Türk Eğitim-Sen Artvin Şube başkanı Nizamettin Torun yaptığı yazılı açıklamada; “4+4+4’ün uygulamasına, ilkokul birinci sınıflara kayıtlarla başlandı. Doğum tarihleri 2007 Nisan-Eylül aylarında bulunan çocukların, kayıtları; nüfus kayıt ve adres bilgileri doğrultusunda e-kayıt sistemi ile yapıldı. Bu yaş grubundaki çocuğunu birinci sınıfa göndermek isteyen velilerin okula yazılı istekte bulunmaları okula kesin kayıtları için yeterli sayılacaktır. Bunlardan 30 Eylülde doğanlar 59 aylık çocuklardır. Yani, “Haydi bebeler okula!. . ”
66 aylık çocuklarını okula göndermek istemeyen veliler çocukları için çocuğun, ilkokul için bedeni ve zihni gelişimi yeterli olmadığına dair “tıbbi tanılı rapor” almak zorunda. Veliler alınacak bu raporun bazı çocukların “gelişim geriliğine sahiptir” şeklinde etiketlenmesine neden olacağını düşünerek tepki göstermektedir.
Köylerde veya ilçelerdeki velilerin çocuğuna rapor alabilmesi için çocuk doktorunu bulması gerekiyor. Ancak, doktorların pedagojik değerlendirme yapmaları ve eğitim ile ilgili karar vermeleri, bir bakıma öğretmenlerin reçete yazması gibi bir garabeti ortaya çıkarıyor. Ayrıca çocuğu için, mutlaka rapor alması gereken birçok veli ise, işin önemini anlayamadığından rapor alma yoluna gitmeyecektir.
Diğer taraftan, aynı yaştaki komşu iki çocuktan biri okula giderken diğerinin bedenen yetersiz (adeta özürlü gibi) raporu alarak okula gidememesi hem çocuğu hem de çocuğun ailesini olumsuz etkileyecektir.
MEB, okula kaydı yapılan 60-66 aylık 300 bin öğrenciden okula devam etmeyecek olanların sayısının yaklaşık 150 bin civarında olacağını tahmin etmektedir. Bu durumda, 5 yaşındaki 150 bin öğrenci, 6 yaşındaki öğrencilerle aynı sınıfları paylaşacaktır. Sayın Dinçer, “Okullardaki tuvalet ve lavabolar birinci sınıfa başlayacak çocukların kullanabileceği şekilde tadilat yapılıyor. ”Diyor. Sayın Bakanın 4+4+4 ile ilgili daha önceki açıklamalarına ve bizzat kendi gözlemlerimize dayanarak bu beyanın bize fazla inandırıcı gelmediğini söylememiz gerekiyor.
Aynı binada taşımalı öğretim görecek ilkokul ve ortaokullarda 5. Sınıfların durumunun ne olacağı, ders saatleri farklı sınıfların nasıl taşınacağı henüz belli değil? Taşımalı okulların çok büyük sıkıntılar yaşayacağı kesin.
72 ay (6 yaş) rast gele seçilmiş bir yaş sınırı değildir. Belli bir zihinsel, duygusal, bedensel eşiktir. Bundan önce okula başlama olumsuz olabilir. Örneğin dikkati toplama, yoğunlaştırma ve yönlendirme bu eşikten önce gelişmediği görülür. Bu nedenle bu yaşın tam dolması ve geçiş döneminin sağlıklı tamamlanması gerekir.
Çocuk büyüdükçe farklılıklar azalır. Ama küçükken 1 ay bile farklılık yansıtır. 60 ayını bitirmiş bir çocuğu okula başlatmanız halinde, 40 dakika ders dinleyebileceğini düşünüyor musunuz?
1983-1985 yıllarında uyguladığı ve olumsuz sonuçlarından dolayı vazgeçtiği 5 yaş uygulamasına yeniden dönmesi, MEB’in hafızasını tamamen kaybettiğini göstermektedir. MEB çocukları kitlesel kobay olarak kullanma alışkanlığından artık vazgeçmelidir.
Ne okullar, ne sınıflar, ne öğretmenler ne de müfredat 5 yaşındaki çocukları karşılamaya hazır değildir.
Gelişim dönemi açısından henüz oyun çağında bulunan 60-66 aylık çocuğun okul öncesi eğitim almadan ilkokul disiplinine girmesi, onun ruhsal, duygusal ve bilişsel gelişimini sekteye uğratarak yıllarca sürecek olan akademik hayatı açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır. . .
5 yaşındaki çocukların ilkokul birinci sınıfa kaydedilmekle onların okul öncesi eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. Gerekli sözel ve sayısal becerilerin çocuklara kazandırılması ancak okulöncesi eğitimle gerçekleşir. Ayrıca, çocukların giyinme-soyunma, tuvalet, temizlik, yemek gibi özbakım becerilerinin gelişmesi için de bu dönemde destek almaları gerekir.
60 ve 72 aylık çocukların aynı sınıfta olmaları, 72 aydan küçük çocukların ezilmelerine ve başarısız olmalarına yol açacaktır. Sonuç olarak: 72. aydan önce ilkokul 1. sınıfa başlamaları başta kaygı bozuklukları, okul başarısızlığı, kendine güvensiz olarak büyümeleri ve davranış sorunlarının gelişmesi açısından sakıncalıdır.
MEB bu yanlışından dönünceye kadar hiç olmasa, çocukların okula başlama yaşını doktorlara havale etmek yerine, pedagojik olarak kendisi belirlemelidir. ” ifadelerine yer verdi.
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.08.2012 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle