Natasha Mı, Ayşem Mi?

31/03/2004 20:34

Ayşem'in Orijinalinin 1977 Yılında Vatan Gazetesinde Yayımlanan Natasha Adlı Şiir Olduğu İddia Edildi.

Haber: Hopam.com Webteam







Ülkücü şair Aşık Sefai'nin ünlü şiiri Ayşem'in, avukat Atilla Erdoğmuş tarafından yazılan 1977 yılında Vatan gazetesinde yayımlanmış Natasha adlı şiirin taklidi olduğu iddia edildi. Atilla Erdoğmuş'un oğlu Fırat Erdoğmuş'un Ayşem şiirini bir tesadüf eseri dinleyerek babasına aktarmasıyla ünlü şiirin orijinali ortaya çıkarıldı. Ellerinde 1977 yılında yayımlanmış gazete de dahil birçok delil bulunduğunu söyleyen Fırat Erdoğmuş babasının şiirinin yıllar boyunca taklit edilip çarpıtılarak ülkücü camianın siyasi amaçlarına alet edildiğine değinip bu yanlışlığın giderilmesini istedi.

Soldan sağa, romantik şiirden hamasi şiire

Yıllar boyunca ülkücü hareket içerisinde sevilerek dinlenen adeta bir marş haline gelmiş Ayşem şiiri hakkındaki bu iddianın ülkücü camia dahil kamuoyunda büyük bir tartışma yaratacağı tahmin ediliyor. Dizeler ve kullanılan imgeler bakımından şaşırtıcı bir benzerlik gösteren iki şiir ideolojik ve tematik açıdan ise tam bir zıtlık arz ediyor. Tanınmış Ayşem şiirinde çok yoğun bir milliyetçilik ve hamasi duygular ağır basarken Natasha şiiri sol, evrenselci ve romantik öğeler taşıyor.


aysem;
kimi anna'ya, bella'ya, kimi maria'ya,
kimi de kizil saçli natasa'ya yazdi.
oysa ben bir türk yigidiyim.
türk'e sevdali oldugum için aysem, sana yaziyorum.

ben seni, kongo'da ölen sevgilisini istanbul'da arayan teksas'li bir disi gibi degil,
ask esittir burjuva güzellerini
diskoteklerde arayan züppeler gibi degil,
hele; kafalarindaki kirli duygulari
natasa adli rus kizinda sembollestirip,
kizil ruble arayanlar gibi aramiyorum aysem.

ben seni,
belki bir ana ceylanin vurulmus yavrusuna su aradigi gibi,
belki bir anadolu delikanlisinin kaçirmak için güzel zeynebini;
gecenin alaca karanliginda aradigi gibi seni ariyorum aysem.
ama, muhakkak bütün iyilikleri, bütün güzellikleri,
bütün özlemlerimi sende bulacagimi bilerek,
engin denizin kudurmus dalgalari gibi önümdeki engelleri teker teker asarak,
yüce allah'in, yüce allah'in izniyle seni ariyorum aysem.

seni kaybettigim dünyalarda bulmak istiyorum.
o dünya; hz. fatih'in kilicinin altin kakmasi,
estergon dönüsünün gönülleri yakmasi,
veyahut tuna'nin bir itri bestesinde musuki gibi çaglayip akmasi olabilir.

geçtigim yillardaki parlak aynalar gelecegimi aydinlatir benim.
bir elim gelecegin milliyetçi türkiye'sindeyse,
yavuz'un beyaz atinin yelesindedir bir elim.

seni kaybettigim ve simdi aramaya çiktigim dünyalarda aysem;
ne meyhane tezgâhlari ardinda mum gibi yanip sönen kizlarimin gözlerinin karasi,
ne yoksulluktan ve fakirlikten ölen yigitlerimin verdigi yürek yarasi,
ne de basi kabak, yalin ayak dolasan insanimin cigerlerini hilton gecelerinde içkilerine meze yapip yiyen kahpelerin agiz kavgasi var.

seni kaybettigim ve simdi aramaya çiktigim dünyalarda;
bir kur-an, bir kiliç ve bir bozkurt üçünün ördügü koca bir dünya, koskoca bir tarih var aysem.

tut ki; seni karanligin ta ötesinde bir yere hapsetsinler.
ömründe günesi hiç görmeyeceksin.
ama ben, o günesi yanima aldim, seni kurtarmaya geliyorum aysem.

ne sezar, ne hitler, ne pos biyikli stalin,
ne de , ne de fare suratli mao;
çözemez, çözemez, çözemez senin derdini aysem.
senin derdini, batililik delisi sömürge aydinlari,
robert koleji mezunu özgürlük budalalari
ve kafalarini çirkin kapitalistlere satmis devekuslari da çözemez.

senin derdini aysem; senin gibi konusan, senin gibi düsünen, senin gibi yasayan, velhasil kelam bizler;
ülkücüler çözeriz senin derdini.

anamin anlattigina göre;
koca türk dünyasinin küçük bir köyünde dogmusum.
senin için doktor ya da ilaç, ekmek ya da su neyse,
benim için milli devlet, kizil elma ülküsü odur.

sen, sen benim için;
kirim'li bir keh, azerbaycan'li aybala, yerköy'lü fadime, hepiniz, hepiniz bizim için birsiniz.
çünkü bizim kanunumuzda; akvaryumlu meyhanelerde sevgilinin kömür karasi gözlerine siir yazmak yok!. . .

biz çoktan erittik.
ülkü denen nazli gelinin duvaginda, sülün gibi kizlarin gözbebegine aysem.

bizim kanunumuzda; geri biraktirilmis insanimizi, esir milyonlarca soydasimizi tutsakliktan kurtarmak için,
bu geri kalmisliga son vermek için; birlikte,
birlikte mücadele etmek var.

bu, bu ne benim sana aglayarak, ne de dizlerine kapanarak bir yalvarisimdir.

bu, parmaklari çelikten, yürekleri estergon demirinden, yüzbinlerce, milyonlarca müslüman türk ülkücüsünün sana, sana durdurulmaz emridir.

kendine dön, kendine dön aysem! kendine dön!. . .


Atilla ERDOĞMUŞ'un şiiri: Natasha

Nasıl ki bir ana ceylan vurulmuş yavrusuna içten yanıyorsa
Nasıl ki Texaslı bir kız Kongo'da ölen sevgilisini İstanbul'da arıyorsa
Ben de seni öylesine beyaz yeleli atın sırtında
Gece demeden gündüz demeden durdurak bilmeden dinlenmeden
Koşarak engin denizlerdeki kudurmuş dalgalar gibi coşarak
Bastığın her toprağı parmak parmak dolanarak
Topladığın her çiçeği yaparak yaprak koklayarak
Aramaya çıkacağım Natasha
Ben seni kaybettiğim dünyalarda bulmak istemiyorum
Geçtiğin yollardaki aynaları ters kapattım
Ve onu bilmediğimizin göklerin ta derinliklerine astım Natasha
Yirminci yüzyılda Venüs'te, yirmibirinci yüzyılda Uranüs'te
Yahut zaman adlı çizginin bir X noktasında
O her köşe başında tutup çıkarttığımız
Ve göklerine parça parça yıldızlar astığımız dünyadaydı Natasha
Orada ne meyhane tezgahlarının ardındaki mumlar gibi
Yanıp sönen sarhoşların ağız kavgası
Ne aşıkların gönül yarası
Ve ne de yalın ayak başı kabak sokaklarda aç dolaşan insanlarımın ekmek kavgası var
Orada her köşe başında çeşmeler, çeşmelerden akan oluk oluk sular
Ve suların başında ipekli bir yumak sarar gibi türkü söyleyen genç kızlar var Natasha
Ne Hitler ne Sezar ne Mussolini
Ne İsa'nın oniki havarisi ve ne de Muhammed'in dört halifesi
Çözemedi çözemedi bu sırrın ne demek olduğunu Natasha
Tut ki seni karanlığın ta ötesinde bir yere hapsettiler
Ömrünce güneşi göremeyeceksin
Ama ben ben güneşi gördüm
Onun aydınlattığı yeri biliyorum Natasha
Ben jandarma dipçiklerinin şaha kalktığı meydanlarda
Yağmurlu bir sonbahar akşamı aylardan kasım
Ve üç kurşun sesiyle Türkiye'de doğdum Türkiye'de doğdum Natasha
Senin için aş, ekmek, su, okul, hastane, hastabakıcı neyse
Benim için de kavga ve ölüm yahut sevda odur
Kavgasız geçen günlerimin hiçbir anlamı yoktur Natasha
Sen istersen akvaryumlu meyhanelerde türküler söylenir siyah saçlarına
Şiirler okunur zümrüt yeşili gözlerine
Ama yasamızda zümrüt yeşili gözlere şiirler yazmak yok
Biz çoktan erittik yüreklerimizin çelik potalarında sütun bacaklı kızların göz bebeklerini
Yasamızda kapalı kilitleri kırmak yok açmak var
Suları gürül gürül akıtmak var
Ve tüm insanları insan gibi yaşatmak var Natasha
Bu ne benim sana tepeden inme bir emrim
Ne de ayaklarına kapanarak yalvarışımdır
Bu eğilmez başların, bükülmez bileklerin
Ve tüm Türkiye tarihinin durdurulmaz akışının sana bir emridir Natasha

Şiiri Atilla Erdoğmuş'un kendi sesinden dinlemek için tıklayın.
Şiirin uyarlanmış versyonunu dinlemek için tıklayın.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 31.03.2004 tarihinde Hopam.com Webteam tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
 » Artvin’de Mhp Aday Adaylarını Tanıt...
 » Artvin’de Mhp Aday Tanıtım Mitingle...
 » Bir Kültür Projesi Adım Adım Kurums...
 » Hopa Hdp’den Başkan Kasımoğlu’na Ağ...
 » Artvin Valisi Aydoğdu İle Giderayak...
 » Mhp Hopa Belediye Başkan Adayını Da...
 » Artvin Akparti 5. Olağan Kongresi Y...
 » Hopalı Kadınlardan Senede Bir Gün D...
 » Bayraktutan Artvin'de Yaşanan Sorun...
 » Hopa’da Huzuru Bozmaya Çalışanlar V...
 » Hopa’da Mhp'de Yeni Dönem Başladı...
 » Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğl...
 » Milletvekili Kışla Teşekkür Ziyaret...
 » Ahmet Biber'den Gündeme Dair Açıkla...
 » Hopa Mhp’de İstifa Depremi...
 » Adnan Çeltikçioğlu Dp Genel İdare K...
 » Trafik Sinyalizasyonu Olmayan Tek Ö...
 » Hopa'da Okulların Yılsonu Etkinlikl...
 » Hopa'da Türkçülük Bayramı Münasebet...
 » Kemalpaşa İlçe Olmanın Sevincini Ke...