaptırttı. Trabzon'un öncelikle demiryoluna sahip olması lazım. Bu o yapılamayan zamanda İran'daki satış malının taşınamamasının yoksunluğunu ortaya çıkarttı. Böyle bir taşıma imkânı yok dedik ama bunu artık kabul edilemezlik hakkına sahip değiliz bu çoktan kalktı üzerimizden. Durum çok farklı, şimdi şu dinamizm içinde neler yapmak lazım,
yük taşımacılığı yani doğrudan doğruya yük ticareti, turizm, Avrasya taraflarıyla ilgili ve özellikle Rusya ile ticari bağlantıyı güçlendirmek şartıyla o hattın işlemesi bunları göz önünde tutarak her türlü demiryolu hamlesinde çok dikkatli ve verimkar olmalıyız artık düşünme payı geçti"
KARADENİZ'DE BİRÇOK LİMANIN ÖNEMİ ARTTI
Karadeniz'deki birçok limanın öneminin arttığını belirten Yeditepe Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Şenol Sezgin de sözlerine şöyle devam etti: "Karadeniz Bölgesi 540 km'lik bir sahiline rağmen Romanya'daki ve Ukrayna'daki gibi aynı değil.
Demiryolunun eksikliği hem Köstence ve Romanya hem de Ukrayna'nın almamız gereken yükü alamadığımızı gösteriyor. Bu bölgede mevcut limanlar halen alması gereken potansiyele sahip olmamasına rağmen Trabzon en etkin liman. İstikbalde olacaklar düşünüldüğünde gelişimi için salt konteyner taşımacılığının Trabzon üzerinde artırılması için yapılması gereken yatırımlar düşünüldüğünde Marmara bölgesinde yükselişe geçen ambarlı bölgesi ile mukayese edildiğinde demiryolu eksikliği son derece önemli"
ERZİNCAN TRABZON DEMİRYOLU HAYALİ
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin demiryolu ağına bağlanmasının siyasilerin vaatlerinden öteye geçmediğini ve bunun sonucu olarak da bölge için hayati önem taşıyan demiryolunun belli çıkar çevreleri tarafından bugün olduğu gibi engellendiğini ileri sürdü. Bu haliyle Doğu Karadeniz Bölgesinin ihtiyaçlara cevap verebilecek standartlarda bir ulaşım altyapısına sahip olmadığı gibi diğer öğeler içinde de limanlarında demiryolu bağlantısı olmayan tek bölge konumunda olduğunu anlatan Gürdoğan, "Biz, en azından kısa vadede bu boşluğun 38 km gibi kısa mesafe ile Hopa-Batum demiryolu bağlantısının sağlanması ile doldurulmasını ve uzun vadede bu demiryolunun sahil bandından bölge illeri limanlarına bağlantı sağlanarak Samsun demiryolu ağına bağlanmasını talep etmekteyiz" dedi.
Hopa Batum demiryolu konusunda gerek Ulaştırma Bakanlığı ve gerek Kalkınma Bakanlığı tarafından KTÜ'de 1995 yılında yaptırılan fizibilite çalışmalarında bu hattın fizibil olduğu ve çok düşük bedelle yapılabileceğinin ortaya konulduğunu anlatan Gürdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette bu uluslararası hattın iç bağlantılarla Erzincan demiryolu ağına bağlanması iyi olacaktır. Ancak, öncelikle yük potansiyeli ve uluslararası ticaret yönüne bakılarak uluslararası ağa bağlanması birinci adımı olmalıdır. Bugün baktığımızda ülkemizde dış ticaret taşımacılığında demiryolunun payı yüzde 1 seviyesinde iken, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 65 seviyesindedir. Geleceği öngöremeyenler, dünya ticaretinin taşıdığı potansiyellere vizyoner bakış açısı ile bakamayan kesimler sırf kafa karıştırmak ve gündemde kalmak amacı ile Trabzon Erzincan demiryolu hattını gündeme getirmektedir. "
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 21.12.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle