Chp'den Milli Eğitim Raporu

29/09/2011 16:26

Tarihi Misyonu Eğitim Olan, Son Yıllarda İse Yaşadığı Başarısızlıklara Rağmen Herkesin Ağzında "Eğitim Kenti" Olma İddiasıyla Yola Çıkan Artvin'de Yaşanan Eğitimdeki Başarısızlık Yerel Basın Ve Sendikaların Ardından Siyasilerin De En Önemli Gündemi Oldu.


Haber: Hayati Akbaş







CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan Artvin'deki eğitimin içler acısı bir hale gelmesinde suçlu aramanın ötesinde bir raporun sunularak bu durumdan nasıl kurtulunabileceğine dair geniş bir araştırtmayı kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek; "Burada biz o partiyi bu partiyi suçlamıyoruz. Artvin'de bir başarısızlılık var. bu başarısızlıkla popülizm yapardık, örneğin: işte milli eğitim müdürü istifa etsin. Bunlar kolay şeyler. Biz Diyoruz ki: Artvin'de ki sorun nedir? Ben basından da yardım bekliyorum.

Buradaki olay bizim çocuklarımızla alakalı… Kimseyi sanık sandalyesine oturtmayla alakası yok. Basın mensuplarından özellikle bu konuyu parti olayına dökmeden yapmaları. Buda CHP'nin eğitim masası, öğretmenlerimiz çok güzel bir çalışma yaptılar. 10 öğretmenimiz. Danıştıkları öğretmenlerle birlikte 15–20 eğitimcinin görüşleri alındı. Bu ezbere yapılamayacak kadar önemli bir iştir. Öğretmenlerimizin toplantılarına bende katıldım onun için güzel bir çalışma bu. İnşallah bu Artvin'de bir yankı bulur. Bugünden itibaren Artvin'de 50 veya 100 adrese bütün demokratik kitle örgütlerine, il milli eğitim müdürlüğüne, siyası partilere, valiliğe bu konuyla ilgili olan herkese bu raporu göndereceğiz.

Burada amaç şu, bir dahaki üniversite sınavında çıkıp ne yapalım sonuncu olduk diyebilecek bir tabloyu artık görmek istemiyoruz. Biz bir tartışma başlatıyoruz. Artvin'de yerel bazda mutlaka bir"Eğitim Şurası"nın toplanması aciliyeti vardır. Artvin'i bu utanç tablosu içinden kurtarıp geçmişte olduğu gibi layık olduğu zirvelere doğru taşımanın yollarını bulmalıyız. Eğitim noktasında yaramız derindir. Çünkü geçmişteki misyonumuzla çelişen bir durumdayız! Eğer Yalova Türkiye'de birinci olabiliyorsa. Bir Aydın ilk üçe girebiliyorsa. Bir Kırşehir Ardahan üst sıralarda yer alabiliyorsa biz Artvin olarak neden yer almayalım. Bizim kaderimiz mi bu? Bizim çocuklarımız başka ülkenin çocukları mı?. Demek ki burada bir problem var. Bir sorun var. Biz AKP veya başka bir parti demiyoruz alakası yok. Bir sorun var, nedir bu sorun onu bulmaya çalışacağız.

Ama ortada Artvin'in şanına, misyonuna yakışmayan bir başarısızlık var. Bunun düzeltilmesi için böyle geniş kapsamlı bir rapor hazırladık. Bu raporu basta sayın valimiz olmak üzere bütün resmi kurumlara bütün siyasi partilere göndereceğiz. Bildiğim kadarıyla bugüne kadar Artvin'de bu kadar geniş kapsamlı eğitimle ilgili rapor hazırlanmadı. Öğretmenlerimizle birlikte toplantılar yaptım ve bu raporu çıkardık. Bakın bu rapor eğitimde uzun yıllar görev yapmış olan, eğitim konusunda uzman çok değerli arkadaşlarımızın hazırladığı bir rapordur. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin hazırladığı raporu kamuoyumuzla paylaşmaktan onur duyuyorum. "

ARTVİN MATEMATİK FEN'DE 81. YANİ SONUNCU OLMUŞTUR!

*2011 LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçları, ilimizde eğitimin durumuyla ilgili tartışmaları kaçınılmaz olarak beraberinde getirmiştir.

Gerçektende Artvin, tüm dallarda Türkiye ortalamasının çok altında kalarak MF (Matematik-Fen) dalında 234. 155 puanla 81 ilde sonuncu sırada, TM ve TS dallarında da 75. ve 78. sıralarda yer almıştır.

Herkes tarafından bir eğitim kenti olarak bilinen ilimiz, okur-yazar oranı eğitilmiş, nitelikli insan gücüyle ülke çapında haklı bir üne sahipken, bugün gelinen bu noktayı düşündürücü, üzücü ve kaygı verici bulmaktayız.

CHP' li olmanın ötesinde birer Artvinli olarak sormak durumundayız.

Bu noktaya nasıl gelindi?

Artvin'e böyle bir sonuç yakışıyor mu?

Bu durumun genel ve yerel kaynaklı nedenleri nelerdir?

Bu olumsuz imajın giderilmesi için kimlere ne görevler düşmektedir?

Artvinliler olarak bu sonuçtan şiddetle rahatsızlık duymaktayız.

MEM'İN NE DÜŞÜNDÜĞÜ NE YAPMAYI PLANLADIĞINI KİMSE BİLMİYOR!

Rahatsız edici bu tablo karşısında MEM'in ne düşündüğü, neler yapmayı planladığını kimse bilmemektedir. Oysa bu sonucun geleceği dünden yani geçen yıldan belliydi. Tıpkı geçen yılın geleceği önceki yıllardan belli olduğu gibi. Korkarız ki ilgilileri, önceki yıllarda olduğu gibi sorunu yüzeysel olarak ele alacak, işin kolaycılığına kaçılarak her birim bir alt birimi sorumlu tutmaya çalışarak işin içinden sıyrılmaya çalışacaktır.

Duyulan rahatsızlığın giderilmesi ve Artvin'e yakışan başarı düzeyine yeniden ulaşılması için aşağıdaki tespitlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

BAŞARISIZLIĞIN NEDENLERİ GENEL OLARAK;

Eğitim-öğretimin önemine dair parlak sözlere rağmen, eğitim adına uygulanan politikaların doğurduğu olumsuz sonuçlar, yapılan çalışmaların yetersiz ve verimsiz kaldığı görüşün doğrulamaktadır.

EĞİTİM SİSTEMİMİZ DERSANE VE ÖZEL OKULLAR YOLUYLA TİCARİLEŞMİŞTİR!

Eğitim sistemimiz; dershaneler, özel ders ve kurslar, etüt merkezleri ve özel okullar yoluyla ticarileştirilmiştir. Herkesin hakkı olması gereken eğitim, parası olanın hakkı haline getirilmiş eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırmıştır.

Bu gerçeğin uzantısı olarak ilimizde de eğitim-öğretim, her geçen gün iller arasında son sıralara düşecek kadar gerilemiştir.

Bütün bu başarısız tablo, öteden beri uygulana gelen yanlış anlayış ve yaklaşımları sonucudur.

Bunda, bakanlık merkez ve taşra teşkilatları başta olmak üzere tüm il yöneticileri, okul idareleri, öğretmen ve velilerle birlikte, çevresel etkilerin de ayrı ayrı payları vardır.

İlk pay; şüphesiz devlet gücü ve olanakları elinde olan eğitim yönetimi ve denetimini sorumluluğunu taşıyan kişi ve kurumlara aittir.

Bu kişi ve kurumların hiçbir şey olmamış gibi davranmaları kabul edilebilir bir tutum değildir.

YEREL NEDENLER:

*KURUM YÖNETİCİLERİ:

Artvin Milli Eğitim Müdürlüğü, yıllardır artarak yaşanan başarısızlığı önemsememiş başarısızlık payını sorgulamamış, nedenleri ile ilgili araştırma ihtiyacı duymamış, sorunu şort yaratan yöntemlerle çözmeye çalışarak adeta sağırları oynamıştır.

Milli Eğitim Müdürlüğü'nün öteden beri, atama, görevlendirme, kurum olanak ve hizmetlerinden yararlandırma ve ödüllendirme gibi kurumsal işlerde liyakate, çalışkanlığa, başarıya bakmaksızın ayrımcı tutumla tasarruflarını yürütmeye çalıştığı kamuoyunun dikkatinden kaçmamaktadır.

Hatta kendilerinden olarak görmedikleri öğretmenlere dönük iyi niyet yaklaşımı içinde olmadıkları, bir imza veya görüşme talebi için bile gün boyu beklettikleri, öğretmenlerin sorunlarıyla ilgilenmedikleri, öğretmenlere tarafsız, önyargısız ya eşit yaklaşmadıklarına dair tespitler her zaman yapılmaktadır. Bu anlayış ve yaklaşım içindeki yöneticilerle eğitimden beklenen verimin alınması elbette ki mümkün değildir. Aslında ülkede toplum mühendisliği haline dönüştürülen dokuz yıllık siyasi kültür ilgili kuruma da yansımış durumda. Kendinden olmayanı ötekileştirici, liyakati önemsemeyen, sorun çözmeyi değil sorun yaratmayı ilke edinen anlayış ilgili kurumu da derinden etkilemiş durumdadır. Eğitim sadece belirli bir kuruma mal edilecek bir unsur değildir, eğitim ildeki tüm kurum, kuruluş, STK ve özel unsurların da katılımıyla gerçekleştirilecek ve başarıya ulaştırılacak bir olgudur. Bu yüzden il milli eğitim müdürlüğü koordinasyonu sağlamak ve çalışmalara öncülük etme konumundadır.

2. ÖĞRETMENLER

Eğitim-Öğretimin başarılı sonuçlar getiren işleyişinin ana unsuru şüphesiz öğretmenlerdir. Ancak, ilimizde öğretmen sirkülâsyonunun çok yoğun olarak yaşandığı bilinmektedir. (2010 yılında ilimize 46 öğretmen atanmış, 184 öğretmen tayin veya başka nedenlerle ilimizden ayrılmıştır. )a) Öğretmen açığının kadrolu, ders ücretli, sözleşmeli gibi değişik statüdeki öğretmenlerle doldurulmaya çalışılması yüzünden öğretmenler arasında sosyal güvence ve ücret uçurumunun yarattığı motivasyon(isteklendirme)eksikliği, b) İle atanan öğretmenlerin uzun süre ilde kalmayı düşünmemeleri, c) Öğretmenlerle okul idareleri ve yöneticiler arasında iletişimsizlik, anlayış ve işbirliği eksikliği, öğretmene bakış açısının öğretmenlerde yarattığı memnuniyetsizlik duygusunun varlığı,

d) Öğretmenlerin birikim, donanım ve deneyim eksikliğiyle öğrenci ve veli çevresiyle iletişimsizlik, öğretmen kaynaklı nedenler olarak değerlendirilmektedir. *

e) Artvin'de barınma(ev, pansiyon, misafirhane) gibi hizmetlerin pahalı ya da eksik oluşu.

3-AİLE veya VELİLER

Eğitim-öğretimin önemli unsurlardan birisi de aile çevresi, ana-babalar ve velilerdir.

a) Aileler, sosyal, ekonomik ve kültürel düzeyleri bakımından farklılıklar göstermektedirler.

b) Öğrenme isteğiyle dolu, davranış problemi olmayan hazır öğrencilerin yanı sıra, çoğu ailelerin çocuklarını okula ve okumaya hazırlamada yetersiz kaldıkları,

c) Etkili olamayan öğretmen ve yöneticiler gibi ailelerin de çocuklarında öğrenme isteği uyandırmada, sorumluluk bilinci yüklemede, davranış disiplini oluşturmada, ortamla ve çevresindekilerle barışık olmalarını sağlamada çaresizlik içinde oldukları,

d) Sorun yaşayan ve yaşatan öğrencilerin büyük çoğunluğunda davranış problemlerinin ailesel nedenlerden kaynaklandığı bilinmektedir.

4- ÖĞRENCİLER

a) Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunda okuma alışkanlığı önemli bir eksiklik olarakgözlenmektedir.

b) Öğrencilerin birçoğu ders çalışma arzu ve isteğini duymamaktadır.

c) Aile içi ilişkilerin olumsuzluklarından etkilenmektedirler.

d) Çalışma ortamlarından yoksun olanlar mevcuttur.

e)Ailenin ekonomik durumunu düşünmeksizin marka takıntılı tüketimi arzulayanlar çoğunlukta olup çoğu zaman duyumsuzluk içindeler. Karşılanmayan veya elde edemedikleri istekleri yüzünden memnuniyetsizdirler.

f) Zamanı, fırsatı ve çalışma enerjilerini boşa harcama eğilimleri yaygın bir davranış olarak gözlenmektedir.

g) Amaç ve hedef yokluğu içinde planlı çalışmaktan uzaktırlar.

e)Sosyal ve kültürel faaliyetlerden uzak olan öğrencilerin birçoğu kişilik gelişimini yeterince tamamlayamamaktadırlar.

5. DERSHANELER

İlke olarak eğitimin parasız ve eşit olmasını savunmaktayız. Ancak dershaneciliğin Türkiye 'de ve ilimizde bir gerçek olduğunu da kabul etmekteyiz. Dershaneler neredeyse öğrencilerin ortalama 8–9 yılını kapsamaktadır. Milli eğitim bakanlığının, dolayısıyla il ve ilçe müdürlüklerinin denetiminde olan dershanelerin büyük bir kısmı neredeyse denetlenmemekte ilimizdeki başarısızlıkta dershanelerin etkisi sorgulanmamaktadır. Kamuoyunca da yakından bilindiği gibi aslında bazı dershaneler adeta bazı grupların arka bahçesi gibi hareket etmekte esas amaçları olan eğitim unsurunu ikinci plana itmektedirler. Bazı dershaneler öğretmenlerinin haftada 40–45 veya daha fazla saatte derse girmeye zorlamakta ve çalışanlarına asgari ücretin altında ücret vermektedirler. Doğrudan paraya odaklı bir eğitim kurumunun esas amacından uzaklaşacağı aşikârdır. Bu yüzden işini doğru yapanlara diyecek sözümüz olmaması kaydıyla, ilimizdeki bazı dershanelerin esas amaçlarına hizmet etmeleri gerektiği inancındayız.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Milli Eğitim, adı üzerinde olduğu gibi "milli" lik ilkesine uygun Devlet Politikası olarak uygulanmalı, siyasi ve popülist yaklaşımlarla sıkça yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmamalıdır. Bu anlamda;

e) Milli Eğitimin yönetici ve deneticileri ile okul idarecileri ve öğretmenleri, Milli Eğitimimizin Teme İlkeleri ve 1739 sayılı yasa ile çerçevesi çizilen eğitimimizin genel ve özel amaçları ile ilgili esasla doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirecek bilinçle çalışmalıdırlar.

f) Sınıf geçme yönetmeliğinde öğrenciler lehine yapılan düzenlemelerle bir üst sınıfa geçişi kolaylaştırılmış olmasının olumsuzlukları giderilmelidir.

g) Milli Eğitim Müdürlüğü ilimizin eğitim durumuyla ^ilgili olarak en kısa zamanda geniş b araştırma yapmalı, sonuç ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmalıdır.

h) Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul idareleri, öğretmenleri, veli ve öğrenci temsilcileri ile görüşmeli yapmalı, dile getirilen görüş ve istekleri dikkate alarak memnuniyet sağlayıcı anlayış ve yaklaşık içinde olmalıdırlar.

5. 0kul-veli ve öğrenci ilişkilerini olması gereken düzeye getirecek çalışmalar yapılmalı, 6. İnsan gelişiminde sosyal ve kültürel faaliyetlerin çok önemli olduğu benimsenmeli çağdaş ' kültür bakımından varsıl bireyler yetiştirmek için ilgili kurumlarla sivil inisiyatifler ortaklaşa I faaliyetlerin her kesime ulaşması için çaba göstermelidir.

7. Milli eğitim müdürlüğündeki yöneticiler okullarla koordineli olmalı ve onların sorunlarını çözüm için azami çaba göstermelidir.

8. Yaptığımız araştırmalarda Artvin'de bazı pansiyonlarda kalan öğrencilerin velilerinden çeşitli şikâyetler aldık. Bunlardan hareketle pansiyonların, öğrencilerin sadece barınma ve yem ihtiyaçlarının karşılandığı yerler olmaktan çıkarılıp onların sosyal hayata hazırlanmalarında gere olan ihtiyaçlarının da karşılandığı, sorunlarının çözüldüğü bir yer haline dönüştürülme gerekmektedir.

9. Yine yaptığımız araştırmalarda dershanelerin gelirlerini arttırmak ve reklam yaparak gelirleri arttırmak kaygısıyla daha çok başarılı öğrencilerle ilgilendiği ve başarısız ya da orta baş düzeyindeki öğrencilerle çok da ilgilenmediği tespit edimleştir. Bu zihniyetin bir an önce değişir gerekmektedir.

h) Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmen sirkülasyonu ile ilgili olarak yakınan konumda olmam kendini bu konuda çözümün tek adresi olarak görmelidir.

i) Milli Eğitim, kurumsal olarak amaç, niyet, yaklaşım tarzı ve özverili çalışma boyutlar sorgulanıp eleştirilmen, Artvin halkı, hassasiyetine uygun olarak sorumlular nezdinde kamu baskısını oluşturulmalı, niteliksiz ve düşük başarıda sorumluluk payı olanların görevden afla sağlamalıdırlar. j) Atama, görevlendirme ve ödüllendirmelerde; kıdem, liyakat, çalışkanlık ölçütleri te alınarak tasarruflar hakkaniyete uygun yürütülmelidir.

k) Aynı yaklaşım yöntemleriyle farklı sonuç elde edilemeyeceğine göre yöneticiler; ı güvenilir, sevecen, hoşgörülü tutum ve yaklaşım içinde olmalıdırlar.

l) Öğretmen açığının yaşanmayacağı tedbirler zamanında alınmalı, öğretmen eğitim-öğretim süresince öğretmen hareketliliği en aza indirilmelidir.

m) Öğretmenlerin gerçek anlamda moral ve motivasyonlarını sağlayıcı önlemler alınmalıdır.

16. Öğrencileri amaç ve hedeflerine yönlendirmede, moral ve motivasyonlarını sağlam yetersizliği görülen öğretmen ve velilere ilgili servislerce rehberlik eğitimi çalışım; planlanmalıdır.

17. Paralı hale getirilen eğitim hizmetlerinden yararlanamayan öğlencilere fırsat ve imkân eş verilerek yeterli destek sağlanmalıdır.

18. Eğitim sadece resmi kurumlara bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. Lakin dil, din, ırk, cinsiye sınıf farkı gözetmeksizin herkesin eşitlik ilkesine dayanarak azami şekilde faydalanması gereken olgudur. Bu amaçla Artvin'deki tüm sivil unsurlar bu olguya azami katkıyı sağlaması Artvin yaşayan herkes buna katkı sunmak için harekete geçirilmelidir.

19. Tamamlayıcı ve yetiştirici kursların açılmasının yanı sıra öğrencilerin kendileri olabilecek müzik, eğlence, oyun ve sosyal etkinlik gibi uğraşıları için kendilerine ait zaman boslu ayarlanarak bedenen ve ruhen rahatlamaları sağlanmalıdır.

i) Rotasyon adı altında yapılan görev değişiklikleri başarı ya da başarısızlık kriterine \ yapılmalı, il düzeyinde her kesime eşit uygulanmalıdır.

j) Eğitimimizi temel amaç ve hedeflerinden saptıran, işlevsizleştiren, iç ve dış olumsuzluk yozlaştırma çabalarına karşı, cesurca karşı durabilecek yürekli, inançlı, özgüveni yüksek donan yurtsever, çalışkan ve çağdaş yönetici ve öğretmenlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu düşüncelerle ifade ediyoruz ki Artvin Milli Eğitimi'nde aciliyeti olan sorunlar çözülmelidir. Bu raporumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.09.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Politika Haberleri
 » Utku Cihan, İbb Başkanı Ekrem İmamo...