Bir Kültür Projesi Adım Adım Kurumsallaşmaya Doğru Gidiyor

01/07/2009 16:15

Artvin'de; "Geçmişten Geleceğe Artvin" Projesinde Hayat Var.


Haber: Hayati Akbaş







Artvin gün geçmiyor ki ulusal bazda yayın yapan gazete ve dergilerin gündeminde yer almasın. Her geçen gün bir dergide Artvin ile ilgili ya bir köşe yazısı, ya bir haber ya da bir tanıtım yazısı çıkmasın. Geçtiğimiz günlerde Kırklareli'ne atanan Vali Cengiz Aydoğdu ile röportaj yapmaya gelen İdarecinin Sesi Dergisi; " İdarecinin sesi - Mart-Nisan 2009 - Sayı:131" Artvin ile ilgili olarak bir tanıtım yazısı kaleme aldı. İdarecinin Sesi Dergisi'nde Artvin'e dair turistlik mekânların fotoğraflarıyla yayınlanan yazıda Artvin " Bir Kültür Mühürü Projesi; " Geçmişten Geleceğe Artvin" başlığı ile konu alındı. Artvin hakkında bir tanıtım yazısı yazmamız istendiğinde "Acaba neler yazılabilir?" diye çok düşündüm. Sonunda Artvin'i en iyi şekilde Artvinlilerin tanıtabileceğine inanarak Artvinli iki sairin dilinden birer şiirle bu tanıtım isini yapmayı uygun buldum.

Bu şiirler -ve daha pek çok farklı türden yüzlerce eser- Artvin'i ve kültürünü nasıl herkese tanıtabiliriz gayretlerinin hatta sevdasının bir sonucu olarak doğmuş olan bir projenin ilk ürünleridir. Şiirlere geçmeden Artvin'i tanıtma sevdası projesinden bahsetmek istiyorum: Her şey 2006 yılının sonlarına doğru Artvin Valisi Sayın Cengiz Aydoğdu'nun telkinleri sonucu küçük ama samimi adımlarla başladı. "Artvin'in yaşanmışını vs yaşanmakta olanını nasıl yazılı hâle getirebiliriz7 Artvin'in geçmişini ve bugününü yarınlara en sağlam ve sağlıktı bir biçimde nasıl aktarabilir, nasıl taşıyabiliriz?" üzerineydi bütün gayretler. Ve sonuçta bir proje doğdu; "Geçmişten Geleceğe Artvin, " Bundan sonraki her adım Sayın Valimizin destekleriyle şekillendi. Çalışma grupları kuruldu, projenin ilk yıl hazırlıkları hummalı bir şekilde devam etmekteydi. Sonuçta farklı kategorilerde yarışmalar düzenlenmesine karar verildi. Artvin'den Hayat İnsan ve Tabiat Manzaraları konulu fotoğraf, Artvin konulu anı, Artvin'den Gurbete mektup, Gurbetten Artvin'e mektup, Eski Artvin'de Hayat konulu kompozisyon, Nasıl Bir Artvin'de Yaşamak istersiniz? Konulu kompozisyon ve Artvin konulu şiir yarışmaları düzenlenmesi kararlaştırıldı. Altı edebî tür birde fotoğraf olmak üzere toplam yedi dalda yarışma acılıyordu. Yeni emeklemeye başlamış bir proje birdenbire büyük bir hız kazanmıştı. Bu yarışmaların düzenlenmesindeki ana amaç ise; a-Artvin'in kültürel değerlerini ortaya çıkarmak, unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerini geleceğe taşımak, kuşaklar arası devamlılığı kuvvetlendirmek, insanımızın tabiat, memleket ve insan sevgisini, hoşgörü ve yardımlaşma duygularını pekiştirerek millî, tarihî ve kültürel değerlerimizle yetişmesine yardımcı olmak, b-ilimizin tarihî ve tabii güzelliklerinin tanıtımını sağlayarak turizm gelirlerini artırmak, c-il dışında yaşayan Artvinlilerin memleketlerine ilgilerini artırmak, çeşitli yatırımlara ilgi uyandırmak, Vatandaşlarımızı ilimizin kültürel değerlerini araştırmaya ve yaşatmaya teşvik etmek Genç-lerimizin okuma ve yazmaya ilgilerini artırmak, okuma alışkanlığını geliştirmekti. Belirlenen yarışma dallan için şartnameler hazırlandıktan sonra aylardır hazırlıkları sürdürülen proje basına duyuruldu. Her dalın birincisine 3. 000 TL, ikincisine 2. 000 TL, üçüncüsüne -»1. 000 YTL ödül verilecekti. Ayrıca her dalda beşer esere 100'er YTL'lik mansiyon ödülü verilecekti. Yarışmaların sonucunda edebî türlerdeki eserlerden dereceye girenler ve uygun görülenler bir kitap olarak yayımlanacak, fotoğraf yarışmasında dereceye giren ve uygun görülen eserler sergilenecek ve albüm olarak yayımlanacaktı. Ayrıca il dışında Artvin'imizin turizm ve kültürel değerlerini tanıtıcı çalışmalar yapılacaktı. Artık heyecanlı bir bekleyiş başlamıştı. Son başvuru günü geldiğinde görücüye çıkacak eser sayısı acaba kaçı bulacaktı? Görücüler öyle sıradan insanlar değildi, Seçici Kurul Üyelerinin hepsi Türk sanat ve edebiyat dünyasının seçkin isimlerindendi: Nesirlerin seçici kurul üyeleri; Ahmet Turan AL-KAN, Ali ÇOLAK, Beşir AYVAZOĞLU, Mustafa ARMAĞAN, Prof. Dr. Nazan BEKİROĞLU ve Zeki COŞKUN.

Şiirlerin seçici kurul üyeleri; Abdülkadir BUDAK, Ali AKBAŞ, Haydar ERGÜLEN, Hilmi YAVUZ, Ömer ERDEM ve Doç. Dr. Turan KARATAŞ. Fotoğrafların seçici kurul üyeleri; Bülent AKBAŞ, Dursunali SARIKOC, Yrd. Doç. Dr. M. Reşat SÜ-MERKAN, Yrd. Doç. Dr. Nafia ÖZDEMİR HANYA-LOĞLU ve Zafer GÜNGÜT. Yarışmalarımıza 433 fotoğraf, 189 şiir, 41 anı, 87 mektup, 27 araştırma-inceleme yazısı ve 43 kompozisyonla yoğun bir katılım oldu. Açıkçası bu sayı bizi şaşırtmış ve sevindirmişti, işin bundan sonraki kısmı seçici kurullara düşüyordu. Yazılar ve şiirler üyelere posta yoluyla ulaştırıldı. Sonuçlar büyük bir merakla bekleniyordu. Fotoğraf yarışmamız Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu tarafından desteklenmekteydi ve seçici kurul federasyon tarafından şekillendirilmişti. Seçici kurul 26 Mayıs 2007 de değerlendirmesini yapmak için Artvin'e geldi. Artık bir dalın dereceye giren eserleri netleşmişti. Edebî türlerin de değerlendirilmesi tamamlanınca artık sıra büyük güne, ödül törenine gelmişti. Ödül töreni 22 Haziran 2007 Cuma günü Artvin Öğretmen evi Salonu'nda yapıldı. Seçici kurul üyelerinden Abdülkadir BUDAK, Ahmet Turan ALKAN, Ali AKBAŞ, Ali ÇOLAK, Beşir AYVAZOĞLU, Haydar ERGÜLEN, Hilmi YAVUZ, Mustafa ARMAĞAN, Prof. Dr. Nazan BEKİROĞLU, Ömer ERDEM, Doç. Dr. Turan KARATAŞ ve Zeki COŞKUN'un katılımlarıyla yapılan söyleşinin ardından dereceye giren yarışmacılara ödülleri takdim edildi.

Fotoğraf dalında:

Faruk AKBAŞ, Süleyman İNAL, Zekâ SAĞLAM Anı dalında:

Ömer YERLİKAYA, Beyaz Ölüm; Nuri AKSAKAL, Efkâr Tepesi Deyince ve Fevzi DURMUŞ,

Berta Köprüsünde Bir Gece isimli çalışmalarıyla Artvin'de gurbete mektup dalında:

Nazan Uzungül KÖSE, Gözümün Işığı; Yalçın TEMİZ, Oğlum Yavrum Yiğidim İsmail'im; Beyhan KÖSE, Artvin'den Gurbete Mektup isimli çalışmalarıyla

Gurbetten Artvin'e mektup dalında:

İlkiftar EZBERCİ, Memleket Mektubu; Esra USTA, Sayın Valim Beni Neden Ağlattın; Metin BOZTEPE, Merhaba Ula Naydersun? İsimli çalışmalarıyla Eski Artvin'de hayat dalında: Ömer YERLİKAYA, Deviskel Suyu, Bir Kadın ve Köpeği; Rafet YILDIRIM, Köyümde Dört Mevsim Yaşam; Şahver KARASÜLEYMANOĞLU, Zaman Tünelinin Ucundaki Şavşat isimli çalışmalarıyla Kompozisyon dalında:

Pınar KILIÇ, İşte Benim Artvin'im; Ozan Can KAYA, Keşke Rüyam Gerçek Olsaydı; Büşra ÇELİK, Benim Hayâlım isimli çalışmalarıyla Şiir dalında;

Hikmet KAVASOĞLU Sıfır Sekiz Öykücük; 0sman Nuri YILMAZ, Artvin Sizce Bir Şehrin Adıdır; Ali Naci YILDIZ, Kalmadı isimli çalışmalarıyla dereceye girerek ödüllerini aldılar. Ayrıca 30 yarışmacı da mansiyon ödülü aldı. Ödül töreninin ardından fotoğraf yarışmasında sergilenmeye layık görülen eserlerden oluşan sergi gezildi. Artık verilen emeklerin ürünleri verilmişti. Bu ürünleri daha uzun süreli istifadeye sunmak gerekliydi. Hassas bir çalışmayla fotoğraflar "1. Ulusal Fotoğraf Yarışması Albümü", şiir ve yazılar ise "Geçmişten Geleceğe Artvin" isimleriyle kitaplaştırıldı.

Yoğun ve verimli gecen 2007 etkinlikleri biter bitmez 2008 de neler yapılabileceği üzerine çalışmalar başladı. Sonuçta "Dört Mevsim Artvin" konulu fotoğraf yarışması ve "Artvin'de Bir Yerin Hikâyesi" konulu nesir yarışması düzenlenmesi kararına varıldı. Bir önceki yıl pek çok konuda tecrübe kazanıldığı için işler daha rahat yürüyordu. Fotoğraf yarışmasının seçici kurul üyeleri TFSF tarafından fotoğraf sanatçıları izzet KERİBAR, Prof Dr. Necdet Şükrü ALTUN, Yrd. Doç. Dr. Nafia Özdemir HANYALOĞLU, Yrd. Doç. Dr. Reşat SÜMER-KAN. Zafer GÜNGÜT isimlerinden şekillendirildi.

Nesir yarışmamızın seçici kurul üyeleri: yazar Prof Dr M. Fatih ANDI, şair ve yazar ihsan DENİZ, gazeteci yazar Ali ÇOLAK, yazar Selim İLERİ, yazar Nursel DURUEL, yazar Nalan BARBAROSOĞ-LU ve şair Ömer ERDEM'di.

27 Haziran 2008 Cuma günü yapılan ödül töreniyle fotoğraf dalında ŞENLİK isimli çalışmasıyla Faruk AKBAŞ birincilik, KARÇALLAR isimli çalışmasıyla Süleyman İNAL ikincilik, KÖY MUTFAĞI isimli çalışmasıyla Faruk AKBAŞ üçüncülük ödüllerini aldılar. Nesir dalında ise Gaz Parası Tuz Parası isimli eseriyle Nazan Uzungöl KÖSE birincilik, Gevul Yaylasında Bir Kaptan isimli eseriyle Arzu MERT ikincilik, Tigrat Deresi Köprüsü isimli eseriyle Sahver KARASÜLEYMANOĞLU üçüncülük ödüllerini aldılar.

Neden bir projeyi ve kapsamında yapılanları bu kadar anlatma gereği hissettim? Çünkü bu proje sonucu elde edilen ürünler Artvin'in bütün değerlerini kayıt altına almak anlamına gelmektedir. Belki artık yaşamayan ya da unutulmaya yüz tutmuş pek çok kültür değerimiz hiç olmazsa kayıtlarda yaşama imkânı bulacak ve böylelikle ölümsüzleşecektir.

Umudumuz odur ki geçmiş bugüne, bugün geleceğe akıp gittiği müddetçe bu proje yaşar ve yaşaması için gerekli gayret gösterilir. Sonuçta hiçbir eser vücuda gelmeseydi bile sadece aşağıdaki iki şiirin yazılmasına vesile olması dolayısıyla benim için bu proje anlamlıdır ve çok başarılı olmuştur.

Bu yarışma vesilesiyle vücut bulmuş bu iki eseri sizlerle paylaşmayı Artvin için yapılmış bir hizmet ve Artvinliler adına bir borç biliyorum. Çünkü her iki sür de Artvin'i ve Artvinliyi bütün yönleriyle anlatıyor. Artvin, Türkiye'nin bir ucu. Hiçbir memleket bu kadar zor ama bir o kadar da bağlayıcı olmamıştır belki. Artvinli, ovasına düzüne değil ama dağına tasına bağlandı memleketinin. Az veren candan çok veren maldan misali Artvinlinin heybesi dolup tasmadı hiç. Ama bir yudum suyunu içen, bir lokma ekmeğini yiyen öylesine bağlandı ki mesafeler ayıramadı onları. Simdi siz ne kadar uzaksanız Artvin'e, o size o kadar yakın aslında, iste. Sadece bir şiir uzaklığında. . .

"Öyle alçak bir kapıdır ki açlık; insan ne kadar büyükse o kadar eğilmek zorundadır. " Victor Hugo

Artvin'de kamyon şoförüyüm aha ellerim

Memleketin hâline benzer

Direksiyonumu karım gibi severim

Bu sevda olmazsa zaten nasıl baş ederim

Bu kıvrım kıvrım yollarıyla Artvin'in

Nasıl inerim ta Hatila'dan2 beri

Ve ardımda muavinliğimin sahipsiz kederi

Katravan'da usul usul demlenir

Bardak bir boşalır bir dolar Kafkasör4 bulutuyla

İçer içer, içerlenirim

Yorgunluğum çalışmaktan değil düşünmekten çıkmazsa ekmek param nasıl "terk edem"

Artvin seni çürümedi bir türlü etimde aha şu geçim dikeni.

"insan yaşadığı toprağa ayaklarından değil yüreğinden bağlıdır. O bağ koparsa mutsuzluk kader olur. " P. Safa

Yusufeli'de dedeyim,

Önce toprak oldu / sonra zeytin

Sarp kayalıklarda fidanların altına

Birbirine sürterek ufaladığım taş

Bir de nene var hanemde

Gün ışığında davara

Gece olanda bana yoldaş

Bir kızım var İstanbul'da "tohtor"

"na çıhar/ eylatamaz" yalnızlığımı

Şikâyetçi değilim hâlimden

Ne zaman gel dese kızım

Sanki yırtılırım Yusufeli'den

"Acı tanımamış olmak büyük bir acıdır. " Cicero

Arhavi'de dul bir gelinim

Peştamalımda gün ışığı görmemiş hülyalar

Dalar dalar giderim çay tarlasında / patikadan

Koklamak isterim denizi / genzim yanar

ahh hâlâ eli dalgaların arasında idris'im

İdris'im gitti gider balıkçı teknesiyle

Arada bir türküsü gelir / okşar yüreğimi har

"denizde karaltı var / bu gelen kayık midur

Çok ozledum yârimi / ağlasam ayıp midur"

"Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. " Mevtana

Şavşat'ta emekli öğretmenim sekizimi Silopi'ye verdim

Silemeden daha gözlerimdeki imerhev buğusunu tayin edildim Ürgüp'e kısacık tatiller kesmedi

hararetimi doyamadım memleketimin kuzularını öpe öpe on iki'm de Ankara'da gürültüye gitti daha deli divane etti beni burası Şavşat'a soğumuş kent insanı / ne bayramları var ne cenazeleri

Çünkü kağşamış neşeleri / üzünçleri yani bir tebeşiri nasıl tüketirse kara tahta öyle tüketti beni de Şavşat hasreti

"Kendi acımız bize başkalarınınkini bölüşmeyi öğretir. " Goethe

Murgul'da bakır işçisiyim

Bir yoğurda "cadi" doğramayı severim

Bir de namluya mermi sürmeyi

Benden daha yiğidi olmaz horanda

Açtım mı atmaca gibi kollarımı

Biri Arhva'da / diğeri Baga'dadır kanatlarımın

Ama tartsanız ellerimi daha hafif değil balyozdan

Mahzunluğumdan

Bakır kızılı bir sevdayla sevdiğim arkadaşlar çaput çaput dökülürken kanserden kimi lal / kuru bir dal oluyorum zor geliyor artık / Murgul'da kalamıyorum gitsem / atalarımı incitir memleketi virane komak gitmesem /yüreğimi eritecek genç tabutları taşımak

"Kavuşmanın bir çeşididir anmak " Halil CİBRAN

Hopa'da balıkçıyım,

Hangi yaylada tulum sesini duysam

Tekneyi kıyıda uyutup

Koşar horona dalarım balıklama;

Ama hep böyle şen gözükse de yüzümüz

İçimizde hâlâ içmiş olmanın kahrı var Çernobil'i

Bak nasıl yediden yetmişe "koyverdu gittu bizi"

"Kazım Koyunci"

Ve Hopa her şeye rağmen göçmeyecek

Dantel örgüsü gibi sarp çay bahçeleriyle

Dalga dalga Karadeniz'i köpükleyen

Tulumları kemençeleriyle

Yeryüzü cennetidir burası

Ne demişti hemsin bir nene:

"oy Hopa / ciğer Hopa

Beni Hopa'dan ayıranın kotları kopa"

"Bir demet gül, bir harman ottan iyidir. " Kemal Tahir

Ardanuç'ta işsiz bir delikanlıyım

"her işi yaparım abi" memleketi terk etmek hariç

Nerden bileceksin ki Ardanuc'a gelmemişsen

Tandır ekmeğine kaymağı sürmemişsen hiç

Bak neler yapmış burada aslı için Ferhat

İşte o zamandan beri Ardanuç'ta hayat

Olmaz sevdaların örsünde dövülür

Her şeye kızılır / sövülür

Ama ya terk etmek Ardanuc'u

demek korkaksın o zaman / vefasız ve bedbaht

mağrur ve mütevazı olmaktır olsa olsa

Ardanuc'un tek suçu

"Ben anayım / bu sözümde yerin göğün derdi var Sulha gelin ey insanlar /yoksa dünya mahfolar" lAzeri-Anonim" ifadeleri ile ilimizden bahsedildi.

İdarecinin Sesi Dergisi'nde ilimize bu denli yer ayrılması ve ilimiz valiliğinin başlattığı yarışmalardan detayı ile bahsedilmesi memnuniyetle karşılanırken bir turizm şehri olma yolunda emin adımlar atan ilimizin geleceği için bize umut verdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 01.07.2009 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.