Artvinde Hes'ler Bir Defa Daha Panel Konusu Oldu

10/06/2010 12:53

Artvin Belediyesi Ve Yeşil Artvin Derneğinin Ortaklaşa Gerçekleştirmiş Olduğu "Hes'lerin Yarattığı Çevresel Sosyal Ve Hukuksal Sorunların" Konu Panel Gerçekleşti.

Haber: Hayati Akbaş

Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde gerçekleşen panele Artvin Belediye Başkanı Dr. Emin Özgün Artvin CHP İl Başkanı Uğur Bayrak Tutan, MHP İl Başkanı Yusuf Sağlam, ADD İl Başkanı Ahmet Biber, İl Genel Meclis Üyesi Turan Yüksel, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, DİSK Artvin İl Temsilcisi Selim Bilgin, Artvin Ziraat Odası Başkanı Köksal Portakal'ın yanı sıra sivil toplum örgütleri ve diğer katılımcılardan oluştu. Panele konuşmacı olarak katılan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ve Av. Bedrettin kalın : "HES'lerin Yarattığı Çevresel Sosyal ve Hukuksal Sorunların" konusunda salonda bulunanlara bilgiler verdiler.

Programın ilk konuşmacısı olan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu "HES'ler ve çevresel etkinlikleri" konusunda yaptığı sunumunda: "Su, insan hayatı için en önemli unsurdur ve temelde sanılanın aksine sınırlı bir kaynaktır. Günümüzde su kaynaklarının etkin kullanımı en önemli problemlerden biridir. Üretilemeyen, çoğaltılamayan ve yaşamın vazgeçilmez unsurları olan toprak ve su kaynakları, ulusal kaynaklar olarak egemenliğin temeli ve kamu mallarıdır.

Ülkemizde doğal kaynakların korunmasında Anayasal ve yasal pek çok hukuki düzenleme rol oynamaktadır. Buna rağmen yeni yeni düzenlemeler yapılarak mevcut koruma yasalarının etkinlikleri azaltılmaktadır.

HES Projelerinde can suyu adıyla bırakılacak olan telafi suyu gerçekçi kriterlere göre belirlenmemiştir. % 10'luk miktar Tennant yöntemine göre kötü ekosistemlerde bırakılması gereken bir miktardır. Oysa Artvin ve Rize ekosistemi dünyada çok bilinen ve bu nedenle çeşitli unvanlarla adlandırılmış bir bölgedir. Alanda milli parklar, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları, tabiat anıtları, sit alanları, yaban hayatı koruma alanları gibi çok sayıda korunan alan vardır. Bu statüler bile alanın aslında olağanüstü bir ekolojik karakter gösterdiğinin kanıtlarıdır. Bu nedenle % 10'luk oran asla gerçekçi bir su miktarı demek değildir.

HES tesisleri ile beraber ortaya çıkan en önemli sorunlardan birisi de enerji iletim hatlarının, HES projelerinin ÇED raporlarına dahil edilmemesidir. Oysa binlerce kilometrelik elektrik iletim hatlarının geçeceği yerlerdeki orman kesimi, ne yazık ki şu an ortaya çıkan tahribatı aratacak kadar ağır olacaktır. " diye konuştu.

Oğuz Kurdoğlu Ayrıca Şu Önerilerde Bulundu:

Kurdoğlu konuşmasında şu önerilerde de bulundu "Aslında havzalar bir sistem olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda havza, "girdileri bir takım çıktılar haline dönüştüren bir mekanizma" olarak da açıklanabilir. Öyleyse bu sistem entegre bir sistemdir ve tüm unsurları ile ele alınması, planlanması, karar verilmesi, korunması ve işletilmesi gerekmektedir.

Su kaynağı sınırlı, talepler ise sınırsızdır. Bu yüzden su kaynakları talebe göre değil, kaynağa göre yönetilmelidir. Ayrıca, kurulu gücüne bakılmaksızın ve bir havzada yapılması planlanan tüm HES projeleri için bütünsel ÇED istenmelidir" dedi.

AV. BEDRETTİN KALIN "SAYIN VALİ VE DİĞER MÜDÜRLER BU PANELE NEDEN KATILMADILAR, NEDEN AÇIKLAMALARA CEVAP VERMEKTEN KAÇINDILAR" DİYE SORDU.

Ardından ise HES'lerin hukuksal boyutundan bahseden Av. Bedrettin Kalın çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kalın yaptığı konuşmasında: "Bu panel öncesi bütün siyasi kuruluşlara kurum müdürlerine sivil toplum örgütü temsilcilerine davetiye gönderdik sanki bu ilin sorunu değilmişçesine ki bırakın bu ilin sorunu olmasını ülkenin sorunu olan bu konu hakkında yapılan panele Artvin Valisi, DSİ Bölge Müdürü, İl Çevre ve Orman Müdür, Orman Bölge Müdürü, Tarım İl Müdürü ve Diğer Müdürler nerdeler. Eğer bu HES'ler ülkeye yarayışlı olacaksa neden buraya gelip de sağlık bir bilgi vermiyorlar. Bu ilde öyle enteresan işler gerçekleşiyor ki, İlimizi Ziyaret eden İsviçre Büyük Elçisine İl Valisi Tarafından Ruhsatı olmayan ve iki kere mühürlenen Erenler HES çalışma alanını gezdiriyor. Şimdi görmeye, yarın da almaya gelecekler. Bunan birkaç yıl önce yaklaşık 200 milyonu bulan nüfusumuz şimdi 160 binlere geriledi, birileri tarafından bu düşüşün normal bir olay gibi inandırılmaya çalışılıyor. Hayır bu normal değil, Çoruh havzası etrafında her geçen gün satılan dereler, yapılan HES'ler nedeniyle yöre halkı göç ettirilmek zorunda bırakılıyor. Latin Amerika Brezilya ve diğer bu HES'lerden mağdur olan ülkeler sularını geri alamıyorlar, kontörlü olarak hayvanlarına su içiriyorlar. Düşünün hayvanınıza su içirecekseniz tarlanızı süreceksiniz bunun için dereden kontörle su almak zorunda kalacaksınız böyle bir şey olabilir mi?. Dünya'da rüzgar enerjisi kullanımında Ülkemiz uyguluk anlamında 2'inci sırada yer almaktadır. İngiltere birinci biz ise ikinci sırada yer alıyoruz. Rüzgâr enerjisi kullanımında ise İngiltere birinci biz ise sonuncu sırada yer alıyoruz. Enerjiye ihtiyacımız varsa rüzgâr ve güneş enerjiler kullanımda nerdeyse başları çeken ülkemiz neden bu yatırımlara izin verilmiyor. Onca şirketin lisans başvurusu yapmasına rağmen değerlendirilmiyor. Geçtiğimiz günlerde Çalık guru tarafından Güney Suda yapılması planlanan ve toplantısında olaylar çıkan bölge Belediye Başkanı, Başbakan Tayip Erdoğan'a rica etmesinin ardından Çalık gurubu tarafından proje iptal edildi. HES'ler ilerleyen günlerde bize daha çok sorun yaratacaktır" diye konuştu.

Panel daha sonra soru cevap şeklinde devam ederek sona erdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 10.06.2010 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.