Chp Genel Başkan Yardımcısı Akkaya Artvin’de

17/07/2014 10:23

Chp Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya Artvin’de.

Haber: Hayati Akbaş

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya; “10 Ağustos’ta Cumhuriyet Halk partisinin de desteklediği büyük toplumsal uzlaşmanın adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçileceğine yürekten inanıyoruz”

Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları için Artvin’e gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya Artvin CHP il başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı için aday olan 3 isimden ikisinin eşit olmayan koşullarda 10 Ağustos’taki seçimlere hazırlandığını ifade etti. Yakup Akkaya yaptığı konuşmada; “10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi var. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi adaylık süreçleri başlamış bitmiştir. 3 tane aday vardır. 2 aday eşit olmayan koşullarda 10 Ağustos’taki seçimlere hazırlanmaktadır. AKP’nin adayı başbakan bütün devlet olanaklarını kullanarak bu seçimde Cumhurbaşkanı olmayı hedeflemektedir. Buna rağmen biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak büyük uzlaşmanın adayı Ekmeleddin Bey’in birinci turda Cumhurbaşkanı olarak seçileceğine inanıyoruz. En son yapılan kamuoyu yoklamasında da çok yeni olmasına rağmen aramızda iki puan fark olduğunu gün geçtikçe bu farkın lehimize kapanacağını, 10 Ağustos’ta Cumhuriyet Halk Partisi’nin de desteklediği büyük toplumsal uzlaşmanın adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçileceğine yürekten inanıyoruz” dedi.

Artvin’e gelişinin temel nedenlerinin başında 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Artvinlilerle buluşmak, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, derneklerle görüşerek seçim için destek istemek olduğunu belirten Akkaya; “Sayın Başbakan seçim propagandasında yeni Türkiye’den bahsediyor. Yeni Türkiye’den bahsederken kendi çerçevesinden bahsediyor. 12 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarı 12 yıldır mağdur olduklarını söyleyerek o günden bu güne geldi. Yeni Türkiye dedikleri yargının, güvenin sıfırlandığı Türkiye, yeni Türkiye dedikleri kutuplaşmanın keskinleştiği kültürel yarıklıkların derinleştiği Türkiye. Yeni Türkiye dedikleri insanların bir birlerine ters bakar hale geldikleri Türkiye. Yeni Türkiye dedikleri dünyada itibarını kaybeden komşularıyla kavgalı olan Türkiye. Yeni Türkiye dedikleri yargının bağımsızlığını kaybettiği bir Türkiye. Yeni Türkiye dedikleri mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir Türkiye. Yeni Türkiye dedikleri her gün 4 işçinin iş kazalarında öldüğü bir Türkiye” dedi.

Bu düzenin bu anlayışın bozulması gerektiğini savunan Akkaya ülkenin toplumsal ayrışmayı bölünmeyi değil bütünleşmeyi sağlayan, komşularıyla barış içinde olan, üreten siyasetin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle, Cumhurbaşkanının siyasetle iç içe olmadığını sadece sosyal politikalarla ve sosyal sorumluluk çalışması içirişinde olabilecek bir cumhurbaşkanı adayına ihtiyacı olduğunu söyledi.

Her renkten herkesi kucaklayan dünyada itibarı olan bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Akkaya konuşmasında; “Sayın Genel Başkanımızın uzun görüşmeler sonucunda bütün örgütlerle, sendikalarla, sivil toplum örgütleriyle, siyasi partilerle yaptığı görüşmeler sonucunda da bu vasıflara uygun Ekmeleddin İhsanoğlu büyük bir toplumsal uzlaşmanın adayı olarak bizimde desteklediğimiz aday olarak adaylık başvurusu yapıldı ve kamuoyuna sunuldu. Bu konuyla ilgili biz parti olarak biz Türkiye’nin her yerinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yapmış olduğu kampanyaya destek veriyoruz. Bu destek çerçevesinde de onu daha iyi anlatmak onun özellikleriyle Cumhurbaşkanı özelliklerinin uyuştuğunu, bizim beklediğimiz özelliklerinin olduğunu halkımıza anlatmak zorundayız. 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri adaletsiz bir seçimdir. Bu yüzden biz daha çok çalışmalıyız ve bu açığı kapatmalı halkımıza bunu anlatmalıyız” ifadelerine yer verdi.

Torba Yasa Tam Bir Çorba Yasa Oldu

Akkaya konuşmasının devamında; “Ne yazık ki dün torba yasa mecliste görüşüldü. Bu Soma katliamı sonrasında madencilerle ilgili düzenlenmesi gereken birçok yasal düzenleme diye meclise geldi ama sanırım 155’e yakın torba yasa tam bir çorba yasaya dönüştü.

Soma’da bir iş cinayeti yaşandı. 301tane işçi emekçi orada hayatını kaybetti tabi bu Türkiye’nin kaderiymiş gibi görünen bu onların fıtratıymış algısı yaratılmaya çalışan hükümet bu ülkeyi yönetiyor. Hükümet ve başta başbakan olmak üzere madenci şehitlerine, eşlerine, çocuklarına verdikleri sözün hiç birisini tutmadılar. Yaklaşık 45 milyon TL’ye yakın yardım toplandı. Bu yardım henüz madencilere ulaşmış değil dün başbakanın Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili yapmış olduğu kampanyadaki konuşmasını ibretle dinledim, orada toplanan yardımlarla her şehit ailesine iki ev ve 165 bin lira para verileceğini söylüyor. Yani sanki hükümet olarak onlara bu katkıyı kendileri yapıyormuş gibi bir hava yaratılması onların bu ikiyüzlülüğünde göstergesidir. O kırk iki buçuk milyon bu halkın yemeden içmeden kenarda biriktirdiği Soma’daki bu acılı ailelere derman olsun diye gönderdikleri topladıkları paradır. Hükümetin üstüne koyduğu bir para değildir. Yani hükümet burada başbakan sanki kendileri bir şey yapıyormuşçasına bu iş pazarlaması en azından bu ölen madencilerimizin kemiklerini sızlatır.

Biliyorsunuz dış politikayla ilgili zor günler geçiriyoruz. Özelikle İsrail ve Gazze’de ki insanlar zor günler yaşıyor. İsrail’in bu insanlık dışı saldırılarını bir kez daha bir kınıyoruz lanetliyoruz bir an önce bu Gazze’deki katliamın ve İsrail saldırılarının durması uluslararası güçlerin bu anlamda ciddi olarak devreye girmesini talep ediyoruz.

Sayın başbakan ne yazık ki kendi çöplüğünde öten horoz misali sadece iç kamuoyuna bir şeyler söylüyor ama dışarıda İsrail’le olan iş birliğini devam ediyor. Biz bundan vaz geçmesini istiyoruz. Türkiye’nin de bu konuda ciddi tavırlar almasını beklememize büyük hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Türkiye sadece ülkemizde değil Türkiye sınırları dışında da insanlık dramı yaşanmasına seyirci kalmamalı. Bunu uluslararası alanda daha güçlü bir şekilde sesini yükseltmeli.

Irak’ta yaşananları Suriye’deki yaşananları biliyorsunuz. Irak’taki 9 konsolosluk çalışanının Irak Şam İslam Devleti adı verilen terör örgütü tarafından kaçırılması üzerinden çok uzun zaman geçmesine rağmen ne yazık ki onlar kurtarılamadı. Burada şunu görüyoruz kendi beslediği örgütle karşı karşıya. AKP terör örgütü bile yemiyor, İşit bir terör örgütüdür. İnsan haklarına uygun olmayan eylemler yapıyor bunu televizyonlarda gazetelerde izliyoruz onunla iş birliği yapanları da buradan bir kez daha lanetliyoruz. 49 konsolosluk çalışanı ailelerine çocuklarına kavuşması için hükümetin daha bu konuda aktif politika izlemesini kendi beslediği İŞİD’in Türkiye’yi uluslararası kamuoyunda zora sokacak terör örgütü ile iş birliği yapacak görüntüsünden uzak politikalar islemesi Türkiye’nin de yararına olacaktır” ifadelerine yer verdi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 17.07.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.