Senoz Derneği'ne Karadeniz İsyandadır Platformundan Şok Suçlama

17/07/2011 22:04

2'nci Karadeniz Yolculuğuna Hopa'dan Çıkan Kip Üyeleri, Rize'nin Çayeli İlçesi Senoz Vadisinde Yapımı Tamamlanan Uzundere–1 Hes'e Yürüdü.


Haber: Hayati Akbaş







Çayeli ilçesi Çataldere Köyü meydanında toplanan KİP, üyesi yaklaşık 50 kişi ile onlara destek veren köylüler ellerinde Karadeniz İsyandadır" pankartı ve "Senoz vadisi satılık değildir" sloganları ile Karadeniz enerji şirketi tarafından yapımı tamamlanan Uzundere–1 hidroelektrik önüne doğru yürüdü. Jandarma ve özel güvenlik görevlilerin önlem aldığı santral binası önünde KİP aktivistlerinden İsmail Akyıldız, yaptığı açıklamada Senoz Derneği'nin HES şirketi aleyhine açtığı davadan geçen yıl hazırlanan bir protokolle feragat ettiğini hatırlatarak imzalanan protokolde Senoz halkının görüşlerinin alınmadığı ve dernek tarafından kandırıldığı öne sürüldü. Kazanılan davalar sonucu santralin mühürlendiğini ancak imzalanan protokolle mühürlerin söküldüğü ve santralin enerji üretimine başladığını ifade eden Akyıldız, protokolün ardından 1 yıl geçtiğini ve enerji şirketinin verdiği hiçbir sözü tutmadığını belirterek şunları söyledi:

Akyıldız basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi. "Bildiğiniz gibi Senoz Yöresi Derneği Çevre ve Orman Bakanlığı'na açmış olduğu davadan Karadeniz Elektrik Üretim A. Ş ile 16/ 08/ 2010 tarihinde imzalamış oldukları bir protokol ile davadan feragat etmişlerdi.

İmzalanan protokol Senoz halkı atlatılarak, onların fikrine başvurulmadan yapıldığı için Senozlular derneğinin aldığı bu kararı protesto etmiş ve mahkeme sürecinin kaldığı yerden devam etmesi için derhal dava açmıştı. Bu dava hala devam etmektedir.

Senoz halkı, Senoz Derneği tarafından kandırılmış, yüz üstü bırakılmıştı. Senozlular şirketin lehine olarak dolandırılmış ve susturulmak istenmişti. Dernek, Senoz halkının iradesini temsil etmekten vazgeçmiş, imzaladığı protokolle şirketin yasa dışı olduğu kesinleşen uygulamalarına devam etmesi için ruhsat vermişti. Senoz Derneği şirketle işbirliği yaparak Senozluların onur mücadelesi olarak gördüğü davayı satmıştı. Dernek Senoz halkının ve doğasının çıkarlarını değil şirketin menfaatlerinin savunucusu olduğunu ortaya koymuştu.

Senoz Vadisi Koruma Platformu Basın Açıklaması yapmış ve imzalanan protokolün hukuki bir dayanağı olmadığını dile getirmişti. Bu HES projesinin yasalara aykırı olduğu tescil edilmiş, devlet tarafından kapatılıp mühürlenmiş iken imzalanan bir protokolle mühürlerin sökülüp atılmasının hukuka aykırı olduğu dile getirilmişti, zira bu dava bir kamu davası niteliğindedir, özel olarak imzalanmış protokollerle geçersiz kılınamaz.

Protokol imzalanmadan önce Karadeniz Elektrik Üretim A. Ş'nin açtığımız bütün davaları kazanmıştık. Buna rağmen şirket HES projesini yasa dışı yollarla tamamlamayı başardı bugün burada şirketle Senoz Derneği arasında imzalanan protokolden söz edeceğiz. Bu protokolün imza edilmesinden bu yana yaklaşık bir yıl geçmiştir. Burada Karadeniz Elektrik Üretim A. Ş'nin Senoz Derneği ile Senoz halkına vermiş olduğu sözleri yerine getirip getirmediğine, oynadığı oyunlara bir bakalım.

1-Şirket, Senoz Yöresi derneği ile birlikte havza planlaması yapılması için gerekli resmi ve hukuki başvurularda bulunacağını ve bu başvuruların nihai sonucu için gerekli tüm çalışmalarda Senoz Yöresi derneği ile birlikte koordinasyonlu bir çalışma yapacakları vaadinde bulunmuştu.

Senoz derneği şirketin vadiyi bütün olarak yok etmek için Şirketler tarafından tasarlanmış bir tuzak olan Havza planlamasını kabul etmiştir. Havza planlamasının amacı bütün vadilerin toptan satılması anlamına gelmektedir.

2-Şirket "Yol çalışmaları neticesinde vadinin hasar gören bölgeleri davacı Senoz yöresi derneği heyetçe belirlenecek alanlar ağaçlandırılacaktır. Ağaçlandırma çalışmaları 2010 yılı sonbaharı ile 2011 yılı ilkbaharı itibarıyla sonuçlandırılacaktır. " taahhüdünde bulunuyordu.

2011 ilkbaharı çoktan geçti şirket vadide tek bir ağaç dikti mi? Hayır dikmedi. Tahrip ettiği yolları onarmak için hiç çaba gösterdi mi hayır göstermedi.

3-Protokolün 4. maddesinde şirket şu vaatte bulunuluyordu. "Vadide firmanın inşa etmiş olduğu hes inşaatları nedeni ile vadi boyunca dereye bırakılan molozlar var ise dere yatağından çıkartılması ve dere yatağının eski haline getirilmesini kabul etmiş dere yatağındaki molozların kaldırılarak eski haline getirilmesi konusunda uzlaşmaya varmışlardır. "

Şirket aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen yasa dışı olarak dere yataklarına yığdığı harfiyatı, molozları kaldırmış mıdır? Hayır, Senoz Vadisi'nin hiçbir noktasında böyle bir çalışma yapılmamıştır.

4- Protokolün 5. maddesi şu vaatte bulunuluyordu; "Uzundere ve ince su derelerinde bırakılacak olan can suyu miktarı aşağıdaki şekli ile taraflarca kabul edilmiş olup proje devam ettiği müddetçe bırakılacak can suyu miktarı taahhüt eden firma tarafından uygulanacaktır. Bırakılacak can suyu miktarını gösterir cihazlar su alma noktasında konulacak olup bu cihazların halka açık olması ve cihazların mekanik arıza oluşturmaması için gerekli rutin bakımlar davalı müdahil şirket tarafından yapılacaktır. "

Bırakılacak can suyu miktarını ölçen cihazlar su alma noktasına konulmuş mudur, bu konuda herhangi bir çalışma yapılmış mıdır? Hayır yapılmamıştır.

5- Protokolün 6. ıncı maddesinde şu vaatte bulunuluyordu.

"İletim hattı ile ilgili olarak yerleşim alanlarında iletim hatlarının yeraltından götürülmesi, yer altından götürülmesi mümkün olmayan bölgelerde ise iletim hattının konut alanlarına yasada öngörülen minimum uzaklıktan geçirilmesi konusunda taraflar uzlaşmaya varmış olup davalı müdahil Karadeniz Elektrik Üretim A. Ş. iletim hattı ile ilgili davacı Senoz Yöresi Derneği ile koordinasyonlu olarak çalışacak olup, ikili koordinasyon ile iletim hattındaki aksaklıkların giderilmesini davalı müdahil şimdiden kabul ve taahhüt etmiştir"

Senoz Vadisini kanser vadisine dönüştürmüş olan iletim hatları konusunda taraflar bugüne kadar herhangi bir çalışma yapmışlar mıdır? Hayır asla. Bu iletim hatları yerleşim yerlerinde konuşlanmaya ve kanser saçmaya devam etmektedir.

7 – Protokolün 9. maddesinde şu vaat de bulunuluyordu: " İncesu regülâtörü inşası faaliyeti nedeni ile deplase edilen karayolunun yol standartlarına uygun hale getirilmesi için gerekli düzeltmelerin yapılmasını davalı müdahil şirket şimdiden kabul ve taahhüt eder. "

Bu düzeltmelerin yapılması için şirket herhangi bir faaliyette bulunmamıştır.

8- Protokolün 10. maddesinde ise şu akıl almaz vaatte bulunuluyor "Davalı müdahil Karadeniz Elektrik Üretim A. Ş. yukarıda 9 ana maddeden oluşan taahhütleri ifa etmekten imtina ederse davacı Senoz Yöresi Derneğine 5. 000. 000, 00 TL(YalnızBeşMilyonTürkLirası) maddi ve manevi tazminat ödemeyi şimdiden kabul ve taahhüt eder. "

Şimdi soruyoruz:

Verilen bu sözlerin hiçbiri yerine getirilmediğine göre Senoz Derneği şirketten beş milyon Türk Lirası aldı mı? Aldıysa bu Senozlulara neden duyurulmadı?

Bizler, Şirketin bu vaatlerini yerine getirmeyeceğini elbette biliyorduk. Bu basın açıklamamızın amacı vaatlerin yerine getirilmesi için baskı oluşturmak değildir. Çünkü bunu hiçbir zaman yapmayacaklardır. Amacımız şirketin ikiyüzlülüğünü açığa vurmaktır. Şirketlerle uzlaşma yolunu seçecek olan vadi halklarının akıbetini kamuoyuna duyurmaktır. Karadeniz Elektirik Üretim A. Ş yasaları tanımadığı gibi imzaladığı protokollerde vermiş olduğu sözlerin hiçbirini yerine getirmemiştir.

Bu protokole dikkat edilsin, ibret alınsın. HES şirketlerinin yaptıkları bütün talanları söyledikleri bütün yalanları yalın bir şekilde ortaya koymaktadır. İzledikleri yöntem her yerde aynıdır, Senoz Vadisi'nde Loç Vadisi'nde Aksu Vadisi'nde, Munzur'da izledikleri yöntem bir ve aynıdır. Bu yüzden mücadelemizde giderek birleşmekte bütünleşmektedir. Bugün burada Türkiye'nin birçok yerinden doğa dostlarını bir arada görmemiz budur.

Davamızın sonuna kadar peşinde olduğumuzu olacağımızı bir kez daha kamuoyuna hatırlatıyoruz. HES projelerini girmeye cesaret ettiği ilk Karadeniz Vadisi olan Senoz Vadisi'nde yaşananları sadece Karadenizliyi değil bütün Türkiye'yi ilgilendirmektedir.

Asla geri adım atmayacağız, direneceğiz, zira Senoz Vadisi'nde geri adım atmak demek HES işgalini bütün Türkiye çapında onaylamak demektir. Uzlaşmak yok isyan var".

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.07.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Şehir Plancıları Hopa’nın Haritasın...
 » Hopa’da Gergin Anlar...
 » Makedonyalı Türk Gençler Çaykur'un...
 » Hopa Uluslararası Lojistik Kongresi...
 » Dsi Artvin Bölge Müdürü Yıldız’dan...
 » Tiflis - Trabzon Direkt Uçuşları Ba...
 » Bakan Uraloğlu’ndan Rize - Artvin H...
 » Kemalpaşa Kaymakamı Ayaz Denetime Ç...
 » Kokarca Böceği İstilasına Rize Bele...
 » Başkan Erhan Yılmaz’dan İşadamı İsm...