Kafkasör’de Madencilik Su Kanuna Göre Suçtur

29/06/2014 10:34

Cerattepe Ve Kafkasör’de Madencilik 5686 Sayılı Su Kanuna Göre Suçtur!


Haber: Hayati Akbaş







Artvin Merkez’de Abhazoğlu Mahallesi’nin üstünde Genya Dağı’nın eteklerinde şelale bulunduğu ve yüksekliğinin de kesin bilinmediği söylencesi doğaseverleri buraya sevk etti. Yaklaşık 40 yıldır söylenen ama kimsenin kesin bilgi veremediği Naşop Şelalesi’ni yakından görmek için yola çıkan Araştırmacı-yazar Erol Çağal, Dere Mahallesi eski muhtarı Kemal Yılmaz, iki saat süren zorlu bir tırmanışın ardından Şelalenin bulunduğu yerin 500 metre kadar yakınına çıkmayı başardı. Ancak buradan öteye gidecek imkan olmadığı için geriye döndüler.

74 yaşındaki Erol Çağal, Artvin’de doğduğunu, hep burada yaşadığını, ancak ilk defa buraya geldiğini, çıkarken çok zorlandığını belirterek;” Kaç yıldır burada saklı bir şelalenin olduğu söyleniyordu. Ben 40 yıldır bunu duyuyordum. Ancak bir fırsat bulup da gelme imkânım olmadı. 74 yaşında nasip oldu. Ancak eğim çok fazla. Diyebilirim ki buradaki eğim en az yüzde 80’dir. Eğer ağaçlar olmasa bir adım atılmaz, buraya çıkamazdık. 2 saate yakın durmadan yürüdük. Şelaleyi net olarak gören bir sırta çıkabildik. Ama oradan öteye geçme şansımız yoktu. Çünkü geçit vermez bir engel var.

Daha sonra geriye döndük. İniş çok daha zor oldu. Tam bir macera oldu. Ayakkabımı çıkarıp içine dolan toprağı temizlerken elimden düştü. Ayakkabı ta dereye kadar gitti. Çünkü eğim çok fazla. . . Evet, çok yorucu, çok zorlu bir tırmanış ve iniş oldu. Şelale söylenildiği gibi çok yüksek değil. 40 metre civarında olabilir. Ama bana sorarsanız, Şelale bahane oldu. O yamacı karşıdan görmek kadar yanına gelip yürümek ve tanımak gerektiğini gördük. Burada her ağacın önünde taşlar var, kayalar var, Bazı ağaçların gövdeleri içine saplanmış taşlar var. Bütün bunlar bize burasının nasıl heyelanlı ve tehlikeli bir bölge olduğunu, buradaki ağaçların bu tehlikeyi bertaraf eden en önemli varlık olduğunu gördüm. Buraya ve bu bölgenin üst kısımlarına, Genya eteklerine ve zirvesine hiçbir şekilde müdahale edilemez. Bu direk cinayet olur. Artvin’i bu yamaçlardaki ağaçlar tutuyor ve koruyor.

Ben size daha da beterini söyleyeyim: Cerattepe’nin olduğu yer buradan çok daha hassas ve tehlikelidir. Eğimi aynı şekilde olup, suya doymuş topraklı bir tepedir. Oraya yapılacak en ufak bir müdahale Artvin için felaket olur. Bunu ben değil, Jeoloji uzmanları diyor. Raporlarda yer alıyor. Madencilerin Kırmızı Kitabı”nda bu hususlar rakamlarla net bir biçimde belirtiliyor.

Evet, Cerattepe’ye, Kafkasör’e, Genya’ya dokunursanız Artvin’i öldürürsünüz. Buradaki tüm yaşamı yok edersiniz. Özellikle tüm su havzası burada olduğu için içme sularımız zehirleneceği için, yaşamını bu suya bağlamış olan tüm bitki, canlı, yaban hayatı aklınıza gelen her şey yok olur. Ben bugün yaklaşık 4 saat bu yamacı tırmandım ve indim.

Her dersin bir ana fikri vardır. Naşop Şelalesi’nin boyundan, yüksekliğinden ziyade, burada doğanın hangi hassasa dengeyle durduğu çok daha önemlidir. O Şelaleden dökülen su, hepimizin evindeki musluktan bize ulaşıyor. Her şeyimizi bu su ile yapıyoruz. Bir kere daha yetkililere sesleniyorum: Masa başında yapılan işler, projeler maalesef doğaya uymuyor. Gelip bu yamaçları gezseler, görseler bu kararı verenlerin kararı değişir. Dehşet içinde kalırlar. Bırakın burada madenciliği, kimseyi yukarıya salmazlar.

Ben her zaman şunu savundum: Bu alandaki madencilik ilk önce sularımıza zarar verecek. Hele Altın Madenciliği tam bir felakettir. Su kanuna göre de burada madenciliğin yapılamayacağını kanun ve maddelerini de koyarak daha önce yazmıştım. Bir kere daha bunu hatırlatıp bitirmek istiyorum.

Ben Cerattepe ile ilgili olarak çok zorluk çekerek elde ettiğim belgeleri fotokopi ile çoğaltarak gerekli yerlere gönderdim. Bunu normalde Yeşil Artvin Derneği yapması gerekiyordu. Baktım kimsenin bir şey yaptığı yok. Kendim yaptırdım. Basına da verdim ve yayınlamaya başladı. Bakın bu raporu okursanız şehrin suyunun sağlandığı bu alana dokunulmayacağını görürsünüz. Bu alandan yola çıkılarak mahkemeye verilmesi ve kanuni müracaatın bu husus üzerinden yapılması durumunda maden kendiliğinden fesih olur. 13 sayfalık Cerattepe ile ilgili raporu 57 takım halinde yaptırdım. Önemli kişilere, kurumlara dağıttım. Ama görüyorum ki henüz kimse okumamış.

7 Nisan 2012 Tarih Ve 28257 Sayılı Resmi Gazete’de Yayınlanan İçme Suyu Yönetmeliği’ni Okuyun!

7 Nisan 2012 tarihli ve 28257 Sayılı Resmi Gazete’de ki Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmeliği okuyunca ilimizin Kafkasör Mevkii’nde maden çıkarılması halinde bizleri nelerin beklediği içeren bir yazı kaleme almak istedim. Burada maden çıkması halinde; tabiat tahrip olup heyelanlı alan daha genişleyerek artacak. Dereler ve Artvin içme suları tamamen yok olacak. Nitekim 2014 yılında su sıkıntısı olacağını düzenlenen uluslararası ev yerli panellerden öğreniyoruz. 22 Mart’ta “Dünya Su Günü” ilan edilmiştir. Diğer taraftan Türkiye’de Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile bu bankalığa bağlanmış olan DSİ Genel Müdürlüğüne yerüstü ve yeraltı sularının korunmasına yönelik ilgili yönetmelikle gereken yetki de verilmiş bulunaktadır.

Hazırlanan söz konusu dernek dosyasına bakılınca şu notları görmek mümkündür.

1) Artvin Valiliği Raporu: a) Erozyon etkisi, b) Bölgenin tabiata etkileri, c) Sular etkilenecek diye yazıyor.

2) Cominco Madencilik Sanayi A. Ş. için Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin (OTDÜ) hazırladığı rapor: a) Heyelan eskiden vardı. Daha da artacak. B) Yeraltı ve yerüstü sularının sınıflandırma kriterlerine göre birinci sınıf su olduğunu yazıyor.

3) Artvin Bakır Maden İşletmeleri A. Ş. Raporu: a) Kafkasör’de heyelan olduğunu yazıyor. B) Yeraltı sularının olduğunu yazıyor. Bu suların yerüstüne çıkan yerlerinde içme suları oluyor. C) Mevcut yüzey sularının bozuk olduğunu söylüyor. D) Maden sahasının nerde olduğu yazıyor. 4, 3 hektarlık kısmının Hatila Deresi’nde, 1, 79 Hektarlık kısmının Dalağet Deresi havzasında, cevher alanın da Fabrika Deresi Havzası’nda kalmakta olduğunu yazıyor.

7 Nisan 2012 tarihinde Resmi Gazete’de çıkan yönetmelikte yeraltı ve yerüstü sularının korunmasının lazım olduğu yazılıdır. Diğer taraftan Artvin’de Hatila, Dalağet, Fabrika, Fıstıklı ve Şehitlik Dereleri içme suyu olarak kullanılmaktadır. Maden çıkması halinde bu sular tamamen bozulacaktır. İlgi yönetmeliğin 3. bölümünün 12. Maddesi’nin e) fıkrasına göre ise Cerattepe’deki tünelin yeraltı sularına zarar vermesi sebebiyle de bu tünelin kapatılması lazım. İ) Fıkrasına göre de Kafkasör’de yapılan inşaatların DSİ’den uygun görüş alınarak yapılması lazım. Aynı Yönetmeliğin 13. Maddesinin b) fıkrasına göre ise Kafkasör Mevkii’nde hiçbir faaliyet yapılmaması icap eder. Artvin içme sularının hepsi İller Bankası tarafından alınmıştır. Ayrıca bu civarda yerüstüne çıkan akarsular vardır ki tabiatta yaşayan bütün canlılar tarafından kullanılmaktadır. ”

5686 Sayılı Kanun

Dernek Üyesi Erol Çağal, 7 Nisan 2012 tarihinde çıkarılan Yeraltı Sularının Kirlenmeye, Bozulmaya Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmeliğin Cerattepe’deki maden davası için önemli bir destek sağladığını bu alandan, bu yönetmelikten faydalanılması gerektiğini belirterek başta Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe olmak üzere herkesin bu gerçeği gözardı etmemesini önerdi.

Çağal; “ Artvin’in suyu nereden geliyor? Cerattepe, Kafkasör, Genya eteklerinden değil mi? Madenciliği nerde yapmak istiyorlar aynı yerde. Oradan bir şehrin suyu geliyor. Yetmiyor. Şayet yukarıda madencilik faaliyeti başlarsa suyumuz tamamen yok oluyor. Hatırlayın Cerattepe’de maden arama çalışması sırasında soğuksuya içilmesi sakıncalıdır yazısı yazılmadı mı? Şimdi yeni çıkan yönetmelikte yeraltı sularının kirletilmemesi yönünde maddeler içeriyor. Bu Yönetmelik 3/6 /2007 tarihli ve 5686 sayılı Jeotermal, Kaynaklar ve Çağal Mineralli Sular Kanunu’na konu olan sular dışındaki tüm yeraltı sularını kapsar.

Bu Yönetmeliğin amacı, iyi durumda olan yeraltı sularının mevcut durumunun korunması, yeraltı sularının kirlenmesinin ve bozulmasının önlenmesi ve bu suların iyileştirmesi için gerekli esasları kapsar. Şimdi bakalım

İkinci Bölüm

İlkeler, Yeraltı Suyu Kütlelerinin Karakterizasyonu, İzlenmesi ve Miktar ve Kalitesinin Değerlendirilmesi

Madde 5 – (1) Yeraltı sularına kalitesi her ne olursa olsun atık suların doğrudan deşarjı yasaktır.

(2) İçme suyu temini maksadıyla kullanılan ve/veya kullanımı planlanan YAS kütlelerinin kalite durumu 17/2/2005 tarihli ve 25730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik eklerinde yer alan parametre listesi ve standartları dikkate alınarak bu Yönetmelikte belirtilen esaslara göre değerlendirilir. Bu su kütlelerinin koruma alanlarına, arıtılmış olsun ya da olmasın atık suların doğrudan ve/veya dolaylı deşarjı yasaktır.

(3) 26/11/2005 tarihli ve 26005 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliğinin Ek-1 ve Ek-2 listelerinde yer alan maddeleri ihtiva eden atık suların arıtılmış dahi olsa YAS kütlelerine doğrudan ve dolaylı deşarjı yasaktır.

(4) Risk altında olduğu belirlenen veya risk altında olma ihtimali bulunan YAS kütlelerinde yapılan izlemeler sonucunda Ek-2’de yer alan YAS kalite standartlarının ve o kütle için belirlenmiş olan parametrelere ait eşik değerlerin aşılması durumunda arıtılmış dahi olsa atık suların bu su kütlelerine doğrudan ve/veya dolaylı deşarjı yasaktır.

(5) Bunun dışında kalan durumlarda, arıtılmış atık suların YAS kütlelerine dolaylı olarak deşarjına, yeraltı suyunun kullanım maksadı, kalitesi ve verilecek olan arıtılmış suların yeraltı suyuna karışması halinde yeraltı suyunun taşıma kapasitesi de dikkate alınarak yapılacak olan mühendislik çalışmaları sonucunda, 29/4/2009 tarihli ve 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından izin verilir. Verilen izinlerin envanteri yılda bir kez SYGM’ ye bildirilir.

(6) Yeraltı sularının tarımsal faaliyetler sonucunda kirlenmiş olduğunun tespiti durumunda, 18/2/2004 tarihli ve 25377 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği hükümlerine göre tedbirler alınır ve uygulanır. Yönetmeliğin üçüncü bölümünde yer alan

“Tedbirler Programı Ve Yeraltı Suyu Koruma Alanları”

Madde 12: Bu maddenin birçok bendi bulunmaktadır. Ben bizi ilgilendiren bentleri size ileteyim:

Tedbirler programı MADDE 12 – (1) SYGM koordinasyonunda, ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile YAS kirliliğinin önlenmesi için yapılan izleme programı neticesinde elde edilen sonuçlar dikkate alınarak bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen temel tedbirleri de içeren bir Tedbirler Programı hazırlanır.

(2) Temel tedbirler, yeraltı sularının miktarının ve kimyasal kalite durumunun korunması, kirliliğinin önlenmesi için bütün YAS kütlelerinde uyulması gereken asgari şartları tarif eder. Bu tedbirler şunlardır;

a) Yeraltı suyunda kirlenmeyi azaltmak ve yeraltı suyunun kimyasal açıdan bozulmasını önlemek için su kalitesine, insan sağlığına, karasal ve su ekosistemlerinin kalitesine zarar verme riski olan faaliyetlere izin verilmez, 5 inci maddede belirtilen yasaklar ve düzenlemeler uygulanır.

e) Yeraltı suyunun kirlenmesine ve kalitesinin bozulmasına yol açtığı tespit edilen kuyu, tünel, galeri gibi yapılar DSİ tarafından kapatılır. Kapatma masrafları yapı sahibinden tahsil edilir

m) YAS rezervlerini haiz akifer karakterindeki her türlü formasyondan malzeme temini yasaktır. Ancak YAS beslenme havzalarından malzeme alınmasına YAS kütlelerine zarar verilmemesi şartıyla DSİ tarafından izin verilebilir.

(4) İçme suyu maksadıyla kullanılan YAS kütlelerini koruma maksadıyla teşkil edilen koruma alanlarında, YAS kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi maksadıyla 13’ üncü maddede yer alan hükümlere göre gerekli tedbirler alınır. Gereklilik halinde Özel Planlama Esasları oluşturulur.

Madde 13: Yeraltı Suyu Koruma Alanları: b) İçme ve kullanma suyu temin edilen YAS kütlelerinin çevresinde belirlenen mutlak koruma alanı YAS akım hızı dikkate alınarak oluşturulur. Bu alan içme suyunun temin edildiği idare veya idareler tarafından kamulaştırılarak emniyete alınır, Bakanlığa bildirilir ve bu alanda hiçbir faaliyete izin verilmez.

Bu Suların Kirlenmesi Durumunda Hepimiz Burada Yaşayan Tüm Canlılar Olumsuz Yönde Etkileyecek

Ben esasında bu yönetmeliğin herkes tarafından okunması gerektiğine inanıyorum. Başta bu yönetmeliği hazırlayan Bakanlık olmak üzere, Vali’nin, Belediye Başkanı’nın, DSİ Bölge Müdürünün, Çevre ve şehircilik İl Müdürlüğü’nün ve Artvin yerel basınının bunu bölümler halinde manşetlerinden yayınlamaları gerekiyor. Biz madene karşı çıkarken çok haklı ve hayati nedenlerimizi öne çıkarmadığımız sürece başarılı olmamız zordur. Bu sudan bütün Artvinliler içiyor. AK Parti’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, kuşu, böceği, ağacına kadar her canlı bundan besleniyor. Biz insanlarımıza davamızı bu yönden anlatıp hukuka gittiğimizde kendiliğinden madenin girmesi gerekiyor. Çünkü bu kanuna göre, yönetmeliğe göre orada madenciliğin yapılması mümkün değildir. Bizim, hepimizin büyük bir eksikliği var. Okumuyoruz, araştırmıyoruz. Bu yüzden de zorluklar çekiyoruz” dedi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.06.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Türklim Olağan Genel Kurulu Yapıldı...
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Hopa’da Gözyaşı Ve Acı Vardı...
 » Chp’den Sonra Akparti’den Miting Ha...
 » Rauf Başar Ödül Töreni Düzenlendi...
 » Artvin’de Kayak Şenliği Sona Erdi...
 » Doğu Karadeniz İçin Yeni Bir Fırsat...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Tso Açü Meslek Yüksekokulu’nu...
 » Hopa’da Sivil Savunma Programı Gerç...