Şavşat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen Ankara-İstanbul ve Çanakkale gezisine katılan öğrenciler ve öğretmenleri gezi sonrası Şavşat'a döndüler.
Gezinin oldukça eğitici ve verimli geçtiğini söyleyen Öğretmenlerde "Gençlerimizi gelecekte okul tercihlerini yapmada da etkili olacak Kültür gezisi kapsamında böyle bir gezi düzenlediklerini" ifade ettiler.
Gezi sonrası öğretmenler tarafından geziyle ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. "Gençlerimiz ve öğrencilerimiz ülkemizin umutları, geleceğimizin teminatlarıdır. Bu gezide, öğrencilerimizin geleceğe filizlenen birer tohum olduğunu daha iyi anladık. Geziye katılan öğrencilerimizin ve öğretmenlerin kendilerine sunulan eğitsel ve kişisel desteklerle, gelecekte meyve veren görkemli ağaçlara dönüşeceklerine yürekten inanıyorum.
Öğrencilerin hayata daha geniş ve farklı bir perspektiften bakabilmesi, dünyadaki yerini gözlemleyebilmesi, kendi tarihini ve kendini daha iyi anlayabilmesi, değerlerini fark etmesi gibi amaçlarla planlanan bu önemli eğitsel etkinliğe katıldık.
İlk günümüzü Ankara'da rehber eşliğinde Atamızın huzurunda, ondan kalan anılarla dolu Anıtkabir'de geçirdik. Aslanlı yol, müzeler, taş heykeller, üç önemli savaşla ilgili panoramalar hepimizi çok etkiledi. Atamızın nüfus cüzdanı ve diğer kişisel eşyalarının sergilendiği bölümde çok etkileyiciydi. Dünya için efsaneleşmiş büyük bir liderin gerçekten yaşamış olduğunun canlı kanıtlarıydı gördüklerimiz.
Daha sonra bir ülkenin kaderini değiştiren, bir ulusun yeniden var olma iradesini ortaya koymuş olan 1. Meclis binasını gezdik. Ya istiklal, ya ölüm. ' ilkesinden asla vazgeçilmeden kararlılığın önemini gözler önüne seren bu salonlarda bulunmak bizi çok etkiledi. Öğrenciler, kararlı olmanın, zorluklara karşı direnmenin sonuçta zaferi getireceğini bu salonlarla hissettiler.
Ankara'daki gezimizi tamamlayarak İstanbul'a geçtik. İstanbul'da geçirdiğimiz üç günde ise İstanbul'un neden vazgeçilmez bir çekiciliğe sahip olduğunu daha iyi anladık. Denizi, tarihi ve saraylarıyla, çarşılarıyla tüm güzelliği ve görkemiyle İstanbul bizi etkisi altına aldı.
Ayasofya'yı, Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya'nın karşısına daha görkemli şekilde inşa ettirdiği top kapı sarayını gezdik. Bir çağın bitişini başka bir çağın başlangıcını simgeleyen bu eşsiz kentin üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluğun başkenti olduğu ve Topkapı Sarayı'nın 500 yıl boyunca imparatorluğun merkezi olduğu gerçeği geziye katılanları derinden etkiledi. Yüz yıllar boyunca sultanların, şehzadelerin, paşaların dolaştığı bir mekânda bulunmak tarif edilmez bir duyguydu.
Yavuz Sultan Selim'in Ridaniye ve Mercidabık savaşlarıyla birlikte halifeliği elde etmesi sonucu emanet alınan Kutsal Emanetleri incelerken de duygusal anlar yaşadık. Peygamberimiz (sav) in özel eşyalarını incelemek onun varlığını hissetmek bize yaşamanın amacını ve anlamını yeniden hatırlattı.
Sultan Ahmet Camii'ni, İstanbul üniversitesini ziyaret ettik. Öğrenciler üniversiteleri gördükçe yılsonunda girecekleri LYS sınavını kazanma adına motive oldular. Akşam ise Çamlıca'ya gittik mükemmel manzaraya çiçek kokuları eşlik ediyordu. Tatlı bir meltem esintisi sıcak çaylar tüm yorgunluğumuzu giderdi.
Ertesi gün Miniatürk'ü gezdik. Ülkemizin değişik bölgelerinde bulunan tarihi ve doğal güzelliklerin birer kopyası gözümüzün önündeydi. Peygamberler diyarı Şanlıurfa'dan balıklı göl gündüz seyranlık gece gerdanlık Boğaz köprüleri, Mardin Artuklu hatırası Malabadi Köprüsü, diğer köprüler ve daha birçok eser bizleri çok etkiledi. Sonra Eyüp Sultan camii'ne gittik. Şehzadelerin kılıç kuşandığı yer olan bir özel mabedin ardından Pierre Loti' ye çıktık. Burada eşsiz boğaz manzarası eşliğinde çay içip dinlendik. Daha sonra Florya Su Altı Dünyası'nı ziyaret ettik, çeşitli deniz canlılarını inceledik ve televizyondan izlediğimiz bu canlıları görmek hepimizi çok etkiledi.
İstanbul'daki üçüncü gün ise Dolmabahçe sarayını gezdik. Dönemin zorluğuna ve sıkıntılarına inat görkemli ve büyük bir yapı olarak inşa edilen batı tarzı bu saray ile Abdülmecit tüm dünyaya hala güçlü olduğunu mesajını vermeye çalışmış olmalıydı. Atatürk'ün son dönemini geçirdiği bu sarayda onun eşyalarını da gördük ve son günlerininde yaşadıklarını büyük bir acıyla hissettik.
Öğleye doğru vapur ile boğaz turuna çıktık. Güneşli bir bahar gününde İstanbul yalılarını ve birçok önemli yeri gördük. Müzik eşliğinde yöresel oyunlarımızı oynadık, halay çektik, vapurda simit yiyerek çay içtik. Okul Müdürümüz kaptanın yanında mikrofonla gezilen yerler ile ilgili bilgiler verdi. Gezinin en güzel bölümlerinden birisi de boğaz gezisiydi. Daha sonra 1453 Panorama' ya gittik. İstanbul'un fethine canlı canlı şahit olduk ve bu anları tüm benliğimizle hissettik. Biraz sahilde dinlendik ve denizi izledik. Öğrencilerle sahilde halay çektik.
Ertesi gün sabah Eceabat' tan rehber eşliğinde Çanakkale gezisine başladık. Şehitlikler, Arıburnu, Conkbayırı, savaşılan tepeler, pusular, bataryalar ve birçok duygu yüklü hikâye bize adeta o anı tekrar yaşattı. Şehitlerimizin ailelerine mektupları, geride kalanların hem gününü hem acılarını savaşta yaşanılan zorluklar ve mücadelede gösterilen kararlılık tüm gerçekliğiyle bize yol gösterir gibiydi.
Gezi boyunca elliye yakın sayımızla büyük bir grup olarak hareket ettik, grup olarak yemek yedik, gezdik, alış veriş yaptık. Bir hafta boyunca edinilen bu tecrübe öğrencilerin sorumluluk duygularını geliştirdi, öğrencilerin yardıma ihtiyacı olduğu anlarda birbirlerine yardım ettiklerini, birbirlerinin sorumluluklarını da aldıklarını, grup kurallarına uyma konusunda birbirlerini etkilediklerini birlikte eğlenip birlikte coştuklarını gözlemledik.
Beklide ilk kez bu kadar kalabalık bir grupla günlerce bir arada yaşamışlardı. Gezi planının hiçbir parçasının iptal edilmemesini hatta Ankara' da Lunapark ve İstanbul'da go-kart gibi etkinliklerinde eklenmesi ve Pazar akşamı saat 20 gibi dönmemiz bu büyük grubun birbirleriyle ne kadar iyi koordine olduğunu gösteriyordu.
İyi ki öğretmen olmuşum' dedirten bu önemli etkinlik ilçemizde eğitime, öğretime, öğretmene ve öğrenciye verilen değerin göstergesiydi. Bizimde ufkumuzu genişleten, kendimizi daha değerli hissettiren, öğrenci psikolojisini daha yakından gözlemlememizi ve yorumlamamızı sağlayan bu gezi için maddi manevi katkısı olan Sayın Kaymakamız Abdullah Köklü' ye, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Nimet Büyük'e, her farklılığa ve yeniliğe ayak uydurabilen öğretmen kadromuza ve öğretmenlerin varlık sebebi olan, kendine güvenen pırıl pırıl Şavşat Çok Programlı Lisesi öğrencilerine çok teşekkür ediyoruz. ".
Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 15.04.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Önemli Notlar:
1. Hopam®.com sayfalarında yayınlanan yazılardaki fikirler, yorumlar ve görüşler, Hopa'da yaşayan insanları, Hopa'nın herhangi bir kamuya ait veya özel bölümünü ya da idari yapısını, herhangi bir etnik/politik gurubu, veya diğer ilgili hiçbir özel/tüzel kişiliğini hiçbir şekilde bağlamamaktadır.
2. Sitemiz rengini doğadan aldığından bünyesinde sürekli evrimsel bir değişim ve dönüşüm hali barındırır.
3. Sitede yayımlanan tüm içerik, kısmen ya da tamamen kopyalanarak başka bir yerde kaynak gösterilerek kullanılabilir. Bunun için gerekli ve yeterli koşul, söz konusu içeriği sitemize ekleyen kullanıcının bu doğrultuda izin vermiş olmasıdır.
4. Üyelerimizin, ekledikleri her türlü içerik hakkında sorumlu olduklarını varsaymaktayız. Takip et: @hopam
Tweetle