Kretschmer: "Hayırlar Türkiye'ye Değil"

15/06/2005 15:51

Ab Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer, ''avrupa Anayasasıyla İlgili Kullanılan Negatif Oylar Türkiye İle İlgili Değil Ve Türkiye'nin Ab'ye Katılım Süreci Üzerinde De Doğrudan Bir Etki Yaratmaz'' Dedi.

Haber: Hayati Akbaş

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit'in davetlisi olarak Artvin'e gelen AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer ilk olarak Artvin Valisi Orhan Kırlı'yı makamında ziyaret etti. AB Türkiye temsilcisini Artvin'de görmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Vali Orhan Kırlı: "Türk ulusunun AB içerisinde yer alma arzusu halen devam ediyor. AB'nin üst düzey bir temsilcisinin Türkiye'nin sınır vilayetine gelmesi bizi memnun etmiştir. " dedi.

Basına kapalı olarak gerçekleştirilen bir buçuk saatlik bir görüşmenin ardından bir basın açıklaması yapan Kretschmer, AB Komisyonu olarak Türkiye'de gerçekleştirilen siyasi reformları yakından takip ettiklerini belirtti. Gazetecilerin sorusu üzerine AB Anayasası referandumlarında Fransa ve Hollanda'da Hayır' sonuçlarının çıkmasının hayal kırıklığı yarattığını fakat Hayır'ların Türkiye'ye karşı alınmış bir tavır olmadığını, AB-Türkiye müzakerelerinin Ekim 2005'de başlayacağını, müzakerelerin tamamlanış sürecinde de Türkiye'nin siyasal demokratik ve insan hakları açısından AB standartlarına uyum sağlamış olacağını söyledi. Alman Hıristiyan Demokratların imtiyazlı ortaklık önerilerini Türkiye'nin dikkate almaması gerektiğini söyleyen Kretschmer sözlerine şöyle devam etti: "Bu Anayasa Avrupa'nın entegrasyonu konusunda ek ilerleme yaratacaktır. Daha fazla ilerlemenin olmasını sağlayacaktır. Anacak bununla birlikte bu süreç henüz sona ermedi. Ama şuan bu anayasa kurtarılabilir mi, yoksa daha farklı bir yaklaşım benimsemek mi gerekecek bunu söylemek zor. Fakat benim görüşüm, bu anayasayla ilgili olarak kullanılan negatif oylar Türkiye ile ilgili değil ve Türkiye'nin AB katılım süreci üzerinde de doğrudan bir etki yaratmaz. Eğer taslak Avrupa anayasasıyla AB'nin daha fazla genişlemesi arasındaki ilişkiyi soracak olursanız şunu söyleyebiliriz, taslak anayasanın içinde Avrupa Birliği'nin daha fazla genişlemesiyle ilgili olarak bazı önemli unsurlar var. Bu taslak anayasa da AB içinde karar verme süreciyle ilgili bazı düzenlemeler var. Yani genişlemiş olan şuan 25 üye ile AB'nin etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmesi açısından karar verme sürecini düzenleyen hükümlere gerek var. Ancak anayasa kabul edilmese bile bu türden hükümlere sonuçta ihtiyaç var. Türkiye'nin katılımı ya da başka ülkelerin katılımı olmaksızın da bu hükümlere ihtiyaç var. Dolayısıyla Türkiye ile müzakereler sona ermeden önce bu konudaki ilgili hükümler kabul edilmiş olacak ve Türkiye doğrudan etkilenmeyecek. Türkiye Ekim 2005'de tam üyelik için müzakereler başlayacaktır. İmtiyazlı ortaklık' gibi farklı alternatifler için müzakere söz konusu değildir. "

Valilik makamından sonra Artvin Barosu'nu ziyaret eden Kretschmer, daha sonra Artvin Valisi Orhan Kırlı ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit ile birlikte Macahel bölgesine giderek burada TEMA Vakfı'nın AB fonlarından yararlanarak gerçekleştirdiği arıcılık projelerini yerinde inceledi.

Vakıf Tarafında yürütülen arıcılık projesine ilişkin TEMA Vakfı Yönetim Kurlu Başkanı Nihat Gökyiğit şunları söyledi: "Bizim TEMA Vakfı olarak çeşitli projelerimiz var. Bunlardan birini buraya yönlendirdik. Proje doğal varlıkları korumaya yönelik kırsal kalkınma ki burada insanları yoksulluktan kurtararak ve onlara iş vererek doğayı korumalarını sağladık. 1997 yılında 20 kadar eğitmen ile bölgeye geldik. Bir köylü geldi, "Benim tilki kapanıma bir hayvan yakalandı ne olduğunu anlayamadım. " dedi. Ben de hocalara bunu ilettiğimde bana "İşte bu biyolojik zenginliğin en uç noktasıdır. " dediler. Buranın yerlisi bile o hayvanı tanımakta güçlük çekiyorsa varın o zenginliği siz hesap edin. Bu bana daha da heyecan verdi. Kırsal kalkınmanın bölgeye ne derecede gelir sağlayacağını 9 aylık bir araştırma sonrasında gördük. Ardın proje koordinatörü beni aradı ve bölgedeki arı popülâsyonunun içerisinde Saf Kafkas Irkı Arı'nın bulunduğunu müjdeledi. Bu arı uzun dili ile her çiçekten nektar toplar ve en ağır havada bile çalışır. "Bugün hava tatsız. " demez. Bölge insanının daha fazla gelir elde etmesi amacıyla damızlık ana arı üretmeyi uygun gördük. Hem buraya gelir temin etmeyi hem de Türkiye'de arıcılığı yeniden inşa etmeyi amaç edindik. Burada askerliğini yapmış 13 kişi seçerek Ankara'da 3 aylık bir kursa tabi tuttuk. Neticede biz bunların bir kısmını birbirine ortak ederek 4 tane işletme ile başladık ve her sene artarak bal ve ana arı üretimine başladık. Burada kağıt üzerinde bir şirket vardı bunu harekete geçirdik. Köylülerin ortak olabilmesi için onların bütün ihtiyaçlarını karşıladık ve denetimlerini yaptık sonra da canlı arıya pazar bulmakta üreticilere yardım ettik. Şu anda bölgede 5 ana arı üreticisi şirket, 12948 ana arı üretimi 1000 ton bal üretimi 250 üretici ve 60916 kovan bulunuyor. "

Kretschmer ise yaptığı incelemelerden sonra, Macahel balının tasına baktığını ve çok beğendiğini ifade ederek; "Bölge coğrafyası ve tabiat insanı kendisine hayran bırakıyor. Burada şunu gördüm ki bu projede uygulanan teknikler tamamen bilimsel ve teknolojik. AB fonlarından yapılan desteklerin doğru kaynak kullanımı ile neler yapabileceğinin bir kanıtıdır bu. TEMA vakfının ve bölge halkının başarılarından dolayı kutluyoruz. " dedi.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit ve Arıcılık Uzmanı Ahmet İnci'den Saf Kafkas Irkı Ana Arı Üretimi' hakkında bilgi alan Kretschmer geceyi TEMA Vakfı Macahel Konuk Evi'nde geçirdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.06.2005 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.