Artvin'de Dp Basınla Kahvaltıda Buluştu

02/02/2014 08:57

Artvin Demokrat Parti Belediye Başkan Adayı Ferit Koç Artvinli Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi.

Haber: Hayati Akbaş

Artvin Demokrat Parti Belediye Başkan Adayı Ferit Koç Artvinli basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Yerel seçimlere kısa bir süre kala Demokrat Parti Artvin Belediye Başkan adayı Ferit Koç basın mensuplarının karışsına geçti. Elit Restoranda gerçekleşen toplantıya Demokrat Parti Belediye Başkan adayı Ferit Koç, DP merkez ilçe Başkanı Niyazi Altuntaş, parti sekreteri Hakan Çil, Artvin Cemiyeti Başkanı Tolga Gül, Demokrat Parti eski yöneticilerinden Artvin’in Sesi Gazetesi kurucularından Yüksel Sezgin ve gazeteciler katıldı.

Demokrat Parti Artvin Belediye Başkan adayı Ferit Koç konuşmasına, ” basın ülkemizin iç ve dış sorunlarını halkımıza net olarak yansıması için kamu görevidir. Bu görevden dolayı hepinize teşekkür ediyorum” diyerek başladı. Ardından ise ilimize ilk matbaayı getiren Hilmi Çeltikçioğluna teşekkür etti.

Koç konuşmasının devamında; “Özellikle 1954 yılında Artvin’e matbaacılığı gazeteciliği, getiren Sayın Hilmi Çeltikçioğlu amcamıza da buradan sonsuz teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum. Bunun devamında Yüksel Sezgin ağabeyimiz, Rıdvan Şengül ve Tuncer Erer ağabeyimizin katkılarıyla Artvin’de yerel basında en güzel şekilde tarafsız bir şekilde çalışmaların yapıldığını görüyoruz.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Doğru Yol ve ANAP dönemlerinde dağılmalardan oluşmuş olan bir partidir. 11 yıllık icraatları her kesin gözünün önündedir. Onbir yıl önceki ANAP ve Doğru Yol dönemindeki durumlarla mukayese edersek kat kat ileriye değil geriye gittiğini görmekteyiz. Ak Parti öncesinde ülkemize yapılmış olan hizmetler okullar, camiler, yollar fabrikalar, köydeki kalkınma 1954 yılında kurulmuş olan Demokrat Partinin devamı olan Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi dönemlerinde gerçekleşerek ülkede o günün şartlarında KDV’nin ÖTV’nin olmadığı sadece normal vergiyle yapılmış olan fabrikaların durumları göz önündedir. AKP döneminden önce, ülkemize yapılan hizmetler bu gün AKP döneminde yapılan hizmetlerle mukayese ettiğimiz zaman kağıt üzerinde göstermelik yatırımlardır.

ANAP döneminde otobanlar yapılırken AKP döneminde otobanın adı yok, sadece bölünmüş duble yollar, Fabrikalara baktığımızda kurulan bir fabrikamız yok. Hastaneler ANAP ve Doğru Yol dönemindeki nüfus oranına göre bu gün ki Türkiye’nin nüfusuyla mukayese ettiğimiz zaman sadece nüfusa göre yapılan, hizmetlerden başka birşey değildir. Barajların başlangıcı Çoruh havzası üzerinde yapılmakta olan barajlar, projesine baktığımız zaman Adalet Partisi dönemine yansıdığını görüyoruz. O dönemdeki şartlarla yeterli bütçenin olmadığından, 20 yıl önce başlaması gereken baraj ancak AKP iktidarı döneminde ihtiyaçtan dolayı başlatılmıştır. Artvin’imize faydasından çok zarar vermiştir.

Orman Başmüdürlüğü dönemine bakarsak, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Başmüdürlük tamamıyla kapanma durumuna getirilmiştir. Doğru Yol döneminde ise Başmüdürlük çok iyi çalışan bir kurum, Başmüdürlük bünyesinde Borçka’da, Şavşat’ta kereste fabrikaları Artvin’de Orman Tamirhane Müdürlüğü kurulmuş, Erzurum’dan Erzincan’a kadar bölge müdürlüğü olarak görev yapmakta iken bu gün orman tamirhane müdürlüğü kaybolmuş yok edilmiş.

“Madenin Köyüme Vermiş Olduğu Zararı Çok Yakından Yaşamış Görmüşüm”

Bu gün ki yaşadığımız ülkedeki ekonomik kriz 2001’lerdekinden pek farklı değildir. Fakat her ne hikmetse rahmetli Ecevit döneminde yazar kasalar atılırken bu gün patates beş lira, kuru fasulye et fiyatında, tüp gaz, benzin almış başını gidiyor halkımızdan tek kelime olsun buna itirazda edilmiyor gündeme dahi getirilmiyor.

Maden ve HES’lere değinirsek, Artvin’de ilk madenin çıktığı yer, Merkez Bakırköy’dür, ben Bakırköy’de çocukluğumu geçirdim, madenin köyüme vermiş olduğu zararı çok yakından yaşamış görmüşüm. Yirmibeş yılım Murgul’da geçmiştir okula giderken asitten dolayı, yüzümüz yanardı, orada çalışanların kimi kanserden vefat etmiştir. Bu gün burada çıkacak madenin Artvin’e faydası olacak mı bence olmayacak zararı kat kat daha fazla olacaktır. Eğer ilimiz ova şeklinde olmuş olsaydı bende madenin çıkmasından yana olurdum.

Koç: Türkiye’de İşsizlik Ne Kadar Gizlenirse Gizlensin Çoğunluk Boşta

Türkiye’de işsizlik ne kadar gizlenirse gizlensin çoğunluk boşta gezen, bizim göremediğimiz ekmeğe muhtaç olan çöp bidonlarından ekmek kırıntıları toplayan vatandaşlarımız varıdır. İnsanlar yaşayabilmeleri için ne yapmalıdır evlerine ekmek götürmelidir. Önce ekmeğini götürebilecek sağlığını garanti altına alabilecek iyi bir eğitim görebilecek bir ülkenin olması lazım, gelecek nesillerin bu şekilde yetişmesi lazım, eğitilmiş insanların ülke ekonomisine vereceği katkılar daha fazladır.

Eğitimsiz Bir Toplumun Geleceği Olmaz

Ülkede en önemli unsur eğitimli insanlardır. İyi eğitim almış insan sağlıkta da başarılı olur, ekonomide de başarılı olur, ülkenin iç ve dış gelişmesinde de başarıyı yakalamış olursunuz. Bence devletin acilen eğitim politikası üzerinde kesin kalıcı sonuçlar yaratması lazım. Eğitimsiz bir toplumun geleceği olmaz.

Artvin’deki yollara baktığımız zaman, Artvin’deki yollar bence modernize edilmiş köy yoludur. Daha doğrusu dağ yolu, yıllardan beri Artvin’in ulaşım sorunu vardır. Saat beşten altıdan sonra 3’den sonra toplu taşıma ile Artvin’den çıkma şansın yok. Hopa’dan Ardahan’dan beşten sonra Artvin’e gelme şansında yok. En önemli sorunlardan biri budur. Eğer bir bölgenin ulaşımı yoksa o ilde o bölgede ne turizm olur nede yaşam. Bu gün varyant yolu ikinci cankurtaran olarak yapılmıştır. Borçka’da yoluna yapılan asfalt içler acısıdır. Yaptık dedikleri işlerin hiç birtanesi bizlere faydalı olabilecek şekilde değildir. Neden yapılan ihalelerden ihalelerin yanlış uygulamalarından ihaleyi alan kişilerin bu konuda ehli olmadıklarından fatura bizlere kesiliyor.

Ben geçmiş dönemlerde yerel medyaya duyurmuştum. Barajlardan dolayı Artvin’de ki iklim şartları ne olacak. Vatandaşa bunu açıklayalım ki vatandaş da köydeki tarımını ona göre ayarlasın. Bunu sormuştuk fakat daha bir cevap alamadık. Bu da Artvin için çok önemlidir. Çoruh vadisi üzerinde yapılan barajlar. Artvin’de ki iklim şartlarını değiştireceği düşüncesindeyim. Bu konu da vatandaşlarımızın uzmanlar tarafından aydınlatılması gerektiğini düşünüyorum.

Yayla turizmi Artvin için çok önemlidir. Yaylarımız tam bir doğa harikasıdır. Doğa cennetidir. Bunları değerlendirmemiz, gündeme bunları almamız gerekmektedir.

“Komşularımız Türkiye’ye Sıcak Gözle Bakmıyor”

Ekonomi, iç siyaset ve dış siyasete baktığımız zaman. Şu anda geçmiş dönemlerde yaşadığımız krizlerin daha kötüsünü yaşamaktayız. Dış siyasete bakıyorsun bun çok candan samimi olduğumuz dostlarımız bugün nerdeyse düşman seviyesine getirilmiştir. Ülke etrafındaki komşular içerisinde sadece dost olarak kalan Gürcistan vardır. Diğer komşularımız ülkemize sıcak gözle bakmıyor. Bu durum da Türkiye için iyi bir gelecek olduğunu da göstermemektedir. Örneğin Suriye ile dün ki dostluğumuz bugün kalmamıştır. Suriyelileri burada ağırlamamamız ülke ekonomisine zarar vermektedir. O insanlar normal yaşantılarına dönene kadar Türkiye daha fazla sıkıntılar içerisine gireceği düşüncesindeyim.

“Ülkemizde Siyasi Demokrasi Sorunu Vardır”

Ülkemizin en önemli sorunların biri de bence siyasi demokrasi sorunudur. Anayasanın 68. Maddesinde der ki; Ülkemizde ki tüm partiler eşit olarak devlet imkanlarından faydalanır. Bugün ki duruma bakıyorum yüzde on barajının üstüne çıkmış dört parti dışında seçime girecek yirmi beş partinin yirmi biri devletin bu imkanlarından mağdur edilmiştir. İki yüz elli milyon dört partiye bölünüyor. Bunlarında dışındaki partiler ki bu partilerden biri de Demokrat Parti’dir. Barajı geçemediğimiz için maddi ve manevi olarak cezalandırılmış durumdayız. Devletin bize hiçbir katkısı yoktur. Bugün iktidar partisi devletin tüm imkanlarından nemalanıyor. Dün açılışı yapılmış yerleri toplu açılış adı altında bugün yeniden açıyormuş gibi göstererek halkımızın gözünü boyamaya çalışıyor. Medyayı istediği gibi kullanıyor. Siyasetini istediği gibi yapma şansı oluyor. Muhalefet partileri bütçeden pay aldıkları için güçlü durumdadır. Siyaset yapmada kısmen de olsalar rahattırlar. Ama 21 parti demokrasi olan bir ülkede siyası demokrasiden faydalanamıyor.

“Basının Sorunlarını Devlet Görmüyor”

Ben siz basın mensupları daha iyi yerde daha iyi şartlarda ağırlamak isterdim. Çünkü siz benim için ülkem için çok değerlisiniz. Çok önemli bir hizmet yapıyorsunuz. Maddi olarak mağdur durumdasınız. Türkiye’nin yükünü çekiyorsunuz, halkın sesi oluyorsunuz. Ama ne hikmetse ne devletimiz nede vatandaşımız bunu gördüğünü zannetmiyorum. Çok kısıtlı imkanlarla ve özveriyle bu işi başarıyorsunuz. En güzelini yapıyorsunuz. Özellikle Artvin’deki siz basın mensuplarına kardeşlerimize abilerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İmkanımız olsa da size daha çok katkımız daha çok destek verebilelim. Ama biz kedi ayaklarımız zor atıyoruz. Kendimizi ayakta zor yaşıyoruz. Bizlere destek olduğunuz için zaman ayırdığınız için sayfalarınızda köşelerinizde yer verdiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum.

“Devletin Esnafa Bakışını Netleştirmesini İstiyoruz”

Artvin’de ev kiraları fahiş noktada olduğu gibi iş yeri kiraları da oldukça fazladır. Esnaf iş yerinde elektrik yakmak zorundasın aksama kadar kendini iş yerine mahkum ediyorsun. Eve ekmek götürmek için bedenen çalışıyoruz. Devletin esnafa hiçbir katkısı olmadan bankaya gidersin ipotek isterler. Verdiğini bir gün geç yatırsan faizini alır. Elini kolunu bağlar. Asgari ücretin sekiz yüz lira olduğu bu ülkede bağ kur dört yüz, sigorta dört yüz lira vererek esnaf bu ülkeye katkı sağlasın. Çarkın dönmesini sağlasın. Kullandığımız elektrik el yakıyor. Kullandığımız yine aynı benzinden pahalı. Kalifiye işçi bulmakta zorlanıyoruz.

Devletin esnafa bakışını daha netleştirmesini isteriz. Çünkü kendi gücümüzle öz sermayemizle kuruyoruz bu iş yerlerini. Fakat her ne hikmetse devlet sürekli bizim sırtımıza vurularak toz çıkartmaya çalışmaktadır. Artvin bu sorunlarında etkisiyle transit bir şehir değil ulaşımı olmayan fabrikaları kapanmış bir il olarak sadece işçi, memur ve emekli maaşlarıyla ayakta durmaya çalışan bir il. Esnafın durumu da ortada. Durum onu gösteriyor ki bu ülkedeki ekonomi böyle giderse esnaf anahtarlarını maliyeye teslim edecek. Beş liraya aldığım patatesin tabağını kaç liraya vereceğim. On dört liraya aldığım fasulyenin tabağını vatandaşa kaç liraya vereceğim. Karşımda ki müşteri memur, İşçi, emekli bana ne düşecek ki ben ayakta kalabileyim. Hayatımı idame ettireyim, bu ülkeye vergimi vereyim. Elektriği bir gün geç yatırsak hemen kesiyorlar. Açma kapatma ücreti alınan bir ilde yaşıyoruz. Buradan üretilen elektrik bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayacaktır. Ama burada bizi eziyorlar bizleri acımadan yok etmeye çalışmaktadırlar.

“Bugün Karşımızda Akıbeti Belli Olmayan Bir İlçe Var”

Artvin de benim gözlemlediğim gördüğüm konulardan biri de Yusufeli’nin durumu. Yapılması planlanan baraj ilçe merkezinden az ileri veya az geride yapılsaydı. O güzel tarik kokan ilçemiz yok edilmemiş olacaktı. Daha da güzelleştirilerek yaşanabilir bir turizm ilçesi olabilirdi. Bugün karşımızda akıbeti belli olmayan bir ilçe var. Kalkacağı kesin olan bir ilçeye yapılan yatırımları da görüyoruz. Paranın ne şekilde çarçur edildiğini de orada görmüş oluyoruz. Bu bunu kamuoyuna açıklasak da buna bir cevap veren de çıkmadı. Her şeyin üstü örtülerek kapatılmaya çalışılıyor.

“Derelerimiz Bir Asırlık Satılmıştır”

Buradan soruyorum Artvin’de yapılan HES’lerle beraber projeler içerisinde olan 70 adet HES’in ne sebeplerden dolayı projeye alındığı, ne sebeplerden dolayı projeden çıkarıldı. Bu şahsi veya yanlış yapılmış projelerin doğurduğu bir sonuç mudur? Şahsi çıkarlar mı vardır? Bu derelerimizi suyu nerelere satılmıştır. Dünyada en önemli olan petrol, ikincisi sudur. Bugün petrol tavan yapmışsa, yarın da su tavan yapacaktır. Bunların hesabı yapılarak katlamalı olarak dereler kiraya verilmiştir, satılmıştır. Baktığınız zaman 49 yıllık deniliyor, katladığın zaman bir aşırı buluyor. Yani biz Artvin’de derelerimizde ki suları bizim haberimiz olmadan gözlerimiz kapatılarak kulaklarımız tıkatılarak bir asırlık satılmıştır. Bu yetmemizmiş gibi köylerimizde evlerimizde ki içtiğimiz suya saat takılmıştır. Vatandaş köyde suyunu para ile içiyor, hayvanına parayla su içiriyor, ekinini para verdiği su ile suluyor. Böylece köydeki yaşamı bitirmiş oluyorlar.

Yaylada ki vatandaşların yapmış olduğu baraka tipinde ki evler bugün ki değer üzerinden tespit yapılacak. Yayla da ki arazi devletin olduğu için kira alacak. Yani köyde kalan köylünün yaylaya çıkışını da engelledi. Adalet Partisi, Demokrat Parti, Doğru Yol Partisi, ANAP olarak yapmış olduğumuz her köyde bir cami, bir okul, bir sağlık olacağı, yol, su, sulama kanalları bizim eserlerimizdir.

Dün ANAP’tan, Doğru Yol’dan giden arkadaşlara buradan çağrı yapıyorum. Yuvaya dönün. Yaptığınız yanlıştan geri dönün. On bir yıldır Türkiye’nin gittiği çizgi ortadadır. Türkiye benim gördüğüm kadarıyla gelişmemiş, tamamıyla kötüye giden, iç politikası sıfır, dış politikası sıfır, ekonomisi sıfır, sanayisi sıfır, eğitimi sıfır olan bir iktidarın yanından kopup bir an önce eski yuvalarına dönmeleri çağrısında bulunuyorum. Bakıyoruz köylere dün yapılan sağlık ocakları bugün eşe dosta yok fiyatına satılmıştır. Okullar satılmıştır. Satılmayan bir camiler kalmıştır.

“Demokrat Parti Köklü Bir Çınardır”

Adaylarımızın hepsi birbirinden güzel ve değerlidir. Hepsine başarılar diliyorum. Demokrat Parti olarak tüm ilçelerimizde adaylarımız vardır. Demokrat Parti Köklü Bir Çınardır. İki üç deprem yemesine rağmen dimdik ayaktadır. Türkiye genelinde 714bin civarında üyemiz vardır. Üçüncü parti durumundayız. Artvin’ de binin üstünde üye sayımız vardır. Demokrat Parti’nin geçmişte ülkeye verdiği hizmetler gibi Artvin’e daha güzel hizmetler vereceği düşüncesindeyim. Güçlü bir kadro ile bu hizmete talibiz. İlçe kadrolarımız güçlüdür. Projelerimiz yapılmış çözümü çok kolay olan projelerdir. Arkamızda illa da devlet desteğinin olması gerekmiyor. Halkımız desteği bize yeter” diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantının devamı ise basın mensuplarının sorularıyla son buldu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 02.02.2014 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.