Rize Ambarlı Deresi Hes Bilmecesi

29/03/2016 10:55

Hes’çiler Her Yolu Deniyor.


Haber: Hayati Akbaş







Kamuoyunda 'yurttaş Kazım' olarak bilinen 72 yaşındaki Kazım Delal, ineğini satıp banka kredisi çekerek dava açtığı ve iptal ettirdiği HES projelerine karşı mücadelesini sürdürüyor. Delal ve arkadaşlarınca 3. kez dava açılan HES projesi için Küçükçayır Köyünde 3. kez Bilirkişi İncelemesi yapıldı.

Mahkeme kararıyla aynı güne 3 ayrı Bilirkişi İncelemesi yapılmak istenince HES Keşfi, 3 güne yayıldı.

Süreç Nasıl Başladı

Özellikle HES'lere karşı açılan davalardaki yargı kararlarını yok sayarak, yasalara ve hukuka karşı süreçleri işleterek suç işlemeye devam eden Bakanlık, 2 ayrı davada kesinleşmiş 2 ayrı iptal davası olan Ambarlık 1-2 regülatörleri ve HES için yeniden süreç işleterek, 2. kez ÇED Olumlu Raporu verdi.

İnek Sattıran Dava

Yurttaş Kazım ve akrabaları tarafından, Bakanlıkça son kez verilen 'ÇED Gerekli Değildir' kararına karşı Rize İdare Mahkemesinde açılan ilk davada, kararın iptali istendi. Mahkemenin, 2013'teki iptal kararına karşı yapılan itirazın Danıştay'ın reddetmesiyle iptal kararı kesinleşti.

Yurttaş Kazım, bu davayı açabilmek ve Bilirkişi ücretini ödeyebilmek için ahırındaki ineğini satmıştı.

İspanyol Firma

Bu davanın 'iptal kararıyla sonuçlanacağının netleştiği' son aşamasına doğru, HES projesinde firma değişikliği yapıldı ve Redaş firması haklarını, aynı kişilerce kurulan ve büyük ortağı İspanyol Essentium SL isimli firma olan Ambarlık isimli firmaya devretti. Firmanın, aynı HES projesi için başvurduğu Bakanlık, bu kez 'ÇED Gerekli' kararı vererek, yargı süreci devam eden HES için ÇED süreci başlattı ve ÇED Olumlu Raporu verdi.

Yargı Süreci İşlerken ÇED Raporu

Yurttaş Kazım ve akrabaları bu kez banka kredisi kullanarak, Bakanlığın verdiği bu ÇED Raporuna karşı da Rize İdare Mahkemesinde 'İptal' davası açtı. Mahkemenin bu davada da 2015'te verdiği, 'Bütüncül Havza Planı yapılmadan hiçbir işlem tesis edilemez' hükümlü iptal kararına Bakanlık ve firmanın itiraz etmesi üzerine Danıştay, bu iptal kararını da onaylayarak kesinleştirdi.

Bu süreçte Bakanlık, bu davanın sonuçlanmasını beklemeden ÇED sürecini yeniden işleterek, 2. kez ÇED Olumlu Raporu verdi. Kazım Delal ve arkadaşları yaşam savunucularının da desteğiyle bir kez daha Rize İdare Mahkemesinde aynı projeye karşı 3. davayı da açtı.

Kesinleşen Dava Konusuna Bilirkişi

Her iki davada aynı yer için 2 ayrı Bilirkişi Raporu bulunan aynı proje için 2 ayrı iptal kararı veren ve bu kararları kesinleşen Rize İdare Mahkemesi, aynı projeye karşı açılan 3. iptal davasında da bir kez daha 'Bilirkişi İncelemesine' karar vererek, adeta kesinleşmiş kendi kararlarını da yok saydı!

Yurttaş Kazım, bir yandan bu HES davası devam ederken, diğer yandan da köyü olan Küçükçayır Köyü (Andon) sınırları içerisinde açılmak istenen taşocakları ve konkasör tesisleri için de, Rize Valiliği tarafından verilen 'ÇED Gerekli Değildir' kararlarına karşı Rize İdare Mahkemesinde 2 ayrı dava açtı.

300 Bin Nüfusun İçme Suyuna HES

Mahkeme bu 2 iptal davasında da Bilirkişi İncelemesi yapılmasına hükmetti ve Rize kent merkezi dahil 9 belediye ile 26 köyün, yaklaşık 300 bin kişilik nüfusun içme suyunun sağlandığı Andon'daki, projeler için 3 ayrı keşfin de aynı günde, 25 Mart Cuma günü yapılmasını kararlaştırdı. Yurttaş Kazım ve arkadaşları ile Küçükçayır Köyü Muhtarlığı, bu süreç sırasında 3 ayrı Keşif için belirlenen yaklaşık 20 bin liralık Bilirkişi ücretini, çevreciler ve yaşam savunucularının desteğiyle kısım kısım yatırabildi.

İçme Suyu Havzasında HES ve Taşocağı

DSİ tarafından 'içme suyu havzası' olarak ilan edilen ve içme suyu tesislerinin de bulunduğu Taşlıdere Havzasının Salarha Vadisi, Küçükçayır ve Ambarlık Köylerinde yapılması planlanan 3 ayrı Keşif için 25 Mart Cuma sabahı 09. 00'da Rize Adliyesi önünde bekleyen Yurttaş Kazım ve arkadaşları, avukatları Yakup Okumuşoğlu ile birlikte, Keşif Heyetinin gelmemesi üzerine saat 11. 30'da tutanak tutarak Rize İdare Mahkemesine itiraz etti. Mahkeme, Keşfin 14. 00'a ertelendiğini açıkladı.

Yurttaş Kazım'a Saldırı

Adliye önündeki bekleyiş sırasında, HES şirketinin avukatı olduğu ve daha önce de Bakanlıkta görev yaptığı öğrenilen Av. Davut Oğuz, gazetecilere konuyu anlatan 72 yaşındaki Kazım Delal'e, sözlü sataşmada bulunarak, şov yapmakla suçladı ve hakaret etti. Av. Oğuz, birlikte oturduğu Rize Çevre ve Şehircilik Müdürü ile personelinin araya girmesiyle bölgeden uzaklaştırıldı.

Keşif Heyeti Gelmedi

Uçağı kaçırdığı öğrenilen, Gazi Ü. Eğ. Fak. Biyoloji Anabilim Dalı Hidrobiyoloji Uzm. Prof. Dr. Tahir Atıcı ile aynı bölümden Çevre Mühendisi Doç. Dr. Beril Akın ve Ankara Ü. Müh. Fak. Jeoloji Müh. Bölümünden Doç. Dr. Mustafa Fener'in yer aldığı Bilirkişi Heyetinin, saat 14. 30 civarında gelesiyle bölgeye hareket edildi.

Andon İçe Suyu Tesislerinin hemen 50 metre mesafedeki taşocağı ve konkasör tesislerinde ancak saat16. 00'da başlayan Keşif, daha sonra aynı firmanın, yine Küçükçayır Köyü Delaller Mahallesi sınırları içerisindeki diğer konkasör tesisleri bölgesinde devam etti.

Karanlıkta Bilirkişi İncelemesi

HES çalışmaları ve tünellerinin yapıldığı vadide bastıran karanlıkla birlikte 'biyolojik çeşitlilik, fauna ve flora araştırmasıyla, hidrobiyolojik ve jeolojik değerlendirmeler' yapmaya çalışan Keşif Heyeti, HES projesinin ana merkezleri olan Andon Suyu İçme Tesisleri bölgesi, Paşaçukur Deresi ve Küçükçayır Köyü merkezinde inceleme yapmadan, HES binası alanında inceleme yapmak istedi.

Vicdanınıza Sesleniyoruz

Keşfe, gece karanlığında deva edilemeyeceğini, akşam saatlerinin ilerlemesiyle vadinin kuytuluklarında gerekli sağlıklı incelemenin yapılamayacağını anlatan Yurttaş Kazım, "Biz Mahkeme ile bilim insanlarının vicdanlı olduklarını biliyor ve elimizdeki bütün belge ve bilgiler, yaşadığımız bu doğal alanların bütün gerçekliğiyle vicdanlarına sesleniyoruz. Bu doğrultuda da, hukuka ve bilime, gerçeklere uygun bir rapor hazırlanması ve karar verilmesini bekliyoruz" dedi.

Gazetecilere Saldırı

Bu sırada, HES ve taşocağı şirketinin taraftarı olduğu ifade edilen bazı gençler, heyetle birlikte bulunan Mahkeme mübaşirinin agresif uyarılarıyla birlikte karanlıkta keşif yapan heyetin fotoğrafları çekilerek, kayda alındığı gerekçesiyle, gazetecilere ve davacı yakınlarına saldırdı. Jandarma ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı yerde araya diğer köylüler girerek, saldırganları uzaklaştırdı.

Ertesi Güne Devam

Projelere karşı açılan davalara müdahil olan Küçükçayır Köyü Muhtarı Recep Ali Çil, Yurttaş Kazım'ın kardeşi Nazım Delal ile davalar nedeniyle Rize Belediyesindeki işinden atılan Yusuf Esir'in de itirazlarını değerlendiren Mahkeme heyeti, havanın iyice karardığı saat 19. 30'dan sonra Keşfin, ertesi gün olan 26 Mart Cumartesi günü sabah 09. 00'dan itibaren devam etmesine karar verdi.

Rize İdare Mahkemesi'nin, Başkan Halil İbrahim Özgün'ün Naip Üye olarak Başkanlık ettiği Heyet, bugüne kadar hiçbir HES ve benzeri projelere ilişkin keşiflerde görülmeyen şekilde 26 Mart Cumartesi, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile HES firması yetkilileri ile davacı köylülerle birlikte, Bilirkişi İncelemesini tamamlamak üzere yeniden bölgeye hareket etti.

Su Kavuşumunda İnceleme

Keşfin 2. gününde ilk olarak Andon İçe Suyu Tesislerine su alınan, İkizdere'nin Çağırankaya Yaylası eteklerinden doğan Poşut Deresi ile Askaroz Deresinin buluştuğu su kavuşum noktasındaki Poşut Regülatörü bölgesinde inceleme yapan heyet, daha sonra aynı tesise su sağlayan Ilıca Deresi üzerindeki Ilıca Regülatörünün yer aldığı, Andon Ilıcaları mevkiinde de inceleme yaptı.

Köylüler Konuştu

Buradaki incelemeler sırasında davacılardan Nazım Delal heyete, yaklaşık 150 yıldır bölgede şifa kaynağı olarak bilinen Andon Ilıcalarındaki maden suyunun özellikleri, bölgenin turizm alanı ve organik tarım kapsamında olduğu yönünde bilgiler vererek, belgelerini sundu.

Davacılardan Yusuf Esir, aynı bölgede bir başka HES projesinin daha planlandığını, ona karşı da dava açıldığını ve 22 Nisan'da da bu davanın Keşfinin yapılacağını ifade ederek, bölgenin heyelanlı saha olduğunu, bu konuda başvurular yapıldığını vurgulayarak ayrıca bölgedeki İçme Suyu Tesisleriyle yaklaşık 300 bin kişinin su ihtiyacının karşılandığını kaydetti.

Can Suyunun Can Suyu

Andon İçme Suyu Tesislerinin yaklaşık 200 metre aşağısındaki Ambarlık-1 regülatörü sahasındaki incelemede konuşan davanın avukatı Yakup Okumuşoğlu, aynı proje için daha önceden açılan 2 ayrı davada 2 kez iptal kararı verildiğine dikkat çekerek, "Mahkemenizin son kararında, bu vadiyi de içerisine alan Taşlıdere Havzasında yapılması planlanan 14 ayrı HES projesi ile diğer tesislerin kümülatif etkilerinin değerlendirilmesi gerektiği ve aynı zamanda Havza Planlaması yapılmadan vadilerde HES ve benzeri herhangi bir işlem tesis edilemeyeceği vurgulanmış ve bu iptal kararı kesinleşmişti. Bununla birlikte önceki iptal kararı ve bu kararlara dayanak oluşturan 2 ayrı Bilirkişi raporunun da dikkate alınmasını istiyoruz" dedi.

Okumuşoğlu savunmasında ayrıca, "Bulunduğumuz noktadaki regülatörle, 3 ayrı dereden alınan suyla beslenen İçme Suyu Tesislerinden dere yatağına bırakılan yüzde 10'luk can suyu, bu noktadan alınacak ve geriye yine yüzde 10 can suyu bırakılacak. Bunu da heyetinizin takdirine bırakıyoruz" diye konuştu.

Kaçak Yol!

Keşif Heyeti daha sonra, üzerinde 2 ayrı içme suyu projesi bulunan Paşaçur Deresi üzerindeki Ambarlık-2 regülatörü bölgesinde inceleme yaptı. Heyet bölgeye, firma tarafından ruhsatsız olarak açıldığı ileri sürülen yoldan arazi taşıtları ile ulaşmaya çalıştı. Dinamitlemelerle yaklaşım tünelleri ile su iletim tünellerinin bir kısmının yapıldığı alandaki şimşir ağaçlarının büyük bir kısmının kuruduğu dikkat çekti.

Köyde Çatlama ve Kayma

Heyet, buradaki incelemenin ardından Küçükçayır Köy merkezine giderek, su iletim tünelleri ile yaklaşım tünellerinin geçirilmeye çalışıldığı alanlarda inceleme yaptı. Köylüler heyete, köy içerisinde bazı bölgelerde zemin etüt çalışması yapıldığı ancak malzemelerin olduğu gibi bırakıldığı, tünellerdeki dinamitlemeler sırasında bazı evlerin duvarlarının çatladığı, camlarının kırıldığı ve toprak kaymaları olduğunu ifade ederek, bunlarla ilgili şikayet ve tutaklarını heyete verdi.

ÇED Raporu Bilimsellikten ve Gerçeklerden Uzak

Bilirkişi Heyeti, buradaki incelemenin ardından Ambarlık Köyü'ndeki HES binası, yükleme havuzları ve diğer tesislerin yapılacağı bölgede inceleme yaptı. Bölgenin daha önce Bakanlar Kurulu Kararıyla 'Afet Bölgesi' ilan edildiğine dikkat çeken Avukat Yakup Okumuşoğlu, Bakanlığın Olumlu bulduğu ÇED Raporunun, genel değerlendirmeler karşısında hiçbir şekilde bilimsel, hukuki, yasal veriler ve bölgenin yaşamsal gerçekleriyle örtüşmediğini vurguladı.

Keşif, ancak 15. 00 sıralarında tamamlanırken; bölgeye ilişkin diğer bilgi ve belgelerin, Keşif Heyetine verilmesi gereken dosyaların, Mahkeme heyetine teslim edilmesiyle 1 güne sığdırılmak istenen 3 ayrı Keşif de tamamlanmış oldu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.03.2016 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Türklim Olağan Genel Kurulu Yapıldı...
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Hopa’da Gözyaşı Ve Acı Vardı...
 » Chp’den Sonra Akparti’den Miting Ha...
 » Rauf Başar Ödül Töreni Düzenlendi...
 » Artvin’de Kayak Şenliği Sona Erdi...
 » Doğu Karadeniz İçin Yeni Bir Fırsat...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Tso Açü Meslek Yüksekokulu’nu...
 » Hopa’da Sivil Savunma Programı Gerç...