Av. Uğur Bayraktutan "24 Yıllık Tecrüben İle Vekillik İçin Hazırım"

16/03/2011 08:39

"Partimiz Adayını Ön Seçim İle Tespit Edecektir."


Av. Uğur Bayraktutan "24 Yıllık Tecrüben İle Vekillik İçin Hazırım"

Haber: Hayati Akbaş







Alışıla geldiği gibi yine önemli bir röportaja imza atıyoruz. Genel seçimler öncesi aday adaylarını sizlerle buluştururken CHP İl Başkanı Uğur Bayraktutan ile geleceği konuştuk. Aday adaylığının sebeplerini açıklayan Bayraktutan, çok önemli açıklamalarda bulundu. CHP'de tam 9 yıl siyaset yapan, aktif olarak ise 24 yıldır siyasetin içerisinde olan, işin mutfağından gelen bir isim ile buluşuyoruz. Kimi zaman eleştirilen kimi zaman övülen ancak şu bir gerçek ki yerel siyasete damga vurmuş olan CHP'nin eski il başkanı Uğur Bayraktutan, yaptığı açıklamalar ile geleceğe ışık tutmaya çalışırken, vekil olması durumunda çıtayı yukarıya çıkaracağının sözünü verdi. Siyaseti şahsi beklentileri için yapmadığını belirten Bayraktutan, kendisinin vekil adayı olmaması durumunda dahi geçmişte olduğu gibi partisine küsmeyeceğini ve CHP'nin iktidar olabilmesi için mücadele edeceğini söyledi. Her satırının dikkatlice okunması gerektiğine inandığımız bu röportajımızda önemli konulara değinirken, Bayraktutan'ın vekil seçilmesi durumunda nasıl bir vekil olacağının ipuçlarını onun söylemlerinden çıkarmaya çalıştık. Büyük bir Keyifle okumanız temennisiyle…

1988 yılından beri aktif siyasetin içerisindeyim

Bize Uğur Bayraktutan'ı ve siyasi hayatını anlatın diye sorarsak, nasıl anlatırsınız?

1965 yılında Artvin'de doğdu. Öğrenimini sırasıyla Artvin Gazi İlkokulu, 50. Yıl Ortaokulu, Artvin Kazım Karabekir Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde sürdürdü. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk fakültesini bitirdi. 1988 yılında Avukatlık stajını Artvin'de tamamlayarak Artvin Barosuna kaydını yaptırdı. Vatani görevini 1988 ve 1989 yıllarında İzmir Narlıdere istihkâm okulunda kısa dönem olarak yerine getirdi. 1989 yılından beri siyasetin içerisinde SHP İl Başkan yardımcılığı, SHP İl Disiplin Kurulu Başkanlığı, CHP İlçe Yönetim Kurulu üyeliği, CHP İl Disiplin Kurulu Başkanlığı, CHP İl Seçim Komitesi Başkanlığı ve CHP İl Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde de bulundu. Atatürkçü Düşünce Derneğinin Artvin Şubesinin ilk Kurucular Kurulunda yer aldı. CHP İl Başkanlığının yanında çeşitli derneklerdeki görevlerini de birlikte yürüten Av. Uğur Bayraktutan 17 Ağustos 2003 tarihinden itibaren CHP Artvin İl Başkanlığı görevini Milletvekilliği adaylığı için istifa ettiği 08 Mayıs 2007 Tarihine kadar sürdürmüştür. 5 Eylül 2007 Tarihinde Merkez Yönetim Kurulu'nca yapılan atama ile İl Başkanlığına dönen Uğur Bayraktutan 12. Ocak. 2008 ve devamındaki 21. 01. 2010 Tarihinde yapılan İl kongresinde de yine tek aday olarak seçildiği CHP İl Başkanlığına Dördüncü dönemde de devam etmektedir. Artvin Noteri Belgin Bayraktutan ile evli olan Uğur Bayraktutan iki çocuk babasıdır. Kendimi bu şekilde tanıtabilirim.

Siyasi hayatıma özetlemem gerekirse 1988 yıllarından beri SHP'de başlayarak CHP'de devam ederek partinin her kademesinde görev almış, 24 yıl aktif siyasetin içerisinde yer alan, 9 yıl boyunca da il başkanlığı görevini yürütmüş bir kişiyim. Partimizde 9 yıl arka arkaya 4 dönem il başkanlığı yapan tek kişi olma gururunu da yaşıyorum.

Deniz bitti diye partimden istifa etmedim

Değerlendirme de bulunduğunuz zaman sizin döneminizi nasıl değerlendirirsiniz?

4 dönem arka arkaya il başkanlığı yapmak herkese nasip olmaz. Yerel seçimlerde il belediye başkanı sayısı 6'dan 8'e çıkardık. Son referandumda ilimizi Doğu Anadolu'da ve Karadeniz'de tek hayır çıkan il haline getirdik. 2007 yılında örgüte güvenerek ön seçim istedim ve aday adayı oldum. Ancak merkez yoklaması yapıldı. Buna rağmen küsmeden partiyi terk etmedim ve mücadele ederek partimde görev aldım. Sayın Milletvekilimiz Metin Arifağaoğlu'nun ve partimizin en yüksek oyu olması için mücadele ettim. Partimi terk edip başka rotalarda yelken açmadım. Deniz bitti kara göründü diyerek istifa etmedim. Ben olsam da olmasam da partim CHP'dir diyerek hizmetimi sürdürdüm. Hiç kulvar değiştirmedim. Aday yapılmadım ancak gelip tekrar seçim komitesinin başında yer alarak çalıştım. İl ve ilçeler ile belde örgütlerine tam destek verdim. 2007 genel seçimlerinden sonra yeniden il başkanı oldum. Belediye seçimlerine partimi her şekliyle hazırladım. Örgütümün istediği ve kazanmaya en yakın adaylarla yerel seçimlere girdik. 6 belediye sayımızı 8'e yükselterek büyük başarıya imza atılmasında önce olmaya çalıştım. Referandumda az önce de söylediğim gibi Hayır oyunun çıkması için mücadele ettim. Nihayetinde de başarılı olduğumuza inanıyorum.

Siyasetçinin karnesi seçimdir, il başkanlığında rüştünü ispatladığıma inanıyorum

Nasıl bir il başkanlığı yaptınız? Kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Bu sorunun cevabını aslında bu soruya cevabı ben değil partili arkadaşlarım ve örgütlerim vermesi gerekiyor. Benim cevap vermem hoş olmaz. İl, ilçe ve belde örgütlerimin, il ve ilçe ve de belde belediye başkanlarıma sormak lazım. Ancak şunu belirtmek isterim ki kolektif bir çalışma yürüttük. İl, ilçe ve belde örgütleri, belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, delegeler ve partililer ile hep birlikte yönettik. Bunun en güzel örneği ise hiç kuşku yok ki 2009 yerel seçimleridir. Biz yine kolektif olarak çalışarak yerel seçimlerden alnımızın akıyla çıktık. Örgütlerde anketler gerçekleştirerek en uygun adayları bulduk ve 8 belediye başkanlığını kazandık. Kaybettiğimiz yerlerde ise en doğru adaylar olmasına rağmen kıl payı kaybetti. Sonuçta 6 belediyeyi 8 belediyeye çıkardık. Bu CHP Artvin il, ilçe ve belde örgütlerinin başarısıdır. Artvin Belediye Başkanım Emin Özgün'ün yaptıkları ortada. Koltuğu dolduran, icraatçı, hizmet aşığı bir kişilik. Herkese eşit davranan bir kişi. Dediğim gibi doğru adaylarla yarışa girdik. Yanlış aday koyduk diyebileceğim hiçbir adayım yoktur. Kaybettiğimiz yerlerde de az bir farkla kaybettik. Bazen kazanır bazen de kaybedersiniz. Halkın tercihine saygı duyarsınız.

Belediye başkanlarım ile gurur duyuyorum

Başkanlarınızın performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hepsinin performanslarının üzerine çıktığını görüyorum. Emin Özgün'ün başarılarını saymakla bitmez. Artvin'i ne halden nereye getirdiği ortada. Onun izinde giden Hopa Belediye Başkanımız Turan Kasımoğlu'nun da başarıları beni gururlandırıyor. Şavşat, Murgul, Ardanuç belediye başkanımızın, Kemalpaşa, Kılıçkaya ve Meydancık Belde belediye başkanlarının başarılarını ise takdirle karşılıyorum. Seçilen tüm belediye başkanlarımdan memnunum. Onların yaptıkları hizmetlerle gurur duyuyorum. Koltuğu doldurdular.

Bu başarıyı iktidar partisi nasıl değerlendirmeli? Onlar neden belediyelerde başarısız?

Tabi ki bu soruya da aslında iktidar partisi yöneticileri cevap vermeli. Keza bu derece bir muhalefet partisi il örgütü başarılı ise iktidar partisinin de düşünmesi gereklidir diye düşünüyorum. Yani iktidar nerede hata yaptığına bakmalı. Artvin'de neleri eksik yaptığına bakmalı.

Vekillikte çıtayı daha da yükseltmek amacındayım

Siz milletvekili aday adaylığınızı açıklayarak il başkanlığı görevini bıraktınız. Sonuçta hali hazırda bir milletvekiliniz var ve henüz kendisi yeniden aday olup olmadığını açıklamadı. Kendisiyle aday adaylığınızı konuştunuz mu? Tepkisi nasıl oldu?

Bakın 2007 genel seçimlerinden önce hatırlarsanız aday adaylığımı açıklarken kesinlikle ön seçim olsun ve buradan kim aday olacaksa buna partili delegeler karar versin demiştim. Nihayetinde partimizin genel merkezi bir karar vererek Metin Arifağaoğlu'nu milletvekili birinci sıra adayı olarak belirledi ve Vali Adil Yazar'ı da ikinci sıra adayı olarak belirledi. Ben gönlüm ön seçimden yana olmasına rağmen kesinlikle küsmedim, darılmadım ve örgütümden ayrılmadım. Hemen geldim partimde bir nefer gibi çalıştım. Partimin seçim komisyonu başkanlığına gelerek gecemi gündüzüme katarak çalıştım, örgütlerle birlikte. Sayın Metin Arifağaoğlu'nun seçilmesine katkı sağlamaya çalıştım. Sonuçta başarılı da olduk. Yani o gün de bu günde hiçbir kimse ile çalışmaktan dolayı sıkıntı duymadım, duymamda. Milletvekili aday adaylığımı açıkladım, aday olsam da olmasam da partime karşı herhangi bir tepkim olmaz. Bunun altını çizeyim. Ben milletvekili aday adaylığımı açıklamada önce Sayın Milletvekilimizi aradım ve kendisine düşüncelerimi aktardım. Biliyorsunuz henüz kendisinin aday olup olmayacağı belli değil. Kendisi de adaylığını yeniden açıklarsa da saygı ile karşılarım. Ben bu açıdan önce kendisini aradım. Siyasi ahlak gereği haber verdim. Kendisi de başarı temennisinde bulundu ve teşekkür etti. Kendisi de saygıyla karşıladı benim adaylığımı. Sonuçta benim adaylığım Sayın Vekilimizin vekilliğinin başarısızlığını belirtmek için değil vekillerimizin koydukları taşların üzerine taş koymak amaçlıdır. Bir ileri noktaya götürmeyi hedeflemekten kaynaklıdır.

AKP'nin Artvin'deki karnesini halk sandıkta verecektir

Artvin'in özellikle iktidar vekilliği açısından bir sahipsizliği olduğu dile getiriliyor. Bu görüşe katılıyor musunuz?

Biz sonuçta ana muhalefet partisiyiz. 4 Dönem il başkanlığı yaptım. Ve tarafım. Halkımıza sormak lazım en güzel kararı onlar verecektir. Halkımızda 12 Haziran 2011 günü kararını verecektir. Evet basında sürekli olarak bu yönde haberler çıkmaktadır. Ben şöyle cevap vereyim: Eğer halkımız 2002'den önceki ekonomik değerler açısından daha refah sahibi olmuş ise, daha fazla rahatlamış ve de mutlu olmuş ise söylenecek bir şey yoktur. Eğer olmamış ise iktidar başarısız olmuştur. Eğer iktidar milletvekili Artvin'i bir adım öne götürmüşse başarılıdır götürmemişse başarısızdır. Bütün bunlara 12 Haziran'da cevap verilir. Yani bunlar objektif olabileceğim konular değildir. Sübjektif değerlendirme yapmış sayılırım.

Kamulaştırmalarda sosyal boyut ihmal edildi

İktidarı nasıl değerlendiriyorsunuz? Artvin'de başarılı mı?

Ben genelde iktidar partisinin her yaptığına kötü diyen bir yapıda değilim. Kamu yönetimi açısından ilimizde her şey kötü yapılmaktadır, diyemem. İyi yapılan işler vardır ve bunları da söylemeyi bir borç biliriz. Gerektiğinde iyi yapılan her türlü icraatı da taktir ettiğimi bilmenizi isterim. Örneğin Hopa Dağı tünelini konusunda gereken tebrikimizi yaptık. Ancak yapılamayan eksiklikleri de görmek gerekiyor. En önemli gördüğüm ilimizdeki sıkıntı kamulaştırma konusunda sosyal boyutun unutulduğudur. Bu konuda gereken çalışmalar yapılmadı. Sosyal anlamda ilimizde kamulaştırmalar insanlarımıza sıkıntı yaratmıştır. İlimizde hangi eve giderseniz gidin bir işsiz bulacaksınız. Fabrikası olmayan, üretim kenti olmayan ilimizde maalesef işsizlik oranları Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarını yanıltmaktadır. Yanı rakamlar gerçeği yansıtmıyor. İlimizde işsizlik rakamları tedirgin edicidir. İstihdam yeterli olmadı, barajlara rağmen. Kamu yatırımlarında olumlu işler yapılsa da turizm kenti iddiasındaki ilimizde ulaşım sorunlarımız giderilemedi. Kalite arttırılamadı. Üniversitesi kurulan ilimizde istenilen düzeyde gelişme sağlanamadı. Turizm, ulaşım ve üniversite eğitimi anlamında 1. ligde değiliz. Bir çok alanda birinci ligde olmadığımızı söylemeliyim. Bu alanlarda ilimiz ihmal edildi. Her şeye Tukaka demiyoruz. Doğru olana da, yapılanlara da sahip çıkıyoruz. Eğitim alanında ise maalesef Hakkari'nin önünde yer alıyoruz. Sonlardayız. Milli Eğitim konusunda daha öncede eleştirilerimiz olmuştu ancak ciddi anlamda bir tedbir alındığını göremedik. Sınıfta kaldık diyebilirim.

Arhavi Belediyesi'ni kaybetmemizi halen kabullenemiyorum

İl Başkanı olduğunuz dönemde sizi en çok üzen ve sevindiren olaylar nelerdir?

En çok sevindiğim gün nedir diye düşündüğümde 2004 ve 2009 yıllarında gerçekleştirilen mahalli idareler seçimlerinde Merkez Belediye seçimlerini kazandığımız akşamları hiç unutamıyorum. Mutluluğumu tarif edemem. En çok üzüldüğüm olay ise hiç kuşku yok ki 12 Eylül 2010 Pazar günü gerçekleştirilen referandum seçimlerinde ülkemiz medyasının sınıfta kalmasıydı. O gece ilimizin evet çıkan iller arasında gösterilmesi beni çok üzdü. Oysa ki başta şahsınızın kuruluşu olmak üzere yerel medyanın ise ısrarla hayır'ın fazla çıktığını yazması bir nebze olsun üzüntümüzü hafifletti. Ancak ulusal basında yayınlanan o evet-hayır belirsizliği ciddi anlamda beni üzmüştür. Türkiye'den birçok dostumun Artvin'i de mi kaybettik, diye sormaları üzüntü vermiştir. Ayrıca son yerel seçimlerde Arhavi ilçesini kaybetmemizi ise asla unutamam. Bunu anlayamadım ve kaybetmemizi ise elimizdeki belediyeyi kaybetmemizi ise halen kabullenemiyorum.

Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet tehdit altındadır

Pekiyi önümüzde bir seçim atmosferi var. Nasıl bir atmosfer bekliyorsunuz?

Bu seçim çok önemli bir seçimdir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'sinin son seçimi diyebiliriz. Atatürk Türkiye'sinin son seçimi olabilir. Bu seçimde AKP'yi durdurmalıyız. Bu röportajı okuyanlara seslenmek istiyorum. Aracılığınızla da tüm seçmenlere hitap etmek istiyorum. Bu seçimde AKP'yi durdurmalıyız, yoksa dönüşü olmayan bir yola girebiliriz. Türkiye'de artık sağ sol diye bir kavram kalmadı. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetimizin yok olma tehlikesi vardır. Böyle bir kaygı mevcuttur. Buna dur demek zorundayız. Türkiye'nin üniter yapısının yol ayrımındayız. Hangi siyasal güce destek verirseniz verin bu sefer AKP'yi durdurabilecek güçteki tek parti olan CHP'ye destek verin. Ülkemizin geleceği için bunu yapın. Hangi partili olursanız olun bir kereliğine ödünç oy verin. Ülkemizin geleceği için bunu yapın. Belirttiğiniz üzere 12 Haziran tarihinde genel seçimler gerçekleştirilecek. Artık seçim atmosferi var. Bu seçim başka seçimlere benzemez. Bakın bugün bir oyun oynanıyor. Çeşitli gerçekleştirilen manipülasyon anket ve kamuoyu yoklamaları ile MHP baraj altına alınmaya çalışılıyor. Bu şekilde AKP daha fazla milletvekili çıkarmak istiyor. Ben her siyasal görüşün kendi bölgelerinde aldığı oy oranında desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Yüzde 10 barajının ise aşağılara çekilmesinin uygun olduğunu düşünüyorum. Yani mevcut sistem adil değil. Milyonlarca oy bu şekilde heba ediliyor. Aynı şekilde de AKP'yi birinci parti göstererek halkın farklı siyasal partilere destek vermesini, özellikle de CHP çatısı altında birleşmesinin önüne geçilmek isteniyor. Bu tür manipülasyon ve anketlere rağmen CHP seçimlerden birinci parti olarak çıkacak ve tek başına iktidar olacaktır. Zaten alternatifte yoktur. AKP'yi engelleyecek ve iktidardan uzaklaştıracak tek siyasal güç CHP'dir ve halkımızı CHP çatısı altında birleşmeye çağırıyoruz. Bir kereliğine ödünç oy istiyoruz. Memleketimizin geleceği için, Cumhuriyetimizin devamı için bu gereklidir diye düşünüyorum.

Kılıçdaroğlu rüzgarı artarak esmeye devam ediyor

CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduğu kongre sonrasında oluşan havanın, bu atmosferin devam ettiğini düşünüyor musunuz?

Evet bu havanın kesinlikle devam ettiğine inanıyorum. 22-23 Mayıs'ta gerçekleştirilen kurultayda oluşan havanın aynı şekilde devam ettiğine inanıyorum. Bakın bu kurultayda ilimiz adına da önemli bir başarıya imza atmıştık. 81 İl Başkanı adına konuşan il başkanı Artvin il başkanı olarak bendim. Son gerçekleştirilen kurultayda ise toplam 3 kişi konuşmuştu. Biri Sayın Genel Başkanımız, diğeri Muharrem İnce ve üçüncü kişi ise Artvin il başkanı olarak bendim. Bu Artvin içinde çok önemli bir başarıydı. Bu vesile ile bahsetmekte yarar gördüm.

Sayın Kılıçdaroğlu, liderlik anlayışını ortaya koydu. Partimizde söylemlerde büyük değişimler yaşandı. Değişimin halkımızda farkına vardı. Önceleri laiklik, rejim, cumhuriyet diyorduk. Bunlardan ödün vermedik. Bunlara ek olarak eş, aş, emek, sosyal adalet diyoruz. Bu söylemlerimize halkımız ilgi gösteriyor ve güveniyor. Halkın nabzını tutuyoruz. Genel Başkanımız gelecek seçimde başbakan olacaktır. Genel Başkanımıza halkımız inanıyor ve güveniyor, bizlerde inanıyor ve güveniyoruz. CHP'yi tek başına iktidar yapmak için var gücümüzle çalışacağız. Kılıçdaroğlu rüzgarı artarak esmeye devam ediyor. Bu rüzgar sandıktan CHP'nin tek başına iktidarını çıkaracaktır.

Siyasetten asla kopamam

Aday adaylığınızı açıkladığınız gün milletvekili adayı olmadığınız zaman örgütteki aktif görevinizi bırakacağınızı ve köşenize döneceğinizi söylediniz? Olamaz iseniz siyaseti bırakacaksınız anlamına mı geliyor?

24 yıldır CHP'de siyaset yapan bir kişiyim. Böyle bir kişi olarak da siyasette kopma şansım kesinlikle olamaz. Bu düşünceye hizmet eden bir kişi olarak siyasetten asla kopmam ve bırakmam. Ben istifa ederken aday olamaz isem örgütlerde aktif görev almayacağımı söyledim, siyaseti ise sürdüreceğim. Siyaset yaparken illaki aktif yapmak durumunda değilsiniz. Geçmişte üye olmadan da siyaset yaptım ben. Yine yaparım. Ve partimin yanında her daim olurum. 4 Dönem il başkanlığı yapmış, 24 yıl aktif siyasette yer almış bir kişi olarak siyasi misyonumda il düzeyinde gelebileceğim her yere geldiğime inanıyorum. Kan değişiminin yararlı olacağını düşünüyorum. Ülkemizde siyasete 40'lı yaşlarda giriliyor. Bunun çok doğru olduğuna inanmıyorum. Benim düşüncem yaş düzeyinin aşağı çekilmesidir. 30'lu yaşların altına inmeli. Bakın bizim genç yaşlarda 30 yaşın altında bir ilçe başkanımız var. Merkez ilçe başkanımız. Cüneyt Öztürk başarılı ve çalışkan. Yine ilçelerimizde de bu alanda genç isimler var. Seçimlerden sonra gerçekleştirilecek olan ilçe kongrelerinde genç ve dinamik isimlere listelerde yer vermek lazım. Artık siyaseti daha genç insanlara bırakmak lazım. Ben bu anlamda söyledim. İllaki siyaseti yönetici sıfatında yapmamak lazım, üye olarak da siyasete verebileceğiniz çok şeyler var. Ama siyasetten kopar mıyım, diye sorarsanız, cevabım asla olacaktır. Partime ve ülkeme bu şekilde hizmetimi sürdüreceğim.

Partim verdiğim emeği görecektir

Partinizden aday adaylığınızı açıkladınız. Neden CHP sizi aday göstermeli sizce?

4 Dönem örgüt mutfağının her kademesinde görev yapmış bir kişi olarak 10 Ocak 2011 tarihinde istifa ettim. Arkamda güçlü bir destek ile de açıklamamı yaptım. Görevi devrederken de benden sonraki il başkanıma oturmuş, başarılı bir örgüt bıraktım. Güçlü bir örgüt bıraktım. İl ve ilçe yönetimleri ve de belde yönetimleri ile başarılı olmuş, belediye başkanlıklarının önemli bir bölümünü elde etmiş, belediye meclislerinde ezici üstünlük kurmuş, il genel meclisinde önemli bir sayıya ulaşmış bir örgütün başındaydım. Yine gerçekleşen tüm seçimlerde rüştünü ispatlamış bir örgütün başındaki kişiydim. Her seçimden alnının akıyla çıkan bir örgütün başındaydım. Partimin rüştünü ispat etmiş bir kişi olarak beni aday yapacağını düşünüyorum. Partimiz emeğe önem veren partidir. 4 dönem il başkanlığı yapmış 24 yıl örgütün tüm kademelerinde görev almış bir kişiyi değerlendireceklerini düşünüyorum. Ancak ben bu noktayı da çok önemsemiyorum. Şahsi bakmıyorum. Benim ne olacağım değil partimin ve ülkemin ne olacağını önemsiyorum. Bu seçimlerde ben ne yapacağım değil partimin ne yapacağı önemlidir. Partimin iktidar olmasına mücadele ediyorum. Biliyorsunuz adaylar seçim broşürlerine bir sürü projeler koyarlar. Ne yapacaklarını açıklarlar. Bende ilerleyen süreçte bunu yapacağım ancak eğer partiniz iktidar değilse koyduğunuz tüm projeler rafa kalkar. Önemli olan partinizin iktidar olmasıdır. Eğer partiniz iktidar değil ise milletvekilliği sizin için geleceğe bırakacağınız onurlu bir miras olarak kalacaktır. Bu açıdan önce partimizi iktidar yapmalıyız. Az öncede belirttiğim hassasiyetlerden dolayı da AKP iktidarını durdurmak önemlidir.

Örgütlerimin verdikleri destekle yola çıktım

Partinizden ayrılanlara yönelik geçmişte bir çağrınız olmuştu. Bu çağrı halen sürüyor mu? Ayrıca adaylığınızı açıkladığınız da arkanızda önemli bir güç aldığınızı gördük. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk seçildiği 22. 23 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilen kongre sonrasında ilimizde bir basın toplantısı yaparak bir çağrıda bulunmuştuk. Partimizden ayrılmış olan yada siyasi yelpazede bir taraflarda siyaset yapan insanlara çağrıda bulunmuştuk. Bu çağrıya icabet edenler oldu etmeyenler oldu. Bu çağrıya icabet edip gelenler partimize katıldılar ve katılım için tören yaptık. Yeni katılımlarda olabilir ancak halen gelmeyenler var ise bu konuda daha ne yapabiliriz ki. Ülkemizde iktidarın tek alternatifi CHP'dir.

Belirttiğiniz üzere aday adaylığımı açıkladığım gün il örgütüm, il disiplin kurulum, il gençlik ve kadın kollarım desteklediler. Merkez ilçem, ilçe örgütlerim, ilçe belediye başkanlarım destek verdiler. Kısacası örgütümün çok önemli bölümü bana desteklerini açıkladılar ve o gün yanımda oldular. Zaten bu şekilde olmasa kör topal olurdu. Ben onlardan aldığım destek ile aday adaylığımı açıkladım. Bakın bu işler parayla pul ile olmaz. Ben bu şekilde yola çıktım. Bana destek veren arkadaşlarım aday belirleme aşamasında da destek vereceklerdir. Bu partimiz tarafından ön seçim yapılırsa ortaya çıkacaktır.

Kendi adaylığımı değil partimin başarısını düşünüyorum

Partinizde farklı aday adayları da var. Şansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her aday kendini birinci görür. Mutlaka bende kendimi şanslı görüyorum. Aday adaylığını açıklayan arkadaşlarım var. Şuana kadar Av. Arkadaşım Necdet Aydın ile yine Hopa ilçe başkanımız Fehmi Ustabaş aday adaylıklarını açıkladılar. Başka isimlerde gelebilir. Bu bir aile içi yarıştır. Biz kendi aramızda yarışırız ancak kim listeye girerse diğerleri el ele vererek partinin başarısı için çalışır. 2007 yılında gerçekleştirilen 22 Temmuz genel seçimlerinde aynen böyle olmuştur. Şimdi de böyle olacaktır. Bizim için önemli olan partimizin alacağı sonuçtur. Bireysel düşünmüyorum. Mutlaka her yiğit kendini ister, gönlümüzden geçen değil belirleyecek olanların gönlündeki aslanın kim olduğu önemlidir.

Genel Merkez'in Artvin'de ön seçim yapacağına inanıyorum

CHP'de bir önseçim beklentisi var. Bunu siz sürekli dile getiriyorsunuz ve genelde tüm CHP'lilerde bunu dile getiriyor. Sizce partiniz aday tespitini ön seçim ile yapar mı?

Biz partimizin 2011 genel seçimlerindeki adaylarını aday yoklaması şekliyle, halk dilindeki adıyla ön seçim ile yapmasını istiyoruz. Bu şekilde de olacağına inanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Metropol firması tarafından yapılan kamuoyu yoklamasında CHP'nin en etkin ve güçlü olduğu vilayetler sıralamasında Artvin ile Tunceli birinciliği paylaşmışlardı. Bu partimizin ilimizdeki gücünü ortaya koyuyordu. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'da parti içi demokrasiyi savunuyor ve demokrasi söylemlerinde bulunuyor. Bence Artvin'de ön seçim olacaktır. Türkiye'nin çok büyük bir bölümünde ön seçim ile aday tespitinin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Etnik yapının aktif olduğu yerlerde, partinin üyelerinin az sayıda bulunduğu etnik kökenli siyasetin yapıldığı bazı illerde bu uygulama yapılmayabilir. Artvin'de aday yoklamasının delegelerin oyları ile gerçekleştirileceğini düşünüyorum.

Örgütümüzün tüm birimlerinin görüşleri alınarak il başkanlığı tarafından genel merkezimize ön seçim ile aday tespitinin yapılması fikri iletilmiştir. Artvin'in adayını bu şekilde tespit edilmesi bizim talebimizdir. Aday adayı olan arkadaşlarım bu beklenti içindedirler. En doğru yolda bence budur.

Kendimizi değil ülkemizi kurtarmalıyız

Pekiyi ya ön seçim olmaz ise adaylık şansınızda yada aday adaylığınızda fikriniz değişir mi?

Hiçbir şey değişmez. Biliyorsunuz bende 2007'de ön seçim istemiştim. Fakat olmadı ve merkez yoklaması ile adaylar tespit edilmişti. Benim için değişen hiçbir şey olmamıştı. Bazı aday adayı arkadaşlarımız merkez yoklaması olunca çalışmalara katılmamışlardı. Aday olamayınca seçim çalışmalarında bulunmamışlardı. Ben aday olamama rağmen gelip il seçim komisyonunun başına geçmiştim. Milletvekili seçtiren grubun başındaydım, 2007'de. Biz aday olsak da olmasak da, seçilsek de seçilmesek de önemli olan CHP'dir. Partimizin iktidar olmasıdır. AKP'nin iktidardan uzaklaştırılmasıdır. Kendimizi değil ülkemize kurtarmalıyız. Temel kriter budur.

Gelecek nesillere örnek bir vekillik yapmak istiyorum

Son olarak şunu soralım. Tüm bu aşamaları geçip aday siz olur ve de 12 Haziran 2010 Pazar günü gerçekleştirilecek olan seçimlerde milletvekili olursanız nasıl bir milletvekilliği yapacaksınız?

Bence en önemli olan şey Artvin ve insanımızın kimliğini öne çıkarmaktır. Bana ve partime oy vermiş vermemiş bu çok önemli olmayacak ve buna da bakmayacağız. İnsana değer vereceğiz. Sağ ve solda siyaseti iyi yapan vekillerimiz ve büyüklerimiz vardı. Sağda yada solda siyaset yapan insan olabilirsiniz. Ancak vekilliği düzgün yapan insan olmalısınız. Ayrım yapmadan herkese sahip çıkan sorunlara sahip çıkan bir vekillik yapmak durumundasınız. Geçmişimizde efsane vekil ve bakanlarımız vardır. Ben onların çizgilerini örnek aldım, onların nasıl hareket ettiklerini kendime örnek edindim. Bende gelecek nesillere örnek olacak bir vekillik yapmak istiyorum.

Vekil olmak için öncelikle neler yapacağımızı halkımıza anlatacağız. Projelerimizi konuşacağız. Ve seçilirsek ise asıl koşturmamız ondan sonra başlayacak. Ben vekil olursam eğer herkese eşit davranacağıma söz veriyorum. Vekillik sürem içerisinde hizmet duygusuyla, aşk ile sevda ile Artvin'e ve ülkeme hizmet edeceğim. Artvin vekilliği benim için bir gurur olacaktır. Artvin için ihmal edilen projelerin takipçisi olacağım. İlimizin talihsizliklerini ortadan kaldıracağım. Bakın benim il başkanı olduğum örgüt Türkiye genelinde dikkat çekti. Çıta yükseldi. Aldığı sonuçlar ile hep zirvede yer aldı. Genel merkezimizin başını yere eğmedik. Siyasetçinin karnesi seçimlerdir. Ben bu alanda başarılı bir karneye sahip olduğuma inanıyorum. Bu yüzden diyorum ki vekillikte benim amacım çıtayı yükseltmektir. Biz mevcut bu işi yapamıyor demiyoruz, biz çıtayı daha yukarılara götüreceğimizi söylüyoruz. Nasıl ki il başkanlığında çıtayı yükselttik milletvekilliğinde de bizden öncekilerden daha da yukarılara çıtayı yükselteceğime söz veriyorum. TBMM'de Artvin iline önem veren bir yapı bizim vekilliğimiz ile olacaktır. Gerek partimiz de gerekse de TBMM'de ilimizi en iyi yerde temsil edeceğiz. İlimizin ve ülkemizin gelecek nesillere daha iyi koşullarda teslim edilmesi için Tukaka anlayışı ile değil pozitif bir anlayış ile parti ayrımı yapmadan çalışacağım. Uğur Bayraktutan, seçilirse bu şekilde vekil olacaktır.

Milletvekilliği için 24 yıllık siyasi tecrübem ile hazırım

Bize zaman ayırıp görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür eder gelecek sayılarda görüşmeyi yeniden arzuladığımızı belirtmek istiyorum. Şahsınız, partiniz ve ülkemiz için her şeyin hayırlısı olsun diyorum.

Sağ olun, halkımız ve partililerimiz ile bizleri buluşturdunuz. Fikirlerimizi aktarma fırsatı verdiniz. Dileklerinize katılıyorum. Şimdilik projelerden bahsetmek istemiyorum takdir ederseniz. Gelecek günlerde bu konularda da gereken açıklamaları yapacağım. Ancak halkımız şunu bilmeli ki ben vekillik için 24 yıllık siyasi tecrübem ile hazırım. Saygılarımı sunuyorum.

Röportaj: Tolga Gül

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 16.03.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Artvin’i Yasa Boğan Ölüm...
 » Hopa Belediye Başkanı Seçilen Utku...
 » Turgay Ataselim Teşekkür Mesajı Yay...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Belediyesi Geleneği Devam Etti...
 » Ati Utku Cihan’dan İddialı Çıkış...
 » Şehit Ailesinde İftarını Açtı...
 » Ulaştırma Bakanı Hopa Yolunda İncel...
 » Hopa Belediye Meclis Üyeleri Belli...